Neydin sen?

Cirkin Peri

Guru
Kayıtlı Üye
4 Ekim 2007
248
0
43
aaaa.jpg



Bu gece yalanlarım bir bir terk ediyor beni. Karanlığın orta yerinde, ormanda kaybolmuş bir ceylan gibi beklemekteyim ürkek şimdi. Şimdi koca bir gülümseme veda edip yüzüme uzaklaşıyor benden ardına bile bakmadan. Derken sert bir rüzgâr en koyu haliyle vuruyor yüzüme hayatın tüm gerçekliğini. Tek tek kaybolan yalanlarımın; yüreğimde bıraktığı o koca boşluğun ardından, yaralarımın yamalarını çıkarıyor gerçekliklerim. Ağzımda acının bıraktığı ekşimtırak bir tat, gitgide daha fazla derine iniyor alışmanın umursamazlığıyla.



Bu gece bir bir çıkıyor ortaya, zifiri karanlığa inat itiraflarım. Çıkmasınlar diye uğraşmam boşa, engelleyemiyorum ki harflerimi… Engel olamıyorum ki avaz avaz bağırmalarıma… Susturamıyorum bu gece yüreğimi. Ne yalanlarıma gitme diyebiliyorum sana diyemediğim gibi, ne de susunlu cümleler kurabiliyorum göklere savrulan harflerime…



Sen çıkıyor derken “sen”sizliğin içinden. Gecenin koyuluğuna inat düşüyorsun yine düşlerime. Düşünüyorum, sen ortaya çıktıkça daha bir düşüyorum…



Neydin sen? Sorusuyla irkiliyorum sonra.

Evet… Yanlış duymadın bunu soruyorum kendime şimdi. Esen ayaza, terk eden yalanlarıma ve ortaya çıkan tüm gerçekliklere rağmen neydin sorusu takılıp kalıyor dilimin ucunda.



Bir şarkı gelip takılıyor… Derinden ve bir o kadar uzaktan ama duyuyorum hala, hala ilk duyduğum gibi titriyor yüreğim…



Bana ver ellerini diyor ya içten… Hayat seninle güzel, ver ellerini bana…



Hatırlarsın sende, sende bilirsin bu şarkının bendeki yerini… Bir an duruyorum sonra… Öyle bekliyorum… Neydi bu yaşanmışlıklar diye geçiriyorum içimden…



Sahi söylesene sevgili, neydi tüm bunlar… Ya da en doğrusu…

Neydin sen gerçekten ?



Sen…

Sen gündüzümdün benim… Karanlığın orta yerinde kalmışlığımdan söylemiyorum bunu inan. Gece çöreklendiği anda benliğime, sen sıcacık ellerinle kavrardın titrek yüreğimi. Gündüzümdün sen sevgilim bakışlarınla bana.

Gözlerinle nehir gibiydin yüreğimde çağlayan ve hiç durmayan.

Tüm üşümelerimin korkularıydı öpüşün, içimin sıcaklığıydı dokunuşun…

Sen gücümdün benim, hiçbir şeyden korkmamamı sağlayan.

Ve hayallerimdin, yaşlandığımda bile elimi tutacak olduğuna inandığım.



Sen…

“Sen”din her şeyi geçtim…

Sen…

Sevdiğimdin…



Hayalim, ilkim, cancağızım, sevdiğim, hasretimdin…

Tüm güzellikleriydin ömrümün.

Hayattı adın, Aşktı…

Sen, hiç geçmeyen özgürlüğüydün yüreğimin ve varlığın gülümsememdi sevdiğim…



Sonra dili geçmiş zaman diliminden çıkıyorum ve neysin sen takılıp kalıyor aniden. Ve ardından koca bir sessizlik sarıyor etrafımı. Cevapsız bırakıyorum bu soruyu. Cevaplarına ben bile hazır değilim ya hani susuyorum. Ben sustukça geri dönüyor yalanlarım, usul usul sokuluyor koynuma.



Esen rüzgâr duruluyor ve “sen”sizlik yeniden kayboluyor tüm gerçekliklerimle birlikte yanımdan…



İçimde yine söyleyemediklerim, dilimin ucunda tek bir kelime…



Gitme…



Meral BİLGİÇ
 
Gitme...
Bunu bile diyemedim oysa... Sadece kelimelerde... Onun okumayacağını bildiğim cesaretle.
Bakıyorum da, hala aynı... Hala AşK adı.. Hayat hala...
Bir türlü gitmiyor di'li geçmişe... Bir türlü kabul etmiyor...
Teşekkür ederim yorumun için.
 
Sen, hiç geçmeyen özgürlüğüydün yüreğimin ve varlığın gülümsememdi sevdiğim…



Sonra dili geçmiş zaman diliminden çıkıyorum ve neysin sen takılıp kalıyor aniden. Ve ardından koca bir sessizlik sarıyor etrafımı. Cevapsız bırakıyorum bu soruyu. Cevaplarına ben bile hazır değilim ya hani susuyorum. Ben sustukça geri dönüyor yalanlarım, usul usul sokuluyor koynuma.



Esen rüzgâr duruluyor ve “sen”sizlik yeniden kayboluyor tüm gerçekliklerimle birlikte yanımdan…



İçimde yine söyleyemediklerim, dilimin ucunda tek bir kelime…



Gitme…
 
keske "Gitme" dememiz bir kalemin ucuyla yazilan harfler kadar kolay olsaydi...
yuregini kaleme teslim ettigin icin tskler...
 
X