beni geçenlerde yeni tanıştığım bir kız arkadaş, ananasa benzetti. kabuğun sert ama için yumuşacık, tanıdıkça, konuştukça senin ananas olduğuna karar verdim dediSertlikle bağdaştırmadım zaten. Ben de sert bir insanım. Hatta fazla duygusal olmamla çelişir bir şekilde buz gibi sert olurum. Konularını okuyorum konu sahibinin ve yazdığım gibi tam üstüne basıp şu cümlenizden dolayı diyemiyorum. Verdiği his ve kendini yazdığı kişi farklı diyorum. Bana göre, benim gözlemime göre tabi bu
%100 katılıyorum valla söylenecek söz bırakmamışsınız. bence çok doğru.Mesela hep diyoruz ki karakterli olmak işe yaramıyor iyi biriyim ama karşıma düzgün insanlar çıkmıyor falan. Ama sizin sevdiğiniz kişi de çok karakterli değilmiş yine de iz bırakmış. Aslında kızdığımız şeyleri kendimiz de yapıyoruz. Benim de karşıma karakterli ya da bana aşık insanlar çıktı ama ben ısınamadım. Bende en çok iz bırakan kişi bunu hiç hak etmeyen biriydi mesela. Aşk ilişkileri çoğunlukla çekim ve hormonların işi bence. Seçemiyoruz ki şunu seveyim diye. Mesela kime doğal davrandıysam hareketlerimi kısıtlamadıysam o kişiler bana aşık oldu. Ama karakterli davranayım, en iyi özelliklerimi göstereyim dediğim kişilerle bir türlü olmadı. Bizi biz olduğumuz için seven birileri elbet çıkıyor ama bu sefer biz onlara ısınamıyoruz. Bazıları sevilmeyi sevip bu kişilerle ilişki yaşıyor aşık olmasalar da yürütüyorlar bir şekilde. Ben bunu da denedim ama bana göre olmadığını anladım. İki kişinin aynı anda birbirine aşık olması mümkün müdür bilmiyorum ama böyle bir şey yaşamazsam da tam bir tatmin yaşamayacağımı biliyorum. Hem ben hem karşı taraf birbirimize aşık olalım istiyorum. Belki sizin için de böyledir.
aslında kriterle de çok alakası yok bunu anladım. çünkü ben aşırı kriterleri olan biri değilim. tabii ki işi, gücü, mesleği, hayatta bir duruşu, kendine güveni olsun, kafalarımız uysun, beni eğlendirebilsin, bana bişeyler öğretebilirsin, hayatımda katma değer yaratsın tarzı şeylerim var. lakin direkt kafadan elediğim insanlar da var mesela sorumsuz biriyle yapamam, işsiz güçsüz, 30+ yaş olmuş hala meslek sahibi olamamış, ne bileyim aileci, anasının sözünden çıkmayan tiplere saygı maydı da duymadığım için zaten çekim hissedebilen bir kadın değilim.Peki bunlar arasında yalan söylemeyen, elinden geldiği kadar ( iş yoğunluğu vs olur) size ilgi gösteren, sadakatsizlik göstergesi hareketleri olmayan hiç yok muydu?
Bunu sordum çünkü acaba tam istediğiniz kriterlere sahip olup da sizin beğenmediğiniz hiç oldu mu merak ettim
çok teşekkür ederimYa neden bilmiyorum ama konumuzu okunca cok üzüldüm ben. Okudugum konularda sizin yorumunuzu buldugumda cogu zaman sizinle hemfikir oluyorum ve bana göre siz cok degerli bi insansiniz nolur gereksiz insanlar icin vaktinizi harcamayin kendinize cok deger verin ben dünyada kötülerin hep mutlu, iyilerin mutsuz oldugnu düsünmüyorum bazen karsimiza kötü bisey cikabiliyor ama o kötü gördügümüz olay bizim icin hayirli oluyor ama biz bunu herzaman göremiyoruz.
