Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Sıcak sımsıcaktı aşk yandı bu yaz ve yaktı bizi
Beyaz bembeyaz güller kuruyup düştü avuçlarımdan
Uzak çok uzak sanki ayrı dünyalardan bulduk birbirimizi
Tuzak bir tuzak belki güvendim bakışlarına çok sevdim seni
Ben de sevdim demek yetmiyoryanımda yoksun yoksun artık
Sensizliğe gücüm yetmiyorgünler sensiz sensiz geçmiyor
Efsane olmuştu iki günlük sevdamız
Mevsimler geçti bak bitti aşk masalımız
Birtanem her şeyim sevdiğimdin sen benim
Rüzgarlarla uçup gitti unutuldu şarkımız
Sana uzaktan bakıyorum Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor yüreğim de Yanında biri mi var ona bir şey mi söylüyorsun onunla gülüyor musun içim yanıyor Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor Senin baktığın her yer artık güzel senin konuştuğun her insan özel oluyor
Sen evine şu yollardan gidiyorsun Ardından yürüyorum Beni fark etmiyorsun Önünden geçtiğin evlere gölgesinde yürüdüğün ağaçlara her gün bindiğin otobüse bakıyorum Senin gözünle bakıyorum Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum Senin kokun senin havan senin auran sinmiş havaya Sanki seni soluyorum
Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin neyi sevmezsin? Kitap okur musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon izler misin? Gece sokağa çıkar mısın? Arkadaşlarınla en çok neye gülersin? En çok kim kızdırır seniHangi futbol takımını tutarsın?
Bilmeliyim Senin hakkındaki bütün ayrıntıları öğrenmeliyim Çünkü ben de o filmlere gideceğim ben de o dizileri izleyeceğim ben de o yemekleri seveceğim ya da nefret edeceğim Bilmeliyim Baştan kuruyorum dünyamı Seninle yaşamaya başlıyorum
Onca kalabalığın içinde karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim Bir ışık çarpıyor yüzüme bir sıcaklık yürüyor göğsümde Anlıyorum ki sen varsın Sen ordasın Sen gelmişsin Bakmadan başımı çevirip seni görmeden varlığının farkındayım
Ey uzak uzak baktığım göz göze gelmeden saçını okşamadan değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim Bir aşk filiz verdi fidan verdi kök saldı içimde Onu sana göstermek için ömrümü veririm
Sana öyle hasretim ki bütün sözler ifadesiz Senden önce yaşamamışım senden önce ben ben değilmişimSen gittiğinden beri yine kendimde değilim Seninle yaşadıklarım yetmiyor anılar kalbimin acısını dindirmiyorAyrılık kapıyı çaldı seni benden aldı artık içeri hiç kimse giremiyor
Sevemiyorum kimseyi gözlerim senden başkasını görmüyor Ellerim senden başkasına gitmiyor Dudaklarım senden başkasını öpmüyor Geceleri bir yorgan gibi çekip üstüme karanlığı örtüyorum Uzak yıldızların ışığı bile bu karanlığı delip geçmiyor Yıldız yok ay yok bulut yok umut yok sevgilim Umutsuz yaşanmıyor
Sokağa çıksam attığım adımlar boşlukta geziniyor yağmurlar yağsa damlalar bana seni söylüyor Çiçeklerin boynu bükük güneş bitmiş Dünya benden hesap soruyor Bu ceza çok ağır sevgilim bana reva gördüğün bu ceza çekilir gibi değil Yüreğim sökülüyor
Hatamı biliyorum yanlışın farkındayım Senden özür dileyecek yüzüm yok İstersen kapının eşiğinde küçük bir taş olayım itip kaktığın yeter ki uzaklara fırlatıp atma beni Pencerende bir kuş olayım elinin tersiyle uçurma beni İnce parmaklarında solgun bir çiçek olayım buruşturup kırma beni
Susup gittin çekip gittin Bir namlunun ucuna kurşunu sürüp gittin Ama öyle kaskatı öyle ağır ki ruhum can damarım kesilse bir damla kanım akmaz Gözlerim ufka dikili bir küçük kızıl ışık bekliyorum sendenBir aydınlık teli Bir umut affeder misin beni?
