Mısır'da darbe!

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana
Pro Üye
28 Ocak 2009
33.808
55.297
1.123
Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi, Anayasanın askıya alındığını, geçici teknokratlar hükümeti kurulacağını açıkladı. Sisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, seçim yapılana kadar Cumhurbaşkanlığı görevini yürüteceğini söyledi. Açıklama şöyle:

MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN LİDERİ KONUŞTU

Müslüman Kardeşler liderlerinden Muhammed Baltacı, silah kuşanmayacaklarını ama askeri rejimi de kabul etmediklerini söyledi.
BAŞSAVCILIK'TAN İHVANA YAKALAMA EMRİ
Mısır Başsavcılığı, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Başkanı Muhammed Bedii tutuklandı. Bedii'nin yardımcısı Hayrat Şatır ve teşkilat üyelerinin tamamı hakkında "şidete teşvik etme" suçlamasıyla yakalama emri çıkarılmıştı.
MISIR HALKININ TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Şimdiye kadar birçok çağrı yapıldı. Mısır askeri stratejik bir yardım da sundu. Karşılaştığımız büyük zorluklar ve tehditlerin üzerinden gelebilmek için sosyal güvenlik ve politik açıdan çağrıda bulundu. Askeri kuvvetler bölünmenin, gerginliğin, çatışmanın olmamasını istiyor. Mevcut krizden çıkabilmek için bütün çağrıları yapıyor. Askeri tarafın göstermiş olduğu talepler 21-22 Haziran'da görüşlerini bildirmiş olduk. Her türlü devlet mercii tarafından askerin görüşleri reddedilmiş oldu. Mısır'daki kitlelerin de istekleri ve talepleri reddedilmiş oldu. Bizim amacımızın uzlaşmadır, insanların umudunu, güvenini sağlamaktır. Başkanın dün yapmış olduğu konuşma ve bunun öncesindeki süreçler kitlelerin taleplerini karşılanmadığını gösteriyor.

TEKNOKRAT HÜKÜMETİ OLUŞTURULABİLİR
Mısır'da bir yol haritası çizilmelidir. Bu yol haritasında çeşitli konular vardır. Bunlar arasında Anayasa'nın askıya alınması vardır. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da aynı şekilde bu süreçten geçmesi gerekmektedir. Erken seçimin açıklanması gerekmektedir. Yeni başkan seçilene kadar ara bir hükümetin oluşturulması gerekmektedir. Bu ara dönemdeki kararnameler çıkarılmalıdır. Teknokrat bir hükümet oluşturulabilir. İlgili tüm süreçleri yönetmesi gerekmektedir.

ULUSAL BİR UZLAŞMA SAĞLANMALIDIR
Tüm ölçekteki ilgili değiştirme süreçlerinin Anayasa çerçevesinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Askeri Yüksek Şura, parlamenter seçimlere bu yolda gitmeli ve de parlamenter seçimlerin sürecini başlatmalıdır. Etik bir başlık altında medyanın özgürlüğü, halkların özgürlüğü dikkate alınarak bunlar yapılmalıdır ki, gençlere yetki verilebilsin ve de karar verme süreci sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilsin. Ulusal bir uzlaşma gerçekleştirilebilsin. Her taraftan kişilerin katılımıyla gerçekleştirilsin.

HALKIMIZIN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR
Mısır Askeri Kuvvetleri ayakta duracaktır, İçişleri ve Güvenlik Bakanlığı'yla iletişim içerisinde olacaktır. Huzurlu ve barışçıl bir ortam içerisinde bu sürecin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Askeri kuvvetler, polis ve de yargı personeli bu noktada kendini adamıştır. Halkların güvenliğini, emniyetini ve refahını sağlamak için kendini adamıştır ve de bunun savunmasını yapmaktadır.

TELEVİZYON YAYINLARI DURDURULDU
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından bazı televizyon kanallarının yayınları durduruldu.

Mısır 25, El Nas ve El Hafız adlı kanallarının çalışanlarının da gözaltına alındığı iddia ediliyor.


DEVRİK LİDERE 2. DARBE... MURSİ BÖYLE GÖZALTINA ALINDI...