Ben eminim Karekterinize uygun bi beyfendi cikacaktir karsiniza sonra actiginiz bu konuyu gülerek okuyacaksiniz :)
Sağlıcakla kalın
haklı olabilirsiniz, bu konuyu araştıracağım. teşekkürler :)Ben de bilinçaltınızda ilişki istemediğinizi düşünüyorum. Yanlış hatırlamıyorsam daha önceki konularınızda ailenizdeki her evliliğin kötü olduğunu, evliliği istemediğinizi söylemiştiniz. Psikolojide ikincil kazanım diye bir kavram var, yani siz ilişki istiyor gibisiniz ama olmaması işinize geliyor, bilinçaltınız istemiyor. Öyle olunca da sürekli hayatınıza olmayacak kişileri çekiyorsunuz, bir yanlışını görünce de biliyordum ben, bak denedim ama olmadı diyerek kendinizi teskin ediyorsunuz. Kafanızda belki ilişki, evlilik hep aldatılma, ekstra sorumluluk, güvensizlik olarak kodlanmıştır. İkinci diyeceğim şeyse lisede değilseniz bir anda deli gibi aşık olup ayaklarınız yerden kesilmiyor, birisini ilk gördüğünüz an işte bu benim evleneceğim kişi demiyorsunuz. O kişiye şans vererek tanımaya başlıyorsunuz ve tanıdıkça sevip sevmeyeceğiniz belli oluyor. İlk bikaç haftada da bence bu pek mümkün değil.
bu dedikleriniz çok yaşanıyor, yeri geldi ben de ilk hatada sildim soğudum çünkü. arkadaşlarım da yapıyor bunu. mesela geçenlerde bir arkadaşım, sürekli whatsappta çevrimiçi olup kendisine yazmayan bir flörtü bitirdi. burnuma çok hoş kokular gelmemişti aslında ama ben yine de bu durumu bi sormasını, konuşmasını tavsiye ettim. bana verdiği cevap şu: "daha önce başka biri daha bana böyle yapmıştı, sorduğumda benim çok arkadaşım var diye cevap vermişti. ama hangi arkadaşla bu kadar çok yazışılır? bence o beni yedekte tutmuştu. bu kişide de aynı davranışlar var, hiç sormama gerek yok, bu model de öyle sanırım" deyip sildi mesela.Ya çok tatlısınız yoruma aşırı güldümKriterim erkek olsun
Çevremde çok fazla bekar kız erkek var ama kimse birbiriyle beraber değil. Ben 27 yaşındayım ve düşünüyorum şu an bir ilişkim olmasa birisiyle tanışıp ilişki yürütmem imkansızdı. Kimse kimseye güvenemiyor ve ilişkinin daha ilk aylarında hatta daha başlangıç aşamasında çok küçük şeylere takılıp biten ilişkiler görüyorum.
Herkes herkesle sürekli flört halinde. İnsanlara ulaşmak konuşmak artık çok kolay. Kimse hiçbir şey için çaba sarf etmiyor eskisi gibi. İnsanlara karşı bir şey hissetmeme durumunu da artık çok fazla insandan duymaya başladım. Biri de öz kardeşim zaten
Kendi kız kardeşimden gözlemlediğim belli şeyler var. Duygusal olarak çoook nadir insana karşı bir şeyler hissedebiliyor onları da ilk hatasında siliyor. Kardeşim şu ana kadar mutlu giden bir ilişkiye tanık olmadı diyebilirim. Annem-babam boşanmadı ama biz çocukken çok kötü giden bir evlilikleri vardı. Benim de ilk defa bir sevgilim olduğunda lisedeydim ve ailem çok kötü tepki göstermişti. Maalesef kötü bir fiziksel şiddete uğramıştım küçük kardeşimin de önünde. Sonrasında da fiziksel ve psikolojik şiddet birkaç ay daha devam etti tabii ki kardeşim de buna tanık oldu. Ben bunların onda travma yarattığını ama kendisinin de farkında olmadığını düşünüyorum hep. Yoksa neden erkeklere karşı bir şeyler hissetmekte bu kadar zorlansın ki. Of bi şıpsevdi olarak empati yapmakta ne kadar zorlandığımı anlatamam şu an
Benim bu flört camiasına tek bi önerim olacak bence her şeyi düzeltecek bir devrim:
ÇIKMA TEKLİFİ GERİ GELSİN
Atma lazım olur demiş gibi hissettim kendimi amahaklısınız, tabii ki sonradan gelişebilir :) bu durum da törpülediğim bişeydir mesela. eskiden çat diye silerdim her yerden, 1-2 haftalık flörtü bile. artık sadece kanlı bıçaklı olduklarımı siliyorum, diğerleri kalıyor
Ananas gibi ahududu gibi ama daha çok avokado gibibeni geçenlerde yeni tanıştığım bir kız arkadaş, ananasa benzetti. kabuğun sert ama için yumuşacık, tanıdıkça, konuştukça senin ananas olduğuna karar verdim dedidaha da bişey demiyorum
Tanışmak diyorum:) kolay değil artık bazı şeyleri oldurmak, çoğu arkadaşım ve uzun yıllardır ben de senin yaşadığın şeyleri yaşıyorum. Ben kenarda beklemeye es vermeye inanmıyorum anlam çok yüklemeden iletişim kuram taraftarıyımşimdi yorumun bütününe cevap vereyim.
