Müezzinoğlu'ndan Sezer'e saksı benzetmesi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer hakkında tartışılacak sözler sarf etti.

Mehmet Müezzinoğlu, Esenler Kültür Merkezi'nde partililerle istişare toplantısına katıldı. Burada konuşan Müezzinoğlu, 30 Mart'ta oy kullanmak isteyen yatalak hastaların sandığa götürüleceğini söyledi. Müezzinoğlu, “ Hakları yok mu? Arkadaşlara talimat verdim. 30 Mart'ta oy kullanmak isteyen, evine bağımlı hastalarımızı, istiyorsa tamamını o gün nasıl ameliyathaneye götürme koşullarımız varsa, oy kullanma isteyen tüm hastalarımızı o gün bu kabine götürmek bizim görevimizdir" diye konuştu.

“AHMET NECDET SEZER DİYE BİR SAKSI SİZİN ÖNÜNÜZE KOYARIZ SİZ DE SEÇERSİNİZ"

Cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmalarına da değinen Bakan Müezzinoğlu, “Yeni yeni tuzaklar yeni tezgahlar. Ayışığı, Sarıkız, Balyoz, cumhuriyet yürüyüşleri, Danıştay hadiseleri... Ondan sonra geldi cumhurbaşkanlığı seçimlerine. Cumhurbaşkanını siz seçemezsiniz. Niye? Bugüne kadar kararı hep biz verdik. Siyasi parti liderlerini tespih gibi dizdik masaya. 5 tane siyasi parti genel başkanına dedik ki siz tanımasanız da olur. Milletin tanımaması zaten hiç önemli değil. Ahmet Necdet Sezer diye bir saksı, sizin önünüze koyarız siz de seçersiniz. Çünkü biz emrediyoruz dediler emrettiler ve seçtirttiler. Ama zannettiler ki yine öyle bir AK Parti var. Yine öyle bir söz geçirecekleri diş geçirecekleri bir Recep Tayyip Erdoğan var. Ama yağma yok. Artık millet var. Milletle beraber yürüyen bir AK Parti var. Milletin lideri Recep Tayyip Erdoğan var. Asla boyun eğmedik. Bu ülkede başaramadığımız tek bir şey var. O da hocam ne yazık ki sakal bırakmadı. Sakal bırakmış olsaydı sözünü dinleyecek ve anayasa değişikliğini de başarmış olacaktık. Ama anayasa değişikliğini yapamadığımız için bir anayasaya gitme ve komşu kapı gibi cumhurbaşkanlığı seçimleri için 367 hukuk ucubesini çıkarttılar. Şimdi bakın meclisi toplantıya çağırıyorlar. 184 oldu mu toplanırız diyorlar. Peki o zaman 367 şartını niye aradınız" şeklinde konuştu.

BERKİN ELVAN AÇIKLAMASI

Önceki gün hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ailesine başsağlığı dileyen Bakan Müezzinoğlu, “8 insanımızı kaybettik. Dün de Berkin evladımızı bu olaylarda yaralandığı için kaybettik. 269 gün tedavisini yapmamıza rağmen kaybettik. Keşke yaşatabilseydik ama kısmet olmadı. Allah rahmet eylesin. Rabbim onun ailesine sabırlar versin. Başları sağ olsun" dedi.
O dönemde parlamentoda temsil edilen 5 partinin genel başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı olması teklifini 25 Nisan 2000 tarihinde birlikte imzalamışlardı. Böylece çok partili siyasi yaşamda bir ilk gerçekleşmiş ve ilk kez TBMM’de grubu bulunan tüm partiler ortak bir Cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmışlardı. Ahmet Necdet Sezer 16 Mayıs 2000 tarihinde yapılan oylamada Türkiye Cumhuriyeti'nin 10'uncu Cumhurbaşkanı seçilmişti.
O GÜNLERDE NELER OLMUŞTU
Ahmet Necdet Sezer'in adı, dönemin koalisyon hükümetini oluşturan partileri DSP, ANAP ve MHP'nin, Cumhurbaşkanlığı için Meclis içinden bir isim üzerinde uzlaşmaya varamamaları üzerine, Cumhurbaşkanlığı için gündeme geldi.
Dönemin Başbakanı ve DSP Lideri Bülent Ecevit, koalisyon ortakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile yapılan toplantıda, Cumhurbaşkanlığı için Meclis içinden ortak bir aday üzerinde uzlaşamadılar.
Bunun üzerine Ecevit, o dönem Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Ahmet Necdet Sezer'in ismini gündeme getirdi. Ecevit, koalisyon ortaklarından ön onayı aldıktan hemen sonra, muhalefetteki iki partinin liderine, DYP Lideri Tansu Çiller ve Fazilet Partisi Lideri Recai Kutan'a da Sezer'in ismini götürdü.
Muhalefetle de uzlaşmanın sağlanması üzerine, Cumhurbaşkanı adayı olarak Sezer'in adı, TBMM'de grubu bulunan beş partinin, DSP, MHP, ANAP, DYP ve Fazilet Partisi'nin liderlerinin düzenlediği ortak basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. 5 lider basın toplantısında Sezer'i aday gösteren öneriyi imzaladılar.
Ecevit toplantıda yaptığı kısa açıklamada, 5 siyasi parti liderinin çok önemli bir olay için bir araya geldiklerini belirterek, "Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili başvuruyu birlikte imzalayacağız. Böyle bir olay şimdiye kadar çok partili demokratik yaşamımızda görülmemiştir. Bu demokrasi kültürünün önemli bir unsuru olan uzlaşı yolunda ne kadar büyük mesafe aldığımızı gösteriyor" dedi.
İlk imzayı atan Başbakan Ecevit, daha sonra öneriyi FP Genel Başkanı Kutan'a uzattı. Kutan öneriyi Çiller'e imzalattıktan sonra kendisi de imzaladı. Daha sonra Yılmaz ve Bahçeli de diğer liderler gibi "Hayırlı olması" dilekleriyle öneriyi imzaladılar.

