Mutlu beraberliğin sırırı????

anemi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
21 Ocak 2007
8
0
40
Uzmanlar, mükemmel ilişkiye ulaşmanın bilimsel sırlarını açıkladı.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Yaptığı araştırmalar nedeniyle Ohio Devlet Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi tarafından birçok kez ödüle layık görülen ünlü yazar David Niven mutlu ailelerin, sağlıklı ve başarılı insanların 100 sırrından sonra 'İnsan İlişkilerinin 100 Sırrı' adlı kitabıyla mutlu ve sağlıklı bir beraberliğe giden yolda, atılması gereken adımları okuyucularıyla paylaşıyor.

KIYASLAMA YAPMAYIN

Niven'in mutluluğa ulaşmak isteyenlere kıyaslama yapmaktan kaçınmalarını öneriyor. Hayatımızı başkalarınınkiyle kıyaslamak onu değiştirmez. Ancak yazara göre kendi hayatımız ile ilgili nasıl düşündüğümüzü değiştirir! Nitekim bir arkadaşımızı mükemmel bir ilişkinin keyfini sürerken gördüğümüzde kendi ilişkimizi sorgulamaya başlıyoruz. Sorunlar yaşarken gördüğümüzde da kendi ilişkimizin daha iyi olduğunu düşünüyoruz.

PERİ MASALLARINA ALDANMAYIN

Yazara göre her ne kadar hikayelerde yaşanan büyük aşkları yaşamayı beklemesek de içten içe bunun hayalini kuruyoruz. Niven'a göre yapmamız gereken hayalini kurduğumuz büyüyü partnerimize karşı duyduğunuz sevgide görmek ve masallarda yaşanan şeylerin beklentisi içine girmemek.

ORTAK İLGİ ALANI OLUŞTURUN

Günümüzün çoğunu kariyer peşinde koşmak ve gündelik görevlerimizi yerine getirmekle geçiriyoruz. Bu da kişilerin ilişkilerinde ortak ilgi alanları bulmaya çalışmalarını son derece önemli kılıyor. Çünkü ortak ilgi alanları partnerler arasında pozitif bir iletişim ve eğlencenin oluşmasını destekler.

ZİHNİNİZİ OKUMASINI BEKLEMEYİN

Üzücü bir durumda olduğunuzda partnerinizin sıkıntınızı kendiliğinden anlamasını beklemeyin. Karşı taraf zihninizi okuyamaz. Çoğunlukla partnerimize duygularımızı anlatmadan, bizi yalnız bırakmakla itham ediyoruz. Yapmanız gereken, partnerinize hissettiklerinizi anlatmak.

ACELEYE GEREK YOK

Kişilerin evlenmeye ve çocuk doğurmaya karar verdiği yaş dilimi son yüzyılda, her on yılda bir artıyor. Yazara göre bu durumun maddi baskılar ve bağımsızlığını ilan etmek gibi pek çok nedeni var. Acele etmenize gerek yok. Çünkü ilişkiler birinci gelenin ödüllendirildiği birer yarış değil. Kitapta yer alan araştırma, geç yaşta evlenmenin ne hayat, ne de yaşanan ilişki üzerinde negatif etkisi olmadığı kanıtlanıyor.

MİZAH DUYGUNUZU GELİŞTİRİN

Yazara göre bir ilişkide iyi bir mizah anlayışına sahip olmanın ortalama bir günü daha eğlenceli kılmaya ve kötü bir günün yükünü azaltmaya faydası olur. Yazar; bu mizah anlayışının pozitif bir yönü olması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü negatif espriler sadece tansiyonu artırır.

KALİTELİ ZAMAN

Eğer birlikte en çok zaman geçirmek istediğimiz insanı bulmuşsak neden onunla mümkün olan en kaliteli zamanı birlikte geçirmeyelim ki! Çünkü ilişkiler birlikte geçirilen zamanın miktarı ile değil kalitesi ile gelişir!