kıyas yapmak en büyük düşman, yanlış olduğunun farkındayım. enteresan bir hikayeleri var, pek açıkça anlatılacak gibi değil burada o yüzden detaya giremiyorum maalesef.
zor beğenen biri değil zor hisseden biriyim. zor beğeniyorum diye bir cümle kurmadım aynı anlama gelmediği için, sebebi de şu, aslında beğeniyorum ama beğenmek de hissedebilmek için yeterli gelmiyor. ama tabii benim beğendiğim beni beğenmez olayı da denk geldibenim mevzu beğenmek falan değil, hisler ve uyumla alakalı.
temmuzdan beri kimseyle görüşmüyorum, o es'i verdim ama vermeme rağmen mutlu değilim. o yüzden kafam karışık, hangisi daha iyi yani birileriyle tanışmak mı yoksa tanışmadan öylece durmak mı...
Bu ama dene yanıl yaptıkça insanlar da oluyor :) kimseye ihtiyacım yok, erkek neymiş . Sonra paşa paşa o kişi gelse hissi bekar insanlar da oluyorHa bak bu bence de oyle "bana erkek lazim değil olmasa da olur, ihtiyacim kalmadi" olayina giriyor bazenGaliba bu gorusmeler esnasinda bıkıp gel gitler yaşiyor.
bana sorsan bence ben magnum'umAnanas gibi ahududu gibi ama daha çok avokado gibi
Ya da adliyeler açık gidip hemen boşansınlarHah çocukların uyuması gerekiyordu böyle diyen bir evlinin gelmesi için herhaldeşaka yollu söylüyor olabilirsiniz ama bu tür konularda şaşmıyor nedense. Madem bekarlık sultanlıktı söylenenler de evlenmeseydi başından.
Bu ama dene yanıl yaptıkça insanlar da oluyor :) kimseye ihtiyacım yok, erkek neymiş . Sonra paşa paşa o kişi gelse hissi bekar insanlar da oluyor
İnşallah en kısa zamanda :)CiRiLLA aslına bakarsak öyle bişey zaten yok. yani şöyle, benim çok bireysel, çok içedönük olduğum bir dönem vardı, pandemi öncesiyle pandemi arası bi zaman. o dönemde kendimi sadece işe vermiş ve çoğu şeye kapamıştım. bir insanın kendi başına daha mutlu ve daha güçlü olacağını düşünüyordum, sevgili, ilişki hatta yük belki de diye düşünüyordum. tabii sadece olumsuz tarafından bakınca bu sonucu çıkarıyordum. lakin araştırmalar da aslında bir insanın, doğru kişi ile doğru bir bağ kurduğu zaman hayata karşı daha güçlü olduğunu, psikolojik anlamda da kendini daha memnun hissettiğini öne sürüyor. belki yanlış kişilerle denk gele gele bizde bazı algılar oluşuyor. aslında bu algıları tersine çevirecek, sağlıklı ilişki yaşatacak insan lazım, o zaman o insan doğru insan işte.
Aynı şeyin eksikliğini ben de çok çekiyorum. Konudan çıkmış gibi olacağım ama eril sistemin getirisi kadınlar arasında gerilimli, yüzeysel, rekabetçi bir ilişki oluyor genelde. O yüzden sanırım kadınlar ilişki veya erkek arkadaşlığı daha çok tercih edilebilir ve kafa yormaya değer buluyorlar. Aslında arkadaşlık da özveri, değer göstermek vs. isterken bununla pek uğraşmıyorlar. Tabi sohbet konularımız da toplumsal baskı nedeniyle en öncelikli iyi bir erkek bulmak, evlenmek, sonra bunun dertleri vs. olduğu için kısır oluyor. Öncelik sıralamamız farklı okuyor.Olur inşallah neden olmasın?
