- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
"Hukukun üstünlüğünü çökertmek için hemen her şeyi yapan Erdoğan’ın bu hakaretleri yağdırması tamamen rezalet"
Fotoğraf: Ozan Köse
inPaylaşın
New York Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya Nazi göndermesi yapması üzerine bir başyazı yayımladı.
"Erdoğan'ın ağızları açık bırakan ikiyüzlülüğü" başlıklı başyazıda, "Erdoğan'ın Nazi göndermesine verilecek en iyi cevap; Türklerin Almanya’da bulduğu özgürlüklerin Türkiye’de sistematik ve hayasızca yok edildiğinin sürekli hatırlatmak olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Washington Hattı sitesinden Alim Kahraman'ın çevirdiği New York Times'taki başyazı şöyle:
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kızgınlığı var. On binlerce kişiyi hapsetti, 150’den fazla medya şirketini kapattı ve yetkilerini genişletmek için Nisan ayında bir referandum düzenlenmesi için çağrıda da bulundu. Ne var ki Almanya’daki yerel makamların güvenlik nedeniyle, orada yaşayan Türkler arasında düzenlenecek kampanyaya 2 Türk bakanın kendi adına katılmasını yasakladığında, Erdoğan sinirlenerek Almanya’yı Nazi uygulamaları ile suçladı ve demokrasi hakkında hiçbir şey bilmemekle itham etti. Kendisinin Almanya’daki konuşmasının yasaklanması durumunda, dünyayı ateşe vereceği konusunda uyardı.
Erdoğan Alman casusu ve PKK ”temsilcisi” olmakla suçladığı Türk-Alman çifte vatandaşı olan Die Welt muhabirinin de hapsedilen gazeteciler arasında olduğunu bilerek daha da sinirleniyor. Bazı öfkeli Alman politikacılar, Şansölye Angela Merkel’i Erdoğan’a Almanya’da hoş karşılanmadığını söylemeye çağırdı. Merkel düzgünce ve akıllıca davranarak bu çağrıyı yapmaya yanaşmadı. Başta Türk siyasilerin mitingde görünmelerini “burada geçerli kanunlar çerçevesinde mümkün olacağını” söyledi. Mitingler için gerekli izinlerin yerel makamlar tarafından verildiğini ve bu yüzden kendisinin yapacak bir şeyi olmadığını söyledi.
Merkel’i kısıtlayan güvenlik konuları var: Almanya, IŞİD ile mücadelede keşif uçakları için Türkiye’de bulunan bir NATO üssünü kullanıyor ve Merkel Avrupa’ya mülteci akışını durdurmak için Avrupa Birliği ile Ankara arasında yapılan anlaşmanın arkasındaki ana güç oldu. Ancak daha da önemlisi, Almanya Erdoğan’ın seviyesine inmek istemiyor.
Almanya, tartışmasız kanunlara en saygılı ve en hoşgörülü Avrupa demokrasileri arasında yer almasına rağmen, Almanlar özellikle Yunanistan, Polonya veya Macaristan gibi Avrupa Birliği’nin talebini kabul eden ülkelerin sitem ve kınamaları nedeni ile Nazi geçmişleri ile sürekli uğraşmaları gerektiğinin farkındalar. Bununla birlikte, büyük bir millet ve NATO müttefiki lideri için, özellikle Türkiye’de ifade özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü çökertmek için hemen her şeyi yapan Erdoğan’ın bu hakaretleri yağdırması tamamen rezalet.
Almanya’da yaşayan ve referandumda oy kullanma hakkı olan yaklaşık 1,5 milyon Türk açıkça Erdoğan’ın büyük ilgi alanı olarak duruyor. Almanya’nın bu kadar çok Türk vatandaşına geçim sağlaması gerçeği, Erdoğan’ın suçlamalarına karşı cevap oluşturuyor. Ancak yerel makamların, Erdoğan’ın vekillerinin Almanya’daki Türkler arasında kampanya düzenlemesinden alıkoyması yalnızca ona yem veriyor.
Verilecek daha iyi bir yanıt şu: Erdoğan’a, vekillerine ve halkına Türklerin Almanya’da bulduğu özgürlüklerin Türkiye’de sistematik ve hayasızca yok edildiğinin sürekli hatırlatmak.
http://t24.com.tr/haber/new-york-ti...nin-agizlari-acik-birakan-ikiyuzlulugu,392768
inPaylaşın
New York Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya Nazi göndermesi yapması üzerine bir başyazı yayımladı.
"Erdoğan'ın ağızları açık bırakan ikiyüzlülüğü" başlıklı başyazıda, "Erdoğan'ın Nazi göndermesine verilecek en iyi cevap; Türklerin Almanya’da bulduğu özgürlüklerin Türkiye’de sistematik ve hayasızca yok edildiğinin sürekli hatırlatmak olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Washington Hattı sitesinden Alim Kahraman'ın çevirdiği New York Times'taki başyazı şöyle:
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kızgınlığı var. On binlerce kişiyi hapsetti, 150’den fazla medya şirketini kapattı ve yetkilerini genişletmek için Nisan ayında bir referandum düzenlenmesi için çağrıda da bulundu. Ne var ki Almanya’daki yerel makamların güvenlik nedeniyle, orada yaşayan Türkler arasında düzenlenecek kampanyaya 2 Türk bakanın kendi adına katılmasını yasakladığında, Erdoğan sinirlenerek Almanya’yı Nazi uygulamaları ile suçladı ve demokrasi hakkında hiçbir şey bilmemekle itham etti. Kendisinin Almanya’daki konuşmasının yasaklanması durumunda, dünyayı ateşe vereceği konusunda uyardı.
Erdoğan Alman casusu ve PKK ”temsilcisi” olmakla suçladığı Türk-Alman çifte vatandaşı olan Die Welt muhabirinin de hapsedilen gazeteciler arasında olduğunu bilerek daha da sinirleniyor. Bazı öfkeli Alman politikacılar, Şansölye Angela Merkel’i Erdoğan’a Almanya’da hoş karşılanmadığını söylemeye çağırdı. Merkel düzgünce ve akıllıca davranarak bu çağrıyı yapmaya yanaşmadı. Başta Türk siyasilerin mitingde görünmelerini “burada geçerli kanunlar çerçevesinde mümkün olacağını” söyledi. Mitingler için gerekli izinlerin yerel makamlar tarafından verildiğini ve bu yüzden kendisinin yapacak bir şeyi olmadığını söyledi.
Merkel’i kısıtlayan güvenlik konuları var: Almanya, IŞİD ile mücadelede keşif uçakları için Türkiye’de bulunan bir NATO üssünü kullanıyor ve Merkel Avrupa’ya mülteci akışını durdurmak için Avrupa Birliği ile Ankara arasında yapılan anlaşmanın arkasındaki ana güç oldu. Ancak daha da önemlisi, Almanya Erdoğan’ın seviyesine inmek istemiyor.
Almanya, tartışmasız kanunlara en saygılı ve en hoşgörülü Avrupa demokrasileri arasında yer almasına rağmen, Almanlar özellikle Yunanistan, Polonya veya Macaristan gibi Avrupa Birliği’nin talebini kabul eden ülkelerin sitem ve kınamaları nedeni ile Nazi geçmişleri ile sürekli uğraşmaları gerektiğinin farkındalar. Bununla birlikte, büyük bir millet ve NATO müttefiki lideri için, özellikle Türkiye’de ifade özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü çökertmek için hemen her şeyi yapan Erdoğan’ın bu hakaretleri yağdırması tamamen rezalet.
Almanya’da yaşayan ve referandumda oy kullanma hakkı olan yaklaşık 1,5 milyon Türk açıkça Erdoğan’ın büyük ilgi alanı olarak duruyor. Almanya’nın bu kadar çok Türk vatandaşına geçim sağlaması gerçeği, Erdoğan’ın suçlamalarına karşı cevap oluşturuyor. Ancak yerel makamların, Erdoğan’ın vekillerinin Almanya’daki Türkler arasında kampanya düzenlemesinden alıkoyması yalnızca ona yem veriyor.
Verilecek daha iyi bir yanıt şu: Erdoğan’a, vekillerine ve halkına Türklerin Almanya’da bulduğu özgürlüklerin Türkiye’de sistematik ve hayasızca yok edildiğinin sürekli hatırlatmak.
http://t24.com.tr/haber/new-york-ti...nin-agizlari-acik-birakan-ikiyuzlulugu,392768