• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ocuklar kanserden korumann yollar

  • Konu Sahibi Konu Sahibi su35
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

su35

bir varmış bir yokmuş
Kayıtlı Üye
13 Mayıs 2007
1.932
2
316
46
İzmir
çocukları kanserden korumanın yolları


Kanser sadece büyüklerin hastalıgı değil.Maalesef çocuklarıda buluyor. Her 1 milyon çocuktan 120-140´ı´kanser oluyor. Türkiye 8217 de her yıl 2 bin 500 çocuk kanserli hastalara katılıyor. Etkin ve doğru tedaviye çocuk kanserleri iyi yanıt veriyor, iyileşme oranı yüzde 70-80 8217 lere çıkabiliyor. Asıl yapılması gereken çocukları olabildiğince kanserden korumak.

Kanser gelişmesinde genetik faktörlerin rolü inkar edilmiyor. Ancak çevresel faktörler de kansere yol açabiliyor. Bu çevresel etkenlerden çocukları uzak tutmaya çalışmak, yetişkin yaşta çıkabilecek kanserlerden de koruyabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, çocukları kanser eden 10 çevresel faktörü şöyle sıralıyor:Radyasyon

Radyasyon kirlenmesi Türkiye açısından önemli. 22 yıl önceki Çernobil faciasından sonra bulutlarla radyasyon partikülleri buraya da taşındı. Sezyum, amerikum ve platonyum adlı radyoaktif maddelerin zararları büyük. Sezyumun zararlarından kurtulmak için en az 30 yıl geçmesi gerekiyor. Amerikum ve platonyum ise binlerce yıl ülkemizde zararlarını gösterebilecek. Bunlarla kirlendiğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Ayrıca güneşli bir ülkeyiz. Çocukları güneşin zararlı ışınlarından korumak da önemli.

Kirli topraklar

Toprakların kirlendiğini kabul etmemiz ve kirli toprakları arındırmamız gerekiyor. Kimyasallarla kirletilen topraklarda besin üretilmesinin önüne geçilmesi sağlık politikası olarak benimsenmeli.

Gereksiz tetkikler

Radyasyonu bazı bilinçsiz kullanımlarla da alabiliyoruz. Lüzumsuz tanı tetkikleri yapılıyor. Her öksürükte akciğer filmi, her başını çarpışında MR çekilebiliyor. Bu incelemeler gereksiz yere yapılmamalı. Röntgen, bilgisayarlı tomografi konusunda da dikkatli olunmalı.

Manyetik kirlenme

Teknolojik gelişmenin hayatımızı kolaylaştırmak adına kazandırdığı aletler maalesef manyetik kirlenmeye yol açıyor. İlkokul çocuklarının bile elinde olan, bazen birden fazla kullanılan cep telefonları günümüzün yaygın kirleticilerden. Günlük hayatın önemli aletlerinden televizyon da öyle. Çocuklara televizyon karşısında yemek yedirilmesi doğru değil. Televizyon izlenmediğinde mutlaka kapatılmalı. Plazma televizyonların daha az manyetik kirletici olduğu belirtiliyor. Elektrikli hemen hemen bütün cihazlar kirletici. Elektrikle çalışan aletlerin kullanılmadığında kapalı tutulması alınabilecek basit önlemlerden. Çalıştırıldığı ortamlarda çocukların tutulması da doğru değil. Çocuk günde 1-2 saatten fazla bilgisayar başında kalmamalı.

Zararlı kimyasallar

Teknolojinin gelişmesi ve insan yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik birçok ürün zararlı kimyasallar içeriyor. Çocukların doğrudan kullandığı yalancı meme, plastik biberon ve kaplar bunlardan birkaçı. Plastik biberon ve kaplar yerine cam olanlar tercih edilebilir. Plastik kaplar sulu ve ıslak gıdaların ambalaj maddesi olarak tercih edilmemeli.

Hazır gıdalar

Anne bebeğini emzirmeye yüreklendirilmeli. Doğal koşullar zorlanmalı. Suni meme başlarıyla emzirmekten kaçınılmalı. Bisküvi, çikolata, gofret ve cipslerin hazırlanışı sırasında kullanılan katkı maddeleri, ambalaj ürünleri önemli zararlara neden oluyor.

Saklama koşulları

Alüminyum folyo, sulu ve sıcak besinlere ağır metaller bırakıyor. Ağır metallerse vücutta beyinsel hastalıklara ve kanserlere neden olabiliyor.