GELECEK ÖNEMLİ

Yazara göre bazı insanlar ilişkilerinin başarılı bir geçmişi varsa o zaman yapılması gereken her şeyin başarılmış olduğunu düşünme yanılgısı içine giriyor. Oysa ilişki geçmişe değil, geleceğe doğru inşa edilir.

AÇIK OLMAK ŞART

Bir ilişkinin mutlu ya da mutsuz olduğunu düşünün. Partnerlerin birbirleri ile nasıl iletişim sağladıkları çok önemli. Yazara göre sağlıklı bir ilişki içerisindeki çiftler, iyi ya da kötü her ne yaşıyorlarsa bunu partnerleri ile paylaşıyor: "Hiçbir şeyi içinizde tutmayın! Çünkü kendi gerçekliğinizi paylaştığınız zaman hayatınızı da paylaşmış olacaksınız ve bu süreçte partneriniz ile aranızda oluşacak olan bağ her şeyin üstesinden gelmenizde size yardımcı olacaktır!"

ONUNLA ARKADAŞ OLUN

Biriyle yıllar boyu süren bir araba yolculuğuna çıkacağınızı farz edin! Bu sürede bu kişiye son derece yakın olacaksınız. Dolayısıyla söz konusu kişinin aynı zamanda arkadaşınız olmasını da istersiniz. İlişkiyi sürdüren geçici heyecan ya da zevklerden çok arkadaşlık, karşılıklı saygı, hayranlık ve ilgi olacaktır. Uzun vadeli ilişkiler gelişimlerini ve hayatta kalmalarını sağlam bir arkadaşlık temeline borçludur!

MUTLULUĞU ÖNCE KENDİNİZDE ARAYIN

İnsanlar, sevgi dolu ilişkilere ihtiyaç duyar. Hepimiz yakın sosyal ilişkilerden fayda görürüz. Ancak çoğumuz bir ilişkinin bizi tamamlayacağına, hayatımızdaki boşlukları dolduracağına inanırız! Halbuki gerçekte kim olduğunuzla ilgili olarak mutlu değilseniz, bir ilişki bu durumu değiştirmeyecektir! Bu, sağlıklı bir ilişki sürdürmenizi de zorlaştıracaktır!

PARANIN ÖNEMİ AZALIR

Hayalimizdeki partner varlıklı biri olabilir. Ancak varlıklı kişi ile bir ilişki yaşamaya başladıktan sonra paranın önemi ilişkinizi değerlendirirken etkisiz bir hale gelecektir! Kitapta yer alan araştırma sonucuna göre, sadece gelirin veri olarak alındığı bir ilişkinin başarısı ile ilgili bir tahmin yapmak imkansız! Çünkü servet bir ilişkinin uzunluğu ve tatminlik derecesi üzerinde bağlantısız!

ONU ÖNEMSEYİN

Fikir, zevk ve tercihlerinizin mükemmel bir uyumla buluştuğu bir ilişkiyi ne yazık ki yaşayamayacaksınız! Niven; bu boş fanteziyi tercih etmemenizde de ısrarcı... Zıtlıkların daima ilişkiyi canlı tuttuğunu, rehavet hissinden uzaklaştırdığını ve birey olarak gelişimi artırdığını savunuyor. İlişkinizdeki zor zamanlarda sizin için en önemli olanın ne olduğunu karşı tarafa göstermelisiniz! Farklılıklara rağmen ona değer verdiğinizi göstermeniz; sağlıklı bir ilişkinin temelini oluşturur.

SORGULAMAYI BIRAKIN

Çoğumuz birlikte olduğumuz kişinin geçmişini merak ederiz. Özellikle ciddi ilişkilerini. Uzun vadede endişe, kıyaslama ve eninde sonunda kavga ortamı yaratacaktır. Siz; birlikte olduğunuz kişinin geçmişteki partnerleri ile bir yarışma içerisinde değilsiniz.

