- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Rusya Devlet Başkanı Putin’i eleştiren Erdoğan, “Suriye’de 400 bin insanı öldüren katil Esad’ın ülkesinde sizin ne işiniz var? Siz de onlarla beraber hareket ediyorsanız ortak olursunuz” dedi
Sitene Ekle
Abdullah Karakuş-Doha
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uçak düşürme krizi ile ilgili Hadiseyi tırmandırmak istemediklerini belirterek “Diplomasiyle ve dialogla halledeceğimizi umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değil” dedi.
Erdoğan dün Katar Üniversitesi’ndeki fahri doktora takdim töreninde şu mesajları verdi:
MÜSAMAHA GÖSTERMEYİZ DEDİK: Hatay’ın güneyindeki sınırda üzüntü verici bir hadise yaşandı. Suriye’den kalkan, 5 dakika içinde 10 kez ikaz edilmelerine rağmen milliyeti bilinmeyen 2 savaş uçağı sınırlardan içeri girerek sınır ihlalinde bulundu. Bu uçaklardan biri Türkiye sınırları içinde vuruldu. Türkiye başından bu yana, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere müsamaha gösteremeyeceği noktasında açık ve netti. Geçen yıl Karadeniz’de yine hava sahamızı ihlal etmek suretiyle, yaklaşık 15 dakika hava sahamız ihlal edilmiştir. Bu defa, birinci hava sahası ihlalinde kendilerini uyardık. Telefonla bizzat kendim aradım, konuştum. ‘Herhalde burada bir ihmal var, bir yanlışlık var’ dediler.
ARKADAŞLARININ YANINDA UYARDIM: G20 toplantısında bizzat Sayın Putin ile bunları konuştuk. Orada farklı bir yaklaşım gösterdiler, ben bunu burada söylemeyeceğim, doğru olmaz. ‘Bundan sonra olmayacağını’ söylediler. Ama dedim, ikinci defa tekrar oldu. ‘Haberim yok’ dedi ve arkadaşlarına döndü. Arkadaşlarının yanında uyardım. Bakın, bu dediklerim, 3-4 Ekim tarihlerinde oluyor. G20’den dönüyoruz, geliyoruz ardından bu olay oluyor. Bunu anlamak mümkün değil. Her ülke, her millet hangi güce sahip olursa olsun karşıdaki millete saygı duymalıdır, onun onuruyla oynamamalıdır.
SURİYE’DE NE İŞİNİZ VAR?: Kaldı ki biz, iki ülke, stratejik işbirliğimiz var. Bu kadar yakın ilişki içerisindeyiz. Suriye’de, 400 bine yakın insanı öldüren bir zalim, bir katil Esad’ın ülkesinde sizin ne işiniz var? Biz şuna inanıyoruz, zulme rıza zulümdür. Burada bir zulüm var, eğer siz de onlarla beraber hareket ediyorsanız siz de ona ortak olmuş olursunuz. Maalesef bu hassasiyetleri görmezlikten geldiler ve bu olay oldu. Yaşanan hadise, Suriye kaynaklı tehditlere karşı önceden ilan ettiğimiz angajman kurallarımızın otomatik olarak uygulanmasından ibarettir.
ATEŞE KÖRÜKLE GİTMEK FAYDALI OLMAZ: Bizim bu hadiseyi tırmandırma amacımız kesinlikle bulunmamaktadır. Diplomasi ve diyalog kanallarının işletilerek sağduyunun galip geleceğini umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değildir. Biz, duygusal davranmadık şu ana kadar, bundan sonra da duygusal davranmayacağız. Biz, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa o diplomatik dille hareket edeceğiz. Bazı konularda anlaşamasak da ilişkilerimizi ve işbirliğimizi özellikle son yıllarda gayet iyi bir şekilde ilerlettik. Bu sorunun mevcut ilişkilerimize ve potansiyelimize daha fazla zarar vermesini istemiyoruz.