Alkol ve kimyasal içeren ıslak mendiller

Gerek taşıdıkları elyaflar gerekse kullanılan alkol ya da kimyasal madde nedeniyle bazıları büyük zararlar verebilir. Bebeklerin altını bunlarla silmek yerine, akan suda bebeğin altını yıkamak, ardından pamuklu bezlerle kurulamak en doğru yöntem.

Kozmetik ürünler

Bozuk genler ve hücrelerle doğan çocukta kanser daha kolay, daha dirençli ve daha erken yaşta çıkıyor. Kozmetik nemlendiriciler, saç boyaları, vücut incelten selülit ve zayıflama kremleri, bebek sabunları, şampuanlar, bebekte kullanılan pişik önleyicilerin içinde o tüpe ait kullanımda zararlı doz olmasa da uzun süreli kullanım zararlı etkiler yaratıyor. Gerekli değilse çocuklara nemlendirici sürmeyin. Doğal sabunlarla banyosunu yaptırın. Kokulu, katkılı maddeli ürünlere rağbet etmeyin.

Saç boyaları

Gençler çok erken yaşlarda saçlarını boyamaya başlıyor. Boyaların birçoğu inorganik boya maddeleri içeriyor. İnorganik maddelerin genler üzerinde zararlı etkileri var. Dokularda (özellikle yağlı dokularda) hormon hücrelerinde kimyasal zararlar birikiyor. Sonraki nesillere de aktarılabiliyor. Dolayısıyla inorganik boyalardan uzak durun.
 
çok faydalı bilgiler cnm paylaşımın için tşkler..
bunların içersinde bilmeden yaptığım bir hatayı öğrendim :1no2: her gün kızımın okul beslenmesini kendim yaparım okulda bilmediği şeyleri yemesin diye tost-sandviç-hamburger yapıyorum ve sıcak kalsın diye folyoya sarıyorum ..demekki yanlış yapıyormuşum bundan sonra havlu kağıda sarıcam a.s.
 
çok faydalı bilgiler cnm paylaşımın için tşkler..
bunların içersinde bilmeden yaptığım bir hatayı öğrendim :1no2: her gün kızımın okul beslenmesini kendim yaparım okulda bilmediği şeyleri yemesin diye tost-sandviç-hamburger yapıyorum ve sıcak kalsın diye folyoya sarıyorum ..demekki yanlış yapıyormuşum bundan sonra havlu kağıda sarıcam a.s.

güzel yorumun için ben teşekkür ederim canıma.s.
ben de aynı hatayı yapanlardandım malesef :1no2: folyoyu çok fazla yerde kullanıyorum ama bundan sonra dahada dikkat edicema.s
 
fatma hale çok sağol valla hakikatten ama ben bunların bir çoğunu yapmaya çalışıyorum zaten ..birde en önemlisi çocukların olduğu yerlerde sigara içilmemesi ...hem çocuğun ilerde içici olmasını engeller.hemde pasif içici olmasını ..ben bu konuda son derece hassasım ..herşeyden önce bi insan olarak bizlerden çok daha savunmasız ve küçük olan bir başka canlıya zarar verme hakkına sahip değliz...
mürgizinannesi beni merak ettiğin için teşekkür ederim ..çoook öptüm seni artık birazdaha iyiyz eşimde bende ama .yarın günüm var biraz koşuşturmam var ..o yüzden şimdi yatıcam ..bi bakayım dedim hepinize iyi geceler..
 
fatma hale çok sağol valla hakikatten ama ben bunların bir çoğunu yapmaya çalışıyorum zaten ..birde en önemlisi çocukların olduğu yerlerde sigara içilmemesi ...hem çocuğun ilerde içici olmasını engeller.hemde pasif içici olmasını ..ben bu konuda son derece hassasım ..herşeyden önce bi insan olarak bizlerden çok daha savunmasız ve küçük olan bir başka canlıya zarar verme hakkına sahip değliz...
mürgizinannesi beni merak ettiğin için teşekkür ederim ..çoook öptüm seni artık birazdaha iyiyz eşimde bende ama .yarın günüm var biraz koşuşturmam var ..o yüzden şimdi yatıcam ..bi bakayım dedim hepinize iyi geceler..

