- 27 Eylül 2008
- 1.143
- 12
doktor bey, ben 41 eşim ise 38 yaşında. ikimizin de ikinci evliliği. eşimin ilk evliliğinden bir çocuğu var. ben ilk evlilğimde muhtelif ailevi sebeplerden dolayı çocuk düşünmedim. 4 gebeliğim oldu. 4ü de kendi isteğimle kürtajla sonlandı. 27 yaşımda ayrıldım. 37 yaşımda tekrar evlendim ve bu defa da 3 senedir çocuk için uğraşıyoruz. 25 yaşında sol over kökenli bir kist aldırdım. bu operasyon sonrasında tek overle kaldım. ama dört gebeliğim de tek overle oldu. üç senedir takvim takibi, iki kere aşılama ve ankarada konusunda ünlü bir klinikte iki kere tüp bebek denemesi oldu. tüm tedavi süreçlerinde idrar ve kan sonuçlarımda herhangi negatif bir bulguya rastlanmadı. fsh, hormon, tiroit vb sonuçlarım da hep normal çıktı. fiziksel muayenelerde de doktorlar herhangi negatif bir sebep oluşturabilecek yorumda bulunmadılar. eşimin spermiogram testleri de normal. İlk aşılama öncesi HSG filmi çekildi. O da normal çıktı. Her ay muayenelere göre en az iki sağlıklı yumurta üretebiliyormuşum (tek overle). ilk tüp bebek denemesi öncesinde ilaç takviyesiyle 11 sağlıklı yumurta üretildi. bunlardan 10 kullanıldı ve embriyo oldu. 4ü transfer edildi. geri kalanını dondurdum. ikinci tüp bebek denemesinde bu geri kalan embriyolar transfer edildi. Son tüp bebek öncesi genetik tetkikler de yapıldı. Bende karyotip tayini, faktör V leiden, MTHER 677, 1298, prortronsin gen mutasyonu eşimde ise yine karyotip tayini bakıldı. Yanlış hatırlamıyorsam faktör VIII ihtimal göz önünde bulundurulduğu için ikinci tüp bebek denemesi öncesi Fraxiparine kullandım.. heriki tüp bebek öncesi ankaradki muayenem sırasında rahim duvarım olduğunu söyleyerek histerioskopi yapıldı ve rahim duvarım alındı. geçen seneki son denemeden sonra ankaradaki tüp bebek merkezinden telefon geldi. Yaşım göz önünde bulundurulduğunda çok fazla zaman kaybetmeden bir kere daha denemem gerektiğini söylediler. Yanı sıra ikinci denemenin dondurulmuş embriyo ile yapıldığı için onun sayılmaması gerektiğini de eklediler öncelikle arka arkaya yaşadığım süreçler ve düş kırıklıkları beni psikolojik olarak çok yıprattı. Kullandığım ilaçlar ve bu süreç beni inanılmaz ajitatif yaptı. Bu hem evde eşimle iletişimimize ve hem de işime negatif olarak yansıdı. Üstelik madem yaşım itibariyle zaten geri sayım sürecindeyim ve vaktim bu kadar değerli ikincisinde neden dondurulmuş embriyo kullandılar? Eğer daha az etkin olacağını belirtselerdi bu metodu denemez sıfırdan yumurta verirdim ki bu konuda bir sıkıntım yok. Sözün kısası yaklaşık bir senedir bu konuya kendimi kapattım. Tekrar muhtemel bir düşkırıklığı yaşamaktan korkuyorum. İnsan tedavi sürecinde maalesef “olursa olur olmazsa olmaz canımız sağolsun” diyemiyor.. arkadaşlarım ve eşimin baskısıyla son bir kere daha deneme alternatifine sıcak bakmaya başladım. Ama bu defa istanbulda düşünüyorum. İş yüzünden 3 senedir diyarbakırdayız. Araştırmalarım beni istanbulda 2-3 merkeze yöneltti ki bunlardan biri de sizsiniz. Yukarıda kabaca özetlemeye çalıştığım tablo çerçevesinde yorumlarınızı bekliyorum hocam.. saygılarımla,