- 28 Şubat 2007
- 842
- 7
- 54
Kadın kocasını daha az sevmeli fakat daha çok anlamalı; erkekse, karısını daha çok sevmeli fakat anlamaya çalışmamalıdır."
Oscar Wilde
Erkeklerin bu kadın düşmanlığı nedir inanın hiç anlamış değilim. Koskoca Oscar Wilde’in bile ettiği lafa bakın. Gerçi, Wilde iki çocuğu olduktan sonra bile tercihini değiştirdiğine göre bizi neden anlamadığı ortada… …
Ne yapalım bizi anlamanız için? Her dediğinize HE mi diyelim? Ne isterseniz TAMAM mı diyelim? Öl deyin ölelim isterseniz. Bunları yapınca bizi anlayacak mısınız? Bence kesinlikle HAYIR.
Erkekler gidip kendilerine eş seçebilecekleri bir bayan mağazası açarlar. Mağaza 5 katlıdır ve her
kat çıkıldıkça, kadınların nitelikleri de yükselmektedir. Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir: herhangi bir katın kapısından içeri giren erkek, o kattan alış-veriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez.
Bir gün bir grup erkek arkadaş, kendilerine eş seçmek için mağazaya gider. Ve....
1. Kat’ın kapısında şunlar yazılıdır: "Bu kattaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var ve asla dırdır etmezler". Erkekler yazılanları okur ve şöyle derler: "Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım".
2. Kat’ın kapısında yazılanlar: "Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler ve müthiş aşçıdırlar."
Erkekler: "Hımmm, hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var ?"
3. KAT : "Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler, müthiş aşçı ve son derece güzeldirler."
Erkekler: "Aman Tanrım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var."
4. KAT : " Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler ,müthiş aşçıdırlar , son derece güzel ve çekicidirler."
Erkekler zevkten dört köşe bir vaziyette: "İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!" Ve bir kat daha çıkarlar...
5. Kat’ın kapısında şunlar yazmaktadır: "Bu kat bostur ve sadece, erkekleri memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konmuştur. Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız...
Bizleri anlayamamanızın sebebi kısaca bu; Siz hep daha fazlasını istiyorsunuz.
Eşiniz dahil, etrafınızdaki erkeklere nasıl bir kadın istediklerini sorsanız, dile getirmeseler bile hemen hemen hepsinin içinden geçenleri okumak hiç de zor değil; öncelikle güzel olacak, kilolu olmayacak, mis gibi kokacak, her zaman güler yüzlü olacak, albenisi olacak, çok fazla konuşmayacak, çok iyi bir anne olacak, asla dağınık-pis olmayacak, her daim kendisine dikkat edecek, eve davet ettikleri tüm arkadaşlarını mükemmel ağırlayacak, asla fazla para harcamayacak, tutumlu olacak(hatta en makbulü parasını kocasına teslim eden kadındır), mutfakta bir harika olacak, kadının kendi akrabaları sık gelmeyecek ,mümkünse hiç gelmeyecek, ama erkeğin kendi anne ve babası padişahlar gibi ağırlanacak, saygıda kusur edilmeyecek, istedikleri televizyon kanalı seyredecekler ,hatta maç kanalı hiç değiştirilmeyecek, evde çocuk olacak ama gürültü yapmasına müsaade edilmeyecek, giysileri her zaman temiz ve jilet gibi ütülü olacak, akşamları arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına asla itiraz edilmeyecek, sabahları yemek yemeden önce asabi oldukları için asla kendileriyle konuşulmayacak, mümkünse kadın hasta olmayacak, onun istediği yere gidilecek ...inanın bu liste uzar gider. Eminim bunu okuyan kadınlar, bu listenin altına bir sürü ekleme yapacaklardır. Lütfen yapın, içinizde kalmasın.
Bir kadına nasıl bir erkek istediğini sorsanız; evine bağlı olsun, işi olsun, huysuz olmasın, kendisini ve beni sevsin , romantik olsun,onu dinlesin. İnanın başka bir şey istemez kadın. Evinin huzuru bozulmasın diye bir sürü şeyi alttan alır. Ama alttan almalar da bir süre sonra işe yaramaz olur. Erkek, iyice egemenliğini sağlamlaştırıp, krallığını ilan etmiştir bile. Hele bir her istediklerine peki demeyin, istedikleri gibi at koşturmalarına karşı çıkın da görün neler olacağını. İşte direk adınız ANLAYIŞSIZA çıkar, ağızlarından duyulan en güzel laf; “ ben bu kadını anlayamadım gitti, ne istiyor bilmem ki, belasını mı?”
Ama bir düşünün ilişkinizin ilk başladığı günleri. Siz ne yapsanız büyük bir övgüyle karşılaşıyordunuz, çok güzeldiniz, çok anlayışlıydınız. Sizsiz yaşayamazdı. Evet siz aşkınızın ruh ikiziydiniz. Eeee ne oldu ikizlere? Tamam hiçbir şey tek taraflı değildir, bunu kabul ediyorum. Ama siz de kabul edin ki ikizlerden erkek olan daha çabuk bıkıyor. Öz veriyi hep kadından bekliyor, sevgili değil de akraba rolünü daha çabuk benimsiyor. Bir süre sonra da komşunun tavuğu kaz görünmeye başlıyor. İş de bundan sonra pek yapacak bir şey kalmıyor. Bunda da mı anlayış bekliyorsunuz. Bence siz daha çok beklersiniz gibi geliyor bana.
alinti
Oscar Wilde
Erkeklerin bu kadın düşmanlığı nedir inanın hiç anlamış değilim. Koskoca Oscar Wilde’in bile ettiği lafa bakın. Gerçi, Wilde iki çocuğu olduktan sonra bile tercihini değiştirdiğine göre bizi neden anlamadığı ortada… …
Ne yapalım bizi anlamanız için? Her dediğinize HE mi diyelim? Ne isterseniz TAMAM mı diyelim? Öl deyin ölelim isterseniz. Bunları yapınca bizi anlayacak mısınız? Bence kesinlikle HAYIR.