güzel yorumun için teşekkür ediyorum canıma.s.
kesinlikle çok haklısın sigarada çok önemli bir detay bencea.s
 
ah ah icim ciz etdi birden ben kizimi 1ay bile emzirememisdim ya oysaki ne hayallerim vardi sütümün son damlasina kadar emzircekdim ama olmadisenağlama

bu harika ve duyarli paylasimin icin tsk ederim canim cok faydali bilgiler iceriyo

allahim cocuklarimizi evlatlarimizi bebeklerimizi tüm kötülüklerden korusun insallah:Saruboceq:
 
ah ah icim ciz etdi birden ben kizimi 1ay bile emzirememisdim ya oysaki ne hayallerim vardi sütümün son damlasina kadar emzircekdim ama olmadisenağlama

bu harika ve duyarli paylasimin icin tsk ederim canim cok faydali bilgiler iceriyo

allahim cocuklarimizi evlatlarimizi bebeklerimizi tüm kötülüklerden korusun insallah:Saruboceq:

güzel yorumun için ben teşekkür ederim canım a.s.
sorma ben de çok emziremedim ve içimde hala bir dertdir ama kısmet canım olmadı işde...
benmkilerde biri kızım 6 ay oğlum 5 ay anca anne sütü aldı:1no2:
 
evet arkadaşımız çok güzel bir konuya deyindi arkadaşlar her hastalıkla mücadele bizim elimizde birazda.tebrikler artık bu hastalık grip gibi çogldı biraz daha dikkat edelim olurmu????paylaşım için sağol
fatma halecim:lepi:
 
evet arkadaşımız çok güzel bir konuya deyindi arkadaşlar her hastalıkla mücadele bizim elimizde birazda.tebrikler artık bu hastalık grip gibi çogldı biraz daha dikkat edelim olurmu????paylaşım için sağol
fatma halecim:lepi:

güzel yorumun için teşekkürler canım a.s.
umarım bu yazı biraz daha ses getirir daha çok okuyucuya ulaşırızkaydirigubbakcemile5
hatta kopyalayıp mail de atılabilinir ben burdan birçok önemli yazıyı mail yoluyla bir çok kişiye ulaştırdım..
çocuklar çok önemli lütfen ihmal etmeyelim onlarıa.s
 
merhaba kızlar
bilinçlenmek ve bilinçlendirmek adına böyle bir başlıkla sayfa açmıştım ama fazla ilgilenen olmadığını düşünüyorum nedense???
sağlam ve sağlıklı bir nesil yatiştirmek adına dikkate almamamız gereken bir konu olduğunu düşünerek almamız gereken önlemler ve bu konudaki ilgili yazıları bu topikde toplamayı düşünüyorum..ilginize şimdiden teşekkür ederim
 
Aslında hepimiz birey olarak kansere karşı önlemler alabiliriz. Mesela klorlu bazı ağırtıcılar var bunların zehirli olabileceğini biliyoruz. Onun için klorlu havuzlardan uzak durun. Bunun için ABD bir çözüm üretmiş; artık havuzlar ozonla veya deniz tuzuyla steril hale getiriyor. ABD'de klor kalkmış gibi. Ama bizim havuzlarımız, 'ne kadar klor atarsak, pisliği o kadar önleriz' mantığıyla; leş gibi klor kokuyor. Klor yerine en ucuz yöntem olan deniz tuzunu tercih edebiliriz. Tuzlu sulara doğru gitmeliyiz. Bunlar, çok rahat alınabilecek tedbirler. Eğer klorlu havuza giriyorsak; mutlaka çıkar çıkmaz zeytinyağlı sabunla ya da bebek şampuanıyla yıkanmamız gerekir. Tekrar giriyorsak, çıktıktan sonra üşenmeyip tekrar yıkanmalıyız. (prf.dr.erkan topuz)
....................................................
sizlerle bu yazıyıda paylaşmak istedim.açıkcası ben çocuklarımı bu yaz yüzme kursuna yazdırmayı düşünüyordum ama bu yazıyı okuduktan sonra bazı konuları dikkate alıcam kesinlikle..CADIARZU
 
Tarım Bakanlığı damgalı diş parlatıcıları kullanın
Kansere karşı korunmak istiyorsanız, kimyasallarla vücudunuzu fazla nemlendirmeyin. Daha tabii yolları tercih edin. Başınızı zeytinyağlı sabun ya da defne yaprağı gibi doğal ürünlerle yıkayın. Zeytinyağlı veya diğer bitkisel türevli sabunları kullanın. Vücudunuzu yıkadığınız zaman, mutlaka bu grubu tercih edin. ABD'de yapılan bir araştırma; yumuşatmak için çocukların saçlarına biryantinin, göğüslerin büyümesine yol açtığını gözler önüne serdi. Çünkü bu tür kimyasal ürünlerin içinde hormon bulunuyor. Kadınların kullandığı diş parlatıcıları, tırnaklarınıza sürdüğünüz ojeler ve vücudunuz için kullandığınız güneş yağları da kansorejen olabilir. Bunlar kullanılırken, çok dikkatli olunmalıdır. Bunların bir kısmı Tarım Bakanlığı tarafından kontrol ediliyor. Üzerinde Tarım Bakanlığı damgası olmayan kaçak ya da ithal ürünleri kesinlikle kullanmamak gerekiyor.