Biliyorum sen de seviyorsun beni Gözlerinden okunuyor uyku gibi yağmur gibi duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor Elini tutuyorum elimi iterken elin yanarak titriyor
Biliyorum sen de seviyorsun beni Bazen hiç ses vermiyorum sana beni çağırıyorsun adımı sesleniyorsun yüreğin beni arıyor Uzaklara giderken beni de alıp götürüyorsun yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ? Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından yıldız birden ışığa kesiyor
Beklenmedik bir zamanda umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun Benim yanaklarım alev alevsenin dudakların nar çiçeği bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun En yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor çileler sarıyorsun
Sevgilim benim nazlı sevgilim Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar insan neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane bütün söylediklerin Kelebek kanadı kadar ince yağmur damlası kadar temiz bir aşk bu Korkmana kaçmana gerek yok
Sevgilim biliyorum sen de seviyorsun beni itiraf etmiyorsun
Sen gittin Bir zifiri karanlık bir zından yalnızlığı ağır bir boşluk bıraktın geride Gittin ve dönmeyeceksin bir daha Haklısın gidişinde bu aşkı bitirmekte haklısın Tek söz söyleyemedim Yüzüne bakamadım Karşında ağlamadım Eridim tükendim bittim Sonsuzlukta bir insan nasıl olur sesi soluğu nasıl duyulur?
Elveda aşkım Elveda sevgilim Sen kendini hiç böyle gereksiz böyle değersiz böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar acı ve soğukAynalara bakıyorum Aynada gördüğüm ben değilim Gözlerim cehennem ateşi dudaklarım mühürlenmiş Ellerim titriyor Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim
Sevinçlerim hayallerim umutlarım renkli dünyam elveda Elveda yaşamak Yaşamın anlamı elveda Kimse farkında değil yokluğunun Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini
Düne kadar en yücesini yaşadım mutluluğun ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak denizlerin ovaların üstünde uçuyordum Güneş kadar yakındı bana aşk Güneş kadar sıcak ve parlak Bıraktın birdenbire kanatlarım kesildi Hızla çakıldım yere boşluğun içindeyim şimdi hiçbir şeyimOysa dünyanın en zenginiydim Bütün çiçekler bizim için açardı bizim için ballanırdı meyveler ekinler bizim için bereketli sular bizim için çağlardı Şimdi toz duman içinde kızgın bir çöldeyim Yönümü yolumu şaşırdım Sam rüzgarlarına bıraktım gövdemi sürüklenmekteyim
Sen bensiz nasılsın bilmiyorum Rahat mısın mutlu musun bu kadar çabuk beni unutur musun? Nasıl birden mazi olursun?
Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim dudaklarında yüreğimi erittiğim uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili nerdesin? Kimlesin? kimlerlesin? Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben burada terk edip gittiğin yerdeyim
Elveda aşkım Elveda birtanem Elveda sevgilim! Elveda sana
Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum Bütün sözcükler yetersiz Hiçbir şey yazmak istemiyorum Engin denizlerde kulaç attığım üstüme gökkuşağını kuşandığım bu aşk yalanmış Şimdi karanlık sularda boğuluyorum Gökyüzü kurşun gibi ağır Ne yana dönsem yalan Gülüşler yalan vaatler yalanİnsanlar yalan Ben seni mi sevdimSenin gözlerinle mi baktım dünyaya senin ellerinle mi çiçek derledim sevinçti aşktı göğsüme bastım Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım?
Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim Bir aldatmacaymış kötü bir rüya Kötülüğün bile bir yüzü vardır bir görünüşü ama en beteri buymuş bu aldatmaca Bir masal olsaydın razıydım bir şiir olsaydın alır saklardımGüzel bir yüz kalırdı senden geriye hoş bir anı kimsenin dokunamıyacağı bir tarih Ama hiçbir şey kalmadı Bir yokluğu varsaymışım Bir HİÇ’e sarılmışım Çölde serap bile değilsin Serabın gizli ışığı vardır Sen ışığı yutan karanlık bir kör kuyu Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım
Nasıl olsa biterdi bu aşk Ama unutulmaz bir hatıra gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin Kökün çürük yaprağın kül meyvan zehirmiş Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım Kabahat sende değil ben insan tanımamışım
Sana karşı öfke duymuyorum kırgın değilim kızgın değilim Çünkü sen zaten yokmuşsun Asıl kızılacak kişi benim Küçücük bir toz tanesini bir mücevher sanmışım Senin ihanetin bana koymadıBeni kahreden beni yokeden beni bin pişman eden tek şey bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım Sen zaten yokmuşsun ki senin neyine yanayım
Bu benden bir parça Ellerimin kokusu parmaklarımın izi var üzerinde Sen okudukça benim yazdıklarım sana okutur kendini
Sen düşündükçe beni ben düşerim düşlere düşüncelerinde Binbir renk içerisinden seni seçerim kendimi sana boyar seninle yaşarım günlerimi
Hecelerimi sana yorar gecelerimi sana adarım Sensin benim aşka sakladığım yarım
Bu benden bir parça sevgilim Kalbimdekiler duruyor bu kağıdın üzerinde sen dokundukça öper ellerini Gözlerin benim elimin yazdığına bakar kelimelerim
gözlerine Sen hatırlamazsın belki ne gözyaşları kuruttum bu ellerimle Ne sayfalar harcadım yüreğimde Sen bilmezsin sevgilim Ne düşler gördüm gözlerinde
Şehrimin en soğuk gecesinde kaybettim seni Ellerine ihtiyacım varken Üşüdüm sevgilim çok üşüdüm Titredim hıçkırıklara boğulurken
Birini böyle sevmenin cezasıydı bu satırlar Yok olan birine yazılan başka ne olabilirdi ki
Söz verdim ıslanmam artık yağmurlarda Ama seni hatırlatır Tanrı'nın bütün güzelikleri Ben unutmaya direndikçe Hem ne gerek var yağmura sevgili gözlerimdeki yaşlar dinmedikçe
Bu benden bir parça sevgilim Kendimde sana sakladığım yarım bu Sahipsiz ama sahibine tutuklu bir yara bu
Mektuptu bu sevgili Sana hiç yollayamadığım Benim sana aşkım bu mektupla yollandı işte Evrenin bilmem nerdeki sonsuzluğuna
Özgürlük kendin olman demek
ne kadar da ürkütücü!
özgürlüğün korkusuyla bağlanırsın
her şeye herhangi bir şeye
paraya erke işe eşe
tutulursun bir çılgın ‘gidiş-geliş’e
tutkun seçtiğin tutukluluğun
peki isyanın niye…?
Veya vazgeç…
neden olmasın…?
izin ver yaşamın biraz rahatlasın
korkular takılmış kendi ördüğün ağa
çöz bağları göreceksin
giden kadar gelen olur odağına
Dönelim
Döndürsün bizi
Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi
Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan
Ve akılda kalan bir yokuştan
Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından
Ve çocukluktan
Dönelim
Dönelim mi biz
Gençlikten oralardan
Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan
Dönelim mi acıya
Acıya büyük acıya
Ve soralım mı acaba
Ey büyük yalnızlık insansan eğer
Bir kaya
Dalgalar yalarken onu
O bakarken kaskatı kalabalıklara
Ah kalbin bulut bulut akan sesi
Bütünüyle bir semte benziyor Ruhi Bey
Binlerce on binlerce kedinin hep birden kımıldadığı
Kedilerden örülmüş bir semtte
Ve soğuk bir tuvalde yerini bulamamış renkler gibi
Soğuk ve ayakta tutan çelişkileri
Bir görünümden bir başka görünüme kolayca sıçranan
Her şeyin ama her şeyin çok dıştan farkedildiği
Eh belki de bir satır fazlalığı ya da bir satır eksikliği
Belki de genç bir şairden ödünç alınan
Yürüyor mu yürümeyi mi düşünüyor Ruhi Bey
Düşünmesi daha mı sonra koyuluyor yola
Nereye gidecek ama nereye varacak sanki
Yoksa bir oyun tadı mı buluyor bunda
Oyundan atılmaktan korkmayan bir oyuncu gibi
Boşvermiş de sanki oyunun kurallarına
Üstelik son bölümde perdenin kapanmasına
Azıcık vakit kalmış
Ya da vakit var daha Ama ne çıkar
Gövdenin yazgıya başkaldırması mı
Ruhi Beyin
Başkaldırması mı yoksa?
Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
Vaktinde anlamanın sevinci mi
Ya da biraz geç kalmanın
O gereksiz tedirginliği mi
Hangisi?
