Mısır'da ordudan halka kanlı müdahale

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana
Pro Üye
28 Ocak 2009
33.844
55.366
1.123
Mısır'da güvenlik güçlerinin, başkent Kahire'de Mursi'yi destekleyen darbe karşıtı kalabalığa yaptığı müdahalede 250 kişi hayatını kaybetti. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
Mısır'da polisin Mursi yanlılarına karşı bu sabah başlattığı müdahalede ölü sayısı saat başı artıyor. İhvan Hareketi, ölü sayısının 250'yi geçtiğini, yaralı sayısının ise en az 5 bin olduğunu iddia ediyor.

Başkent Kahire'de Müslüman Kardeşler'in hastanesi olarak bilinen Rabaa ise daha önce ölü sayısının 177'ye çıktığını duyurmuştu. Hastane kaynakları, binlerce kişin de yaralı olduğunu açıkladı. Yaralılara ilk müdahalenin olay yerinde göstericiler tarafından yapıldığı öğrenildi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN


Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki Mursi'yi destekleyen kalabalığa güvenlik güçleri sabah erken saatlerde müdahale etti. Kalabalığa ateş açan polis, çok sayıda kişiyi kafasından vurarak öldürdü. Meydanda ambulanslar aralıksız hastanelere yaralı taşıyor. Meydandaki kalabalıktan "saldırmayın biz Mısır vatandaşıyız. İsrail yada düşman değiliz" çığlıkları yükseliyor.

Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Zırhlı buldozerler Addeviye Meydanı'ndaki barikatları yıkmaya başladı. Güvenlik güçleri, çadırlarda protestocuları tek tek gözaltına alıyor.

Öte yandan Adeviyye ve Nahda meydanlarının giriş ve çıkışları zırhlı araçlarla kapatıldı.
[h=2]KESKİN NİŞANCILAR KAMERAMANLARI HEDEF ALIYOR[/h]İçinde keskin nişancıların yer aldığı helikopterlerin meydanların üzerinde alçak uçuş yaptığı, özellikle kameramanları hedef aldığı iddia ediliyor.
Şiddetli gaz bombası ve saldırılara rağmen meydanlardan ayrılmayan kalabalıklara katılmak için hareket eden kitlelere de ordu birliklerinin müdahale ettiği kaydediliyor. Rabiatul Adeviyye Meydanına yakın güvenlik birimlerine ait binaların çatılarından ateş ediliyor.

[h=2]YANGIN ÇIKTI[/h]Nahda meydanı yakınında yer alan El-Orman Parkı ile Kahire Hayvanat Bahçesi'nde yangın çıktığı, burada bazı ağaçların yandığı, meydanlardaki göstericilere gaz bombaları ve gerçek mermilerle ateş açıldığı bildirildi.

Rabiatul Adeviyye Meydanı'na yakın güvenlik birimlerine ait binaların çatılarından, keskin nişancıların hedef aldığı göstericiler arasında ölenler
olduğu, Nahda meydanındaki bazı göstericilerin ise saldırılardan korunmak için Kahire Üniversitesi Mühendislik Fakültesine sığındığı kaydedildi.

Devlet kontrolündeki Nil TV ise, olaylarda 2 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini, 6 güvenlik görevlisinin de yaralandığını bildirdi.

Avrupa Birliği ve ABD'nin destek verdiği darbenin ardından Adeviye Meydanı'nı dolduran Mursi taraftarları ve darbe karşıtları günlerdir meydanı boş bırakmıyordu. Müdahale öncesinde meydana broşürlerin atıldığı, kadın ve çocukların meydanı terk etmelerinin istendiği ifade edildi.

[h=2]ORDU YANLISI TV'LERDEN CANLI YAYIN[/h]Ordunun Rabiatu'l Adeviye meydanına müdahalesini orduya yakın televizyon kanalları canlı yayında verdi. Ordunun yönetime el koymasının ardından ordu lehinde yayın yapmaya başlayan Mısır'ın devlet televizyonu Nile TV, müdahaleyi ilk anlarından itibaren canlı yayınla verdi.

Lübnan'dan yayın yapan ve Suriye'deki Esed rejimine yakınlığıyla bilinen Gassan Ciddu yönetimindeki el-Meyadin TV de katliam başlamadan önce meydandan canlı yayına başlayan bir diğer medya kanalı oldu.

Rabiatul Adeviyye meydanından sürekli canlı yayın yapan ulusal ve uluslararası kanalların yayınları frekans kesici jammer cihazlarıyla önlendi.
Orduya yakın TV kanallarının katliam olarak nitelendirilen 100'ü aşkın kişinin öldüğü olayları canlı yayında vermesi, müdahalenin planlı olduğu şüphelerine neden oldu.

[h=2]TREN SEFERLERİ İPTAL

[/h]Mısır'da başkent Kahire'ye giden tüm tren seferleri iptal oldu. İskenderiye'de Mursi destekçileri sokaklara döküldü, yolları trafiğe kapattı.
[h=2]MISIR HALKI SOKAKLARA DÖKÜLDÜ[/h]Mısır'ın başkenti Kahire'de darbe karşıtı göstericilere güvenlik kuvvetlerinin kanlı müdahalesinin ardından protesto gösterileri ülke geneline yayıldı.

Başkent Kahire'deki Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında 163 kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin yaralandığı müdahalenin ardından Rabiatul Adaviye Meydanında göstericilerin bekleyişi sürerken, Heliyepolis bölgesinde bulunan Nuzha caddesinde toplanan yüzlerce kişi katliamı protesto etti.

Lübnan Caddesi ile El Mühendisin semtinde toplanan binlerce kişi barışçıl göstericilere yönelik operasyonu kınayan gösterilere başladı. Faysal ve Haram caddelerinde toplanan göstericiler yollara barikatlar kurarak lastik yaktılar. Bölgeden zaman zaman silah seslerinin geldiği bildiriliyor.

Kahire yakınlarında bulunan Helvan kentinde de darbeye karşı gösteri başlatan göstericilere polis müdahale etti. Binlerce kişi Hilvan Merkez'de bulunan emniyet müdürlüğü binasını kuşattı. Kente polislerin karakolları terk ettikleri belirtiliyor.

Başkent Kahire'nin tüm ana artelleri askeri birlikler ve zırhlı araçlar tarafından kontrol ediliyor.

Müdahalenin yaşandığı yerlere çıkan caddelerin tamamı polis ve askerler tarafından trafiğe kapatıldı. Mısır ordusuna bağlı helikopterlerin başkent Kahire'nin üzerinde devamlı alçak uçuş gerçekleştirdiği gözleniyor.

Asyut kentinde güvenlik kuvvetlerinin göstericilere müdahalesi sonucunda çatışmalar çıktı. Çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığı kaydediliyor.

Sina'daki Bedevi kabileleri ise Kuzey Sina'nın en büyük kenti Ariş'te valilik binasını kuşattı. Ariş kent merkezinden silah sesleri yükseldiği kaydediliyor.

İskenderiye kentinde binlerce göstericinin bekleyişi devam ederken, kentteki bazı karakolların göstericiler tarafından sarıldığı kaydedildi.

Asyut ve Minye'de göstericilerin emniyet müdürlüklerini kuşattıkları iddia edildi. Marsa Matruh kentinde yerel halk meclisini basan binlerce göstericinin bazı polis karakollarını da kuşatma altında tuttukları bölgeden gelen haberler arasında.

Kanal boyunca sıralanan Süveyş, İsmailiye, Port Said kentlerinde de katliamı protesto eden halk meydanlara indi. İsmailiye kentinde polis otosuna saldıran protestocular 4 polisi yaraladıktan sonra polis aracını ateşe verdiler.

Mısır'daki çatışmalarda polisin zaman zaman demokrasi yanlısı göstericilere, "Baltacı" diye tabir edilen suç gruplarıyla beraber müdahale ettiği belirtiliyor.