Bulaşıklarınızı sirkeli sudan geçirerek temizleyin!
Unutmayın; kanserde bir koruma bin tedaviden evladır! Yarın 'keşke' dememek için bugünden kansere karşı tedbirinizi almanız gerekir. Mutfaklarınızdan plastiği, alüminyumu ve kalaylanmamış bakır kapları atmalısınız. Doğrudan doğruya çelik, cam ve porselen kaplar kullanmalısınız. Mutfakta kullandığınız deterjanı da çok iyi seçmelisiniz. Özellikle bulaşık deterjanlarında zeytinyağı türevi olanları tercih etmelisiniz. Eğer bunu yapamıyorsanız, bulaşık deterjanlarınızı biraz ıslah etmeli ve zehirden uzak durmak için bulaşık makinasından çıkardığınız kapları sirkeli sudan geçirmelisiniz.

Kanser kalkanı gıda reçetesi!
Doğru beslenirseniz; mide kanserinden yüzde 60 korunabilirsiniz. Her gün brokoli, karnabahar, kıvırcık salata, beyaz lahana, kabak ve domatesi bol bol tüketin.
Kalın bağırsak ve meme kanserinden korunmak için kırmızı eti kesin. Beyaz et, zeytinyağı ve soya gibi yağlarla beslenin. Böylece kanser nedeni olan obeziteye karşı da önlem almış olursunuz.
Siyah üzümü çekirdeğini atmadan bol bol tüketin. Çünkü kabuğunda ve çekirdeğinde 'vesibretrol' dediğimiz çok özel bir madde vardır. Bu madde vücudu doğrudan doğruya kansere karşı korur.
Kekik, çörek otu ve keten tohumu da vücudu kanserden korur.
İlaçlara direnci arttırdığı için kanserde ilaç tedavisi sırasında, bitkisel ilaç kullanmayın.
Kanser tedavisi sırasında bulantınız olursa, zencefilden yararlanabilirsiniz.
Papatyanın kanser hastalarının ağzında oluşan aftı önleyici bir etkisi olduğunu aklınızda bulundurun.
Karaciğer hastalıklarında yıllardır kullanılan deve dikeni, karaciğer kanserlerini de tedavi edebiliyor ve tümörleri küçültebiliyor.
Isırgan yıllardır kanser tedavisinde kullanılıyor. Ancak bu bitkinin kökü yararlı. Amerika'da kökü ilaç haline getirildi.
Havuç suyu, nar suyu, domates, ev yoğurdu, peynir, kayısı, kara üzüm, brokoli, kırmızı ve beyaz lahana, karnabahar, kıvırcık salata, semizotu, şalgam suyu, acı biber, keten tohumu, çörekotu, muz, ananas, soğan ve özellikle de sarmısak kanserden koruyucu gıdalardır.
Araştırmalara göre; antioksidanlar, bitkilerdeki fitokimyasal maddeler ve Omega-3 gibi bazı yağ asitleri de kanser riskini azaltıyor.

Çocuklarınıza bir öğün et 5 öğün sebze-meyve verin
Kanserden korunmada beslenmenin büyük önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Topuz, aileleri uyarıyor: Çocuklarınıza doğru beslenmeyi öğretin, onlara 'yeşil terbiye' verin. Yani bir öğün ete karşılık beş katı sebze ve meyve yedirin. Ama Türkiye'de hormonu 'bastıkları' için her zaman sebze ve meyvenin organik olanını tercih edin!..

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, giderek daha çok görülen kanser hastalığıyla mücadelede; tedaviden önce korunmanın, sonra da erken teşhisin önemli olduğunun altını çiziyor. Topuz, kanserin nedenlerini ve korunma yollarını anlattı:

Kanserden korunmak mümkün mü?
Kansere yakalananların sayısı her geçen gün artıyor. Ancak rakamlar korkutucu da olsa; erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü yüzde 90-95 oranında önlenebiliyor veya iyileştirilebiliyor. Bunun için yapılması gereken; kansere yakalanmadan koruyucu tedbirleri almak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmak ve en kötü ihtimalle, bu taramalarla tümörü erken evrede yakalayarak henüz ilerlemeden yok etmektir. Sonuç olarak kanser, önlenebilir ve erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kanserden değil, geç kalmaktan korkmalı; dolayısıyla kanser sizi bulmadan siz onu bulmalısınız. Yani düzenli check-up yaptırmalısınız.

