12 Eylül'ün hemen öncesinde, "Bir Gün gelecek!" diye bildiriler yazdığımızı, dağıttığımızı hatırlıyorum.
Garip günlerdi.
Solda ya da sağda olmamız fark etmiyordu.
Hepimizin bu ülke için derdi vardı, sızısı vardı.
Hem de yeri geldiğinde canını verecek kadar...
Hayallerimiz, hedeflerimiz, beklediğimiz güzel günler vardı.
Benim için
"O Gün" artık bugündür.
İçinde
"Temelli" senatörleri olan, çift meclisli, milletin usulen yer bulabildiği günlerini bile gördüğüm köhne bir yönetim anlayışını yeni ufuklara taşıyacak bir dönemin o ilk gününü dün Ankara'da yaşadık.
Kendi yürüyüşüyle Türkiye'yi kutlu bir yola sokan
Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday oldu.
Umudum, heyecanım iyice arttı.
Türkiye artık yeni ufuklara açılıyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ın dışında hiç kimse, bu coğrafyanın
"Ortak Gelecek" perspektifine lider olamazdı.
Bize düşen, onun milletinin yanındaki bu kutlu yürüyüşüne omuzdaş olmaktır.
Sandık başına gitmemize 40 günden az zaman kaldı.
Ekranlarda ağdalı üsluplarla ahkam kesen bazılarını boşverin.
Sokağa bakın, millete kulak verin.
Millet farkında.
Türkiye'nin yeni ufuklara kanatlanacağı bu yeni döneme sonuna kadar inanıyor.
Yeni Türkiye için son dönüm noktası 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleridir.
Milletimizin böylesi kritik kavşaklarda adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle ortaya koyduğu refleksin ne olacağını kestirebiliyorum.
İnsanımızın arif olduğuna inanıyorum.
İnanıyorum ki, ikinci tura kalmadan sandık bize sonucu sunmuş olacak.
Elbette beklentim,
Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanmasıdır.
Öyle farklı komplo senaryolarına kulak asmayın.
10 Ağustos 2014 günü
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 12. ama halkın seçtiği 1. cumhurbaşkanı ve dolayısıyla da
"Devlet Başkanı" olacaktır.
Hayırlı olsun ve Allah utandırmasın diyerek ekleyeyim:
Yolun açık olsun "Başkanım".
http://www.aksam.com.tr/yazarlar/cengiz-ozdemir/o-gun-geldi/haber-321143