Çok ama çook acı verici bir kare daha. İnsanlığın fotoğraf karelerine sığdırıldığı, ekranlara hapsedildiği, vicdan sızlamasının dakikalarla sınırlandırıldığı lanet bir çağda yaşıyoruz. İnsanlığımızı mı sorgulamalıyız, başkalarının insanlığını mı....? Ya da anı yaşayıp vicdan sızlamamızı duyup geçip gitmeli miyiz?
Belki de bir nokta dan sonra bakmayacağız bile. İçimizin acıdığını bahane edeceğiz, bakmayacağız. Biz bu anlara bakmamayı tercih etmek gibi bir lükse sahipken onlar bu dramı ne zaman ve ne şekilde biteceğini bilmedikleri bir somutlukla yaşıyorlar.
Ne geliyor elimizden. Hiç bir şey.
Kim bilir kimlerin içinde beni bu sözleri söylemekten dahi men etmek geliyor. Müsebbibi olarak görülüyoruz bir tarafı desteklediğimiz için. Suçlu ilan ediliyoruz. Varın öyle sayın.
Esad'ın bu savaşı bitireceğini bilsem desteklemeye hazırım. Benim bu kararım kimi ne ölçüde takar farkındayım ama hususi hesaplaşma gününde bu insanların yaşam hakkına tecavüzcü olmak gibi bir sorumlulukla gitmek istemem Rabbimin huzuruna.
Ve sizden bir rica;vasfımın acizliğinin farkında olarak bir rica. Ne duygu sömürüsü, ne üste çıkma çabası, ne hak iddiası.....
Gayet basit naçizane bir rica. Ne olur, şu insanlık dramını,bari şu forumda siyasi bir argüman olarak kullanmayalım.
Sevgili Office;
Aşağıda Hazira 2015 tarihli bir gazetenin ülke ülke mülteci kabul rakamları görünüyor.
"
Tel Abyad'daki çatışmalar nedeniyle Suriye'den Akçakale'ye yeni bir göç dalgası yaşanırken, Türkiye'nin kabul ettiği Suriyeli sığınmacı sayısı 1 milyon 800 bin'e yaklaştı.
Son bir günde Türkiye'ye 18 bin Suriyelinin geçtiği belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Örgütü'ne (UNHCR) göre, 26 Mayıs itibarıyla Suriye'deki savaştan kaçan milyonlarca insandan 1,761,486'sı Türkiye'ye sığındı.
7 Mayıs rakamlarıyla Lübnan, 1 milyon 183 bin 327 kişiyle Türkiye'nin ardından en fazla Suriyeli kabul eden ikinci ülke oldu.
Ürdün yaklaşık 630 bin, Irak 250 bin, Mısır da 134 bin kişiye kapılarını açtı.
Avrupa Birliği'nde en fazla Suriyeli kabul eden ülke Almanya oldu. Almanya'nın 100 binden fazla sığınmacı kabul ettiği belirtiliyor.
İngiltere'de 140 Suriyeli mülteci
İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi'nin gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper'a göre, Londra, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği aracılığıyla şimdiye kadar 140 Suriyeli mülteci kabul etti.
Cooper, hükümete siyasi sığınma ve mültecilik politikalarını ayırarak Suriyelilere kapılarını açmasını istedi.
'Fransa üzerine düşeni fazlasıyla yaptı'
Fransa Başbakanı Manuel Valls, Fransa'nın "üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını" belirterek 2012'den bu yana Irak'tan 5000, Suriye'den ise 4.500 kişi kabul ettiklerini söyledi.
Mayıs ayı itibarıyla Kanada, 1285, İsviçre 3500 Avustralya 5600 Suriyeli mülteci kabul etme taahhüdünde bulundu.
Kota önerisi
Bu arada Avrupa ülkeleri Akdeniz ülkelerinden 20 bin göçmenin 28 üye ülke arasında eşit şekilde paylaşılmasına yönelik bir öneriyi tartışıyor.
TIKLAYIN: AVRUPA ÜLKELERİNE 'GÖÇMENLERİ PAYLAŞIN' ÖNERİSİ
Kota planı, alınacak göçmen sayısının her ülkenin nüfusu, gayri safi yurt içi hasılası ve işsizlik oranlarına göre belirlenmesini öngörüyor.
İngiltere, Fransa, Macaristan, Slovakya ve İrlanda öneriye karşı çıkıyor.
Almanya, İsveç ve İtalya ise önerilere destek veriyor."
Bunları yazmamın amacı üste çıkma çabası değil.
Hazirandan sonra 1 milyona yakın insan daha Türkiye ye geldi. Sadece İstanbul'a gelen Mültecilerin sayısı pek çok Avrupa ülkesinden fazla.
Bu insanlar Türkiye de ya da göç ettikleri yerde güllük gülüstanlık içinde yaşamıyor. Böyle bir şey göçün doğasına aykırı. Onlar da bunun farkında .Tek dertleri ailelerinin bütünlüğünü koruyarak hayatta kalma çabası. Pek çoğu bu bütünlüğü sağlayamıyor bir kısmı ise maalesef bu uğurda canını kaybediyor.
Kontrol edemedğiniz bir insan akımı ile karşı karşıyasınız. İmkanlarınız dahilinde bu insanlara kucak açmaya uğraşıyorsuunuz. Ama imkanlarınız bir noktadan sonra yetersiz kalıyor zira sayı çok fazla.
Avrupa ülkeleri de kabul ettikleri sayı Türkiye'ye oranla az olmasına rağmen aynı şeyden şikayetçi. Almanya aşırı talep karşısında çaresiz durumda. Evdeki hesap sınıra uymuyor.
Suriye olayı işi öyle bir noktaya getirdi ki 2015 göç yılı oldu neredeyse. Gelen mülteciler sadece Suriyeli değil. Irak, Afganistan, Yemen, Eritre, Somali, Nijerya ve daha birçok ülkeden kaçan insanlar güvenli buldukları Almanya'ya akıyor.
Peki neden özellikle Almanya?
Bunu pek çok nedeni var. Birincisi, Türkiye ve Lübnanın doluluk oranı. İkincisi Merkel'in tutumu.Üçüncüsü Almanya'nın Mültecilere sunduğu olanakların cazipliği.
Bu somut gerçeği böyle rakamlara indirgediğim için herkesten özür dilerim .............................