ÖNCE KORUNUN
Korunma, erken teşhis açısından da önem taşıyor mu?
Erken teşhis hakikaten hayat kurtarır. Ama bir sıralama yaparsak; önce korunma, sonra erken teşhis, en sonunda da tedavi gelir. Biz ise inadına tersinden başlıyoruz; kanser tedavisine çok büyük önem veriyoruz, en gelişkin kanser cihazlarını alıyoruz, kanserden korunmaya yönelik ise maalesef çok fazla bir şey yapmıyoruz. Oysa Sağlık Bakanlığı tarafından ülke çapında hastanelerde taramalar, kanser check up'ları gerçekleştirilmeli, çocukların beslenmesi konusunda eğitimler verilmeli, herkese kişisel olarak alabilecekleri önlemler öğretilmeli.

BALIK TERBİYESİ DE VERİN
Kanserojen etkenlerle bu kadar kuşatılmışken çocukları nasıl koruyacağız?
Manzara ürkütücü de olsa her şeyin çaresi var. Yeter ki biz önlem almayı bilelim, bu işi önemseyelim. En başta da çocuklarımıza 'yeşil terbiyesi' verirsek kanser riskini büyük oranda azaltmış oluruz. Yani; yeşil, yeşil, yeşil! Yeşil terbiye; her yediği kırmızı ete karşılık 5 veya 7 kat yeşil (sebze ve meyve) alması anlamına geliyor. Çocuklarımıza balık terbiyesi de vermeliyiz, balık yemeyi öğretmeliyiz. Ama tabii doğru balığı seçmeliyiz! Mesela, Marmara denizinden çıkan dip balığı yememeliyiz. Çocuklarımızı fast food'dan uzak tutmalıyız, spor yaptırmalıyız. Meyve yemeye alıştıralım. Ama onları hormondan korumak için, bunların organik olanlarını tercih edelim. Bol miktarda sebze ve meyve tüketmeyi öğrensinler.

Bağışıklığımızı artırmak için neler yapalım?
Mesela beyaz undan uzak duralım, esmer una dönelim. Yani başta şeker olmak üzere rafine olmuş gıdalardan kaçalım. Kanserin en büyük nedeni, kanseri besleyen en önemli gıda beyaz şekerdir. Sonra da tuz gelir. Küçük yaştan itibaren çocuklarımıza bu terbiyeyi de verelim. Çocuk ekmek yesin ama organik olanı, esmer olanı yesin.n.

Kızartmalar çocukları zehirliyor!
Maalesef çocuklarımızın beslenme şartları çok kötü. Özellikle fast food! Fast food yiyenler üzerine yapılan bir çalışmada; haftada üç kereden fazla fast food yiyen çocuklarda beyin tümörü, lenfoma ve lösemide üç kat artış olduğu tespit edilmiş. Mesela kızartılmış yağlar... Çocuğun yediği patates kızartmasını adam, yedinci kez kullandığı yağda kızartıyor. Bir kullanımda atılması gereken yağ, doğrudan kanserojene dönüşüyor ve kızartmalarla çocukları zehirliyor. Böylelikle kanser riski, daha çocukluktan itibaren artmaya başlıyor.

Gazoz ve şeker vermeyin
Obezite de kanser riskini artırır mı?
Evet, obezite kansere zemin hazırlar. O nedenle çocuk, şekerli gıdalardan uzak dursun. Mesela gazozların, kolaların içine bol miktarda şeker konuluyor. Bunlarla beslenen çocuklarda obezite oluyor. Her içilen gıdanın içine tatlandırıcı atılıyor. Amerika o kadar modernken; her şeye şeker atıyor. Onun için Amerika'da çok obez var. Obezite de kanserin hazırlayıcı faktörlerinden biri. Çocuklara lıkır lıkır içirdiğimiz şekerli gazozlar, çocuğu obez yapıyor ve dolayısıyla onu kansere hazırlıyor. Aile olarak dikkat edin.
 
kızlarr okuyan yokmu burayı :uhm::uhm:
önemli şeyler yazdım merak eden yokmu hiç????
:a015:
 
canım çok çok teşekkürler.çok istifade ettim.sağol varol.emeğine yüreğine sağlık canım.hemen kopyalayıp mail atacağım.sevgilerimle sağlıkla kal...
 
canım çok çok teşekkürler.çok istifade ettim.sağol varol.emeğine yüreğine sağlık canım.hemen kopyalayıp mail atacağım.sevgilerimle sağlıkla kal...