Çok zorlanıyorum ben insan edinme konularında. Yaşım 38 bitiyor artık, bazen bir bakıyorum kahve içecek insanım yok çevremde. Benden 13 yaş büyük bekar kuzenim var o da aynı durumdan şikayetçi. Ortak şeyler konuşabileceğimiz kimse yok etrafta.
Kadın arkadaşlık ben de çok istiyorum ama yok,maalesef olamıyor. Selam veriyorum borçlanıyorum sanki,üstüme üstüme geliyorlar bu sefer baş edemiyorum. Erkekler bana arkadaşlıkta daha samimi geliyor bu sebeple. Keşke böyle olmasa. Gay arkadaşım da olsun isterdim şahsen. Kadınların hesapları,bakış açıları çok değişik,farklı çalışıyor kadın beyni.Aynı şeyin eksikliğini ben de çok çekiyorum. Konudan çıkmış gibi olacağım ama eril sistemin getirisi kadınlar arasında gerilimli, yüzeysel, rekabetçi bir ilişki oluyor genelde. O yüzden sanırım kadınlar ilişki veya erkek arkadaşlığı daha çok tercih edilebilir ve kafa yormaya değer buluyorlar. Aslında arkadaşlık da özveri, değer göstermek vs. isterken bununla pek uğraşmıyorlar. Tabi sohbet konularımız da toplumsal baskı nedeniyle en öncelikli iyi bir erkek bulmak, evlenmek, sonra bunun dertleri vs. olduğu için kısır oluyor. Öncelik sıralamamız farklı okuyor.
Aslında kadın arkadaşlığı yoldaşlıktır. Yalnızlıktan çok kötü ilişkileri mahkum olabiliyoruz, tutunabiliyoruz. Keşke farkında olsak. Erkekler arkadaşlığı çoğu zaman kenarda dursun kafasıyla yapıyorlar. Onlarla iyi anlaşmak seni birey olarak görmemesi, denk bulmaması yüzünden daha iyi gibi oluyor. Tabi bir de o kadar ilişkiye odaklı yaşamadıkları için konuşulacak, enerjiyi aktaracak çok daha fazla konuları olabiliyor. Toplumsal baskıdan daha muaflar.
Gay arkadaşım var benim onların bazı rekabetsel değişik tavırları olabiliyor ya, valla ilişki değil de bu arkadaşlık meselesi beni de zorluyo:/ hele bi yaştan sonra, iş yeri de sıkıntılı olunca, darlanıyorum. Yapacak bir şey yok gibi.Kadın arkadaşlık ben de çok istiyorum ama yok,maalesef olamıyor. Selam veriyorum borçlanıyorum sanki,üstüme üstüme geliyorlar bu sefer baş edemiyorum. Erkekler bana arkadaşlıkta daha samimi geliyor bu sebeple. Keşke böyle olmasa. Gay arkadaşım da olsun isterdim şahsen. Kadınların hesapları,bakış açıları çok değişik,farklı çalışıyor kadın beyni.
ilgisiz davrananla devam etmem, güven vermeyenle devam etmem, anlayış beklediğim bir anda anlayışsızlık edenle devam edemem, buluşmak için zaman ayırmayanla devam edemem gibi şeylerim var bunlar keskin köşeyse, bilemiyorum
hanımlar selam, iyi geceler. en başından söyleyeyim, bu konuyu içimi dökmek, dertleşmek için açıyorum. aşırı bunaldım.
konu, kısır döngüde bile olmayan aşk hayatım. hatta hiç olmayan, bundan sonra olabileceğinden bile şüphe duyduğum aşk hayatım... şu an hayatımda kimse yok, ilgi duyduğum biri de yok. aslında unutamadığım, takılı kaldığım birisi de yok ama en son ilişkim yüzünden galiba evet bir kuyruk acım var, evet neden bilmiyorum hazmedemediğim bir durum var.