MURSİ'YE "YURTDIŞI YASAĞI" İDDİASI
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve göstericilerin bulunduğu meydanların etrafı tanklarla çevrildi. Cumhurbaşkanı Mursi'ye yurt dışı çıkış yasağı getirildiği ileri sürülüyor.

MURSİ'DEN FLAŞ AÇIKLAMA
MANSUR KİMDİR?

Mısır'da ordu tarafından geçici cumhurbaşkanlığına getirilen Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhammed Adil Mansur, ülke tarihinde bu göreve getirilen ikinci kişi oldu.

Anayasa Mahkemesinde bu sabah yapacağı yeminle cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması beklenen Mansur, 1945 yılında doğdu. Kahire Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1967'de mezun olan Mansur, 1960-1970 yılları arasında aynı fakültede Kamu Hukuku ve İdari Bilimler alanında yüsek lisans yaptı.

Mansur, 1984'te Danıştay'a müsteşar olarak atandı ve 1992'ye kadar çalıştı. 1983-1990 yılları arasında Suudi Arabistan'a Ticaret Bakanlığı Hukuk Müsteşarı olarak tayin edilen Muhammed Mansur, 1990-1992 yıllarında Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği'nde müsteşar olarak görev yaptı.

1992'de Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı olarak atanarak, başkan olarak seçilene dek bu görevini yürüten Mansur, 19 Mayıs 2013'te Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun onayıyla başkan seçildi.

Adli Mansur, eski cumhurbaşkanlarından Enver Sedat'ın, suikasta uğramasının ardından dönemin Meclis Başkanı Sufi Ebu Talib'ten sonra geçici cumhurbaşkanlığına getirilen ikinci isim oldu.

Anayasa Mahkemesin kuruluş kanununda 2011'de yapılan düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi Başkanı, Genel Kurul tarafından seçilecek en eski 3 üyenin onayının ardından Cumhurbaşkanı tarafından tayin ediliyor.

EL BARADAI
Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) Sözcüsü Muhammed el-Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme amacını taşıyor" dedi.

Mısır Devlet Televizyonu'nda yaptığı açıklamada Baradai, ordunun yönetime el koyma kararı için, 25 Ocak benzeri bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirerek, işe, Milli Uzlaşı Komitesi oluşturularak başlanacağını söyledi.

Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme, erken seçime gitme ve anayasal düzenlemeler yürütme amacını taşıyor" ifadelerini kullanarak, "Gelin, herkesi içine alan bir devlet ve adil bir anayasa inşa edelim" diye konuştu.

Mısır Genelkurmay Başkanı açıklama yapıyor-HABERTÜRK
 
[h=2]Mısır'da ordunun yönetime el koyması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tepkiyle karşılandı.[/h]Gerek hükümet cephesi, gerekse muhalefet, darbelerin çözüm olamayacağına vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile tatilini yarıda keserek İstanbul'a dönen Başbakan Erdoğan da yaptıkları toplantılarla mısır'daki son durumu masaya yatırdı.
Mısır'da yapılan darbe Türkiye'de de geniş yankı uyandırdı. Siyasiler ordunun aldığı karara tepki gösterdi. Hükümet cephesinde konuyu değerlendiren isimler Başbakan YardımcısıBekir Bozdağ ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da gelinen nokta ile ilgili endişelerini dile getirdi.
Mısır'daki darbe CHP'nin de gündemindeydi. Ana muhalefet de darbelerin çözüm olamayacağına vurgu yaptı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu da, darbeyi kınayan bir bildiri yayınladı.
Komisyonda temsil edilen dört parti; AK PARTİ, CHP, MHP ve BDP milletvekillerinin imza koyduğu bildiride, "Yetkisiz bir şekilde gasp edilen iktidar, derhal halka iade edilmelidir. Dünyadaki bütün demokratik kurum ve kişiler, içinde insan hakları ihlali potansiyeli barındıran böylesi girişimlere karşı açık tavır almalıdır" ifadelerine yer verildi.
Devletin üst kademesi ise İstanbul'da Mısır mesaisi yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin Atanmış Kahire Büyükelçisi Ahmet Yıldız'ı kabul etti. Tarabya Köşkü'nde gerçekleşen kabulde, Mısır'daki son gelişmeler değerlendirildi.
Yaşanan gelişmelerin ardından tatilini yarıda keserek İstanbul'a dönen Başbakan Erdoğan da bir zirve gerçekleştirdi.