KENDİNİZE İNANIN

İlişki bir ihtiyaç değildir. Özde; sağlığınız ve mutluluğunuz için bir ilişkiye ihtiyacınız yok. Yaşadığınız ilişki belki de hayatınızın önemli bir kısmını teşkil edebilir, ama siz hayatta kalmak ve gelişmek için gerekli olanlara zaten sahipsiniz! İçinde bulunduğunuz durum her ne olursa olsun; kendinize inanın ve önce tek başınıza ayakta durabildiğiniz gerçeğini kabul edin.

Çevrenizdekilerinfikirlerini dinlemeyin

Önemli bir karar vermemiz gerektiğinde genellikle ikinci bir görüş alırız! Niven; bu eğilimi kesinlikle desteklemiyor. İki kişinin oluşturduğu dünyayı, aradaki iletişim ya da elektriğin seyrini üçüncü kişilerin asla çözümleyemeyeceğini vurguluyor ve ilginç saptamalarda bulunuyor: "Birincisi; hiç kimse sizin gerçekten neye ihtiyaç duyduğunuzu ve neye değer verdiğinizi sizden iyi değerlendiremez. İkincisi insanlar başkalarının ilişkileri konusunda kendi ilişkilerine nazaran daha olumsuzdur. Kısacası akıl danıştığınız kişiler; ilişkinizdeki negatif yönleri görmeye pozitif yönleri görmekten daha meyillidir!"

Korkuya yenik düşmeyin

Kendi ayakları üzerinde duran, ne istediğini bilen bir kadın olmanıza rağmen; benliğinizi doğru şekilde yansıtmanız kimi zaman mümkün olmayabilir. Fobiler ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilen nedenler arasında. O gerçekte nasıl biri, geçmişte yaşadıklarımızın yine yaşayacak mısınız, sizden nasıl bir birliktelik bekliyor, bencil mi, sorumsuz mu? Bu gibi sorular; her kadının hayatının bir döneminde zihnine üşüşebilir. Oysa; olumsuz bir durum ile karşılaşacağınızda ilişkinizi sorgulamaktan vazgeçmeniz gerekiyor.

İşlerinizi eve getirmeyin

İş gününüz sona erdiğinde işiniz tamamıyla ofiste kalmalı. Zihninizden de silinmeli! Kitapta yer alan bir araştırma sonucuna göre; çalışmaya ya da iş düşünmeye neredeyse hiç ara vermeyen işkoliklerin diğer kişilere oranla özel yaşamlarından memnun olduklarını söylememelerinin üç kat daha olası bir durum olduğu belirtiliyor.

Acılarınızı unutmalısınız!

Kırıldınız ve sonra sizden özür dilendi. Çok acı çektiniz ama karşı tarafı affetmeye karar verdiniz! Ancak içinizdeki acı hemen ortadan kaybolmuyor ve hissettiğiniz bu acının travmasını içinizde taşıyorsunuz. Ama bu acıyı geride bırakabilmeyi öğrenmelisiniz! Çünkü acıyı içinizde tutmanız, yaranın taze kalmasına neden olur.

Mükemmeli aramayı bırakın

20 Günümüzde mutsuz birlikteliklerin belki de en büyük nedeni; 'Daha mükemmelini yaşayabilirim' düşüncesinden kaynaklanıyor. Sağlıklı ve tatmin edici ilişki daima mevcuttur ya da yaratılabilir! 'Mükemmel ilişki' diye bir kavram asla var olmamıştır. Bu nedenle; Her konuda sizinle hemfikir olan ya da her an sizi mutlu edebilecek biri ile karşılaşmayı ısrarla beklemek yerine; sizi en fazla tatmin eden ilişkiyi yeşertmeyi denemelisiniz.
 
Paylaştığın için teşekkürler.Hepsini olmasa da yapmaya çalışıyorum.
 
Mutlu olmak için ilk saygıı olmak zorundadır..Saygı olmadığı takdirde sevgi de olmaz sevgi olmazsa mutluluk hiç olmaz..Saygı çok önemli bir faktördür ilişkilerde..
Yazıyı bizimle paylaştığın için teşekkürler.
 