öncelikle beni anlamanız açısından söylüyorum, çok zor hisseden biriyim. çok romantik değilim, şıpsevdi değilim, flörtöz değilim. his beslemediğim kimsenin zamanını çalmadım şimdiye kadar, ilerisinin olmayacağını hissettiğimde yollarımı hep ayırdım. geçen sene, uzun zaman sonra nihayet bişeyler hissedebildiğim kısa süreli bir ilişkim oldu. bilmiyorum bu karşı tarafın gözünde bir ilişki miydi ama benim için yaşadığım hayal kırıklıklarına rağmen değerliydi. ilk zamanlar karşımdaki insan beni ilişkinin içine çekmeye çalışırken tam bişeyler yoluna girecek, karşılıklı bişeyler hissediyoruz diye düşünürken bi eski sevgili konusu sebebiyle kafası karıştı ve uzaklaştı, sonra da eskisi gibi olmadık ve koptuk. o eski sevgilisine, ayrıldıktan birkaç ay sonra geri döndü. iletişimimiz yok kendisiyle, hayatımdan çıkalı 1 sene oldu. ilk zamanlar doğal olarak üzülsem de kendimi kapamak istemedim, hayata devam ettim ama ne yalan söyleyeyim, yarım kalan şeyler insanın hep içinde kalırmış sözünü haklı çıkaracak türden bişeydi bence bu benim için. belki kısa süren bişeyi neden 1 sene sonra bile konuşuyorsun diyebilirsiniz, haklısınız ama uzunluktan ziyade hissedilen şeyler ve yarım kalmışlık duygusu galiba bunun sebebi.
ben bu insanı unutamadım, onunla barışmak isterim, hala onu isterim, özlüyorum gibi şeyler içinde değilim. çünkü son dönemde ortaya çıkardığım yalanlarının üzerine zaten devam etmeyi o istese dahi mümkün olmazdı. aşık mı olmuştum? hayır aşık olmamıştım ama devam etseydik olurdum bence. ve bunu istemiştim de, artık ben de kendimi birine ait hissedeyim istersiniz ya bazen, öyle bir his.
velhasıl kafama taktığım konuya gelelim... ben bu ilişki sonrası 10-12 kişiyle görüştüm, bazılarıyla flört ettim, bazılarıyla bir daha bir araya bile gelmedim. bunları nerden buldun derseniz, ortaya karışık aslında kimisi internetten, kimisi ortamlardan vs. bu insanlara da doğru düzgün his beslemedim, başlarda ufak heyecanlar olsa da yürümedi, devam etmedi ve 3-4 aydır tamamen yalnızım. kimseyle de tanışmıyorum. en çok canımı sıkan şey de sanki kimse olmayacak, kimseyi sevmeyeceğim, kimseyle aşk yaşamayacağım gibi hissediyor olmak. zaten son dönemde kendimi biraz kapadım, arkadaşlarla da görüşmüyorum. o kadar kapandım ki her akşam en azından bi 3-4 km yürümeye zorluyorum kendimi. ben böyle yalnızken, yalnız hissediyorken o insan kendisini daha önce aldatmış olduğu eski sevgilisine geri dönüp gününü gün ediyor. geçenlerde, sevgilisine tinder'da denk geldim. (tinder'da hemcinslerini nasıl görüyorsun derseniz, uygulama ayarlarını kurcalamıştım kadın erkek herkesi gösterme açıktı, öyle karşıma çıktı, kullandığı uygulamaların ayarlarını hep kurcalayan biriyimdir) bu arada aşkı tabii ki tinder'da aramıyorum, arada bi bakarım sadeceneyse işte o kıza orada denk gelince bi kötü oldum, bana göre bir kere aldatan, affedilmekten yüz bulup yine yapar.
yani bu nasıl bir dünya, niyeyse kötülük yapanlar her zaman el üstünde tutuluyor, bizim gibi aşktan başka bişey istemeyen, gerçekten ilişkide birbirine ait hissetmek isteyen insanlar şanssız, yalnız, yüzleri bu yönden gülmüyor. 5 senelik ilişkiden çıkan arkadaşım da bir senedir yalnız mesela, ona da düzgün kimse denk gelmiyor. neyse canım sıkkın işte böyle şeylere, konuyu çok uzattım yorumlarda konuşuruz detayları... siz sorun ben cevaplayayım