Kaynak.
Mısır'da ordudan halka kanlı müdahale-Sabah - 14 Ağustos 2013
 
Gel de Ata'yı yad etme

“En uzakta sandığımız bir olayın bize bir gün dokunmayacağını bilemeyiz. Bunun için insanoğlunun hepsini bir gövde ve bir ulusu bunun organı saymak gerekir. Bir gövdenin parmağının ucundaki acıdan öteki bütün organlar etkilenir. Dünyanın filân yerinde bir rahatsızlık varsa, bana ne dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz. Olay ne kadar uzak olursa olsun bu ilkeden şaşmamak gerekir, işte bu düşünüş, insanları, ulusları ve hükümetleri bencillikten kurtarır”
(1937)
---------------------------------------------------------------------
İnsanları mutlu edecek tek vasıta, onları birbilerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan hareket ve enerjidir. Dünyanın barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır.
(1931)
---------------------------------------------------------------------

Ve en önemli sözlerinden biri:

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”

Ah Ata'm sulh unutulan bir kavram oldu malesef
 
Biz şu anda kendi içimizde bile o kadar çok ayrıştırıldık ki. Baştakiler konuyu ortaya atıyor biz birbirimizi yerken onlar çaktırmadan malı götürüyor.. Çok başka işler dönüyor. Umarım sonumuz böyle olmaz. Biber gazı, copla başlar ve sonunu kimse tahmin edemez..
 
Sosyal medyadaki "o" kesime...

"Gezicilerin Mısır'daki katliamı görmezden geldiği ön kabulü, ya da öyleymiş gibi gösterme eğilimi kan üzerinden siyaset yapmaktır.

İnsanlıkla ilişki koşulsuz olduğu zaman gerçektir. Mısır'ın Müslüman ve "kardeş" ülke olmasaydı muhafazakar kesim bu kadar ses eder miydi?

Mesela; gölcük, Japonya depremindeki ölümleri Allah inancıyla ilişkilendiren zihniyet Sisi'yi gezicilerle bir tutan zihniyetle aynı.

Mısır üzerinden insanlık dersi vermeden önce insan olun. herkesin acılarına üzülün, tüm ezilen, itilen, kakılanların. inanç ayırmadan.

İster iktidarın merkezinde ister periferisinde, gezi'de ölenlerin neden öldüğü gerçeğiyle yüzleşemiyorsan insanlık adına mısır demen yalan.

Kimse mısır'daki darbeyi, vahşiliği görmüyor değil, görmek için inançlı olmak gerekmiyor, gezi ve mısır ilişkisi zorlama, abes, yalancılık." Güneş Duru

 
[h=2]Mısır'da 30 Haziran gösterileriyle başlayan, 3 Temmuz'da ordunun yönetime el koyması ve ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevinden uzaklaştırılması ile tırmanan siyasi gerilim neticesinde yapılan katliamların bilançosunun 3 bin 533 ölü, 11 bin 520 yaralı olarak belirlendi.[/h] AL JAZEERA CANLI YAYIN:
Mısır Sağlık Bakanlığı, hastane kaynakları ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'ndan alınan bilgilere göre, Kahire ve Giza, ülkenin doğusundaki Sina Yarımadası, sahil kenti İskenderiyye, Süveyş Kanalı'nın kıyısında bulunan İsmailiyye, Asyut, Feyyum Beni Suveyf, Eş-Şarkiyye, Kefr eş-Şeyh, Dekahliye, Kalyubiyye ve diğer kentlerde 3 bin 533 kişi hayatını kaybetti.
SON DAKİKA
13:00 İçerde bulunan protestocuların kollarına ailelerinin telefon numaralarını ve adreslerini yazdıkları bildirilirken, Gazeteci Metin Turan sosyal medyada yazdığı bir mesajda vasiyette bulundu. Turan "Şimdiden vasiyetim bana bir şey olursa beni Gafir Mezarlığı'nda Mustafa Sabri Hazretleri'nin kabrine defnedin" dedi.
12 Mısır'ın başkenti Kahire'nin Ramses meydanındaki Fatih camiinde endişeli bekleyiş devam ediyor. Polis, gece camiye sığınan göstericilere biber gazı ile müdahale etti.
12.22: El Fetih camii içinde mahsur kalanlardan biri El Cezire'ye verdiği beyanda cami içerisinde 200 kadar kadın ve 5 çocuk olduğunu ifade etti. Kadın ve çocuklara dışarı çıkma izni verildiği, ancak kadınların çıkmayı kabul etmedikleri ve hep beraber güvenle çıkılmasını istediklerini söyledi.
12.00: Mısır'da darbe yanlıları, Feth Camisi önünde toplanarak, "Ya Allah, Mursi ve yandaşları ölsün" şeklinde sloganlar att.
11.30: Caminin içindeki göstericiler "Ya hepimiz çıkarız ya da hepimiz burada otururuz" diye slogan atıyorlar. Cami içinde bulunan ve polis tarafından tutuklanmak istenen kişileri vermeyeceklerini böylece ortaya koydular.
11.29: El Fetih Camii'nin imamı, cami önündeki polislerin Baltacı denilen grubu uzaklaştırması ve camiye yiyecek girişine izin vermesi gerektiğini söyledi.
11.20: Güvenlik güçlerinin kadınların camiden ayrılmalarını istediği bildirildi.
11.07: El Fetih camiine giden bütün yolların kapatıldığı ifade ediliyor.
10.33: El Cezire canlı yayınına EL Fetih Camii içinden bağlanan bir gösterici "Bize bunların (darbecilerin) yaptıklarını Yahudiler (İsrail) bile yapmadı" diye haykırdı.
10.30: Caminin içinden canlı yayın yapanlar şarj sıkıntısı çektiklerini bu sebeple iletişimlerinin kopabileceğini belirtiyor.
10.27: Mısır'ın başkenti Kahire'deki El-Feth Camisi'nde mahsur kalan göstericilerin yiyecek sıkıntısı çektikleri bildirildi. El-Feth Camisi'nde bulunan Hibe Zekeriya, içeride su dışında herhangi bir gıda maddesinin olmadığını, camideki yaklaşık bin kişinin 12 saattir aç olduğunu söyledi. Camiden mahalle halkına yardım çağrısına devam edildiğini vurgulayan Zekeriya, içeride 5 cenazenin ve onlarca yaralının bulunduğunu ifade etti. Daha önce camide 2 cenaze olduğu belirtilmişti.
10.16: Aynı kadın darbecilerin kendilerini terörist olarak nitelediğini ancak kendilerinin sadece demokrasi ve haklarını isteyen barışçıl göstericiler olduklarını ve ellerinde ne silah ne de başka bir saldırı aracı olduğunu ifade etti. Terörist olmadıklarını, barışçıl gösteriler için meydanlarda bulunduklarını deklare etti.
10.15: El Cezire canlı yayınına bağlanan darbe karşıtlarından bir kadın silah seslerinden ve tehditlerden korkmadıklarını ve ölümü göze alarak yola çıktıklarını söyledi.
10.14: Cami civarından çok şiddetli bir patlama sesi geldi.
10.10: El Fetih Camii civarından makinalı tüfek sesleri geliyor. Camide mahsur kalanlar yardım edebilecek herkese yardım çağrısında bulunduklarını dile getiriyor.
10.07: El Fetih Camii'nde mahsur kalan darbe karşıtları polisin kendilerini iki seçenek arasında bıraktığını söyledi. Ya camide hapis kalacaklar ya da dışarı çıkıp öldürülecekler!
09.54: Başta darbeye destek veren Selefi Nur Partisi cami kuşatmasını kınadı. Yapılan yazılı açıklamada, "Mescitler Allah'ın evidir, camilerin saygınlığının ihlali dine saldırı demektir ve hiçbir Müslüman bunu kabul edemez" denildi.
09.10: Caminin içinde mahsur kalan insanlar ellerinde silah vesair olmadığını belirterek, ellerinde olan tek şeyin Kur'an ve iman gücü olduğunu haykırıyor. Polisin ve Baltacıların camiyi kuşattığını, yiyecek içecekleri olmadığını ve camide kapana kıstırıldıklarını söylüyorlar.
09.03: El Fetih Camii'ndeki halk slogan atmaya başladı.
08.46: El Fetih Camii içinde çok sayıda Mısırlı genç, kadın, erkek mahsur bir şekilde bulunuyor. Caminin etrafını saran Baltacılar ve polis her an caminin içine operasyon düzenleyebilir. Bu arada Caminin elektiriklerinin kesildiği ve insanların sürekli olarak tehdit edildiği belirtiliyor.
08.35: El Fetih Camii içinde mahsur kalan darbe karşıtı Mısırlılar, El Fetih Camii'nin Mısır polisi ve Baltacılar denilen suç örgütü tarafından kuşatıldığını söyledi.
08.34: Mısır İçişleri Bakanlığı, katliama tepki amacıyla dün düzenlenen "Gazap Cuması" gösterilerinde bin 4 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, gözaltına alınanların yanısıra 5 otomatik silah, 15'ten fazla tabanca, 7 el bombası ve 710 mermi ele geçirildiğini iddia etti. Bakanlık daha önce yaptığı açıklamada asker ve polis tarafından gözaltına alınanların sayısını 881 olarak duyurmuştu.
08.31: El Fetih Camii'nde askerin ateşi sebebiyle mahsur kalanlar, bir askerin camiye girerek içeridekilerin kendi istekleriyle dışarı çıkmalarını söylediğini aksi halde içeridekilerin silah zoruyla çıkarılacağı yönünde tehditte bulunduğunu belirtiyor.
08.00: Mısır'da "Gazap Cuması" gösterileri sırasında halka ateş açılması sonucu 213 kişi hayatını kaybettiği bildirildi.
22.00 Mısır Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu, 81'i Ramses Meydanı'nda olmak züre toplam 129 kişi öldü.