Kaynak: CİHAN
 
[h=2]Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, ''Başkanlık seçiminin yapılmasını, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir', fıkıh prensibinden hareketle destekledim'' dedi.[/h]Mısır Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'nin açıklamalarının ardından konuşan Tayyib, "Mısır şimdi iki seçenekle karşı karşıyadır, tatlısı dahi acıdır. En acısı ise halkın karşı karşıya gelerek kanının dökülmesidir. Bazıları başkanı destekliyor bazıları karşı çıkıyor, bu krizden çıkış için, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir' fıkıh kaidesi uyarınca erken seçim yapılmasını destekledim'' diye konuştu.
Tayyib, konuşmasını ''Allah'tan, bu görüşümle bir arada yaşayan ve ihtilafa düşen iki kesimin arasını düzeltmesini diliyorum. Hepimiz aynı topraklarda yaşıyor, aynı Nil'den içiyoruz'' temennisiyle sonlandırdı.

El Ezher şeyhinden darbeye destek açıklaması - Afrika Haberleri
 
[h=2]Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından Mursi'yi destekleyen göstericiler meydanlardan ayrılmayacaklarını belirtiyor.[/h]Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ve geçiş dönemi için Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın cumhurbaşkanlığı görevini üstleneceğini açıklamasının ardından Tahrir Meydanı'nda sevinç gösterileri yapılırken, Muhammed Mursi'nin destekçilerinde tepki ve hüzün hakim.
Nasır City ve Kahire Üniversitesi önünde gösterilerine göz yaşları içinde devam eden göstericiler, bu saatten sonra bulundukları gösteri alanlarını terk etmeyeceklerini ve Cumhurbaşkanı Mursi'yi desteklemeye devam edeceklerini vurguluyor.
Mursi'nin bir darbe ile görevinden alınamasının yasal bir süreç olmadığını vurgulayan göstericiler, "Biz buraya kefenizmizle geldik. Gerekirse kefenimiz ile gideriz" diye konuştular.
İskenderiye'de çatışma
Ülkenin ikinci büyük kenti İskenderiye'de Mursi'yi destekleyenler ile karşıtları arasında çatışmalar başladığı bildiriliyor.
Munifiye kentinde ise bazı protestocuların, Müslüman Kardeşler'e ait ofis ve evlerine yönelik saldırı gerçekleştirdikleri kaydedildi.

Mursi taraftarları meydanları terk etmiyor - GÜNCEL Haberleri
 
evet yelizcim paylasım için tesekkürler
medyada taksime kızılaya göremediğimiz ilgiyi canlı yayınlarda tahrire gördük
an an takip ediyoruz gelişmeleri güven dolu medyamızdan
 
[h=2]Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) Sözcüsü Muhammed el-Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme amacını taşıyor" dedi.[/h]Mısır Devlet Televizyonu'nda yaptığı açıklamada Baradai, ordunun yönetime el koyma kararı için, 25 Ocak benzeri bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirerek, işe, Milli Uzlaşı Komitesi oluşturularak başlanacağını söyledi.
Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme, erken seçime gitme ve anayasal düzenlemeler yürütme amacını taşıyor" ifadelerini kullanarak, "Gelin, herkesi içine alan bir devlet ve adil bir anayasa inşa edelim" diye konuştu.
Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es- Sisi, bu akşam yaptığı açıklamada, "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, seçim yapılana kadar cumhurbaşkanlığı görevini yürüteceğini, anayasanın askıya alındığını ve geçici teknokratlar hükümeti kurulacağını açıklamıştı.
Mısır'da ordunun yönetime el koyması-Nur Partisi Genel Sekreteri Merre: "Sisi'nin açıklamalarını onaylıyoruz"
Nur Partisi Genel Sekreteri Celal Merre, Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin açıklamalarını "Mısır'ı kaostan kurtarmak için onayladığını" ifade etti.
Merre, yaptığı yazılı açıklamada, Sisi'nin açıklamalarını Mısır'ı kaostan kurtarmak için diğer kesimlerle beraber onayladığını, birçok kesimin uzlaşma çabalarına cevap verilmemesiyle beraber Mısır'ın yaşadığı durumlar sebebiyle bu kararı aldığını vurguladı.
Merre, açıklamasında "Erken cumhurbaşkanlığı seçimleri uygulaması durumunu biz yapmadık, onu başkaları yaptı. Biz Mısır'ın emniyeti ve kan dökülmemesi için hareket ettik"