"Evliliğe Hazır Mısınız?"

--------------------------------------------------------------------------------

Evlenmek için bir çok nedeniniz olabilir. Önemli olan siz ve sevgilinizin aynı motivasyon ve bağlılıkla sebeplerden emin olmanızdır.

Evlenmek için bir çok nedeniniz olabilir. Önemli olan siz ve sevgilinizin aynı motivasyon ve bağlılıkla sebeplerden emin olmanızdır.

Evlilik için iyi nedenler
Aşık olmak..
Bu evlilik için tek geçerli neden olmasa da iyi bir neden! Diğer etkenlerde evlilik kararı almada önemli... Eğer sonsuza kadar
birlikte olmaya karar verdiyseniz birbirinizin hatalarını ve eksiklerini bilmeli, kabul etmelisiniz. Bu aşamadan sonra gönül rahatlığıyla evlenin!
Toplumsal gerekliliğe uyma isteği...
Evlilik kurumu bulunduğunuz kültürde önemlidir ve kişisel, kültürel, dini, sizin değer verdiğiniz bir sistemin parçası olarak bunu yerine
getirmek istiyorsanız evlenin!
Bir aile olmak...
Her ikinizde gizli şeyler paylaşmak ve taahhütlerde bulunmaktan, evliyken bebeğiniz olmasından büyük zevk aldığınızı
düşünüyorsanız evlenin!
Kutlama yapmak...
Bir çift olmayı ve mutluluğunuzu arkadaşlarınızla ve dostlarınızla paylaşmak istiyorsanız evlenin!
Şimdi doğru zaman!..
Bir çözümünüz ve gizli bir ilişkiniz var. Bunu daha geniş bir alanla paylaşmak istiyor, doğru zaman olduğunu düşünüyorsanız evlenin!

Evlilik için kötü nedenler
İlişkiyi sağlamlaştırmak...
İlişkiniz evlenmeden önce sağlam değilse, sonraki adımı atmanız için bir neden yok. Evlendikten sonra ayrılmanız daha zor olabilir ama bu mutlu olmayacağınız anlamı da taşımaz. Tekrar düşünün...
Yalnız kalmaktan korkmak...
Bazı insanlar hiç kimsenin onunla olmak istemeyeceğinden korkarak evlenmek ister. Yanlış bir adım atarak kırılmaktansa bazen yalnız kalmak tercih edilebilir. Tekrar düşünün...
Çocuk için...
Çocukların aile ortamında büyümesi elbette en tercih edilen durum. Ancak çocuğun mutsuz bir aile ortamında büyüyebileceği de göz önüne alınarak bu sebeple evlilik yapılması önerilmiyor. Tekrar düşünün...
Büyük bir düğün isteği...
Peri masalı gibi bir düğünle evlenebilirsiniz ancak düğün gününüz yaşamınızın son günü olmayacak. Hayatınızı desteklemek için evlendiğinizi unutmayın! Tekrar düşünün...
Boşanmanın üstesinden gelmek için...
Bazı insanlar ilkinde yaşadıklarını mutsuzlukları unutmak için yeniden evlenmek isteyebilir. Elbette boşanma sonrası evlenilebilir ancak bu adım içten istenmelidir. Tekrar düşünün...

Korku ve beklentiler
Evilikten ne bekliyorsunuz? Boşanma oranlarına bakıldığında bazı insanlar evlilikten oldukça çok şey bekledikleri görülüyor. Aslında bu o
kadar gerekli değildir. Aynı beklentileri paylaştığınız sürece, bunları birlikte koruyabilirsiniz. Eğer her ikinizin de beklentileri farklıysa,
biriniz ortadan kaybolur. Evlilik beklenti ve korkularınızı tespit ve test edin! Bu konuda arkadaşlarınıza, önceki ilişkilerinize ve medyanın
bilgilendirmelerine bakarak karar verebilirsiniz ancak sizi en fazla etkileyecek olan kendi ailenizdir.