18.15 Mısır'da ordunun göstericilere müdahalesinde ölü sayısı 51'e yükseldi.
Mısır'daki katliama tepki amacıyla düzenlenen gösterilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sürüyor.
Kahire'nin Ramses Meydanı'nda bulunan El-Feth Camii'ndeki sahra hastanesi yetkilileri, göstericilerin üzerine ateş açılması sonucunda ölenlerin sayısının 51'e yükseldiğini yaralıların sayısının ise 300'ü geçtiğini duyurdu.
Dün Mısır genelinde düzenlenen "Gazap Cuması" gösterilerine katılan darbe karşıtlarına güvenlik güçleri gerçek mermiyle müdahale ediyor.
17:30 Mısır Sağlık Bakanlığı bugün ülke genelinde 12 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
17:20 Mısır, Türkiye ile olan ortak deniz tatbikatını iptal etme kararı aldı.
TOPLAM ÖLÜ SAYISI: 45
17:09 Al-Jazeera'ya bağlanan Ramses Hastanesi doktoru yardım çağrısında bulunuyor.
17:01 Anadolu Ajansı kaynakları: Mısır'da ülke genelinde düzenlenen "Gazap Cuması" gösterileri kapsamında Ramses Meydanı'nda güvenlik güçlerinin darbe karşıtlarına müdahalesi sonucu ölü sayısının 20'yi aştığı bildirildi. Ülke genelinde göstericilere düzenlenen müdahalelerde ölü sayısı 30'a yükseldi.
16:56 Sina'nın kuzeyinde göstericilere açılan ateş sonucu 5 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İsmailiye ve Dimyat kentlerinde yapılna müdahalelerde 9 kişi hayatını kaybetti.

RAMSES'TE KATLİAM VAR: 28 ÖLÜ
16:53 Mısır'daki tıbbi kaynaklar, Ramses Meydanı'nda açılan ateş sonucu 28 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.Ramses'teki meydan hastanesi doktoru Ramses'te ölen kişi sayısının 28 olduğunu söyledi.
16:53 Anadolu Ajansı kaynakları : Mısır'daki katliama tepki amacıyla düzenlenen "Öfke Cuması" gösterileri sırasında darbe karşıtlarına müdahale ediliyor. Göstericilere açılan ateş sonucunda İsmailiye'de 6, Dimyat'ta 3, Ramses Meydanı'nda ise 5 kişi öldü.
16:49 Al-Jazeera'ya bağlanan Doktor Salah Sultan an itibariyle Ramses meydanında katliam gerçekleştiğini aktardı. Sultan, polis ve baltacıların göstericilerin üzerine ateş açtığını bildirdi.
16:46 İhvan Sözcüsü: Konu siyasi muhalefet değil, asıl konu baskıcı rejimin geri gelmesidir.
İLK İSTİFA GELDİ
16:30 Darbeye verdiği destekle bilinen Milli Selamet Cephesi'nin (FIS) sözcüsü Halid Davut istifa etti.
16:17 Al-Jazeera'nın verdiği son dakika haberine göre Kahire'deki Ramses Meydanı'nda toplanan kalabalığa ağır ateş açıldı.
16:13 Polis, Nasr kentindeki İman Camii önünde yürüyüş yapan göstericilerin önünü tıkadı
16:08 Tamha'da kadın göstericilerin yüyürüşe başladığı belirtildi.
16:04 Dimyat'ta açılan ateş sonucu 8 kişi hayatını kaybetti. Ölü sayısı 16'ya çıktı
15:45 Kefr Eş-Şeyh kentinde göstericilere gaz bombaları ve pompalı tüfekle açılan ateş sonucu ölü ve yaralıların olduğu bildirildi.
15:37 El-Cezire El-Heremkenti muhabiri Abdullah Ahmet canlı bağlandığı televizyonda göstericilerin slogan attığı sırada ordu tarafından ateş açıldığını belirtti.
KAHİRE'DE DE ATEŞ AÇILDI

Mısır'ın başkenti Kahire'de darbe karşıtlarının toplandığı Ramses Meydanı'nda eylemcilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açıldığı iddia edildi.
15:35 Mısır'ın başkenti Kahire'nin Ramses Meydanı'nda "Gazap Cuması" yürüyüşü sırasında darbe karşıtı göstericiler üzerine gerçek mermilerle atış açıldığı bildirildi.

15:13 Al Jazeera 4 ölü ve 11 yaralı olduğunu söyledi.
14:58 Al-Mansora'da hareketlilik başladı. Ordu göstericilerin önünü tıkadı.

14:55 Tanta'da ordu birlikleri göstericilerin üzerine ateş açıyor. Silah sesleri yükseliyor. Göstericiler panik içinde.
14:40 İskenderiyye'deki göstericiler ellerinde şehit pankartlarıyla yürüyüşlerine devam ediyor.
14:40 Göstericilerin bir kısmı Ramsey meydanına geldi.
14:40 Anadolu Ajansı'na göre İskenderiyye kentinde ordunun ateş açması sonucu biri kadın 6 gösterici öldü. 22'si yaralandı.

Ordunun yönetime el koyduğu 3 Temmuz tarihinden bugüne kadar olaylar şöyle gelişti:
-Mısır Sağlık Bakanlığı, 4 Temmuz'da yaptığı açıklamada, 2 gün içinde 11 kişinin öldüğünü 512 kişinin yaralandığını açıkladı.
-Sağlık Bakanlığı Sözcüsü 5 Temmuz'daki basın açıklamasında, İskenderiye'de 4, Mursi Matruh'ta 4, Menya'da 2, başkent Kahire'deki Rabiat'ül Adeviyye Meydanı'nda 1 kişinin açılan ateş sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.
-Mısır'da ordunun yönetime el koymasından önce başlayan gösteriler devam ederken Cumhuriyet Muhafızları'nın Mursi yanlısı göstericilere açtığı ateşte 4 kişi öldü.
Mısır Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 6 Temmuz'da meydana gelen çatışmalarda 17'si İskenderiye'de, 15'i başkent Kahire ve çevresinde, 5'i Sina Yarımadası'nda, 4'ü İsmailiye'de, 3'ü Şarkiye, Asyut ve Süveyş'te olmak üzere 44 kişinin öldüğü kaydedildi.
"Sabah namazı kılanlara ateş açıldı"
Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde 8 Temmuz günü sabah namazı kılınan darbe karşıtlarına güvenlik güçleri tarafından ateş açıldı. Olaya dair ordu ve İhvan tarafından verilen bilgiler birbiriyle çelişirken, Cumhuriyet Muhafızlarının sabah namazı kılan halka ateş açması sonucunda 1 asker, 1 subay, 51 de sivil olmak üzere 53 kişi hayatını kaybetti, 322 kişi yaralandı. Ölen 2 askerin halka ateş açmayı reddettikleri için Cumhuriyet Muhafızları tarafından öldürüldüğü iddia edildi.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Hürriyet ve Adalet Partisi ile hastane kaynakları, sabah namazı kılarken öldürülenlerin sayısını 300, yaralı sayısını da bin 500 kişi olarak açıkladı.
Sina bölgesinde, 7-20 Temmuz tarihleri arasında 22 noktaya düzenlenen 31 saldırılarda 16 kişi hayatını kaybetti.
Mısır'ın üçüncü büyük kenti Nil Deltası'ndaki Mansura'da, 20 Temmuz'daki darbe karşıtı gösteri düzenleyen protestocuları hedef alan silahlı saldırıda biri çocuk, üçü kadın 4 kişi hayatını kaybetti.
Mısır'ın başkenti Kahire'de, "Baltacı" denilen suç gruplarının 24 Temmuz tarihinde Salah Salim Caddesi'nde darbe karşıtı yürüyüş düzenleyen göstericilere yönelik saldırısında 2 kişi öldü.
Mısır'ın İskenderiye kentinde, 26 Temmuz'da darbe karşıtı göstericiler ile darbe destekçileri arasında çıkan çatışmalarda ölenlerin sayısının 5'e yükseldiği, 146 kişinin yaralandığı bildirildi.
Sahra hastanesi yetkilileri, Rabiatul Adeviyye Meydanı ve çevresinde demokrasi yanlılarına 27 Temmuz'da rastgele ateş açması sonucu 200 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail'in ağustosta yoğunlaştırdığı Mısır'ın Sina Yarımadası'na yönelik düzenlediği hava saldırılarında 5 kişi öldü.
Mısır ordusu, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevinden uzaklaştırıldığı 3 Temmuz'dan bu yana Sina Yarımadası'nda helikopter destekli olarak devam ettiği saldırıları Kahire'nin meydanlarında devam ettirdi.
Meydanlardaki halka ateş açıldı
Güvenlik güçleri, 14 Ağustos'ta demokrasi yanlılarının doldurduğu Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarına silahlı müdahalede bulundu. Rastgele açılan ateşin yanı sıra keskin nişancıların hedef gözeterek açtığı ateşle, darbenin ikinci büyük katliamı gerçekleştirildi.
Kahire'nin Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanları başta olmak üzere ülkenin farklı bölgelerindeki 10 binden fazla kişinin yaralandığı saldırılar sonrasında olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Mısır güvenlik güçlerinin Rabiatul Adaviye ve Nahda meydanlarındaki darbe karşıtlarına müdahalesi sürerken, başkent Kahire dışındaki kentlerden de katliam haberleri gelmeye başladı. Başta Minye ve Asyut kentleri olmak üzere Helvan kentinde de polisin göstericilere müdahalesi sonucunda yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği, bu 3 kentte 2 binden fazla yaralı olduğu bildiriliyor.
Yüzlerce darbe karşıtının ölümü binlercesinin de yaralanmasıyla sonuçlanan Rabiatu'l Adeviye ve Nahda meydanlarına yönelik müdahaleyi orduya yakın televizyon kanallarının saatler öncesinden canlı yayında vermesi müdahalenin planlı olduğu şüphelerine neden oldu.
Mısır Sağlık Bakanlığı 15 Ağustos'ta ölü sayısını 278 kişi olarak açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda 61, Nahda Meydanı'nda 21, Kahire'nin güneyindeki Hilvan'da 18 ve diğer vilayetlerde 135 sivilin hayatını kaybettiğini iddia etti.
Mısır Sağlık Bakanlığı, 16 Ağustos itibariyle güvenlik güçlerinin darbe karşıtı gösterilere müdahelesi sonucu ülke genelinde ölenlerin sayısının 578'e, yaralıların 4 bin 201'e yükseldiğini duyurdu.
Hürriyet ve Adalet Partisi ise ülke genelinde ölü sayısının bini, yaralı sayısının da 10 bini aştığını, Müslüman Kardeşler Teşkilatı ise ölü sayısının 2 bin 600, yaralı sayısının ise 7 bin olduğunu açıkladı.
Katliamın büyüklüğünün gizlenmesi amacıyla Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki bazı cesetlerin güvenlik güçleri tarafından bilinmeyen yere götürüldüğü, bazı cesetlerin de cami ve hastaneye toplanarak yakıldığı iddia edilmişti.
Katliama tepki gösterenler de öldürüldü
Darbe karşıtlarına yönelik gerçekleştirilen katliamlara tepki amacıyla ülke genelinde dün "Gazap (Öfke) Cuması" adı altında gösteri düzenlendi. Güvenlik güçlerince yapılan silahlı müdahale yine katliama dönüştü.
Mısır genelinde 27 kentte düzenlenen gösteriler sırasında açılan ateş sonucu ölenlerin sayısı 213'ü, yaralı sayısı da bini buldu. Olaylarda bin 4 kişi de gözaltına alındı.
3 Temmuz'da ordunun yönetime el koymasının ardından güvenlik güçlerince sivil halka yönelik gerçekleştirilen katliamlarda ölü sayısı 3 bin 533, yaralı sayısı da 11 bin 520'ye ulaştı. Halen 400 kişi, güvenlik güçlerinin kuşatması nedeniyle Fetih Camisi'nde mahsur tutuluyor.
İHVAN LİDERİNİN ŞEHİT KIZI ESMA BİLTACİ'NİN CENAZESİ KALDIRILDI
Açılan ateş sonucu ölen İhvan Lideri Muhammed El-Biltaci'nin kızı Esma El-Biltaci, Nasr kentindeki Selam Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı. Biltaci'nin cenazesi tekbirler ve sloganlar eşliğinde taşındı.


MURSİ KARŞITLARI DA TOPLANIYOR
Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Temerrüt gibi Mursi karşıtı gruplar da karşı gösteri çağrısı yaptı. Ülke genelinde mahalleleri ve kiliseleri koruma çağrısı yapanlar da var.

Geçtiğimiz Çarşamba günü 638 kişinin yaşamını yitirdiği katliama benzer olayların yaşanmasından endişe ediliyor.
KARDAVİ CANLI YAYINDA AÇIKLAMA YAPTI
''Bütün Mısırlıları evlerinden çıkıp kardeşlerine yardım etmeye çağırıyorum''
İşte o açıklamalar:
''Yazık bunlara yazık. Araplar, Amerikanlılar, bütün dünya darbe karşıtlarına düşman. Ey Müslümanlar, çıkın ve kardeşlerinize yardım edin. Vallahi çıkmayan kişiye yazıktır. Cesetleri yaktılar. Allah onlardan intikam alacaktır. Kardeşlerinize yardım etmeniz gerekir. Müslüman müslümanın kardeşidir. Kardeşimizi terketmek haramdır. Evlerimizden çıkalım. Bu zulme susarsak vallahi bunlar bize balyoz gibi inecektir. Onlar Mısır'ı helak etti. Milyarları aldılar. 80 Milyar Mısır bütçesinden çaldılar.
Mısır'da olanlardan herkes sorumludur. Bu Adli Mansur da olsun başkası da olsun. Biz Peygamber yolundayız. Allah onlara karşı bize yardım edecektir. Binlerce insanı öldürdüler. Kalpleri katılaşmış bunların. Adeviye ve Nahda'da gerçekleşen katliamdaki şiddeti biz hiçbir yerde görmemiştik.
Birleşmiş Milletler, Amerika, Avrupa Birliği, İnsani ögütler... Hepsini insafa davet ediyorum. Bütün insani kuruluşları Mısır'a girip bu zulmü durdurmaya davet ediyorum. Müslüman müslümanı öldürür mü ? . Bunlar mümin insanları öldürdüler. Onları Allah'a şikayet ediyorum. Allah'tan bize yardım etmesini, zalimlerden intikam almasını istiyorum. Selamun aleyküm.''
38 FARKLI YÜRÜYÜŞ

Mısır'da "Darbeye Karşı Koalisyon", ülkede yaşanan katliamları protesto etmek için "Öfke Cuması" adıyla Kahire, Giza ve El-Kalyubiyye'de 38 farklı yürüyüş düzenleneceğini duyurdu.

Koalisyondan yapılan yazılı açıklamada, Cuma namazının ardından başlayacak yürüyüşe katılan göstericilerin Kahire'deki Ramses Meydanı'nda bir araya geleceği belirtilmişti.

Mısır'ın diğer kentlerinde de Cuma namazından sonra "milyonluk yürüyüşler" adı altında protesto gösterileri düzenlenleniyor.
14:38 Ordu güçleri Nil Deltası'ndaki Tanta şehrinde katliamı protesto etmek isteyen göstericilerin üzerine ateş açtı.

14:35 Tanta'da 'Düşecek düşecek askeri hüküm' sloganları atılıyor.
14:30 Al-Jazeera yayınına bağlanan Tanta muhabiri Musab Hamid ordunun yanında baltacıların da bulunduğunu söyledi.

Nahda ve Adeviye meydanında hayatını kaybedenlerin cenazeleri Kahire'deki Amr bin As Camii'ne getirildi.
Müslüman Kardeşler cuma namazı çıkışı destekçilerine çağrıda bulunarak '1 milyonluk yürüyüş'e katılmalarını istemişti.
Mısır'da darbe karşıtı gösteriler için halk camilerde toplanmaya başladı. Mısırlı imamlar hükümetin "Darbe karşıtı vaaz vermeyin" çağrısına uymadı.
HALK CAMİLERE AKIN EDİYOR
Mısır'da darbe karşıtları "Gazap (Öfke) Cuması" gösterileri için daha önceden belirlenen camilere akın ederken, ülke genelindeki birçok camide imamların hükümetin "Darbe karşıtı vaaz vermeyin" çağrısına uymadıkları ve halkı darbeye karşı durmaya çağırdıkları gözleniyor.
Kahire'deki 28 camiden darbe karşıtı yürüyüşler, Cuma Namazı sonrası başladı. Camilerede imamlar, katliamları kınarken, halkı darbe karşısında barışçıl gösteriler yapmaya davet ettiler.
Kahire'deki tarihi El Ezher Cami ile Afrika Kıtası'nın en eski camisi Amr Bin As Cami çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri dikkati çekiyor.
Ülkenin ikinci büyük kenti İskenderiye'de ise darbe karşıtı göstericiler camilere güvenlik sebebiyle topluca gittiler. İskenderiye kent merkezinin bir çok yerinde askeri birliklerin tedbir aldığı gözleniyor.
Mısır'ın 27 ilinin tamamında bugün darbe karşıtı gösteriler yapılması planlanıyor.

Kaynak: Haber7-AJANSLAR
 
[h=2]Mısır Bakanlar Kurulu, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın feshedilmesini görüştüklerini açıkladı[/h]Mısır Bakanalar Kurulu Sözcüsü ve Başbakan Basın Danışmanı Şerif Şevki, Müslüman Kardeşler Teşklatı'nın (İhvan) fesh edilmesini görüştüklerini açıkladı.
Şevki, başkent Kahire'deki Bakanlar Kurulu binasında düzenlediği basın toplantısında, "İhvan'ın kiliseleri ateşe verdiğini" iddia ederek, teşkilatı birçok polis merkezi ile 2 cezaevine saldırmakla suçladı.
Geçici Başbakan Hazm el-Biblavi'nin Sosyal Dayanışma Bakanı Ahmed el-Beri'ye İhvan'ın feshedilmesi önerisini sunduğunu ve söz konusu meselenin görüşüldüğünü ifade eden Şevki, "Darbe karşıtı gösteriler sırasında aralarında 1 Filistinli, 1 Pakistanlı 4'ü Suriyeli 500 yabancı uyruklu kişinin gözaltına alındı" diye konuştu.


Kaynak: AA
 
ALLAH YAR VE YARDIMCILARI OLSUN INSALLAH(AMIN)
Bir sürü insan katledildi,bir sürü masum cocuk,bebek resimleri gördükce icim parcalaniyor...
 
Kardeşim sen prangalara vurulsan da özgürsün
Sen Allah'a bağlandığın zaman
Sana kölelerin tuzağı ne zarar verebilir ki

Kardeşim karanlığın(küfrün) ordularını kökten sileceksin
Ve bununla yeryüzünde bir fecr doğacak
Sen ruhunu fecrin doğuşuna teslim et
O zaman fecrin bizi uzaktan karşıladığını göreceksin

Kardeşim muhakkak ki ellerinden kanlar akmıştır
Ve zillete mahkum olmaktan yüz çevirmiştir
Muhakkak ki bir gün o şehadet aşıkları
Ebediyet kanı ile cennete yükselecektir

Kardeşim sana ne oluyor ki savaştan bıkmışsın
Ve omzundan silahını atmışsın
Söyle bana kim fedakarlık edecek ve yaraları saracak
Ve yeniden sancağımızı kim dalgalandıracak

Kardeşim muhakkak ki ben bugün sarsılmaz dayanağa sahibim
Ve yerlerine dayanmış dağları,kayaları parça parça ederim
Yarın bu silahımla Siyonistlere karşı savaşacağım
Taki(küfrü) yeryüzünden yok edinceye kadar
 

''Zorlama?'' Ben de bunu ıkına ıkına buldum zaten
 
Son düzenleme:
Eki Görüntüle 780887
''Zorlama?'' Ben de bunu ıkına ıkına buldum zaten

Neden mesajıma ekleyerek alıntıladınız? (onun için ayrı bir kib yapacağım zaten...) Neyse... yorumlar okunmuyor. Sembol bana niye patladı? :) Olay sembol ise uğraşınız gereksiz geldi.



Ha birde gezicileri bu capsi göstererek neden tek bir kalıba koyduğunuz?



 

Bir yanlışlık oldu farkındaysan sonradan düzelttim. Ayrıca olay sembol değil bu kadar basite indirgeyecek değilim durumu. Paylaştığınız yazıda gezici-mısır ilişkisinin olmadığını bunun zorlama olduğunu falan paylaşmışsınız,ben de bunun zorlama olmadığnı kanıtladım sadece olay sembolden öte. Üstelik bununla ywtinilmemiş bazı şeylere inançlı kesimin üzülmediği tepkisiz kaldığı falan paylaşılmış ve bazı olaylara üzülmeyi sadece dindarlara mahsus gördüğümüz falan ona hiç girmedim bile.
 



Ha birde gezicileri bu capsi göstererek neden tek bir kalıba koyduğunuz?




Ayrıca ben bir kalıba koymadım 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz' bunu vurguladım. Demek ki böyle düşünen kesim de var illa hepsi olmak zorunda değil ama böyle bi durum var ki eleştirdiğiniz düşünce ortaya çıkmış!
 
Onlar bizi Vetir'de namaz kılarken buldular
Kimimizi rükuda, kimimizi secdede vurdular
Onlar hem güçsüzdü hem az sayıca
Allah'ın kullarını çağır da gelsinler yardıma
Köpüklü deniz dalgalarını andıran ordularla
 
Günlerdir sadece TV karsisinda gelismeleri daha dogrusu katliami izliyorum.
Bugün esim de bende göz yaslarina bogulduk.
Kücük cocuk annesinin cesedi önünde yalvariyor "anne uyan anne lütfen uyan".

Ne kadar devam edecek bu katliam?
Herkes ölene kadar mi?

Sadece darbeciler ve baltacilar kalana kadar mi?

Hani nerede o cok demokrat avrupa?
O cok ileri görüslü amerika?

Hani nerdesiniz ?????
 
Müslüman aciz değildir, kardeşlerim, bunu haykırın öncelikle ve ne yapacağımızı konuşalım.

1. Karıncanın ağzındaki su, Firavun’un en büyük korkusudur. Öncelikle gücümüzü küçümsemeyelim, kimsenin de küçümsemesine müsaade etmeyelim.

Bu dava, sağın, solun, şu cemaatin bu hocanın, falanca mezhebin kavgası değil; namuslularla, namussuzların, bizzat İslam’ın davasıdır. Bizler namusluların yanında olalım, şüphesiz çok olacağız, çok olan biz olacağız kardeşlerim.
Kur’an bize nasıl dua edeceğimizi öğretir. Birlikte öyle dualar edelim ki arş-ı rahmanı inletsin!

En güzel dua, emektir kardeşlerim. Bizler ellerimizi her açtığımızda, aslında Rabbimize ellerimizi gösteriyoruz. “Rabbim, elimizden gelen bu, üstünü tamamlayacak yalnız Sensin, sen Rahman ve Rahimsin” diyoruz. Ellerimiz bomboş olmamalı kardeşlerim. Ellerimiz bomboşken, çocuklarımız, tüm kardeşlerimiz için tek bir taşı dahi yerden kaldırmamışken, biz ne tür bir kulluğa layık oluruz?

Ellerimizden gelecek kardeşlerim, ne hayr varsa Rabbin bize nasip edeceği, o hepimize bizim ellerimizden gelecek. Rabbimiz bizim ellerimizdekine icabet edecek, kabul edecek, destekleyecek ve rızasını nasip edecek
 
Son düzenleme:
Kardeşlerim, bugün dik durmayı öğreneceğimiz gündür. Senelerce kendi inancımıza sahip dahi çıkamadık. El-Feth camisinde küçücük bir çocuk, göğü tek başına yere serdi kardeşlerim. “Bize sahip çıkın” dedi. “Müslümanlar eziktir, siniktir, sessizdir, korkaktır” zannedenler korksun artık! Biz dik durursak, şehitlerimizin kanı telef olmayacak kardeşlerim.

Bugün bizlerin yanında dik durmayanlar olacaktır. Yanımıza gelmeyen, gelenleri de beğenmeyen insanlar olacaktır. İnsan insandır, kardeşlerim, bazen işte böyle de yapar. Bugün olmadığı gibi, yarın da bizimle birlikte olmayacak olanlar ve aslında olmaya da layık görülmeyenlerdir. Bu nedenle sancılı zamanlar geçirebiliriz, tartışabiliriz, bize darılanlar, küsenler hatta küfredenler olabilir.

Onlara karşı, bizler haddi aşmamak gayretinde olmalıyız. Rabbimiz Resul’unu, onun zatında bizleri defalarca uyarır, “sana düşen sadece anlatmaktır, anlamıyorlar diye kendini harap mı edeceksin” diye sorar. Bu uyarı kulağımızın küpesi olsun. Anlatalım, sonra herkes kendi seçimini yapsın. Kim neyi seçerse seçsin, kapı yerinde duracaktır. Herkes kendi iradesinden sorulacaktır kardeşlerim. Artık kim nasibini imanda arıyorsa, o imana kavuşacak ve her kim halini gazapta arıyorsa gazap bulacaktır.

Kardeşlerim, bugünün bu zulmün yaşanmasında bizim payımız çok büyük. Meydanı boş bıraktık, emirleri boynu bükük bıraktık. Ancak artık uyutulmuş aslan uyanmıştır. Kardeşlerimiz, gerçek kurşunlara karşı canlarına dişine takıp mücadele ediyorlar. Bizler de, “yalandan kurşunlarla” bizim izzetimizi ayaklar altına almaya çalışanlarla, canımız pahasına da olsa mücadele etmeliyiz. Bunun yolu bilinçli olmaktan geçiyor kardeşlerim
 
Son düzenleme:
Biz her insanın sorumluluğunu kendi omuzlarına yükledik. Nitekim kıyamet ve hesap günü insanın önüne amel defterini koyacağız ve o da bütün yaptıklarının amel defterinde kayıtlı olduğunu görecektir. Sonra ona “Şimdi oku bakalım amel defterini. Bugün kendi hesabını görmeye kendin yetersin.” Denecektir.

Kim Allah’a iman ve itaat yolunu seçerse, bunu kendi iyiliği için seçmiş olur. Kim de inkarcılık yolunu seçerse bu tercihiyle ancak kendine kötülük etmiş olur.” (İsra Suresi, 13-14-15)

Selamunaleyküm kardeşlerim,

Rabbimiz Din Gününün, hesabın ve haşrın sahibidir. Bugünümüze sahip çıkmak bizim üstümüze farz kılınmıştır. Bir Müslüman gözünün gördüğünden, elinin işlediğinden ve yaşadığı ömürden sorumludur. “Hadi bakalım, bugün hesabını kendin görmeye yetersin” denileceği gün gelmeden, ellerimizin ayaklarımızın bizim aleyhimize ve lehimize şahit tutulacağı vakte varmadan, biz bugünümüzün hesabını doğru yapmakla yükümlüyüz.

Kardeşlerim,

Bugün olanlara bakıp da yüreği dağlanmayanımız, gözünden yaş gelmeyenimiz yoktur. Evinde otururken, seyretmek zorunda kaldıklarımız ötürü, kendi aczine kahretmeyenimiz yoktur. Bugün ne yazık ki, her Müslüman toprakta bin zilletle dolu. Kutsallarımız çiğnenip, kardeşlerimiz şehit edilirken, biz hala yalanlarla uyutuluyoruz. “Acizsiniz” diyorlar, “elinizden hiçbişey gelmez” diyorlar. Bizden, kendimizi çaresiz sanmamızı istiyorlar, elimizden hiçbir şey gelmesin istiyorlar. Yıllardır da bunu yaptılar.

Hayır! Kardeşlerim, bir Müslüman asla aciz değildir. “Öyleyse neden gücümüz hiçbir şeye yetmiyor” diyorsunuz, mesele gücümüzün neye yeteceği değildir kardeşlerim. Gerçekten kulluk ediyorsak, neye yeteceğimiz Rabbimizin hükmüne göredir. Etmiyorsak böyle bir soruyu dillendirmeye de utanmamız gerekir.

Karıncanın ağzında taşıdığı suyun gücü yetiyor muydu ateşe?

İmanla atan bir kalbin gücünün farkına varın kardeşlerim.

Peki, siz ağzınızda taşıdıklarınızın gücünün farkında mısınız?

Siz dünyada kaç karıncanın yaşadığını biliyor musunuz?

Bir müslümanın kabule lâyık, en güzel duası ellerinden gelendir, niyetidir, emeğidir. Müslümanlar birbirinin kardeşi ve duacısıdır. Biz birbirimizin yarasını sarar, nerede bir mazlumun ahı tutsa, o ahı işitiriz. Duadır bir taşı yoldan çekmek, duadır bir hastanın işini görmek ve duaların en güzeli hak yolunda can teslim etmektir. Canlarınızı bu yola seferber edin kardeşlerim. Madem ki ölünecek, ölümlerin en güzeli İslam içindir.

Bugün ülkemizin her şehrinde eylemler var. Katılın, evlerinizden çıkın, seccadelerinizi, Kuran’larınızı, eşlerinizi, çocuklarınızı, dostlarınızı alıp da gelin, ne olur gelin, aramıza katılın. Görsünler, Müslüman feraseti nedir, görsünler görsünler, bir Müslüman kardeşine zulmedildiğinde nasıl durur!

Bir zamanlar “etkisiz hale getirildi” diye bir cümle vardı, sık duyardık, hatırlarsınız. Öldürülenler için söylenirdi bu “etkisiz hale getirildi”. Bugün tek düşmanımız İsrail ve köpekleri değil. Onların gerçek kurşunları bize işlemez. Biz ancak o kurşunlarla şehit oluruz, sevdiklerimize kavuşuruz kardeşlerim.

Bize asıl düşmanlık edenler, bu dini yeryüzünün en büyük mazlumu haline getirenler, İslam şeriatını “öldürüp” etkisiz hale getirenler, bir müslümanın cesaretini ondan alıp, zalim otoritelere kölelik etmeye davet edenlerdir.

Size kim diyorsa, “evlerinizde oturun, dua edin, geçer, geçmese de zaten gücünüz yetmez” diye, vallahi namussuzluk ediyor. Vallahi hainlik ediyor. Sizi de bu ihanete davet ediyor, zalimlerin işini kolaylaştırıyor. İnanmayın onlara kardeşlerim. Onlara inanmayın!

Elbette dualar edeceğiz, elbette secdede eskiyecek alınlarımız. Ama bir fark var kardeşlerim. Bugün Mısır bize Furkan’dır. Dostumuzu, düşmanımızı tanımak için fırsattır. Akletmek ve öğrenmek için ibrettir.

Bakın ve görün, binlerce şehidimiz için “sokağa çıkmasalardı”, “orada durmasalardı” yazıyorlar utanmadan. Bu yazıların sahipleri üstelik seccade de kullanıyor. Bu nasıl zulüm kardeşlerim? Bizzat bu sözü savunanlar, sizlere soruyorum. Bu nasıl zulüm? Bizi bu kurşunlar vuruyor, biz bu kurşunlarla ölüyoruz! Bizi etkisiz hale getiriyorlar, öldürüyorlar.

Aşınızı, ekmeğinizi aramak için o rahat evlerinizden çıkıp, işe gidip, alın teri dökmüyor musunuz? Bu emek sizin duanız olmuyor mu? Karşılığında ailenizin karnını doyuruyor, ihtiyaçlarını görmüyor musunuz? İki lokma ekmek için bunları yaparken, size “kardeşlerimiz için gelin” dendiğinde, neden evlerinizde oturmayı tercih ediyorsunuz? İki lokma ekmek kadar, dökülen kanlarımız değerli değil mi? Hadi oturuyorsunuz, bir de buyruklar yağdırıyorsunuz, “Allah’ın ben oturuyorum, sen kurtar” diyen bir dua makbul olur mu? Allah bizim uşağınız mı ki, biz seyredip sadece otururken her şeyi bizim için Allah yapsın?

Bizi kulluk edelim diye Yaratan, ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı görüyor kardeşlerim. Görüyor ve “zulüm karşısında susan bile dilsiz şeytandır” diyor. Peki, böylesi zulümler karşısında, bu sözleri sarfedenlerin, bu niyetleri taşıyanların hükmü nedir?

Hayır kardeşlerim,

İnsan Rabbin halifesidir. Bizler zulüm karşısında, ellerimizden geleni asla sakınmayacağız.

İman etmiş bir kalbin gücü, bir müslümanın feraseti, tüm kurşunlardan üstündür.

 
Son düzenleme:
[h=2]AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi (PSC) Mısır'la ilgili ortak pozisyon belirlemek için toplanırken, karar çarşamba günü Brüksel'de bir araya gelecek dışişleri bakanlarına bırakıldı.[/h]AB Güney Akdeniz Özel Temsilcisi Bernardino Leon, büyükelçiler düzeyindeki toplantının ardından yaptığı açıklamada, Mısır'da geçiş süreci için diplomatik çabaları sürdüreceklerini ve "kanalları açık tutmak istediklerini" belirterek, geçici yönetime "müeyyide uygulamayıtartışmadıklarını" söyledi.
Leon, üye ülkelerden gelen tekliflerin çarşamba günü toplanacak AB dışişleri bakanları tarafından değerlendirileceğini belirtirken, ayrıntı vermekten kaçındı.
Özel Temsilci Leon, Mısır'daki şiddet nedeniyle sadece bir tarafı sorumlu görmediklerini, durumun karmaşık olduğunu, kiliselere ve kamu binalarına da saldırıldığını sözlerine ekledi.
AB dışişleri bakanlarının gündeminde Mısır'a silah ambargosu uygulanması, mali yardımların kısmen ya da tamamen dondurulması ve bu ülkeye tanınan ticari imtiyazların askıya alınması gibi önlemler bulunuyor.
Mısır ordusunun, ülkenin demokratik yollarla seçilmiş tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle görevden uzaklaştırılmasını protesto etmek için Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında gösteri yapanların üzerine ateş açması sonucu 3500'den fazla kişi katledilmiş ve binlercesi yaralanmıştı.


Kaynak: AA
 
[h=2]Mısır'daki kirli senaryonun altında MOSSAD ve darbe finansörleri çıktı. MOSSAD darbeden 3 gün önce Mısır istihbaratı ile bir araya geldi. Mısır'ın en zengini Yahudi lobisi ile işbirliği yaptı. Sisi'ye ABD teminatı verildi.[/h]CUNTANIN PATRONU MOSSAD
MOSSAD Başkanı Pardo'nun darbeden 3 gün önce Mısır İstihbarat Başkanı ile biraraya geldiğiortaya çıktı. İsrail 3 Temmuz'da da İhvan'ın silahlandığına dair cuntaya rapor verdi. Mısır'da meydanlara inen milyonlara darbeciler tarafından çevrilen namlular, dünya silah baronlarını sevindirdi. Başta Adeviyye ve Nahda'da sivillere gerçek mermilerle saldırı düzenleyen cuntacılar, Mısır'a yeni silah alımı için hazırlıkları hızlandırdı.
'İç güvenlik' ve 'çevresel faktörler'i bahane eden cunta, silah alımını organize edecek 8'i asker 11 kişilik bir heyet kurdu. Komisyona dışarıdan danışmanlık hizmetini ise İsrail ordusundan emekli generaller verecek. Dikkat çeken isimler arasında İsrailli emekli general Giora Eiland ile TEVA adlı kimya devi şirketinin CEO'su emekli Tümgeneral Şılomo Yanal bulunuyor.
KONTROL 'BAY PARDO'DA
Mısır'da cunta yönetiminin İsrail'le kirli işbirliği Sina Yarımadası'nda deşifre olurken, cuntacılarla İsrail görüşmelerinin uzun süredir devam etmesi dikkat çekiyor. Mısırlı kaynaklar, 27 Haziran'dan bu yana MOSSAD ile Mısır İstihbaratı (GIS) görüştüğünü kaydediyor. Kanlı darbeden üç gün önce MOSSAD'ın başkanı Tamir Pardo'un Kahire'ye gittiği ve GIS Başkanı General Muhammed Ahmed Ferid el Tuhami ile görüştüğü ifade edildi.
MOSSAD, GIS İŞBİRLİĞİ
MOSSAD ile GIS işbirliğinin karşılıklı istihbarat paylaşımına kadar gittiği de dile getiriliyor. Darbenin olduğu gün de Kahire'de bulunduğu öğrenilen MOSSAD heyetinin Mısır istihbaratının başındaki General el Tuhami'ye 'Mısır'da 102 bin İhvan mensubu silahlandırıldı' şeklinde rapor verdiği öğrenildi. GIS'e verilen raporda Kahire, Asuan, Garbiye, İsmailiye, Matruh, Sevhac ve Beni Suef kentlerine dikkat edilmesi vurgulandı.
AMAÇ MEŞRUİYET
BM'nin duyarsızlığını gören Mısır cuntası, silah lobisi üzerinden eylüldeki BM Genel Kurulu'na davet edilmeyi planlıyor. Zira BM'ye davet sağlanırsa cunta, ülkeler nezdinde bir çeşit meşruiyet sağlayacağını düşünüyor. MOSSAD'ın '102 bin İhvan mensubu silahlandırıldı' şeklindeki mesajını alan Sisi liderliğindeki cunta yönetimi, Mısır'da darbeye karşı direnenlere yönelik yeni müdahale planları yapıyor.
SEN DARBEYİ YAP ABD'Yİ BİZE BIRAK
New York Times gazetesi, darbe sonrası ABD yardımlarının kesilmesinden endişe eden Sisi'ye İsrail'in 'Beyaz Saray'ın yardımları kesme tehdidi için kaygılanma. Biz onu hallederiz' dediğini yazdı. Abdülfettah Sisi'nin İsrail'den aldığı talimatlarla hareket ettiğine dair yeni bilgiler ortaya çıktı. Obama'ya yakınlığı ile bilinen New York Times gazetesi, İsrail'in darbeden sonra ABD yardımlarının kesilmeyeceği konusunda Sisi'ye güvence verdiğini ve 'Washington'un yardımları kesme tehdidi için kaygılanma. Biz o konuyu hallederiz' dediğini aktardı.
Benyamin Netanyahu hükümetinin Sisi'ye verdiği bu desteğin 'Mısır halkına karşı katliamlara devam et çağrısı anlamına geldiğini' söyledi. Mısır sokaklarında katliamlar yapılırken bile İsrail, cunta lideri Sisi'yle yakın irtibat içindeydi. ABD'nin Mısır'a yaptığı 1.3 milyar dolarlık askeri ve 250 milyon dolarlık ekonomik yardımın kesilme tehlikesini de yine İsrail devre dışı bıraktı.
OBAMA HAZIRLIKSIZ YAKALANDI
Amerika Mısır'da olanlara hazırlıksız yakalandı' ifadesini kullanan New York Times, Mısır'da şu an bütün iplerin Tel Aviv'in elinde olduğuna dikkat çekti. ABD'nin, Afganistan ve Gazze Şeridi gibi bölgelerde 'terörle mücadele' kapsamında Mısır hava sahası ve Süveyş Kanalı'nın üzerinden hiç uyarı almadan direk uçuşlarda bulunabildiğini aktaran gazete, 'Son olarak 2010'da yapılan Amerika-Mısır ortak manevralarının son katliamlar nedeniyle iptali, iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermeyecek ' diye yazdı.
İLİŞKİLER BOZULABİLİR
Mısır'a 4 tane F-16 jetinin transferini durduran ABD'nin, yapacağı yardımı kesmesinin anlamsız ve riskli olacağını vurgulayan gazete, 'Körfez ülkeleri Mısır'a 15 milyar dolarlık yardım yaparken ABD'nin 1.5 milyar doları kesmesi hem etkisiz hem hatalı olur. Ayrıca, cunta ile ilişkilerin bozulması Mısır hava sahası ve Süveyş'i kullanan ABD'nin bölgedeki terörle savaşı ile 1979 tarihli İsrail-Mısır anlaşmasına da zarar verir' uyarısında bulundu.
KİRLİ İŞBİRLİĞİ
Mısır'ın en zengin işadamı Naquib Sawiris'in, Yahudi lobisiyle ortaklık yapıp Mursi karşıtı kampanya başlattığı ortaya çıktı. Darbeyi 'devrim' olarak niteleyen darbeci sermayenin 'ülkeye ekonomik istikrar gelecek' algısını oluşturmak amacıyla Mısır borsasında operasyon yaptığı ortaya çıktı. Mısır borsasının işlem hacmi en yüksek şirketlerden olan Orascom grubuna ait hisselerin darbeden üç gün önce hızla yükselmeye başlayarak son 1.5 ayda yüzde 47 artması, Mısır Borsası'nın da yüzde 23 oranında değer kazanmasına neden oldu.
ÇÖKÜŞ BORSA FIRLATTI
Toyota, General Motors, Suzuki, Shell ve Ülker gibi dünya devlerinin fabrika üretimlerini durdurduğu Mısır'da borsanın amiral gemisi sayılan Orascom hisseleri aracılığıyla spekülasyon yapıldığı belirtiliyor. Spekülasyonu yapanlar, Muhammed Mursi'nin devrilmesi halinde Mısır'a istikrar geleceğini dile getiriliyor.
SİYASETÇİ VE MEDYA PATRONU
Mursi'nin iktidardan düşmesi için en çok çalışan kişilerin başında ise Kıpti asıllı işadamı Naquib Sawiris geliyor. Mısır'ın en zengin ikinci, Forbes listesine göre de dünyanın en zengin 347. kişisi olan Orascom Telecom'un patronu Sawiris aynı zamanda Özgür Mısırlılar Partisinin kurucusu ve ON-TV, Mısr Al Yevm, Egypt Independent gibi Mursi karşıtı yayınlara öncülük eden medya grubunun patronu olmasıyla dikkat çekiyor.
KAYBEDİNCE CUNTAYI ÇAĞIRDI
25 Ocak 2011'de gerçekleşen Tahrir devrimi sırasında Hüsnü Mübarek rejimi ile isyancılar arasında arabulucu vazifesine soyunan Sawiris, askeri geçiş yönetimi sırasında Özgür Mısırlılar Partisi'ni (Free Egyptians Party) kurarak ülkenin ilk demokratik seçimlerine Mısırlılar Bloku içerisinde katıldı.
332 üyeli parlamentoda sadece 14 sandalye kazanabilen Sawiris'in partisi, kısa süre sonra Mursi'yi diktatörülükle suçlamaya başladı. Sisi cuntasının 3 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbeden iki gün sonra bildiri yayınlayan parti, Sisi cuntasına açıkça destek verdi.
MÜBAREK'İN HAS ADAMI
Orascom Grubu'nun başında olan Naquib Sawiris, Hüsnü Mübarek tarafından özel bir emirle Mısır Bilim ve Teknoloji Yüksek Konseyi üyeliğine atanmıştı. Sahibi olduğu Mısr Al Yevm Gazetesi, ON-TV ve Egypt Independent gazetesi kanalıyla cuntaya açıkça destek veriyor. Sawiris ABD'nin en etkili siyasi lobisi olarak bilinen Council on Foreign Relations'ta (CFR) Mısır'ın temsilciliğini yapmakta.
SON KONUŞMASINDA SERMAYEYİ İŞARET ETTİ
Muhammed Mursi darbeden önceki son konuşmasında Mısır'ı sömüren 30 ailenin ülkenin kaynaklarına hükmetmesinden bahsetmesinin darbecileri öfkelendirdiği belirtiliyor.
Mursi son konuşmasında, 5 ailenin Mısır maliyesine toplamda 14.3 milyar dolarlık vergi borcu olduğunu ancak ödemediklerini dile getirmişti. Kıpti milyarder Naquib Sawiris'in ağabeyi Nassif Sawiris'in Orascom İnşaat'ın satışında kaçırdığı vergileri de gündeme getirmişti. 250 milyar dolar büyüklüğündeki Mısır ekonomisinin 80 milyar dolarlık bir bölümü, generallerin yönettiği askeri şirketler tarafından kontrol ediliyor.
İsrail lobisi ile stratejik ortaklık
Sawiris'in Mübarek'in devrilmesinden birkaç ay önce önce Orascom Telecom'un yüzde 51.6 oranındaki kontrol hisselerini Mikhail Fridman'a devretti. İşbirliği kapsamında Fridman'ın şirketleri ile Sawiris'in şirketleri arasında 2010 yılı Mayıs ayında 6.5 milyar dolar değerinde bir satınalma ve birleşme işlemi gerçekleştirildi. Sawiris'in Mübarek sonrası dönemde İsrail lobisi ile ortaklık kurmak suretiyle Mısır'daki gücünü korumaya çalıştığı ifade ediliyor.
'Darbe değil, ABD yardımı devam edecek'
ABD'nin Sisi darbesine 'darbe' demediğini darbecilere senelik 1.3 milyar dolarlık para yardımını devam ettireceğini iddia eden Sawiris, twitterhesabında şu ifadeleri kullandı: 'ABD Kongresi bu bir darbe değildir dedi, yardıma devam edecek'. ABD yardımından memnuniyetini ifade eden Sawiri'nin, AB Dış Politika Yüksek Komiseri Ashton'un Kahire'ye giderek Mursi ile görüşmesini de Mısır'ın içişlerine müdahale olarak değerlendirdi.
Yahudi Nobeli'ni dağıtıyor
Yahudi kökenli Mikhail Fridman, Komünist Rusya'nın 1996 yılında kurduğu Rusya Yahudi Kongre'sinin halen başkanlığını yürütüyor. Avrupa Yahudi Fonu'nun en büyük destekçisi olarak bilinen Fridman Forbes listesine göre 16.3 milyar dolarlık servetiyle Rusya'nın en zenginleri arasında 7. sırada, dünya sıralamasında ise 41. sırada yer alıyor. Fridman'ın uluslarası operasyonunu yöneten ekibin başında ise Jo Olav Lunder bulunuyor.
Fridman Turkcell'i ele geçiremedi
İsrail lobisinin dünyadaki en güçlü isimlerinden biri olan Rus Oligark Mikhail Fridman, Çukurova Telekom Holding'in yüzde 49'una sahip olan Alfa'nın (Altimo) patronu. Fridman, Karamehmet'e daha önce verdiği 3.5 milyar dolar değerindeki borç karşılığında Karamehmet'in yüzde 13.8'lik Çukurova Telekom Holding payına ipotek koymuştu. Fridman'ın, Karamehmet'in borcunu ödemek istemesine rağmen kabuletmediği ve yüzde 13'lük hisseye el koyarak Turkcell yönetimini kontrol altına almaya çalıştığı iddia ediliyor.


Kaynak: Yeni Şafak
 
[h=2]Tutuklu Hüsnü Mübarek'in avukatı son durumuyla ilgili olay yaratacak bir açıklama yaptı.[/h]Mısır'da devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, bir yolsuzluk suçlamasından aklandığı bildirildi. Mübarek'in avukatı Ferid El Dib, müvekkilinin bu hafta sonuna kadar serbest bırakılacağını söyledi.

Avukat El Dib, bu açıklamaları mahkemenin Mübarek hakkında geri kalan suçlamadan birinden suçsuz bulmasının ardından yaptı.

El Dib, Mübarek'in tutuklu kalması için diğer bir yolsuzluk davası olduğunu ve onun da bu hafta zarfında düşeceğini söyledi.

Mübarek'in avukatı, "Geri kalan basit bir idari işlemdir ve onun da 48 saatten fazla sürmemesi gerekiyor. O'nun (Mübarek) bu hafta sonuna kadar bırakılması gerekiyor." dedi.

Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Mübarek'i (85) ayrıca ülkedeki 2011 devriminde göstericileri öldürme suçlamalarından yeniden yargılanma bekliyor.




Kaynak: CİHAN
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…