çok teşekkür ederim ilginize sizinde yüreğinize sağlıka.s.faydalı birşeylere vesile olabildiysem ne mutlu bana..

çok önemli bir konu aslında ama fazla ilgi görmedi nedense:uhm:
ben bu topikte bilgilerimiz paylaşmayı doğruları birlikte öğrenmeyi hayal etmiştim,geç kalmış değiliz umarım güzel paylaşaımlarımız oluryerimseniben
 
Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgilerle kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymakta: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer (tabiki anne bilinçliyse!) ."

Öneriler:
1. Her akşam duş alın, üstünüzü tamamen değiştir.(Çevre kirliliğini eve taşıma)
2. Haftada en az bir kere balık. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.
3. Evde en az halı kullanın. Temiz tutun(sirkeli su ile silin).
4. Bulaşığı en az deterjan ile ve eldivenle kullanarak temizleyin(Makina yok!).
5. Çamaşırda her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve iyi duruluyoruz.
6. Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.
7. Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.
8. Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.
9. Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan, cep telefonundan ve radyasyon yayan(özellikle tüplü) cihazlardan uzak duralım ve az kullanalım.
10. Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.
11. Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.
12. Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.
13. Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım. Bisküvi, gofret, çukulota, cips türü şeylerden uzak tutun, bu ve benzeri şeylerin beslenmeye hiçbir katkısı yoktur.
14. Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.
15. Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.
16. En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.
17. Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.
18. Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı . Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.
19. Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.
20. Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.
21. 3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.
22. Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.
23. Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.
24. Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.
25. Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.
26. Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.
27. Sigara kullanmayın, kullananlardan uzak durun.
28. Kesinlikle kepekli un tüketin.
29. Hergün düzenli yürüyün. Zihin sağlığı için haftada en az bir kitap okuyun.
30. Kilonuzu düzenli olarak kontrol edin.

alıntıdır..

 
güsel bilgiler için çok teşekkürler.allhım korusun bütün meleklerimzi...
 
