Neden Heykele Tahammülümüz Yok

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
30 Mayıs 2016 - 11:05 | İspanyol sanatçı Amancio Gonzalez Andres'in İzmir metroda sergilenen 'Müzisyen' adlı eseri, birkaç hafta boyunca özellikle AKP üyelerinin protestosuna uğradıktan sonra bir İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanı tarafından kırıldı.


Üst üste yaşanan heykel hırsızlığı ve vandalizmi kamusal alandaki sanat eserine olan bakışı tekrar gündeme getirdi. Görüşlerine başvurduğumuz isimler eserlerin korunmamasından şikâyetçi
GÜLDEN ÖKTEM

Geçen çarşamba günü, Ankara'daki Seğmenler Parkı'na heykeltıraş İlhan Koman'ın 1991 yılında yerleştirilen bronz heykelinin çalındığı iddia edildi. Önceki gün ise İzmir metrosunun İzmirspor istasyonundaki, İspanyol sanatçı Amancio Gonzalez Andres'e ait 'Müzisyen' isimli ahşap heykel Serdar K. isimli bir vatandaş tarafından, 'alenen çocukları cinsel teşhire uğrattığı sonucunu doğurması ve vatandaşları rahatsız etmesi' sebebiyle tahrip edildi. Daha sonra hakkında 'mala zarar vermek' suçlamasıyla işlem yapılan Serdar K., cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. Ancak 'Müzisyen' heykelinin başına gelenler bununla sınırlı değildi. 25 Mayıs tarihinde, E.K. isimli bir kişi de heykelin müstehcen bulduğu noktasını bezle kapatmaya kalkmıştı.

İlhan Koman'ın 1991'de Seğmenler Parkı'na yerleştirilen bronz heykeli çalındı.

Kamusal alanlardaki sanat eserlerine olan saygının gün geçtikçe azalması, bu alanlardaki 'eser'lerin sadece devlet büyüklerinin büstlerinden ya da kentleri temsil eden büyük seramik çaydanlık heykellerinden ibaret olacağı endişesini de beraberinde getiriyor. Bu fikirden yola çıkarak sanatçıların, küratör ve sanat yazarlarının görüşlerine başvurduk. Bir heykeli tahrip etmenin psikolojideki karşılığını ise psikiyatrist Alper Hasanoğlu değerlendirdi.

Ali Artun (Sanat eleştirmeni): "Palmira'yı akıllara getiriyor"

Son yıllarda heykellere ve genel olarak sanata karşı süregelen bu vandalizm, aslında sadece bize özgü değil. Bütün coğrafyamızda yükselip duruyor. Tabii akla hemen, Afganistan'daki Bamyan Budaları'na yapılan saldırıyı getiriyor. Sonra, Suriye'de Palmira ve Rakka'daki sanat eserlerine ve Musul Müzesi'ne yapılan saldırıları getiriyor. Hepsi aynı ikonoklazm.

Işıl Eğrikavuk (Sanatçı ve sanat yazarı): "Sanat kanunlarla korunan bir şey değil"

Sanat, kanunlarla korunan bir şey değil. Bu konuda bir mevzuat yok. Dolayısıyla bir sanat eserini kırmayı, dökmeyi, sansürlemeyi kendine hak görebiliyor insanlar. Aslında sanat eserlerinin arkasında duracak bir yaptırım gücü olsa bu kadar kolay olmaz bir eserin çalınması ya da tahrip edilmesi. Belediyelerin eserleri yasalar çerçevesinde koruması gerekiyor. İnsanların bir bilinç kazanması ve bu alanda eğitilmesi de ayrı meseleler, ama bu kadar kolay olmaması gerekiyor. ABD'de ve Avrupa'da belediyelerin sanat konseyleri var ve kamusal alandaki eserler, işinin ehli insanlar tarafından demokratik seçimlerle yerleştiriliyor ve kanunlarla korunuyor. Türkiye'deki heykel daha politik bir malzeme olarak görülüyor.