Önceden resmin - cismin - kisiligin - SEN yoktun
Öyle bir hisimla girdinki siradan hayatima biranda
Günes - su - anlam - SEVDA - ASK oldun
Kollarimi sonuna dek acsamda öyle büyüktüki yüregin sarmaliyamazdim asla kollarimla
Bu yüzden sana kollarimi degil yillardir en dip karanlik köseye attigim beni öylesine bu hayata baglayan gönlümü actim Öyle derindiki SENI tüm haliyle kaplaya biliyordu SENIN 1 gülüsünle aydinliga adim adim cikiyordu
Kendi - kendine SIMSIKI sarmalamisti o yumruk kadar et parcasi SENI acisada yine ve yine kosar adimlarla geliyordu SANA Birgün öyle bir sizi hissettiki gitmeliydi (ASK muhabbete karisinca mantik firar edermis)
Veda etmek üzereyken SEVDASI uzatti miss kokan ellerini Gidemezsin dedi Ilk defa bir buyruk karsisinda boyun egdi
Cünki biliyordu ASK - SEVDA bunlari gerektirendi
Iyiki itaat etti dar agacinda hayata degisilmeyen SEVDANIN suan sahibi
Bahar yüzlüm
Bütün mutlulukları al da kollarına
Bana bir şiir yaz
Bir şarkı söyle bana
Her nağmesi çiğ taneleri kokan
Her notasında umut rüzgarları esen
Her cümlesinde sen olan bir şarkı söyle
Bir şarkı söyle bana
Baştan sona hayatını anlat
Sevgilerini hayallerini anlat
Üzgün olunca ne kadar yavaş geçtiğini zamanın
Mutluyken dakikaların nasıl kuş gibi uçup gittiğini anlat
Anlat bana bahar yüzlüm durma anlat
Sevdiğinde çocuklar gibi hesapsız
Çocuklar gibi karşılıksız
Şüphenmeden yargılamadan soru sormadan sevdiğinde
Sevgine karşılık geldimi umduğun gibi
Güldüğünde engellere tutamadılar seni diye
Düğümlendi mi boğazına kahkaların?
Hayır sakın ağlama sadece anlat
Derin bir sızı başladı önce yüreğimde Bir mutluluk doldu gönlüme
Büyük bir heyecan sardı bedenimi Evet dedim İşte aradığım bu!
Daha ilk anda herkesten farklı olduğunu gösterdin bana
Daha ilk anda sevgi dolu yüreğini açtın yüreğime
Hayatım sen oldun
Hayatın ben oldum
Nefesim sen oldun
Kalp atışın ben oldum
Dahası gülümseyişim oldun
" Hoş geldin gülümşeyişim! " dedim sana
" Hoş bulduk kalp atışım! " dedin bana
Bir kapı zilinde kaldığı yerden devam etmeye başlayan aşkımız dünyalara bedel bir şey oldu
Sen bana baktığında sevgimi gördün
Ben sana baktığımda sevgini gördüm
Alem bize baktığında sevda nedir gördü
Bir insan böylesine nasıl sevilirmiş gördü
Sevenler yıllar geçse bile elbet buluşurlarmış gördü
Senden önce hiç böyle büyük bir heyecana ev sahipliği yapmamıştı yüreğimZamanın elleriyle tokalaşmanın burukluğu vardı Kırgınlıklar küskünlükler sarmıştı benliğimi Ama anladım ki senden önce her şey boşmuş senden öncesi yokmuş
Her şeye rağmen gidişine rağmen sana rağmen geleceğin günü bekledim
Dünyamı kirletmeye çalışanlar oldu izin vermedim
İnanmadığım minderlerin güreşçişi olmayı kabul etmedim
Sonra sen geldin gülümseyişim!
İyi ki geldin iyi ki bana bu mutluluğu yaşattın
Bir daha terketme yar yüreğimin sokaklarını
Bu yürek gidişine dayanamaz
Bu yürek sensiz olamaz
Yokluğun yalnızlığımdan beter oldu
Şimdi ben hangisine yanayım ?
Ben böyle değildim/sen gitmeden önce
Beni bu hallere sen getirdin
Şimdi ortalık yerlerde dolaşıp
Deli divane oluşum
Senin yüzündendir
Tam yollarımız ayrılmışken
Tam unutmuşken
Sana ait ne varsa
El sallayıp yolcu etmişken maziye
Kaçamak gelişlerinle
Ayın ön dördü gibi gecelerimi süsledin
Gitmiştin işte
Dönüşü olmayan yollara
Söyle bana
Yalnızlığımdan ne istedin ?
Anlat bana
Yalnızlığımdan ne istedin?
Ne istedin?
