Fethiye girişinde yoğun trafiği ile fark edilen Ölüdeniz Kavşağı sizi önce yerleşimin hızla geliştiği Hisarönü mevkiine, sonra rampa aşağı Belcekız ve Ölüdeniz sahiline getiriyor.
Ölüdeniz başlığı altında bu üç ana merkez çevresinde daha bir çok gizli cennette yaşanan olağanüstü heyecanlar büyülü güzellikler ile dolu mekanlar a sahip yörede Babadağ yamaç paraşütü tutkunlarını, Kayaköy antik kentlere meraklı olanları, denizden yakın çevreyi merak edenleri ise günübirlik tekne turları bekliyor.
Spor, doğa, tarih gibi özellikleri bünyesinde toplamış olan Ölüdeniz de önce denize açılmak üzere günübirlik düzenlenen tekne turlarına katılarak hem ekonomik, hem de gün boyunca farklı koylarda deniz banyosu sunan hareketli, eğlenceli, yemekli, gezi sağlayan acentelara uğruyoruz. Belcekız sahilinde yer alan acentelardan akşam veya sabah gezi öncesi alacağınız biletle saat 10.30 dan itibaren gezi teknelerine biniyorsunuz.Arzuya göre teknelerin güneşlenme terasını veya alt kattaki masalı bölümlere yerleşen gezi severler, eğer yan yana yanaşmış olan 7 acentenın Focus, Eyüp Reis, Eftelya, Eazy Rider, Hazer 2, Volkan 3 gibi isimler taşıyan tekneleri önden attıkları çapaları üst üste gelmemişse saat tam 11.00 de birbiri peşi sıra hareket ediyorlar.
Bir yandan güneş yağları sürülüp minderlere uzanarak güneşe teslim olunurken, diğer yandan teknelerin hoparlörleri ile yapılan Tarkan, M.Sandal, Petek Dinçöz ün popular şarkıları eşliğinde görevlilerce içecek siparişleri isimler yazılarak alınıp kendilerine sunuluyor. İlk durak "Mavi Mağara" burada yan yana yanaşan tekneler 15 dakika yüzme molası veriyor isteyenler mağaranın içinde masmavi sularda yüzüyor.Teknede bulunan palet, gözlük, şnorkel, gibi deniz malzemelerinin yanı sıra yüzme bilmeyenler için can yeleği de veriliyor. Bu avantaj sayesinde bu tip malzemeleri beraberinizde taşıma zahmetinden kurtuluyorsunuz. Mavi mağaradan hareketle öğlen saatleri içinde bulunduğunuzu saate bakmadan teknelerde başlayan ızgara kömür kokusundan anlıyorsunuz. Her mola da göreceğiniz dondurma botları teknenize yanaşıp ortadan kesilmiş küçük boy kavunların çekirdeği çıkarılmış yuvasına koydukları sade ve çikolatalı dondurmaları kağıt peçete ve plastik kaşık eşliğinde "kavunlu dondurma"adıyla sunuyorlar. Dondurmacı botlarda poğaça, kek, börek satışı da yapılıyor. İkinci durak "Kelebekler Vadisi", burada tam bir saat mola veriliyor tercihe göre büyük çoğunluk ağaçların altında bir müddet yürüyerek kayalıklara tırmanıyor cılız bir şelale altında serinleyip kayalıklarda yaşayan ve nisan, mayıs aylarında daha çok gözlenen kelebeklere bakıp Kelebek Vadisinden ayrılarak 45 dakika içinde tekneye geri dönüyorlar. Bu arada teknede anı fotoğrafları çeken görevli bu durakta filmleri banyo,baskı işleri için son etaba yetiştirmek üzere ayrılıyor. Vadi yürüyüşü yerine kumsaldan denize girenler tekne kaptanının çalan düdüğü ile toplanıp, üçüncü durak olan bir saat yemek, deniz molalı "Akvaryum"a geliniyor.Burada yol boyunca ızgarada pişirilmiş olan tavuk kanatları ,makarna, salata, patates ilavesi ile konuklara sunuluyor.Eğer gezi için Ölüdenizdeki tekneler arasında en büyüğü olan Grand Focus'u seçmişseniz içinde 28 metre Aquaparkı bulunan teknenin başındaki sarı tünelin ağzından girip su eşliğinde tekne içinde yol alıp kayarak denize ulaşabiliyorsunuz bu kayma sırasında yolcular ın çığlıklar atarak bir hayli eğlendikleri gözleniyor. Teknelerin peşini bırakmayan gözlemeci sandalı, tekne içinde hamurunu oklava ile önünüzde açıp, kızgın saç üzerinde sıcak sıcak pişirdikleri gözlemeleri sarıp sarıp tekneye uzatıyorlar.Mashar Alanson un çevreye uyum sağlayan "Yandım yandım, baka baka doyamadım, sarhoşluğum geçmedi hala," mısralarını içeren parçası eşliğinde denize girenler, beşik gibi bir o yana bir bu yana tatlı tatlı sallanıyor. Bi düdük, bi korna, bi nara demir alınıyor.