Mısır'da darbeye muhalefetten destek - Afrika Haberleri
 
evet yelizcim paylasım için tesekkürler
medyada taksime kızılaya göremediğimiz ilgiyi canlı yayınlarda tahrire gördük
an an takip ediyoruz gelişmeleri güven dolu medyamızdan

Aaa niye oyle diyosun arkadasim cnn geziden 9 saat araliksiz canli yayin yapmadi mi? Turkiye'de kaos varmis gibi
 
Misir'in su anki durumuna cok uzuldum insallah darbe geri alinir ve Mursi serbest birakilir
Darbe kesinlikle olmamaliydi Mubareke 30 yil sesini cikartmayanlarin demokrasiyle basa gelmis bir devlet adamini 6 ayda darbeyle indirmeleride ilginc
Sandikla gelen sandikla gider
 
filistinlilere mısırın kapılarını kapatan mursi,
demokrasiyle seçildi diye, seçmeninin efendisi olduğunu zanneden mursi
halkının isteklerine yüz çeviren, "ben ne dersem o olur, ben çoğunluğun oyuyla geldim" diyen mursi

mısırdaki kaotik ortam için üzgünüm, ama onların mursiden kurtulduğuna sevindim. seçilecek olan yeni liderleri umarım yanlızca mısır halkı için çalışır, onun bunun maşası olmaz.
 
demokrasi kolay hazmedilen bir yönetim biçimi değil. Mısır çok başlarda. öğrenmeleri gereken çok şeyler var
 

Ben tam tersi Filistinlilere misirin kapilarini acti diye biliyorum hatta darbenin oldugu gun umreye giden filistinliler misirda ucaklarindan indirilip filistine gonderilmistir ve refah sinir kapisi hemen kapatilmistir
bu darbenin en onemli sebeplerinden biride israilin guvenligini saglamaktir
Ben burda mursi'yi savunmuyorum mutlaka hatalari olmutur ama bu darbeyi kesinlikle mesru hale getiremez ki su an basa gelen gecici c.baskaninda tam bir amerikan yandasidir(yani kimin masasi oldugu ortadadir)
İnsallah Mursi serbest birakilir ve misirda tekrar demokrasi hakim olur bu kaos biter
 
misir da halk sokaklarda, müslüman halki eski halk degil hersey degisti, degistik artik. Allah misir halkinin yardimcisi olsun, darbecilere destek olan zalim suudlarin da belasini versin !
 

Doğru, Mursi kapıyı kapamamış açmıştır, aksine darbe olur olmaz hemen kimin aklına gelmişse ilk iş kapıyı kapadılar.
Mısır, Refah Sınır Kapısı`nı Açtı
---
Bu da darbe sonrası kapının kapatıldığına dair haber
Mısır Refah Sınır kapısını kapattı haberi

Kuluz sonuçta, herkesin doğruları yanlışları vardır, Mursi'ninde hataları olmuştur ama hatalar darbe için haklı gerekçe değildir.
 
Mısır güvenlik güçleri, darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere gerçek mermiyle müdahele etti.




Mısır'da kanlı bir gece yaşandı. Güvenlik güçleri "Baltacılar"ın da desteğiyle Rabiatul Adeviyye meydanındaki darbe karşıtı göstericilere ateş açıp, gaz bombasıyla müdahale etti. Kanlı müdahalede ölenlerin sayısı 200'e yükselirken binlerce kişi de yaralandı.

Hastane yetkilileri, yaralılardan 300'ünün polisin kullandığı gerçek mermiyle başından ya da göğsünden vurulduğunu, çok sayıda ağır yaralı olması nedeniyle ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini belirttiler.

KESKİN NİŞANCI DEHŞETİ

Öte yandan Hürriyet ve Adalet Partisi'nin (HAP) "Hürriyet ve Adalet Portali" isimli resmi internet sayfası bazı keskin nişancıların Rabiatul Adeviyye meydanı yakınındaki Ezher Üniversitesine bağlı Davet Fakültesi binasına çıkarak göstericilerin üzerine, hedef gözeterek gerçek mermiyle ateş ettiği iddia etti.

