- 14 Eylül 2013
- 187
- 158
- 34
- Konu Sahibi mavisaclikiz35
- #1
Konum belli. Daha önceki konuları okuyan hanımlar çok güzel yorumlar yaptılar, hepsine tekrar teşekkür ediyorum.
İlişkim devam ediyor. Bu arada da psikolog desteği almaya devam ediyorum. Dışarıdan bakınca anlamsız gelen ilişkilerin altında yatan birçok süreç var, artık hepimiz biliyoruz. Kendi anne babamdan gördüğüm sağlıksız ilişki süreçleri, belki bir miktar genetik kodlamalar, çevresel faktörler.
Neredeyse 3 ay olacak ilişkimiz başlayalı. Giderek farklılaşan bir süreç yaşıyoruz. Birbirimize alışıyoruz, yaşadığımız tüm olumlu ve olumsuz iletişim süreçleriyle birbirimizi tanıyoruz. Öte yandan, ilişkinin geleceğine dair kaygılarım bu ilişkinin de tadını çıkarmama engel oluyor.
Psikoloğum bir ilişkiye başlamayı bir ilişki evine girmeye benzetiyor ve bu evin 6-7 tane kolonu var (iletişim, romantizm, sorun çözme kapasitesi vb) ve bu kolonların sağlamlığının test edilebilmesi için de belli bir süre geçmesi gerektiğini ve bu sürede de ilişkinin “hakkının verilmesi” gerektiğini söylüyor. Çocuklu bir partner sizin kırmızı çizginiz olabilirdi ama siz bu noktayı alıp artık o evin içine girdiniz ve sürecinizi yaşamalısınız diyor. Aksi taktirde, döngü bozulacağı için pişman olup geri dönmeler ve kısır döngülere düşülebileceğini söylüyor.
Terapi sürecimdeki yönlendirmelere uymaya çalışsam da, 31 yaşına yaklaşıyor olmanın verdiği kaygımı henüz kontrol altına alabilmiş değilim. Geçenlerde bir çocuk hastamın annesi düşük yaptı, beni de çok severler, konu hakkında konuşurken “hocam her şeyin bir zamanı var, kadınların doğurganlık süreleri var, inşallah en kısa zamanda en doğru şekilde size de sağlıklı bir annelik nasip olur” dediğinde neredeyse ağlayacaktım. Duygularım, ilişkim bir yana; gelecekle ilgili planlarım, kurmak istediğim aile, anne olma isteğim bir yana. Böylesine tutku, çekim, yoğun duygu hissettiğim bir insanla aile olamayacağıma olan kıramadığım bu inancım beni çok üzüyor…
Seviyorum, seviliyorum ama bir adım öteye gidecek inancım, gücüm, umudum yok.
Ne yapacağımı bilemez haldeyim…
Lütfen yargılamayın. Hepimiz insanız, farklı süreçlerden geçiyoruz. Ben sadece içimi dökmek istedim…
İlişkim devam ediyor. Bu arada da psikolog desteği almaya devam ediyorum. Dışarıdan bakınca anlamsız gelen ilişkilerin altında yatan birçok süreç var, artık hepimiz biliyoruz. Kendi anne babamdan gördüğüm sağlıksız ilişki süreçleri, belki bir miktar genetik kodlamalar, çevresel faktörler.
Neredeyse 3 ay olacak ilişkimiz başlayalı. Giderek farklılaşan bir süreç yaşıyoruz. Birbirimize alışıyoruz, yaşadığımız tüm olumlu ve olumsuz iletişim süreçleriyle birbirimizi tanıyoruz. Öte yandan, ilişkinin geleceğine dair kaygılarım bu ilişkinin de tadını çıkarmama engel oluyor.
Psikoloğum bir ilişkiye başlamayı bir ilişki evine girmeye benzetiyor ve bu evin 6-7 tane kolonu var (iletişim, romantizm, sorun çözme kapasitesi vb) ve bu kolonların sağlamlığının test edilebilmesi için de belli bir süre geçmesi gerektiğini ve bu sürede de ilişkinin “hakkının verilmesi” gerektiğini söylüyor. Çocuklu bir partner sizin kırmızı çizginiz olabilirdi ama siz bu noktayı alıp artık o evin içine girdiniz ve sürecinizi yaşamalısınız diyor. Aksi taktirde, döngü bozulacağı için pişman olup geri dönmeler ve kısır döngülere düşülebileceğini söylüyor.
Terapi sürecimdeki yönlendirmelere uymaya çalışsam da, 31 yaşına yaklaşıyor olmanın verdiği kaygımı henüz kontrol altına alabilmiş değilim. Geçenlerde bir çocuk hastamın annesi düşük yaptı, beni de çok severler, konu hakkında konuşurken “hocam her şeyin bir zamanı var, kadınların doğurganlık süreleri var, inşallah en kısa zamanda en doğru şekilde size de sağlıklı bir annelik nasip olur” dediğinde neredeyse ağlayacaktım. Duygularım, ilişkim bir yana; gelecekle ilgili planlarım, kurmak istediğim aile, anne olma isteğim bir yana. Böylesine tutku, çekim, yoğun duygu hissettiğim bir insanla aile olamayacağıma olan kıramadığım bu inancım beni çok üzüyor…
Seviyorum, seviliyorum ama bir adım öteye gidecek inancım, gücüm, umudum yok.
Ne yapacağımı bilemez haldeyim…
Lütfen yargılamayın. Hepimiz insanız, farklı süreçlerden geçiyoruz. Ben sadece içimi dökmek istedim…