Erkekler gidip kendilerine eş seçebilecekleri bir bayan mağazası açarlar. Mağaza 5 katlıdır ve her
kat çıkıldıkça, kadınların nitelikleri de yükselmektedir. Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir: herhangi bir katın kapısından içeri giren erkek, o kattan alış-veriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez.
Bir gün bir grup erkek arkadaş, kendilerine eş seçmek için mağazaya gider. Ve....
1. Kat’ın kapısında şunlar yazılıdır: "Bu kattaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var ve asla dırdır etmezler". Erkekler yazılanları okur ve şöyle derler: "Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım".
2. Kat’ın kapısında yazılanlar: "Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler ve müthiş aşçıdırlar."
Erkekler: "Hımmm, hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var ?"
3. KAT : "Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler, müthiş aşçı ve son derece güzeldirler."
Erkekler: "Aman Tanrım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var."
4. KAT : " Buradaki kadınlar tam bir ev hanımı, iyi para kazandıkları bir isleri var, asla dırdır etmezler ,müthiş aşçıdırlar , son derece güzel ve çekicidirler."
Erkekler zevkten dört köşe bir vaziyette: "İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!" Ve bir kat daha çıkarlar...
5. Kat’ın kapısında şunlar yazmaktadır: "Bu kat bostur ve sadece, erkekleri memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konmuştur. Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız...
Bizleri anlayamamanızın sebebi kısaca bu; Siz hep daha fazlasını istiyorsunuz.
Eşiniz dahil, etrafınızdaki erkeklere nasıl bir kadın istediklerini sorsanız, dile getirmeseler bile hemen hemen hepsinin içinden geçenleri okumak hiç de zor değil; öncelikle güzel olacak, kilolu olmayacak, mis gibi kokacak, her zaman güler yüzlü olacak, albenisi olacak, çok fazla konuşmayacak, çok iyi bir anne olacak, asla dağınık-pis olmayacak, her daim kendisine dikkat edecek, eve davet ettikleri tüm arkadaşlarını mükemmel ağırlayacak, asla fazla para harcamayacak, tutumlu olacak(hatta en makbulü parasını kocasına teslim eden kadındır), mutfakta bir harika olacak, kadının kendi akrabaları sık gelmeyecek ,mümkünse hiç gelmeyecek, ama erkeğin kendi anne ve babası padişahlar gibi ağırlanacak, saygıda kusur edilmeyecek, istedikleri televizyon kanalı seyredecekler ,hatta maç kanalı hiç değiştirilmeyecek, evde çocuk olacak ama gürültü yapmasına müsaade edilmeyecek, giysileri her zaman temiz ve jilet gibi ütülü olacak, akşamları arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına asla itiraz edilmeyecek, sabahları yemek yemeden önce asabi oldukları için asla kendileriyle konuşulmayacak, mümkünse kadın hasta olmayacak, onun istediği yere gidilecek ...inanın bu liste uzar gider. Eminim bunu okuyan kadınlar, bu listenin altına bir sürü ekleme yapacaklardır. Lütfen yapın, içinizde kalmasın.
Bir kadına nasıl bir erkek istediğini sorsanız; evine bağlı olsun, işi olsun, huysuz olmasın, kendisini ve beni sevsin , romantik olsun,onu dinlesin. İnanın başka bir şey istemez kadın. Evinin huzuru bozulmasın diye bir sürü şeyi alttan alır. Ama alttan almalar da bir süre sonra işe yaramaz olur. Erkek, iyice egemenliğini sağlamlaştırıp, krallığını ilan etmiştir bile. Hele bir her istediklerine peki demeyin, istedikleri gibi at koşturmalarına karşı çıkın da görün neler olacağını. İşte direk adınız ANLAYIŞSIZA çıkar, ağızlarından duyulan en güzel laf; “ ben bu kadını anlayamadım gitti, ne istiyor bilmem ki, belasını mı?”
Ama bir düşünün ilişkinizin ilk başladığı günleri. Siz ne yapsanız büyük bir övgüyle karşılaşıyordunuz, çok güzeldiniz, çok anlayışlıydınız. Sizsiz yaşayamazdı. Evet siz aşkınızın ruh ikiziydiniz. Eeee ne oldu ikizlere? Tamam hiçbir şey tek taraflı değildir, bunu kabul ediyorum. Ama siz de kabul edin ki ikizlerden erkek olan daha çabuk bıkıyor. Öz veriyi hep kadından bekliyor, sevgili değil de akraba rolünü daha çabuk benimsiyor. Bir süre sonra da komşunun tavuğu kaz görünmeye başlıyor. İş de bundan sonra pek yapacak bir şey kalmıyor. Bunda da mı anlayış bekliyorsunuz. Bence siz daha çok beklersiniz gibi geliyor bana.
alinti