Küçük bir çocukken kendi ailemizi gözlemleyerek ilişkiler hakkında bilgi ediniriz. Bu mesajlar biliçaltının derinliklerinde evlendikten sonra
ortaya çıkmak için saklanır. Evliliğin getirdikleri hakkında endişelenmek veya korku duymak mükemmel derecede doğaldır. Hayatımızda
verdiğmiz en önemli karardır. Siz ve sevgiliniz düşüncelerinizi açık ve net olarak paylaştığınız sürece, birbirinizi destekler ve güven
tazelersiniz. Hayatınızdaki değişilikler iyi yönde olur.

Evlenmeden önce size yol gösterebilecek bazı sorular!
Yanıtlayın ve sonrasında cevaplar hakkında sevgilinizle konuşun!
1. Birbirimize aşk, saygı ve güven duyuyor muyuz?
2. Evlilikten beklentilerimiz nedir ve aynı beklentilere mi sahibiz?
3. Bağırdığımız, ağladığımız veya güldüğümüz ortak paylaşımlarımız nedir?
4. Çocuklar, aile, arkadaşlar, nerede yaşayacağımız, yaşam stili tercihimiz gibi hayata genel bakışımız benzer mi?
5. Nasıl tartışacağımızı biliyor muyuz?
6. Sadakatsizlik konusunda görüşlerimiz aynı mı? Başkasının cazibesine kapılmayacak kadar bağlı mıyız?
7. Bugün bu şekilde düşündüğümüz gibi diğer şeyleri de gizlemeden aşkımız devam edecek mi?
 
Evlenecek kızlara tavsiyeler:

Erkek için de, kadın için de iyi geçinmek, fedakârlık ve sabır ister. (Külfetsiz nimet olmaz) buyurmuşlardır.

İyi geçinmek için, sıkıntılara katlanmak ve her zaman kendini haklı görmemek gerekir. Ben haklıyım demek geçimsizliğe yol açar.

Tecrübeli ve Müslüman bir annenin, asırlar önce kızına verdiği bir öğüt:
Doğup büyüdüğün, senelerce yaşadığın bir yuvadan çıkarak, yabancı bir yere gidecek, huyunu, suyunu bilmediğin bir insanla yaşayacaksın.
Sen ona yer ol ki, o sana gök olsun.
Sen ona ev ol ki, o da evin direği olsun.
Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun.

Ona sıkıntı verme ki sevgisini azaltmasın.
Ondan uzak kalma ki, seni unutmasın!

Onun gözünü, burnunu ve kulağını koruyasın ki, gözü senden başkasını görmesin, senden başkasının kokusunu almasın ve senden hep güzel şeyler işitsin.

Evinde otur, ev ve el işleriyle meşgul ol!
Yiyecek, içecek hususunda o ne getirirse, onunla kanaat et ve şunu bunu alamıyoruz diye asla şikayette bulunma!

Koca hakkını kendi hakkın üzerine tercih et!
Kocanın akrabasının hakkını da önde tut!

İntizama ve temizliğe dikkat et!
Komşularınla iyi geçin, onlardan gelecek sıkıntılara katlan!

Bilhassa komşular arasında laf getirip götürme! Dedikodudan kaç!
Namazlarını vakit girer girmez kıl!

çok doğru ALLAH nasip ederse inşallah bunlara uymaya çalışacağım
 
evliliğin 13 altın kuralı....
Evliliği bir sanata benzeten ve bu nedenle de son derece özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Selin Özkök Karacehennem mutlu ve uyumlu evliliğin sırlarını kitabında anlattı. Evlilik ve Aile Terapisti Selin Özkök Karacehennem in Evlilik Sanatı -1 adlı kitabına göre işte mutlu evliliğin 13 altın kuralı;

- Daima neşeli, bakımlı, pozitif görünün. Güzel kokun, temiz olun ve en baştan çıkarıcı kıyafetleri kocanız için giyin.