arkadaşlar bu yazı ve bu topikteki bazı yazılar bana gelen maillerden alıntıdır,sizlerde bilgilerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum...
prf.dr.erkan topuzla yapılan bir röpörtajın notları;
Nedir bu tedbirler?
Binlerce tedbir var. Anne karnından başlamak lazım. Eğer çocuğun annesi, babası çok miktarda sigara ve alkol tüketiyorsa kanser riski artar. Çocuk rahme düştükten sonra, 6 ile 8 hafta boyunca anne organik beslenirse çocuğun kansere yakalanma riski düşüyor. Dünyanın en faydalı gıdası anne sütü ama anne sütünde bile 70 tane kimyasala rastlanmış. Bu yüzden çocukların beslenmesi çok önemli. Özellikle ailede daha önce kanser olmuş aile bireyleri varsa. Bir defa çocuk katı yağla beslenmemelidir. Şimdi bunu söyledim diye beni mahkemeye vermeye kalkarlar onun için hemen ilave edeyim. Trans yağ ihtiva eden yağlar tüketilmemelidir. Ama birinci seçeneğimiz zeytinyağıdır, ondan sonra soya yağı gelir.
Son dönemde tereyağına bir dönüş var…
Trabzon yaylalarında beslenmiş bir inekten alınan sütün tereyağını tüketebilirsiniz. Margarin tavsiye etmiyoruz. 1 K-5 Y kuralını tavsiye ediyoruz.
Marmara’da küçük yüzey balıklarını tercih edin
Nedir 1 K-5 Y kuralı?
Çocuklar kırmızı eti bir yiyorsa, beş yeşil yiyecek. Balık önemli bir kanser koruyucusudur ama şimdiki balıklarda da kimyasallar var. İstanbul’da dip balıklarının yüzde 80’inde ağır metaller, kanserojen maddeler vardır. Barbut, kefal, istiridye, karidesten Marmara’daysanız kaçının. Yüzey balıklarını yiyebilirsiniz; çinekop, hamsi, istavrit. Genellikle küçük balıkları tercih edin. Karadeniz’de Tuna Nehri bütün Avrupa’nın pisliğini Karadeniz’e akıtıyor. Buradaki balıklar da kirlendi…
Yağlar konusunda açıklamalar var… Ne öneriyorsunuz?
Meme kanseri için zeytinyağı ve soya yağını karışık tüketmeyi öneriyoruz. Onun dışında fındık yağı, kanola yağı da faydalıdır. Omega 3 ihtiva eden yağlar, balık önemlidir.
Yemeğimizi nasıl pişirelim?
Yemek eğer bir saatte pişecek bir yemekse 3 saatte pişirelim. Kısık ateşte pişirelim. Böylece kimyasallar kanserojene dönüşmez. Fırında pişen yemeği ve haşlamayı tercih edin. Balıkların kabuklarını da atın, yemeyin.
Kanserden korunmak için en çok tüketilmesini ve tüketilmemesini önerdiğiniz gıdalar hangileri?
Yoğurt yiyin ama probiyotik yoğurt. Bütün uzun yaşayan insanların en çok tükettiği madde yoğurttur. Annesi yesin ki çocuk da yesin. Çocuklar organik süt bulursa içsinler. Rafine olmuş gıdalardan kaçınalım. Beyaz şeker, beyaz un ve tuzu az tüketelim. Rafine olmamış, buğday, arpa, çavdar gibi ekmekleri tüketelim. Her meyveyi mevsiminde tüketelim. Hormonlu gıdalar erken gelişmeye sebep olur. Erken adet görmek kanser için risk faktörüdür.
Siz kanser tedavisinde inancın önemli olduğunu da vurguluyorsunuz… Nasıl bir etkisi var?
Evet, yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu psikolojik yaklaşım, yani hastaların güçlü bir inanç sisteminin olması, yaradana inanması sonra doktora inanması önemli. Bunları söyleyince adımız başka şeylere çıkıyor. İnanç bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki bağışıklık sistemi güçlü olan kazanır. Ailesinin ve çevresinin ona çok güzel moral vermesi lazım. Bunları söyleyince “Aman doktora bak!” diyorlar ama desinler anasını satayım! Tanrı öyle yaratmıştır ki kanser tedavisinde en önemli şey inançtır, ikincisi doktora inanmaktır, üçüncüsü aile sevgisidir. Bunlar hastayı moralli tutar. Gördüm ki kanserle mücadelede çok daha iyi başarı sağlarlar, tedaviden çok daha iyi netice alırız.
Koyu kırmızı ve koyu yeşiller kanser riskini azaltır
Betakaroten içeren gıdaların başında domates, koyu kırmızılar, koyu siyahlar ve koyu yeşiller var. Koyu kırmızı ve yeşil tükettiğimiz taktirde kanser riskinin azaldığı dünyanın en büyük meme kongresinde anlatıldı.
Kanserden koruyan gıdaların başında kuru fasulye, yeşil mercimek, bezelye, nohut, bakla gelir. Haftada 2-3 kere bunların tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle yeşil mercimek.
Meme kanserinde en önemli koruyucu gıdalar şunlardır: Brokoli, karnabahar, beyaz lahana, kırmızı lahana, semizotu, kırmızı turp, enginar, bezelye ve diğerleri… Ama brokoliyi tükettiğimiz zaman kesinlikle çiğ ya da buharda pişirip tüketmeliyiz. Karnabahar varsa brokoliyi ikinci planda tutabilirsiniz. Hatta riskli olan gruplarda, brokoli, lahanana ve beyaz lahananın -tiroid şikayeti yoksa- birer avuç suyunu sıkıp içebilirsiniz. Bunların kanserden koruyuculuğu ispat edilmiştir.