Koray Ariş (Heykeltıraş): "Sanat eserleri 'malzeme' olarak görülüyor"

Sanat eserinin çalınmasının en büyük nedenlerinden biri onun 'malzeme' olarak görülmesi. Demir, bakır ve bronz olan eserleri çalıp eriterek para kazanıyor insanlar. Kamusal alandaki bu tür malzemelerden yapılmış eserler, genellikle bu amaç için çalınıyor. Daha önce de böyle olaylar Türkiye'de yaşandı. Birkaç heykel de müstehcen bulunduğu gerekçesiyle yıllar önce kaldırıldı. İlhan Koman'ın eserinin de içi doludur, diye düşünüyorum ve çalan kişi için de önemlidir. Sanatsever birinin çalmış olması mümkün değil. Diğer eserin tahrip edilmesine gelecek olursak, benim de yıllar önce Adana'ya yaptığım bir eser yok edildi. Bir esere zarar vermenin nasıl bir duygunun karşılığı olduğunu anlayamıyorum.



Vasıf Kortun (Küratör ve yazar): "Çalan kişi heykel olarak görmüyor"

Kanalizasyon kapağı çalmakla İlhan Koman heykeli çalmak arasında hiçbir fark yok çünkü ona malzeme olarak bakıyor çalanlar. Heykel olarak görmüyor onu çalan kişi. O adam için demir ya da bronz. Dünyada her yerde çok olan bir durum bu, çünkü para ediyor. Metrodaki bir heykelin tahrip edilmesi de, daha önce dünyanın pek çok yerinde yaşanan olayların bir benzeri. İtalya'da da, Polonya'da da oldu... Her ülkede saldırılanlar ve saldırılamayanlar var. Kimi yerde çıplaklık oluyor bu, kimi yerdeyse politik bir duruş oluyor.

Alper Hasanoğlu (Psikiyatrist): "Bu olaya vandalizm deniyor"

İzmir'de yaşanan bu olaya vandalizm deniyor. Yapan kişinin içinde agresif bir tavır ateşlenmiş olabilir. İdeolojik bir gerekçeyle yapıyor olsalar bile bu, sonuç olarak vandalizmdir. Vandalizm, kişinin öyle ya da böyle baskı altında olduğu durumlarda ortaya çıkan bir şeydir. Kişi istek ve ihtiyaçlarını sözel olarak ifade edebilecek bilince sahip olmadığında şiddet ve vandalizm ortaya çıkar. Bu şiddet de sanat eserine yönelik bir şiddetti. Geleneklere aykırı bulunduğu ya da çıplaklığın çocukların cinsellik ya da kişilik gelişimine sekte vuracağı gibi bir gerekçeyle yapılmış. Bu durum sanki saldırganın hakkıymış gibi, kendisini bir şeyler yapmış gibi hissetmesine, ya da kendisini değerli ve önemli hissetmesine, başkalarının gözünde daha farklı konumda hissetmesine sebep olur. Bu aslında çok ciddi bir aşağılık kompleksinin sonucu olarak ortaya çıkan bir şeydir. Bir de, sanatçı 'öteki'dir ve farklıdır biraz onların gözünde. Son zamanlarda ülkemizde de dünya da kendinden farklı olanın düşman olarak görülmeye başlamasının eğilimi sanatçıya, sanatçının eserine yönelik bir vandalizmi de körüklemiş olabilir.
http://www.milliyetsanat.com/haberler/plastik-sanatlar/heykele-tahammulumuz-yok/6559
 
bence bu kadar uzman görüşüne gerek yok cevap 3 kelime

ben heykelleri seviyorum, beğendiğim olur beğenmediğim olur, beğenmediğimi kalkıpta baltayla parçalamaya gitmem ya da örtü alıp kapatmam, benana
bunları yapanlar işsizin önde gideni bence, hayatında dert edeceği hiç bişey kalmamış adam kafayı buna takmış derim, hayatı o kadar boş yani ya da hayattaki tek varlığı kraldan çok kralcı olmak, o da elinden alınırsa kendi için bile bir hiç
 
Ya bu heykel muhabbetinden aklıma bir haber geldi.
Amerikada bir lise öğrencisi müzede yere bir gözlük bırakıp insanları izlemiş,baya fotoğraflarını falan çekmişler gözlüğü sanat eseri zannedip
Bulursam ekleyeyim haberi,çok gülmüştüm
 
Gözlüğü sanat eseri sandılar
San Francisco Sanat Müzesi'ni gezen ziyaretçiler 17 yaşındaki Khatayan müzeye gizlice bıraktığı gözlüğü sanat eseri zannetti ve fotoğrafını çekmeye başladı.


Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın





San Francisco'da bulunan San Francisco Modern Sanat Müzesi'nde 17 yaşındaki bir genç gözlüğünü yere koydu. Arkadaşlarıyla birlikte insanların tepkisini ölçmek için gözlüğünü yere bırakan genç kısa sürede müzeye gelenlerin gözlüğü "sanat eseri" sandıklarını gördü.



Müze ziyaretçileri gözlüğe ilgi göstererek fotoğraflarını çekerken, bu arada Khatayan ziyaretçilerin fotoğrafını çekmekle meşguldü. Fotoğraflarını sosyal medyada paylaşınca tıklanma rekorları kırdı.

Khatayan aynı şeyi daha önce beysbol sopası ve çöp tenekesi ile denediğini ifade etmeyi de unutmadı.
Milliyet
 

Bu da iyiymiş, demek ki sanattan anlamayan sanatsever doluymuş ortalık, bunu da gördük

Ben de müstehcen diye değil ama çoğu sanat eseri neden yapılmış, amaç ne anlamam. Hani adam fırçayı almış, sürmüş sürmüş tablo yapmış, şaheser diye binlerce liraya satıyor. Eeee amaç dediğim çok eser var böyle. Garip garip heykeller var mesela. Bana bakınca haz vermediği gibi, garip ve saçma geliyor.

Ama neden gidip başkasının eserini tahrip edeyim ki? Bunun inançla ilgisi olamaz, bu saygı ve hoşgörü eksikliğidir.

Ayrıca eminim Avrupa'da falan da tutucu hristiyanlar bolca vardır ve o heykelleri ahlaksız buluyordur ama gidip onu tahrip etmez. Çünkü onu tahrip edince daha dindar olmadığının bilincindedir adam, saygılıdır, hoşgörülüdür. Bu heykel yıkma bi biz orta doğu ülkelerinde yaygın ve desteklenen bir eylem. Yıkan da kahraman ilan edilir bi güzel..
 
Valla bende çok anlamıyorum sanattan,ama en fazla kendimce eleştiririm.O gençler şimdi heykeli yıkınca analarının bacılarının namusunu kurtardılar
O fırçayı almış sürmüş olayına bende çok gülüyorum.Ortaokulda resim hocamız bizden sulu boyayla modern resim çalışması istedi.Bende hiç yetenekli değilim bu konuda.Anneme söyledim yapmadı.O arada benim çıkarttığım kağıt ve boyalarla 3 yaşındaki kardeşim epey birşeyler karaladı.Annem tutturdu bunu götür işte diye.Ben bişeyler yaptım,kardeşiminkinide koydum çantaya.Öğretmen 3 yaşındaki veledin yaptığı resme bayıldısergiye koydu ben yapmışım gibiSanatseverler kızacak şimdi bana ama bazen de çok gereksiz şeyler sanat zannediliyor bence.
 
Sanat büyük saygım var ama ülkemizde sanat desteklenmiyor ama gelişmiş ülkelerde her alanda sanat var biz nedense heykele takmış durumdayız sanat demek hayat demek , eğitimli insanlar az bilinç az ondandır değeri bilinmiyor ama sanatsızda yaşanmaz elimize aldığımız bardak veya sandalye veya halı herşeyde bir sanat var bakmasını bildiğimiz zaman ve bizi ileri taşıyacak değerler arasında sanat 1 sırada geliyor daha çok desteklenmeli halen sanat ünilerinde çok az makinalar var gelişmeyi engelleyen iş adamları buralara destek vermesi şart
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…