BİZ DE TEDBİR ALIRIZ: Rusya’nın, haklı olduğumuzu tüm dünyanın kabul ettiği bir konuda verdiği orantısız tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bu tepkilerin devam etmesi durumunda elbette biz de kendi tedbirlerimizi almak mecburiyetinde kalacağız. Bizim Rusya ile tesis ettiğimiz iyi ilişkilerimizin irtifa kaybetmesine gönlümüz razı değildir. Rusya tarafının da en kısa sürede aklı selime dönerek bu çizgiye geleceğine inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Thani ve eşi Sheikha Mozah ile görüştü.
‘Güçlü olan haklı değildir’
İSRAİL’E TEPKİ: Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmadan İslam dünyasının sıkıntılarını aşabilmesi mümkün değildir. Mescid-i Aksa bu şekilde mahzun kaldığı sürece bu sıkıntıları aşmak mümkün değildir. Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında olacaktır. İsrail’in saldırıları durmalıdır. Bölgenin güvenliği, Türkiye’nin güvenliğiyle ilişkilidir.
BAKALIM AB YAPACAK MI?: Suriye’den gelenler için yaptığımız harcama 9 milyar dolara doğru yaklaşıyor. Şimdi bazı kararlar alınıyor, bakalım Avrupa Birliği varılan mutabakatı yerine getirecek mi? Biz bu konuda açık kapı politikasıyla varil bombaları altında ölüme mahkum edilen Suriyeli kardeşlerimizi orada bırakmadık. Bu süreçte yabancı terörist savaşçılara kaynak teşkil eden bazı ülkelerden beklediğimiz işbirliğini ve desteği alamadığımızı özellikle belirtmek isterim.
HAKLI OLAN GÜÇLÜDÜR: Dünyada DAİŞ ile mücadele konusunda Türkiye kadar kapsamlı ve sonuç alıcı mücadele yürüten başka ülke yoktur. Kimileri DAİŞ’i bahane ederek Suriye’de kendi projelerini hayata geçirirken, Türkiye doğrudan bu örgütün saldırılarına maruz kalma pahasına, mazlum kardeşlerinin yanında yer almayı tercih etmiştir. Güçlü olan haklı olan değildir, haklı olan güçlüdür. Şunu da hiçbir zaman unutmayalım ‘La galibe İllallah’, tek otorite, tek galip odur. Hiç kimse benim şu gücüm var diye böbürlenmesin.
http://www.milliyet.com.tr/-ne-isiniz-var-suriye-de-/siyaset/detay/2157563/default.htm
Sitene Ekle
Abdullah Karakuş-Doha
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uçak düşürme krizi ile ilgili Hadiseyi tırmandırmak istemediklerini belirterek “Diplomasiyle ve dialogla halledeceğimizi umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değil” dedi.
Erdoğan dün Katar Üniversitesi’ndeki fahri doktora takdim töreninde şu mesajları verdi:
MÜSAMAHA GÖSTERMEYİZ DEDİK: Hatay’ın güneyindeki sınırda üzüntü verici bir hadise yaşandı. Suriye’den kalkan, 5 dakika içinde 10 kez ikaz edilmelerine rağmen milliyeti bilinmeyen 2 savaş uçağı sınırlardan içeri girerek sınır ihlalinde bulundu. Bu uçaklardan biri Türkiye sınırları içinde vuruldu. Türkiye başından bu yana, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere müsamaha gösteremeyeceği noktasında açık ve netti. Geçen yıl Karadeniz’de yine hava sahamızı ihlal etmek suretiyle, yaklaşık 15 dakika hava sahamız ihlal edilmiştir. Bu defa, birinci hava sahası ihlalinde kendilerini uyardık. Telefonla bizzat kendim aradım, konuştum. ‘Herhalde burada bir ihmal var, bir yanlışlık var’ dediler.
ARKADAŞLARININ YANINDA UYARDIM: G20 toplantısında bizzat Sayın Putin ile bunları konuştuk. Orada farklı bir yaklaşım gösterdiler, ben bunu burada söylemeyeceğim, doğru olmaz. ‘Bundan sonra olmayacağını’ söylediler. Ama dedim, ikinci defa tekrar oldu. ‘Haberim yok’ dedi ve arkadaşlarına döndü. Arkadaşlarının yanında uyardım. Bakın, bu dediklerim, 3-4 Ekim tarihlerinde oluyor. G20’den dönüyoruz, geliyoruz ardından bu olay oluyor. Bunu anlamak mümkün değil. Her ülke, her millet hangi güce sahip olursa olsun karşıdaki millete saygı duymalıdır, onun onuruyla oynamamalıdır.