Bu molalar sırasında iki arada bi derede balık tutanlar ada rastlanıyor.Akvaryum koyu sonrası belki de en etkileyici koylardan biri olan "Ayanikola Adası", (Gemiler Koyu) na gelen tekne yolcuları 3 milyon ücret ödeyerek Ayanikola Adası'nın kilise kalıntılarını veya çevrenin yüksekten görünümünü doyasıya görmek, fotoğraflamak için adaya tırmanıyorlar. Denizi tercih edenler ise bu bölümde hem yüzebiliyor hem de sürat motoruyla 5 milyon ücretle su kayağı, banana, hamburger gibi tekne arkasından çekilen su oyuncaklarına binme imkanı bulabiliyorlar. "Deve Plajı" sondan bir önceki deniz molası verilen kıyı oluyor. Kumsala kıçtan yanaşan tekneler sahile indirdikleri köprüleri ile yolcularını çıkarıyorlar .Bu yanaşmalar sırasında yolcuların tekrar binişlerinde tekneye ayaklarıyla kum taşımamaları için mutlaka ayaklarınızın suya batması için tekne ile kumsal arasında gerekli mesafeyi özenle koruyacak şekilde demirliyorlar. Burada da Akvaryum koyunda olduğu gibi "Aqupark" ın tekne başındaki kafes kapağı açılıyor denize kayarak girmek isteyenlere bir olanak daha sağlanıyor. Anı fotoğrafları çeken görevli bu koyda yetişip fotoğraf çektirenlere resimlerini teslim ediyor. Son durak olan ve aynı koyun karşı sahilinde yer alıp akşam saatlerinde gölgede kalan "Soğuksu" ya geliniyor. İsminden de anlaşılacağı üzere dipten içinden kaynayıp deniz suyuna karışan soğuk tatlı sular yüzenleri uyarıcı soğukluğu ile neşelendirip coşturuyor. Hünerlerini göstermek isteyenler 25 metrelik kayalara çıkıp tepelerden denize atlayarak show yapıyorlar.Yörenin en temiz suyu olarak adlandırılan Soğuksu koyunda yüzme sonrası tekrar tekneye çıkanlara bu defa soğuk dilimlenmiş karpuz ikram eden mürettebat gün boyu harcama yapanların ekstralarını tahsil ederek 18.00 de gezi teknesi sahile yanaşıyor.
Ölüdeniz başlığı altında bu üç ana merkez çevresinde daha bir çok gizli cennette yaşanan olağanüstü heyecanlar büyülü güzellikler ile dolu mekanlar a sahip yörede Babadağ yamaç paraşütü tutkunlarını, Kayaköy antik kentlere meraklı olanları, denizden yakın çevreyi merak edenleri ise günübirlik tekne turları bekliyor.
Spor, doğa, tarih gibi özellikleri bünyesinde toplamış olan Ölüdeniz de önce denize açılmak üzere günübirlik düzenlenen tekne turlarına katılarak hem ekonomik, hem de gün boyunca farklı koylarda deniz banyosu sunan hareketli, eğlenceli, yemekli, gezi sağlayan acentelara uğruyoruz. Belcekız sahilinde yer alan acentelardan akşam veya sabah gezi öncesi alacağınız biletle saat 10.30 dan itibaren gezi teknelerine biniyorsunuz.Arzuya göre teknelerin güneşlenme terasını veya alt kattaki masalı bölümlere yerleşen gezi severler, eğer yan yana yanaşmış olan 7 acentenın Focus, Eyüp Reis, Eftelya, Eazy Rider, Hazer 2, Volkan 3 gibi isimler taşıyan tekneleri önden attıkları çapaları üst üste gelmemişse saat tam 11.00 de birbiri peşi sıra hareket ediyorlar.
Bir yandan güneş yağları sürülüp minderlere uzanarak güneşe teslim olunurken, diğer yandan teknelerin hoparlörleri ile yapılan Tarkan, M.Sandal, Petek Dinçöz ün popular şarkıları eşliğinde görevlilerce içecek siparişleri isimler yazılarak alınıp kendilerine sunuluyor. İlk durak "Mavi Mağara" burada yan yana yanaşan tekneler 15 dakika yüzme molası veriyor isteyenler mağaranın içinde masmavi sularda yüzüyor.Teknede bulunan palet, gözlük, şnorkel, gibi deniz malzemelerinin yanı sıra yüzme bilmeyenler için can yeleği de veriliyor. Bu avantaj sayesinde bu tip malzemeleri beraberinizde taşıma zahmetinden kurtuluyorsunuz. Mavi mağaradan hareketle öğlen saatleri içinde bulunduğunuzu saate bakmadan teknelerde başlayan ızgara kömür kokusundan anlıyorsunuz. Her mola da göreceğiniz dondurma botları teknenize yanaşıp ortadan kesilmiş küçük boy kavunların çekirdeği çıkarılmış yuvasına koydukları sade ve çikolatalı dondurmaları kağıt peçete ve plastik kaşık eşliğinde "kavunlu dondurma"adıyla sunuyorlar. Dondurmacı botlarda poğaça, kek, börek satışı da yapılıyor. İkinci durak "Kelebekler Vadisi", burada tam bir saat mola veriliyor tercihe göre büyük çoğunluk ağaçların altında bir müddet yürüyerek kayalıklara tırmanıyor cılız bir şelale altında serinleyip kayalıklarda yaşayan ve nisan, mayıs aylarında daha çok gözlenen kelebeklere bakıp Kelebek Vadisinden ayrılarak 45 dakika içinde tekneye geri dönüyorlar. Bu arada teknede anı fotoğrafları çeken görevli bu durakta filmleri banyo,baskı işleri için son etaba yetiştirmek üzere ayrılıyor. Vadi yürüyüşü yerine kumsaldan denize girenler tekne kaptanının çalan düdüğü ile toplanıp, üçüncü durak olan bir saat yemek, deniz molalı "Akvaryum"a geliniyor.Burada yol boyunca ızgarada pişirilmiş olan tavuk kanatları ,makarna, salata, patates ilavesi ile konuklara sunuluyor.Eğer gezi için Ölüdenizdeki tekneler arasında en büyüğü olan Grand Focus'u seçmişseniz içinde 28 metre Aquaparkı bulunan teknenin başındaki sarı tünelin ağzından girip su eşliğinde tekne içinde yol alıp kayarak denize ulaşabiliyorsunuz bu kayma sırasında yolcular ın çığlıklar atarak bir hayli eğlendikleri gözleniyor. Teknelerin peşini bırakmayan gözlemeci sandalı, tekne içinde hamurunu oklava ile önünüzde açıp, kızgın saç üzerinde sıcak sıcak pişirdikleri gözlemeleri sarıp sarıp tekneye uzatıyorlar.Mashar Alanson un çevreye uyum sağlayan "Yandım yandım, baka baka doyamadım, sarhoşluğum geçmedi hala," mısralarını içeren parçası eşliğinde denize girenler, beşik gibi bir o yana bir bu yana tatlı tatlı sallanıyor. Bi düdük, bi korna, bi nara demir alınıyor.
Bu molalar sırasında iki arada bi derede balık tutanlar ada rastlanıyor.Akvaryum koyu sonrası belki de en etkileyici koylardan biri olan "Ayanikola Adası", (Gemiler Koyu) na gelen tekne yolcuları 3 milyon ücret ödeyerek Ayanikola Adası'nın kilise kalıntılarını veya çevrenin yüksekten görünümünü doyasıya görmek, fotoğraflamak için adaya tırmanıyorlar. Denizi tercih edenler ise bu bölümde hem yüzebiliyor hem de sürat motoruyla 5 milyon ücretle su kayağı, banana, hamburger gibi tekne arkasından çekilen su oyuncaklarına binme imkanı bulabiliyorlar. "Deve Plajı" sondan bir önceki deniz molası verilen kıyı oluyor. Kumsala kıçtan yanaşan tekneler sahile indirdikleri köprüleri ile yolcularını çıkarıyorlar .Bu yanaşmalar sırasında yolcuların tekrar binişlerinde tekneye ayaklarıyla kum taşımamaları için mutlaka ayaklarınızın suya batması için tekne ile kumsal arasında gerekli mesafeyi özenle koruyacak şekilde demirliyorlar. Burada da Akvaryum koyunda olduğu gibi "Aqupark" ın tekne başındaki kafes kapağı açılıyor denize kayarak girmek isteyenlere bir olanak daha sağlanıyor. Anı fotoğrafları çeken görevli bu koyda yetişip fotoğraf çektirenlere resimlerini teslim ediyor. Son durak olan ve aynı koyun karşı sahilinde yer alıp akşam saatlerinde gölgede kalan "Soğuksu" ya geliniyor. İsminden de anlaşılacağı üzere dipten içinden kaynayıp deniz suyuna karışan soğuk tatlı sular yüzenleri uyarıcı soğukluğu ile neşelendirip coşturuyor. Hünerlerini göstermek isteyenler 25 metrelik kayalara çıkıp tepelerden denize atlayarak show yapıyorlar.Yörenin en temiz suyu olarak adlandırılan Soğuksu koyunda yüzme sonrası tekrar tekneye çıkanlara bu defa soğuk dilimlenmiş karpuz ikram eden mürettebat gün boyu harcama yapanların ekstralarını tahsil ederek 18.00 de gezi teknesi sahile yanaşıyor.