Sitenin haberinde, ayrıca polislerin Rabiatul Adeviyye meydanından Medinetu'n-Nasr Mahallesi'ndeki sigorta hastanesine getirilen onlarca yaralıyı gözaltına aldığı bildirildi.

Hürriyet ve Adalet Partisi Sözcüsü Cihad el Haddad, polisin, ambulansların meydana girişine izin vermediğini ileri sürdü. Meydandan sık sık kan bağışı anonsları yapılırken, kurulu sahra hastanesinde ilk yardım malzemesi sıkıntısı yaşandığı belirtildi.

Görgü tanıkları meydandakilerin güvenlik güçlerine kaldırım taşlarıyla karşılık verdiğini ve zırhlı araçların meydana girmesini engellemek için barikatlar kurduğunu söyledi.

Polisin meydana açılan Nasır City'deki çevre caddelerden de göstericilere müdahale ettiği ve zaman zaman gerçek mermi kullandığı iddia edildi.

Meydandaki gösterilere katıldıktan sonra evlerine dönen bazı göstericilere ise Ramses Meydanı ve 6 Ekim Köprüsü'nde saldırı düzenlendi.

Saldırılardan dolayı Kahire'nin doğusu ile batısını birbirine bağlayan 6 Ekim Köprüsü trafiğe kapatıldı.

Bu arada İskenderiye Sağlık Müdürü, İskenderiye'de darbe yanlıları ile karşıtları arasında meydana gelen çatışmalarda 7 kişinin öldüğünü, en az 270 kişinin yaralandığını kaydetti.

DARBE KARŞITLARI KUŞATMA ALTINDA

Öte yandan, Mısır'ın İskenderiye ilindeki el-Kaid İbrahim Camisi'ne sığınan askeri darbe karşıtları, darbe taraftarlarınca kuşatma altına alındı.

Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, darbe karşıtı göstericiler Kaid İbrahim Camisi yakınından geçerken darbe yanlıları ile aralarından sözlü sataşma yaşandı. İki grup arasında yaşana sataşma çatışmaya dönüşünce "Baltacılar" adlı suç çetesi camiye sığınan darbe karşıtı göstericileri kuşatma altına aldı.

Bu arada İskenderiye'deki el-Emiri Hastanesi Müdürü, darbe taraftarları ile karşıtları arasında çıkan çatışmalarda ölenlerin sayısının 6'ya yükseldiğini belirtti.

ULUSAL KOALİSYON'DAN SERT BİLDİRİ

Mısır'da Ulusal Koalisyonun duyurduğu bildiride "Onların ateşi varsa bizim Aziz ve Cebbar Allahımız var", "Kan aktığında semavat müdahale eder" ifadeleri kullanıldı.

Rabiatul Adeviye Meydanı'nda kurulan darbe karşıtlarına ait platformda darbe karşıtlarına okunan bildiride "İskenderiye'den Asvan'a kadar tüm kentlerde 10 milyonlarca Mısırlı faşist darbeci yönetime karşı olduklarını ortaya koymuştur" denildi.

Mısırlıların bugünkü gösterileriyle tüm dünyaya askeri darbelere karşı durmaktaki direncini bir kez daha gösterdiği belirtilen bildiride şunlar kaydedildi:

"Bugün sizler darbeye karşı olduğunuzu ve meşruiyetin yanında yer aldığınızı ortaya koydunuz. Mısır ordusu vatanı korumak üzere vardır. Başında bulunan komutanının tarafında olan bir kurum değildir. Artık bu günden sonraki direniş tavizsiz, kesin ve net olacaktır. Şunu herkes çok iyi biliyor ki Rabiatul Adeviye Meydanı yakınlarından buraya ulaşmak isteyenlere yönelik yapılan saldırılarla meydanın dağıtılması hedeflenmektedir. Meydandakiler korkutularak btıuranın boşaltılması planlanmaktadır. Onların ateşi varsa bizim Aziz ve Cebbar Allahımız var. Unutulmasın ki kan aktığında semavat müdahale eder.
alıntı
 
...Darbeyle gelen ordu simdı silahsız insanları olduruyor.....Sandıkla gelen bır ıktıdar ....Sandıgı begenmeyenler şimdi tabut sayıyor..