En yüksek antioksidan fındığın iç kabuğundadır
Kara kayısı, kara üzüm, kara erik… Bunların tazesini veya kurusunu tüketmelisiniz.
Ceviz, fındık, fıstık, bademi kabuklu almalıyız, kendimiz kırıp yemeliyiz.
Fındığın kabuğunu kırdıktan sonra üzerinde kahverengi bir kabuk vardır. Yapılan son çalışmalar en yüksek antioksidanların burada olduğunu göstermiştir. İlk defa söylüyorum fındığı kırıp üzerindeki yumuşak, ince kahverengi kalan kabuğuyla birlikte yiyin.
Zerdeçal, tanrının insanlara verdiği en önemli koruyucu maddelerden biridir. Turmelik, beyaz zerdeçal dediğimiz ya da sarı safran dediğimiz baharat anti-anjiyotik etki yapıyor. Yani biz turmelik aldığımız zaman korunmuş oluyoruz.
Panax Ginsenk, zencefil, yeşil çay, soya yağı, zeytinyağı…. Bunların yanı sıra kara hindibağ, rezene, biberiyenin tedavi sırasında çok güzel etkileri var. Bunlar dünyada doğrudan doğruya topraktan gelerek tedaviye yardımcı oluyor.
Bakır en büyük anjiyogenetik madde. Bakır kanseri azdırıyor. Bakır küpe takmayın, bakır su borusu kullanmayın, çünkü anjiyogeninizi artırır. Bazı gıdalar vardır ki tümörü engeller, bazıları da vardır ki artırır.
Beyaz şeker kanserin en büyük sebebidir.
Çocuklara haftada iki kez baklagil yedirmelisiniz
Okula giderken çelik sefer tası hazırlayalım. Zaten mutfaklarda porselen, cam, çelik kaplar tercih edin. Ama çelik kaplar krom ve nikel ihtiva etmemeli. Toprak kapların az sırlı olanını tercih edelim.
Çocuğun sırt çantası plastik olmasın. Bez olsun ya da keten olsun. Ayakkabısı PVC ihtiva etmeyen maddelerden yapılmış olsun. Çocuğu sentetik giysilerden koruyalım. Önlüğü keten olsun, pamuklu olsun. Pamuk bile organik olsun.
Haftada 2 defa baklagil yedirmeliyiz. Mutlaka mercimek yemeli.
Çocuklara fast food yedirmemeliyiz. Fast foodçular isyan etmesin. Yiyeceklerin yanına büyük bir tabak salata koyarlarsa fast foodun zararını önleyebilirler. Çocuklarınızın canı çok çekerse ayda bir ya da 2 haftada bir fast food yedirebilirsiniz. Ama fast foodçular yanında büyük bir çanak içinde yeşillik vermeli. 50 bin kere söyledim yeşili artırsınlar.
Kanserle ilişkisi merak edilenler…
Yoga, namaz ve meditasyon tedavi sürecine yardımcı oluyor
Tamamlayıcı tıp dediğimiz şey yalnız gıdayla ilgili değildir. Ruhsal ve bedensel yaklaşımdır. Meditasyon, dans terapisi, gülmek, şarkı söylemek tamamlayıcı tıpta ruhsal ve bedensel yaklaşımla ilgilidir. Meditasyon dediğimiz zaman bunun içine namaz da girer. Yani doğrudan doğruya kendini yaradana odaklamak… Bu kanseri tedavi etmez ama tedavide daha iyi sonuçlar alınır.
Hasta yoga yaparak ve namaz kılarak kendini dış etmenlerden psikolojik olarak korur, toparlanır. Ruhi güç her zaman için bağışıklık sistemini güçlendirir. Kahkaha atmak, gülmek çok faydalıdır. Bundan 5 bin yıl evvel, Mezopotamya’da çaresiz hastaları komik maskların önünden geçirirlermiş, kahkaha atsın diye… 400 sene evvel bile gülme tedavisi varmış.
Müzik bağışıklık sistemini güçlendirir
Bütün araştırmalar klasik müziğin hastada bağışıklık sistemini güçlendirdiği gösterdi. Gürültülü çalışmalar, gürültülü ve üzüntülü müziklerden kaçmalıyız. Ruhumuzu dinlendirecek neşeli veya klasik müzik dinlemeliyiz. Bu bitkilerde de ispatlanmıştır. Klasik müzik dinleyen çiçekler daha sağlıklı büyür. Bu insanlar için de geçerlidir. Hastalar müzik dinlesin ama gürültülü, rahatsız edici ve hüzünlü müzikten kaçsınlar.
Güneşe çıkış saatlerinizi şaşırmayın
Ozon tabakası yırtıldığı için güneş direkt olarak içeri giriyor. Bu yüzden cilt kanseri arttı. Onun için aklınızı başınıza toplayın. 12.00’ye kadar sonra da 16.00’dan sonra denizinize girin. Tarım Bakanlığı’ndan onaylı güneş koruyucu kremleri kullanın. Direkt olarak güneşte kavrulmayın. Gölgenin boyu sizin boyundan kısaysa güneşe çıkmayın.
Akupunktur ve hipnoz kemoterapideki mide bulantısını geçirir
Akupunkturun da tamamlayıcı yeri vardır. Kemoterapi sırasındaki bulantılara mani olur. Ateş basması, ter basmasını engeller. Bunlar araştırmalarda gösterilmiştir. Ama akupunktur hiçbir şekilde tedavi etmez. Sadece hastanın psikolojik durumunu düzeltir. 1975 yılında Amerika’da ve İngiltere’de kabul edilmiştir. Hipnoz hastanın psikolojisinde düzelme sağlar

 
cok faydali bilgiler; tesekkurler... cogumuz kanserin kader oldugunu dusunsek de aslinda demek tam oyle degilmis. riski azaltmak icin yapilabilecek seyler oldugunu bilmek guzel. insaallah herkes de okur, bilgilenir.
 
Back