SURİYE’DE NE İŞİNİZ VAR?: Kaldı ki biz, iki ülke, stratejik işbirliğimiz var. Bu kadar yakın ilişki içerisindeyiz. Suriye’de, 400 bine yakın insanı öldüren bir zalim, bir katil Esad’ın ülkesinde sizin ne işiniz var? Biz şuna inanıyoruz, zulme rıza zulümdür. Burada bir zulüm var, eğer siz de onlarla beraber hareket ediyorsanız siz de ona ortak olmuş olursunuz. Maalesef bu hassasiyetleri görmezlikten geldiler ve bu olay oldu. Yaşanan hadise, Suriye kaynaklı tehditlere karşı önceden ilan ettiğimiz angajman kurallarımızın otomatik olarak uygulanmasından ibarettir.
ATEŞE KÖRÜKLE GİTMEK FAYDALI OLMAZ: Bizim bu hadiseyi tırmandırma amacımız kesinlikle bulunmamaktadır. Diplomasi ve diyalog kanallarının işletilerek sağduyunun galip geleceğini umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değildir. Biz, duygusal davranmadık şu ana kadar, bundan sonra da duygusal davranmayacağız. Biz, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa o diplomatik dille hareket edeceğiz. Bazı konularda anlaşamasak da ilişkilerimizi ve işbirliğimizi özellikle son yıllarda gayet iyi bir şekilde ilerlettik. Bu sorunun mevcut ilişkilerimize ve potansiyelimize daha fazla zarar vermesini istemiyoruz.
BİZ DE TEDBİR ALIRIZ: Rusya’nın, haklı olduğumuzu tüm dünyanın kabul ettiği bir konuda verdiği orantısız tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bu tepkilerin devam etmesi durumunda elbette biz de kendi tedbirlerimizi almak mecburiyetinde kalacağız. Bizim Rusya ile tesis ettiğimiz iyi ilişkilerimizin irtifa kaybetmesine gönlümüz razı değildir. Rusya tarafının da en kısa sürede aklı selime dönerek bu çizgiye geleceğine inanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Thani ve eşi Sheikha Mozah ile görüştü.
‘Güçlü olan haklı değildir’
İSRAİL’E TEPKİ: Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmadan İslam dünyasının sıkıntılarını aşabilmesi mümkün değildir. Mescid-i Aksa bu şekilde mahzun kaldığı sürece bu sıkıntıları aşmak mümkün değildir. Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında olacaktır. İsrail’in saldırıları durmalıdır. Bölgenin güvenliği, Türkiye’nin güvenliğiyle ilişkilidir.
BAKALIM AB YAPACAK MI?: Suriye’den gelenler için yaptığımız harcama 9 milyar dolara doğru yaklaşıyor. Şimdi bazı kararlar alınıyor, bakalım Avrupa Birliği varılan mutabakatı yerine getirecek mi? Biz bu konuda açık kapı politikasıyla varil bombaları altında ölüme mahkum edilen Suriyeli kardeşlerimizi orada bırakmadık. Bu süreçte yabancı terörist savaşçılara kaynak teşkil eden bazı ülkelerden beklediğimiz işbirliğini ve desteği alamadığımızı özellikle belirtmek isterim.
HAKLI OLAN GÜÇLÜDÜR: Dünyada DAİŞ ile mücadele konusunda Türkiye kadar kapsamlı ve sonuç alıcı mücadele yürüten başka ülke yoktur. Kimileri DAİŞ’i bahane ederek Suriye’de kendi projelerini hayata geçirirken, Türkiye doğrudan bu örgütün saldırılarına maruz kalma pahasına, mazlum kardeşlerinin yanında yer almayı tercih etmiştir. Güçlü olan haklı olan değildir, haklı olan güçlüdür. Şunu da hiçbir zaman unutmayalım ‘La galibe İllallah’, tek otorite, tek galip odur. Hiç kimse benim şu gücüm var diye böbürlenmesin.
http://www.milliyet.com.tr/-ne-isiniz-var-suriye-de-/siyaset/detay/2157563/default.htm