200 insan.....Ve Avrupa sessız......

Turkıyede eylemlerde saatlerce canlı yayın yapanlarda tek ses yok...


İnsanlık ayaklar altında...

Ölüm ıster hayvan ıster ınsan her daım ıçımı acıtıyor.....Avrupa sessızlıgıyle musluman dunyasına bakışını bır kez daha gösterdi...



Dilerim en kısa surede ordu halka yonetımı bırakır ve bu acılar bıter...
 
Mısır'da cumartesi gecesi yapılan katliamda sonra darbe yandaşı Mısırlılar, Tahrir Meydanı'nda kutlama yaparak Sisi'ye destek verdi.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Abdurrahman KOÇ'un haberi...
200 kişinin öldüğü, 4 binden fazla kişinin yaralandığı Adeviyye Katliamı Mısır ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Silahsız halkın üzerine ateş açan Mısır güvenlik güçleri, kadın-çocuk demeden keskin nişancılarla gösteri yapan halkın üzerine mermi yağdırdı.
Ancak Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda yaşanan acı olay darbe yandaşlarını sevindirmişe benziyor. Ölü sayısının her geçen dakika arttığı Mısır'da darbe yanlısı halk, katliamdan sadece birkaç saat sonra Tahrir Meydanı'na inerek katliamı kutladı.
‘İnin meydanlara, korkmayın, Mısır'ın size ihtiyacı var, devrim güç ister' pankartı açan Sisi destekçileri şarkılar eşliğinde oynayarak kutlama yaptı.
Devrim Müzesi sergilendi
Katliamı kutlayan Sisi yandaşları, Tahrir Meydanı'na devrim müzesi açtı. Sisi'nin fotoğraflarıyla donatılan müzede sözde ‘Sisi devrimi' ne ait haç, deve, koyun gibi simgeler sergilendi.
Müzenin girişine ise şu ayetin asıldığı görülüyor :' Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.' (Ali İmran / 169)

Kaynak: Haber7
 
Son düzenleme:
[h=2]Mısır Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderlerinden Eşref Abdulgafur, demokrasi yanlılarının eylemlerini sürdürdüğü Kahire'deki Nahda Meydanı'na bu sabah saldırı yapılacağı yönünde ihbar aldıklarını söyledi.[/h]AA muhabirine konuşan Abdulgafur, ''Bir çok farklı kaynaktan aldığımız bilgilere göre, İçişleri Bakanlığı Giza'dan 'baltacıları' topluyor, bu silah kişiler Nahda Meydanı'na saldıracak" dedi.
Kahire Üniversitesi'ndeki görevlilerin bugün için izin almış olmalarına dikkati çeken Abdulgafur, "Yaşanacakların sorumlusu darbeciler olacaktır'' ifadesini kullandı.


Kaynak.Darbeciler, katliam için 'Baltacılar'ı topluyor - DÜNYA Haberleri
 
Ankara’nın çok sert tepki verdiği katliamı, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da “derin bir şekilde kınadığını” açıkladı, şiddete son verilmesi çağrısında bulundu.

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague da, Mısır mercilerine halkın barışçıl gösteri yapma hakkına saygı duyma ve dünkü katliamın sorumlularını adaletin karşısına çıkarma çağrısı yaptı. Her yıl 1,3 milyar doları orduya olmak üzere Mısır’a 1,5 milyar dolar yardımda bulunan ABD’den ise henüz bir açıklama gelmedi. Ne AB ne de ABD, Mısır’daki 3 Temmuz darbesini ‘darbe’ olarak tanımlıyor. Türkiye ve Tunus, darbeye karşı en sert tutumu takınan ülkeler olarak temayüz ederken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt yaptıkları 12 milyar dolarlık ayni ve nakdi yardımlarla darbe yönetimine destek veriyor.
Öte yandan, Mısır İçişleri Bakanı İbrahim dün yaptığı açıklamada hakkında tutuklama kararı çıkartılan Mursi’nin büyük ihtimalle devrik diktatör Hüsnü Mübarek ile aynı cezaevine konulacağını duyurdu.

