• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Neyzen Tevfik Şiirleri

13 Nisan 2007
15.555
36.072
1.123
Neyzen Tevfik (1879 - 1953 )

24 Mart 1879'da Bodrum'da doğdu, 28 Ocak 1953 'de İstanbul'da öldü. Babasının görevleri bulunduğu Urla kasabasında amatör bir neyzenden nota ve usul bilgileri öğrenerek başladığı ney çalışmalarını kendi kendine ilerletti. İzmir İdadisi'ne girdiyse de bitirmeden ayrıldı. Bu arada gene kendi kendine Farsça öğrendi. İzmir Mevlevihanesi'ne girdi. Daha sonra İstanbul'a yerleşerek Galata ve Kasımpaşa Mevlevihanelerine devam etti. 1902'de Bektaşi tarikatından nasip alarak Bektaşi dervişi oldu. Bir yandan da şiirle ilgileniyordu. Eşref'le ve Mehmet Akif'le tanıştı ve şiir konusunda her ikisinden de etkilendi. 1908'den sonra bir süre Mısır'da bulundu 1913'te İstanbul'a döndü.

Neyzen Tevfik genellikle toplum kurallarına uymadan yaşamını sürdürmüştür. Sazını bir geçim kapısı haline geçirmemek için direnmiş, yalnızca içinden geldiği zaman ney üflemiştir. Neyzenliğini geliştirmek kaygısı duymamış, sanat değeri kalıcı bir müzikçi olmak için uğraşmamıştır. Neydeki başlıca ustalığı sazı iyi üflemesiydi. Belirli müzik kurallarının dışına çıkar, ama hep duyarak çalar ve dinleyenleri etkilerdi. Kendi açıklamasına göre yüze yakın plak doldurmuştur.

Neyzenliğinin yanı sıra adını yergi ve taşlamaları ile de duyurmuştur. Kimi eleştirmenleri göre bu türün Nef'î ve Eşref'ten sonra üçüncü önemli temsilcisi sayılır. Ününün yaygınlaşmasında halk tarafından çok sevilmesinin de çok büyük payı vardır. Ancak oldukça eski bir dil kullanması nedeniyle güç anlaşılan ve biçimsel açıdan yetersiz kalan bu şiirleri pek kalıcı olmamıştır. Yergilerini genellikle siyasal ve dinsel baskıya, çıkarcılığa yöneltmiş, toplumdaki tüm haksızlıkları çekinmeden dile getirmiştir.
 
Anladın mı?


Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.

Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.

Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.

İyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın ,gider gündelik.
Anında olmalı, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.

Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.

Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.

Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.


Neyzen Tevfik
 


GEÇER

Izdırabın sonu yok sanma , bu alemde geçer ,
Ömr-i fani gibidir , gün de geçer , dem de geçer ,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer ,
Devr-i şadi de geçer , gussa-i matem de geçer ,
Gece gündüz yok olur , an-ı dem adem de geçer ,

Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi ,
Çağlıyan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi ?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun filimi ,
Ney susar , mey dökülür , gulgule-i Cem de geçer ,

İbret aldın , okudunsa şu yaman dünyadan ,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan .
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan ,
Önü yokdan , sonu boktan , bu kuru da'vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer .

Ne şeriat , ne tariykat , ne hakiykat , ne türe ,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre !
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre ,
Cennet iflas eder , efsane-i Adem de geçer .

Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne ,
Girmemiştir bu avalim , bu bedyi' gözüne.
Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne ,
Hak olur pir-i mugan , sohbet-i hemdem de geçer.


Neyzen Tevfik
 
CEVABEN


Ne arasın tanrı ile aramda?
Sen kimsin ki ,orucumu sorarsın?
Hakikatten gözün yoksa haramda,
Baş açığa niye türban sorarsın?

Rakı,sarap içiyorsam sana ne ?
Yoksa sana bir zararım,içerim.
İkimiz de gelsek,kıldan köprüye,
Ben dürüstsem,sarhoşken de geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp,kalkıp Atatürk’e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dinden soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma!
Atatürk’e dil uzatma,sebepsiz!..
Sen,anandan yine doğardın ama,
Baban kimdi?
Bilemezdin şüphesiz…


Neyzen Tevfik
 
Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım

Âlemin bağ-zârını...eyim
Sünbül ü verd ü nârını...eyim
Andelib-i nizârını...eyim
Hâsılı nev-baharını...eyim!