-Münakaşalarınızda yapıcı, arabulucu, şahsiyetli olun fakat ısrarcı olmayın. Sakın aşağılamayın, erkeklik veya kazanç ile ilgili bir şey söylemeyin.

-Seksi asla bir ceza olarak uygulamayın. Yatak ayırmak yapılacak en büyük hatadır.

-Birbirinizle daima flört edin. Elinize geçen her anı dokunarak, öperek, el ele tutuşarak veya uzaktan dahi olsa bakışarak değerlendirin.

-Münakaşalarda 1-2 dakika sonra başka odaya geçin ve daha ileri gitmesini önleyin. Kızgınlık veya küfürlerinizi kendinize saklayın. Karşı taraf bunları duymasın. İleride yalnız bu lafları hatırlar.

-Tenkitlerinizde önce iyi tarafları ön plana çıkarın. Sonra değişmesini istediğiniz konuları zarifçe belirtin.

-Açken, yorgunken, kızgınken , arabada, yemek sofrasında, başkalarının yanında münakaşa yaratabilecek konulara girmeyin.

-Alttan alırken kendinizi ezilen, taviz veren, kendisine haksızlık yapılan taraf diye görmeyin. Siz aslında huzurunuzu satın alıyorsunuz . Birkaç gün sonra her şey yolunda iken kırgınlığınızı yumuşak ifadelerle dile getirin ve bir daha olmamasını dileyin, isteyin.

-Romantik atmosfer yaratın, çocuklar olmadan baş başa kalma yollarını arayın.

-İletişim evlilikte esastır. Aranızda halledemeyeceğiniz hiçbir şey olmamalı, ruhsal olarak aranızdan bir parşömen kağıdını bile geçirtmeyecek kadar kenetlenmelisiniz.

-Birbirini sevmeyen kişiler belki çocukları için dayanırlar. Ancak giden; gençlikleri, huzurları ve sıhhatleridir. Panik ataklar, korkular, psikosomatik rahatsızlıklar hep böyle evliliklerin bize seneler içinde getirdikleridir.

-İyi bir evlilik ortada ne kadar birleştiğimizdir. DNA ve yetiştirilme farklılıkları değişmez. Ancak hangi konularda ne kadar eğilebiliyor, birbirimize ne kadar değebiliyorsak, o kadar başarılı bir evliliğimiz var demektir.

-Birlikte hareket ederek, çocuğunuza karşı tek ses olun ve tek terbiye verin.



sevgiyle kalınn......
 
paylasim icin herkese tesekkurler guzel seyler bunlar...
 
paylaşımiçin teşekkürlerbunlara ymaya çalışıcağım bendee
 
çok eksiğim var çokk hele biraz sinirlenmeyeyim ortalığı yıkarım pireyi deve yaparım en ağır lafları söylerim sonrada pişmam olmam vijdan azabı çekmem cabası öncelerde en ufak alınganlığımda yalvaran çocuk şimdi ayrılsam arkama bakmıcak duruma geldii
 
:çok üzgünüm:bu güzel mutluluk bi bizi bulmuyor zaten millet nasıl mutlu ve huzurlu şaşıyorum valla bende sorun var heralde
 
Mutluluğun sırrı insanların birbirine olan SAYGIsında gizli bence....
 
beni sinir etsin etsin ama saygısızcas bişey yapmasın ama damarıma bassın ben patliyim bağırım çağırım sonra saygısız ben olim bunada karşıyım o çok sessiz efendi ama beni sinr etmeye elverişli:çok üzgünüm:
 
biz de bazen birbirimizi yiyecek gibi oluyoruz.özellikle şu düğün-nişan konularında. ama neyse ki en geç ertesi gün barışıyoruz.her tartışma sonrası da birbirimize karşı yaptığımız hataları ön plana çıkarıp çözüm bulmaya çalışıyoruz.mesela kavga sırasında eğer birimiz yeter ben artık bu konuyu tartışmak istemıyorum derse öteki mutlaka buna uyacak.. :) daha sonra sakinleşince konuşcaz.
 
X