Kaynak:Dünya katliama sessiz - ZAMAN

 
[h=2]Türkiye, Mısır'ın ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle yönetimden uzaklaştırılmasına ve demokrasi yanlılarına ateş açılmasına sert tepki gösterdi.[/h]Türkiye, Mısır tarihinin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle yönetimden uzaklaştırılmasına sert tepki gösterdi. Türk halkı, Mısır'da darbe yapan askere karşı Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda protesto gösterisinde bulunanlara güvenlik güçleri tarafından ateş edilerek öldürülmesi üzerine ayağa kalktı.
Mısır'da yaşananlara ve demokrasiye sahip çıkılan Türkiye'de yurt çapında gösteriler düzenledi. Hafta sonu 40'tan fazla ilde Mısır'da askerin uygulamaları protesto edilirken, hayatlarını kaybeden darbe karşıtları için ise gıyaplarında cenaze namazları kılındı. Uzmanlar, Türk halkının Mısır halkına karşı duyarlılığını değerlendirdi.
Mısır'da demokrasi yanlılarına ateş açılması, Türkiye'nin hemen her yerinde protestolara neden oldu. Bazı illerde Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtlarına açtıkları ateş sonucu hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılınırken, bazı illerde protesto gösterileri yapıldı.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Sivas, Konya, Aksaray, Tekirdağ, Bursa, Bayburt, Adıyaman, Yozgat, Karabük, Hatay, Kocaeli, Gümüşhane, Diyarbakır, Kütahya, Batman, Kırıkkale, Malatya, Eskişehir, Bolu, Gaziantep, Erzurum, Manisa, Şanlıurfa, Ağrı, Bingöl, Afyonkarahisar, Giresun, Zonguldak, Isparta, Antalya, Kayseri, Adana, Mardin, Samsun, Sakarya, Çanakkale, Kahramanmaraş ve Erzincan da dahil olmak üzere 40 ilde yapılan protesto gösterileri dikkat çekti.
Türkiye'de çok büyük bir protesto eylemi zinciri oluşturan Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki olaylar, Mısır'ın Ankara'da bulunun büyükelçiliği ile İstanbul'daki başkonsolosluğu önünde de tel'in edildi. Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtları üzerine ateş açması ve çok sayıda kişi öldürmesi, Mısır'ın Türkiye'deki diplomatik misyonları önünde yapılan gösterilerde kınandı.
Mısır'daki darbe, haber kanallarında da bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Ortadoğu ve Arap ülkeleri uzmanları canlı yayınlarda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, AA'nın Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndan yaptığı canlı yayınlarda hemen hemen tüm televizyon ve haber kanalları tarafından kullanıldı.
Türkiye'nin kendi geçmişindeki darbeler
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Türk halkının Mısır'a ve Mısırlılara sahip çıkmasının arkasında bir dizi faktör bulunduğunu dile getirerek, "Bunlardan biri Türkiye'nin kendi geçmişindeki darbeler. Bizim demokrasi tarihimiz geçmişimiz Mısır'a kıyasya çok daha eski. O tarihi sürece baktığımızda da yine darbeleri görüyoruz. Türkiye, geçtiğimiz son 10 yılda bu darbelerle dolu demokrasi geçmişini konuşuldu. Bir daha tekrarlanmaması için çok yoğun mesai sarfedildi. Siyaset kültürümüzü dönüştürmek için yapılan hem entelektüel düzeydeki, hem siyasi düzeydeki tartışmaların genel kamuoyu üzerinde bir etkisi var" dedi.
Doç Dr. Okur, Mısır'da darbe yaşandığının duyulması ile birlikte bu hatırlar ve tartışmaları karşılaştırdıklarını ve ortaya bir refleksin çıktığına işaret etti. ikinci olarak Ortadoğu'nun demokratikleşmesi konusunda Türkiye'nin güçlü bir destek verdiğini ve son 20 yıldaki tartışmaların merkezinde de hep Türkiye'nin yer aldığını belirtti. Mısır'da ilk defa devlet başkanının seçimlerle iktidara gelmesini Türkiye'nin yakından izlediğinin altını çizen Mehmet Akif Okur, "Bu sürecin kanlı bir şekilde kesintiye uğramasına yönelik duyulan ciddi bir tepki var. Ayrıca Türkiye'de iktidar partisi de Mursi'yi çok sahipleniyor. Onun da altını çizmek lazım" değerlendirmesinde bulundu.