Bana yoktur lüzumu gülşeninin,
Şeb-i tarîk ü rûz-ı rûşeninin
Ne gulâmının ne de zenninin
Hepsinin tâ mezarını...eyim!

Ağlamam ben, ben erkeğim erkek,
Hayli güçtür bana cefâ etmek,
Minnet etmem bu ömre de felek,
Atını al, tımarını...eyim!

Güççedir bu fakiri aldatmak,
Yüzdürüp sonra kündeden atmak,
Gözünü aç da sen bana bir bak,
Ben senin i'tibarını...eyim!

Saki-i mâh-rûyına...ayım,
Gülünün reng ü bûyuna...ayım,
Mutrîbin hâyâ-hûyuna...ayım,
Sâgar-ı neşvedârını...eyim!

Yok sâfâsı hezâr-ı dem-gerinin,
Gül-sitanda şükûfe-i terinin,
Bezm-i sahbâ-yı rûh-perverinin
Neşvesiyle hümârını...eyim!

Feleğin uğradımsa vartasına,
S..ayım ağzının ta ortasına,
Bunu yazsın cihan da hartasına,
Kıta'at ü bihârını...eyim

Neyzen Tevfik
 
--------------------------------------------------------------------------------
Degil mi?


Ulu Tanrim,akil ermez sirrina,
Bin bir ismi hakda pinhan edersin.
Içirirsin sabrin peymanesini sonra ayan edersin

Simartirsin sonradan görmeyi,
Ögretirsin halka çorap örmeyi,
O çalarken gözündeki sürmeyi,
Yakalarsin hapse ferman edersin.

Bir ot idin,kamis oldun ney oldun,
Feryadina karsi heyhey oldun,
Su,kök,filiz,asma,üzüm,mey oldun,
Her katranini umman edersin.

Çiban olur enselerde çikarsin,
Yanar canin yine kendin sikarsin.
Kendin yapar,kendin yikarsin,
Sigortadan ne kar ne ziyan edersin.

Neyzen Tevfik
 
Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım

Âlemin bağ-zârını...eyim
Sünbül ü verd ü nârını...eyim

:roflol::roflol: az gitmiş uz gitmiş, ana avrat dümdüz gitmiş.. eskiden daha rahatmış millet.. şimdi bi tane yürekli yok böyle, dümdüz gidecek...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
[SIZE="2"]KOŞMA

Dudağında yangın varmış dediler,
Tâ ezelden yayan koşarak geldim.
Alev yanaklara sarmış dediler,
Sevdâ seli oldum; taşarak geldim.

Kapılmışım ak oduna bir kere,
Katlanırım her bir cefâya, cevre
Uğraya uğraya devirden devre
Bütün kâinatı aşarak geldim.

Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü.
Ben gönlümü sana verdim götürü.
Sana meftûn olduğumdan ötürü
Sarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim.



NEYZEN TEVFİK[/SIZE]
 
ŞÜPHE

Şüphemin dalgaları her dini boğdu, aştı,
Gönlümün yolları gittikçe karanlıklaştı.

Bir teselli veremez bilgi denen şu kötürüm,
Hele imân ise, o köhne yular, mahz-ı cürüm.

Sû-i kasd eylemiyen aklına iyman edemez,
Takılıp bir masalın ardına mantık gidemez.

İşte su nâmütenahi denilen varlıklar,
Sevdiğim fâhişenin bir piçi dersem ne çıkar?

Kâinatı doğuran kahbe bilir iç yüzünü,
Önü zulmet, sonu zulmet, nideyim gündüzünü?

Sen takıl da peşine bir sürü ehl-i tarabın,
Korkmadan gir kanına hikmetin, aşkın şarabın!


Neyzey Tevfik
Beyoğlu, 1938
 

Benzer Konular

Yorumlar
1
Görüntüleme
1K
E
Back