131 VEKİLİN İMZASIYLA TBMM'YE VERİLDİ
Anayasa'nın 101. maddesine göre, Cumhurbaşkanlığı için TBMM dışından bir aday gösterilmesi için en az 110 milletvekilinin önerisi gerekiyor.
Sezer'in adaylık önerisi, 131 imza ile Meclis Başkanlığı'na verildi.

ÖNERİYİ TESLİM EDENLERDEN BİRİ DE BÜLENT ARINÇ OLDU
DSP'den Aydın Tümen, MHP'den İsmail Köse, FP'den Bülent Arınç, ANAP'tan Beyhan Aslan ve DYP'den Nevzat Ercan, Sezer'in Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesine ilişkin öneriyi birlikte, TBMM Genel Evrak ve Arşiv Müdürlüğü'ne sundular.
Öneride, genel başkanların imzası dışında
DSP'den 26,
MHP'den 31,
FP'den 27,
ANAP'tan 24,
DYP'den 18
olmak üzere toplam 131 imza yer aldı.

5 PARTİNİN DESTEĞİNE RAĞMEN 3. TURDA SEÇİLDİ
Ahmet Necdet Sezer, TBMM'de grubu bulunan 5 partinin desteğine rağmen, TBMM'de yapılan ilk iki tur oylamada seçilecek oyu alamadı.
5 Mayıs 2000 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı için TBMM'de yapılan üçüncü tur oylamada, seçilebilecek oyu sağlayarak, Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı seçildi.

Kaynak : Hürriyet

Su forumda bizler bu tarz söylemleri aninda banliyoruz. Ben bu tarz asagi söylemleri biri yazdiginda direk "terbiyesiz" diyorum icimden ve KIB yapiyorum. Bizler normal vatandasiz, bunlar da yönetici.

Düsüncelerini ahlaki normlara uygun bir sekilde iletemeyen sahislarin Bakan olusu beni cok düsündürüyor.

Gündem değiştirmek için kime saldıracaklarını şaşırdılar artık Sezer gibi olabilseler keşke adam gibi adam hiçbir zaman kimsenin maşası olmadı hep bağımsız yaptı işini bir dönem ayak bağı da oldu onlara o yüzden düşmanlıkları bitmedi ne demek bi sakal bırakıp anayasa değişikliği yapamadık demek o kadar tezat ki dedikleri hem millet egemenliği diyor hem başbakanımızın bi sakal bırakıp anayasa değiştirmemesi kaldı diyor kafasına göre iş yaptığını itiraf ediyor saygı biraz saygı adam görevini yapmış layıkıyla bitirmiş daha ne konuşuyorsunuz siz kabinenin adının karıştığı yüz kızartıcı olaylara bakın önce terbiyesizlik..

Lambrusco .!.:

Su forumda bizler bu tarz söylemleri aninda banliyoruz. Ben bu tarz asagi söylemleri biri yazdiginda direk "terbiyesiz" diyorum icimden ve KIB yapiyorum. Bizler normal vatandasiz, bunlar da yönetici.

Düsüncelerini ahlaki normlara uygun bir sekilde iletemeyen sahislarin Bakan olusu beni cok düsündürüyor.