"Batı demokrasinin standartları değişiyor mu?"
Kendini Mursi'ye yakın hissedenler darbeyi uzak bir ülkede gerçekleşmiş bir olay gibi görmediklerine dikkati çeken Okur, "Dördüncü faktör olarak ise gelecek kaygısı var. Gelecek kaygısı da şu: 'Batı demokrasi ile ilgili bakışını ve standartlarını değiştiriyor mu? Yani açık bir darbeye darbe demeyen bir Batıyı biz gördük" diye konuştu. Okur, Türkiye'nin 2000'den sonraki demokratikleşme süreci boyunca demokrasiyi hep Avrupa Birliği başta olmak üzere Batıya referansla rayına oturtmaya çalıştığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Şimdi Ortadoğu'da bu merkezlerin demokrasi referansı olmaktan çıktığını görüyor. İnsanlar şu kaygıya da kapılıyorlar; 'Türkiye'de de benzer bir şey olursa gelecekte acaba yine sağır ve dilsiz bir dünya mı göreceğiz?' Artık olmaz dediğimiz, gerimizde bıraktığımız darbeler bizim geleceğimizde tekrar karşımıza çıkabilir mi? Bir biçimiyle, Mısır için sokaklara dökülürken biraz da böyle bir geleceği reddedeceklerini de söylüyorlar. DolayısıylaMısır protestosu yalnızca Mısır protestosu değil, Türkiye'nin geleceğinde benzer manzaraların yaşanmaması talebini ve kararlılığını da anlatıyor bize."
İHH Başkanvekili Oruç: ''Türkiye'de yapılanlar ve Mısır'da yapılanlar ikisi birbirinin aynısı"
İHH Başkanvekili Hüseyin Oruç ise Türkiye'de Mısır'daki darbeye karşı protesto eyleminde bulunanlara destek veren eylemler yapılmasını AA muhabirine değerlendirdi. Oruç, Türk halkını etkileyen şeylerin başında "Mısır'daki darbenin dışarıdan yönetildiği, empoze edildiği ve maddi olarak desteklendiğinin ortaya çıkması"nın geldiğini dile getirerek, "Bir ay öncesinde Türkiye'de hala hissettiğimiz Gezi olayları da benzer şekilde dışarıdan manipüle edilen, dışarıdan yönlendirilen olaylar olarak Türk kamuoyunda yoğun olarak algılandı. Sanırıyorum herkesin kafasında Mısır'da olanlarla Gezi Parkı'nda olanları yapanların aynı kişiler olduğu algılanıyor. Yani Türkiye'de yapılanlar ve Mısır'da yapılanlar ikisi birbirinin aynısı. Türkiye'de yapılan şeylerin karşığılı gibi gözükse de Türk halkı en çok bunun için, elbette Mısır'ın Türkiye'ye olan yakınlığı. Mısır'ın sürekli Filistin davasında, Filistin olaylarında Türkiye'nin yanında olması bu son dönemdeki iktidarla Türkiye'nin sıcak ilişkiler içinde olması... Bunlar da etkili oldular. Ama en çok da Gezi Parkı ile olayın ilişkilendirilmesi Türkiye'de bu kadar yoğun bir şekilde sahip çıkılmasına vesile oldu" ifadelerini kullandı.
İnsan ve Medeniyet Hareketi
Öte yandan, İnsan ve Medeniyet Hareketi de Mısır ve Suriye'de yaşanan zulümleri tel'in etmek için Fatih Saraçhane Meydanı'nda "Kardeşlik, Adalet, Özgürlük İçin 7 Gün 7 Saat etkinlikleri"ni devam ettiriyor.
Hareket çarşamba günü meydanda yapılacak iftar ve kılınacak akşam namazının ardından "Ümmet şiirleri" gecesi düzenleyecek. Şair Cahit Zarifoğlu'nun "Ümmeti Gözetmen Gerekli" sözünden yola çıkarak "Ümmet Şiirleri Gecesi" başlığı altında düzenlenecek etkinliğe duyarlı şairler davet edilirken, gecede okunacak şiirlerle mazlum halklar selamlanacak. Ayrıca, Saraçhane Meydanı'na gelecek şairlerden Müslüman coğrafya için yazdıkları veya yazılan bir şiiri okumaları istenecek.


Kaynak: AA
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…