İki kelimeyi bir araya getirip
Bir cümle kuramaz oldum
Yürüdüm /Koştum/Kaçtım
Döndüm dolaştım
Karşımda hep seni buldum
Şimdi
Her gittiğim yere
Benden önce gidip
Orada beni bekleme ne olur
Hayalinle karşımda durma
Yokluğunda
Yalnızlığımı ayaklar altına alma
*En çok bu Şehrin
Sarı gülleri kanatırdı yaramı
Bu şehrin…
Dar loş sokakları
Kırlangıcı giderdi…
Hissedince ayazı
Sinerdi serçeleri
Biterdi kumruların muhabbeti
AĞLARDIM
Bu şehrin
Dört yönlü vururdu rüzgarı
Lodosu poyraz sanırdımpoyrazı karayel
İliklerime dokunurdu
Çıplak bir ten akasya ağacı dalları
ÜŞÜRDÜM
Bir gün batımı rengi
Düşerdi kaldırımlara
Savrulurdu yapraklar vedayla
her birini avuçlarıma alıp öpmek isterdim
Kıskanırdı süpürürdü çöpçüler
ÜZÜLÜRDÜM
İlk defa biliyor musun?
İlk defa!
Güzü seninle sevdim
Sarı güllerin sararan rengini
Ayazını sevdim akşamların
Kuş uçmayan göklerini sevdim
Çiçeksiz ağaçlarını
Çıplak dallarını sevdim mor salkımın
Karanlığını akşamın
Yağmurunu sevdim
Son*Baharımsın*
Beş yıldızla süslediğim
Ektin Mayıs tohumlarımı döşüme
Çiçeklere çiçeklendim
Ya bir gelsen gül mevsimine
Hele bir gelsen
Açar yaban dallarında yediverir güllerim
Ben seni ne zaman sevdim
tutuldu cümlelerim
kalemimde inceden bir sızı
İsminin yerine koyduğum zamirlerle başa çıkamadan
tüm işaret sıfatlarım küstü kağıtlara
Hangi yükleme denk getirsem diye düşünürken
hislerime tercüman olan
tek bir fiilden öteye geçmiyor yazdıklarım
Ruhumda inceden bir esinti;
nefes aldığımı hissediyorum
Gerçi seni gördüm kör oldum
ama umrumda mı sanıyorsun
Zehir desen elimden gık dersem namerdim
Sevdamın nöbetini tutuyorum
yüreğim ellerinde
Karda kışta yağmurda baharda
ayazda denizde karada ve daima
Adınla başlayan tüm vuslatlara uğur getirdin
uğurlar olsun tüm hazin sonlara
Usumun en uslu yerlerinde
ve yüreğimin en sabırlı haliyle direniyorum
tüm ellerinsiz vakitlere
Ellerim gözlerim kelepçelerde
Yüreğinden dökülenlerle her açışımda gözlerimi
sabahlarımın şiirisin
Her "günaydın" bu kadar anlamlı değildi senden önce
ve bir çok "hoşçakal" kayıtlıydı
dilimin sorumsuz bir haznesinde
Ayrılığın selası çoktan verildi sevgilim
ve kaldırıp attım ümitsizlikleri
Onlarsız yaşamak ne güzel değil mi?
İçime geçtiğin gibi
çarçabuk geçti zaman
Olmadığın her zerreme küsmüş ilkbahar
sensizken kendimden geçiyor miyadım
Küçücük bir çukurdan baktığım
koskoca gökyüzü gibi sevgin
kaybolmaya mecalim varken üstelik
kırk yılda bir gibi
Söylemeden biliyorum artık seni
soru işaretsiz seyrediyorum
Bütün az'larımı seninle çoğaltıyorum gururla
Aynı hikayenin aynı cümlelerinde
aynı sevdayı taşıyoruz anlam diye
Gizli öznesi belli bir cümle kuruyorum şimdi
"Seni seviyorum" diyorum
ve öznesinin yüreğinde olduğunu biliyorum
*
Ama;
"Seni Seviyorum"la bitmemeli
Esasen şimdi başlamalı her şey
Deli gömleği giydirilmiş bir aşkın son perdesindeyim şimdi!
Henüz son sözleri söylenmemiş
Bakireliğine dokunulmamış bir hayatın kriz noktasında kalbim
Görüyorum
Aşk nasırlarını gösterdi artık bana
İyi niyetliyim yine de
Yiten bir sevginin ardından tüm mutlulukların onda kalması dileğimle
En uzak şehir sensin şimdi
En uzak kıta
Konuşabileceğim en zor lisansın ama dilimde dönmez yokluğuna
Savur saçlarından birikmişliği
Git hadi Git!!
Gidebildiğin yerler senin olsun
Bir daha gelme bari
Bırak bana hasretini
Bırak sana içimde dolup boşalan gözü yaşlı nefretimi!
Bir kerede sen unutsan beni ne olur ki?
Bir kerede sen saplayıp gitsen hançerini
Sen kaç 24 saatin sonunda "yeter bu kadar" diyebildin ki hayata?
Kaç kere şiirler döktün yanlızlığa ağlaya ağlaya?
Sen yoksun ya yarım kalmış bir hikayeyim şimdi nihayeti eksik
Böyle darmadağın böyle yetim ümitlerim
Biraz kan kırmızısı gözlerim
Baya yaralı kalbim
Kanmam artık yalancı düşlere
Sen gittin ya bir şeyler yanlız kaldı koskoca dünyanın en yaralı kalbinde
Herşey seni unutmak adına şimdi
Unutamadığım yerde düşüp boğulmak uçurum bir aşktan kurtulup yangın bir aydınlığa atlamak gibi
Sen hiç kapkara bir gecenin ortasında gündüzü iple çektin mi?
Aradın mı kaybedileni uçsuz bucaksız çaresizliklerin en can alıcı noktasında?
Tüylerin diken diken oldumu herhangi bir şarkıda?
Üzüldün mü?
Bir zamanlar gönlüne baharı getireni hatırladığında
Hayatı yeşillendirmeye çalışırken tek bir sözüyle siyaha boyayan adam !
Çok mu kızdın bana?
Bir daha uğramayacak mısın yoksa buralara?
Daha son sözümü söylememiştim oysa
Sen ve fedakarlık ?
İmkanı yok
Sen kimsenin sıkıştırmasına gelemezsin
"Aman be" dedin mi?
Herşey biter
Sessizlik içinde kaldım hep Sana söylemek istediğim kelimeleri kalbime gömdüm Belki birgün hani olurya belki bigün kalbime ağır gelir kelimeler içimden atmak isterim ya İşte ozaman -söylerim- diye !
Kimse yardım etmedi bana Sessizlik içinden çıkamadım birtürlü Hep sessiz kaldım ben Aşka sevgiye dostluğa KALBİNE !! Konuşamadım Dilim varmadı söylemeye SUSTUM!
Kimi zaman ağladım! Bekledim İçimi döktüm kağıda kaleme Beni tek anlayan onlardı çünkü Ne dostum ne arkadaşım Hiçbişey kalmadı!
Sen Sen ise yoktun zaten!
Konuşsam susturursun diye korkuyorum
Ağlasam arkamdan gülersin diye susuyorum
Sussam işte ozaman hiçbirşey yapmıyorsun diye bende SUSUYORUM!
Belki kötü yapıyorum İnan hiçbirşey bilmiyorum Beynim ! KaLbim ! AkLım ! Hepsi sende Hepsi sendeyken hiçbirşey düşünemiyorum Ruhumda SADECE SEN
Konuşsam susturursun diye korkuyorum
Ağlasam arkamdan gülersin diye susuyorum
Sussam işte ozaman hiçbirşey yapmıyorsun diye bende SUSUYORUM!
Belki kötü yapıyorum İnan hiçbirşey bilmiyorum Beynim ! KaLbim ! AkLım ! Hepsi sende Hepsi sendeyken hiçbirşey düşünemiyorum Ruhumda SADECE SEN
Ayrılık vakti yaklaşıruzaktan Görürüm! Hiç sesimi çıkarmam Çıkaramam
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omzunda ki değmeli yanaklarımdan
Birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca oh
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür her gece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü
Yağmur ertesi toprak kokardı hep
Şimdi sen kokuyorsun
Ne zaman bir damla düşse toprağa
Açtığın gökkuşağı geliyor/gelecek aklıma
Sonra tenime dokunuyor nemden kalan ne varsa
Artık hiçbir yer toprak kokmuyor
Ne zaman yağmur yağsa
Sadece sen geliyorsun aklıma
Ne zaman yağmur yağsa
Gözyaşlarım
Usulca süzülüyor yanaklarımdan
Bir yıldız kaymasını diliyorum
Bir gün bir yıldız kaysa
Ve sonsuza kadar Dileme şansım olsa
Yağmur yağıyor artık Sadece yağıyor
Gözyaşım durmuyor
Ve artık Hiç yıldız kaymıyor