Genişletmek için tıkla...

Sevmeyebilir,düşüncelerini beğenmeyebilir ama milletin oylarıyla bir yere gelmiş insanların böyle yapması gerçekten çok acı.Ne kadar büyük destek almış olurlarsa olsunlar malesef bu tarz konuşmalar meşrulaştırılamaz.

Vatandaş fırçalanmaya alıştı ama hakaret ettiği adam bu ülkeye 7 yıllık cumhurbaşkanlığı yapmış biri.

Ankara noterinden bin kat onurlu olduğu kesin.

dejavu_one .!.:

Gündem değiştirmek için kime saldıracaklarını şaşırdılar artık Sezer gibi olabilseler keşke adam gibi adam hiçbir zaman kimsenin maşası olmadı hep bağımsız yaptı işini bir dönem ayak bağı da oldu onlara o yüzden düşmanlıkları bitmedi ne demek bi sakal bırakıp anayasa değişikliği yapamadık demek o kadar tezat ki dedikleri hem millet egemenliği diyor hem başbakanımızın bi sakal bırakıp anayasa değiştirmemesi kaldı diyor kafasına göre iş yaptığını itiraf ediyor saygı biraz saygı adam görevini yapmış layıkıyla bitirmiş daha ne konuşuyorsunuz siz kabinenin adının karıştığı yüz kızartıcı olaylara bakın önce terbiyesizlik..

Genişletmek için tıkla...

Kesinlikle...Tek bir açıklaması var,o da terbiyesizlik.

İnsanlar da seviye yok ki siyasette olsun. Sarfettiği sözlere bak.
La havle ya..

bunların hepsi 2002-2007 yıllarından kalma hesaplasmalar... nasıl gıcık olmuşlarsa hala hırslarını alamıyorlar.

farklı ideolojilere sahip olsalar da "saksı" diyecek kadar çirkinleşmemeliler, varsa dertleri teorik olarak çürütsünler adamı hatta gerekirse siyaset tarihinden silsinler, ama bu yolu secmediklerine gore demek ki bilgilerinin yetemeyecegini dusunuyorlar...

aklıma ilk secimlerdeki cumlesi geldi, google saolsun buldum:
" 'Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak kişiye özgü düzenlemelerden kaçınarak, hukuku siyasallaştırmak yerine, siyaseti hukuk kurallarına uygun yapmaya özen gösterilmesi gerektiği' uyarısı yaptı " şeklinde yazmışlar...

athenenoctua .!.:

bunların hepsi 2002-2007 yıllarından kalma hesaplasmalar... nasıl gıcık olmuşlarsa hala hırslarını alamıyorlar.

farklı ideolojilere sahip olsalar da "saksı" diyecek kadar çirkinleşmemeliler, varsa dertleri teorik olarak çürütsünler adamı hatta gerekirse siyaset tarihinden silsinler, ama bu yolu secmediklerine gore demek ki bilgilerinin yetemeyecegini dusunuyorlar...

aklıma ilk secimlerdeki cumlesi geldi, google saolsun buldum:
" 'Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak kişiye özgü düzenlemelerden kaçınarak, hukuku siyasallaştırmak yerine, siyaseti hukuk kurallarına uygun yapmaya özen gösterilmesi gerektiği' uyarısı yaptı " şeklinde yazmışlar...

Genişletmek için tıkla...

Evet malesef... Saksı nedir ya ? Sevmezsin,ideolojisini beğenmezsin,desteklemezsin ama bu hakaret edemezsin.

SevdaLinka .!.:

Evet malesef... Saksı nedir ya ? Sevmezsin,ideolojisini beğenmezsin,desteklemezsin ama bu hakaret edemezsin.

Genişletmek için tıkla...

her saksı kelimesini okudugumda aklıma erol buyukburcun videosu geliyor... :))
adam bırakın boyle cumle kurulmasını muameleyi bile hakaret olarak algılamıstı ve kendince haklıydı da.

siyaset yapma bicimleri vs trajikomik...

Saldırma politikası nereye ,kime hiç önemli değil.
Maksat gündem değişsin,kasacıklar,gemicikler,

O saksı dedikleri saygıdeğer insan şu devletin bir kuruşunun
hesabını yapmış,harcamamış mütevazı şekilde görevini yapıp gitmiştir.
Ondan sonra gelenlerin yaptıkları harcamalar saray gibi köşk döşemeler,
tadilatlar .Sayın bakan googla'dan şöyle bir açıp baksın.


Hak aşığı Yunus Emre’de şöyle der :

Ehli diller arasında aradım, kıldım talep.

Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep.