- 7 Aralık 2009
- 6.924
- 13.305
- 42
merhaba arkadaşlar.. ben de sonunda doğum yapıp buraya anılarını paylaşma şerefine nail oldum :) hikaye şöyle başlıyor;
37. haftadaydım.. aylardır ha erken geldi ha gelecek derken, bi türlü gelememişti bebeğim.. artık sabırsızlanmaya başlamıştım.. bütün gün karım taş gibiydi, ama 5. aydan beri devamlı kasılmam olduğu için benim için normal bişeydi, doğum yaklaştığını düşündürmüyordu bana. ertesi gün doktorla randevum vardı, özellikle öğleden sonraya almıştım ki rahat rahat gidip kuaförde bakım yaptırabileyim.. sanki doğuma gidiyor gibi gidecektim doktora, hem güzelleşmek moralimi de düzeltecekti.. sabah erken kalktım.. ama üzerimde bir uyuşukluk vardı lavabota gittim az daha orada uyuyakalacaktım.. sifonu çekmek için döndüğümde elim ayağım titremeye başladı tüm uykum kaçmıştı çünkü az miktarda kan vardı klozette... hemen doktoru aradım.. sesimi duyunca "senin zaten bugün randevun yokmuydu" dedi bana sanki neden aradın der gibi..bende titreyen sesimle durumu açıkladım.. kanama az miktardaysa sakin sakin artarsa çabuk çabuk gel dedi... çabucak duşumu aldım giyindim.. annemi arayacaktım ki o benden önce davrandı.. ben ilk şoku üzerimden attığım için soğuk kanlı birşekilde durumu anlattım.. bişeyler atıştırıp çıkacağımı söyledim.. benim evim hastaneye arabayla 20 dk uzaklıktayadı anneminki yürüyerek 5 dk.. annem ve babam heyecandan hemen evden çıkmışlar ve yaklaşık 1 saat beni hastanede beklemişler ..
uzun lafın kısası çok hafif bişeyler yiyip çıktım evden (şimdiki aklım olsa 2.5 iskender yemeden çıkmazdım ) hasteneye gittiğimde hemen beni nstye aldılar oradan da hemen muayeneye sancı çıktımı diye sorma fırsatını bile bulamadım.. her muayenede olduğu gibi bunda da çok canım yandı.. 3 santim açıklık vardı ve kanamanın sebebi de buydu.. o an sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.. 3 santim açıklık vardı ve ben hiç bişey hissetmiyordum ama kanama yüzünden eve gönderemediklerinden suni sancı vereceklerdi.. okuduğum dinlediğim tüm hikayelerde biliyordum ki suni sancı kötü bişeydi :18: tekrar elleim titremeye başladı hemen epidural sordum 4 santim açıklıktan sonra konuşuruz dedi.. ve tam saat 1.30da beni doğumhaneye aldılar.. doğumhanenin kapısında aceleyle eşime msj attım "doğuma alıyorlar koş"
beni getirdikleri odada yatağa oturmuş yere değmeyen ayaklarımı sallarken "benim burada ne işim var ben daha çocuğum nasıl çocuk doğuracağım" diye düşündüm.. bu arada 28 yaşındayım bi hasta bakıcı elinde boş serum gibi bişeyle yanıma geldi lavman yapacağını söyledi ben yine telaşlandım çünkü okudularıma göre lavman da kötü bişeydi; bana yan yatmamı söyledi bu arada muhabbet ediyorduk nerdensin nerden geldin derken bitti dedi inanamadım çünkü hiçbirşey hissetmemiştim.. bi kaç dakika sonra tuvalete gitmemi söylediler.. yaklaşık 10 dk tuvaletimi yaptım sonra tam çıkmıştım ki bi 10 dk daha ..
ve sonunda serum geldi.. sonrasında pek zaman kavramı yok.. çünkü bulunduğum odada saat yoktu ve bende yanıma ne telefonumu ne saatimi almamıştım... yaklaşık yarım saat sonra doktor gelip tuşe yaptı ben yine çığlık atmamak için kendimi çok zor tuttum.. 3.5 santimdi.. biraz yavaş ama güzel dedi doktorum.. sonra beklemeye devam odada oturmaktan odadaki her şeyi ezberleyince sıkıntıdan kendimi koridora attım dolaş dolaş.. bu arada beni saatte bi nstye bağlıyorlar ve gelip nstye bakan herkes gözlerini pörtletip "gerçekten hiç birşey hissetmiyor musun" diye soruyordu ben de "ıı sanki karnım sertleşiyor gibi bişiler hissediyorum" diyordum.. saat 6ya doğru doktorum tekrar geldi bi tuşe daha :18:5 cm o da şaşkınlık içinde " ya yüzünü bile ekşitmiyorsun" diyordu madem bişey hissetmiyorsun epidurale gerek yok dedi..
saat 6da benim doktorumun nöbeti bitiyordu nöbetçi doktor benimle ilgilenecek doğuma kendi doktorum gelecekti.. yeni gelen doktor beni tekrar tuşeye aldı :95: ve suyumu patlattı hemde hiç sormadan sanırım derdi beni hemen doğurtup gidip uyumaktı... eğer çok ağrınız yoksa ve hemen bitmesini istemiyorsanız sakın buna izin vermeyin.. zira ben suyum açıldıktan sonra odama gidip yarım saat ağladım sanki bebeğimi zorla dışarı çıkartmaya çalışıyorlarmış gibi hissettim hatta o kadını asla affetmicem dedim kendi kendime ve hiç ağrı hissetmeyen ben o andan sonra hissetmeye başladım.. başka doğum yapacak yoktu ondan eşimin girmesine izin verdiler.. her kasılmada belime masaj yapıyordu.. gerçekten çok iyi geldi.. saat tam 8 gibi (eşimi zorla iftara gönderdim ondan biliyorum) tekrar tuşe yaptılar 8 cmdi.. ve dayanılmaz ağrılarım ondan sonra başladı.. filmlerdeki gibi belimi tutup kendimi geriye atmak gerçekten belimin ağrısını çok hafifletiyordu ayağımı da sallayarak belime titreşim gönderiyordum.. gerçekten çok korkulacak bişey yok kasılma 50 saniye sürüyor ilk 15 sn gittikçe artıyor ama rahtsız etmiyor, aradaki 20 saniye zor ama nefesinize konsantre olursanız ve kendinizce ağrıyı hafifletecek bişeyler bulursanız bi şekilde geçiyor, son 15 sn yine azalarak bitiyor sonrasında da 2 dk ara :114: o 2 dkda uykuya dalıp kasılmaya başlayınca tekrar uyanıyordum.. bana ıkınma hissettiğin zaman seni tuşeye alcaz dediler.. ıkınmam gelmemesine ramen saat 9:15de artık ebe hanıma yalvarıyordum beni tuşeye alın diye sonunda aldılar ve 10 cm :124::118: bana istersen seni hemen doğuma alalım dedi ya da doktorunu bekle yarım saate burada olur dediler bende umurumda değil hemen alın beni dedim can havliyle..
ve doğumhaneye girdik hamile olarak yaşadığım son anlardı.. ve o çatala yattığım için hiç bu kadar mutlu olabileceğimi düşünmemiştim.. her zamanki hikaye kasılman gelince derin nefes al ve tüm gücünle ıkın dediler.. ama kasılmaların başından beri kasılmalara konsantre olmamaya çalışan ben şuanda kasılmamın başladığından emin olamıyordum her an hertarafım ağrıyordu sanki.. ayrıca açlıktan tükenmiş haldeydim.. ıkınacak halim kalmamıştı.. 5-6 kere ıkındıktan sınra baktı ebe hanım olacak gibi değil, karnıma bastırmaya başladılar ve sonunda fırlama oğlum çıkıverdi :asigim: hep anlatırlar bebeğin çığlığını duyunca herşey biter tüm ağrıları acıları unutursun derler; tamamen yalan :95: kafamı kaldırıp baktım ne kadar tombiş diye düşündüm meğer sonradan gidecekmiş o şişkinlik, heryeri kan içindeydi ve çok güçlü bir şekilde ağlıyordu.. okuduğum kitaplarda hep güçlü bir ağlama sağlık belirtisi olarak yazıyordu ondan için rahattı. saat tam 9.43 de doğdu benim bitanecik oğlum (o an bitanecik olduğunun henüz bilmiyordum :106:) sonra plesenta dikiş vs derken sonunda 10a doğru beni de çıkardılar bebek odasının önünden geçerken gösterdiler oğlumu çok üzgün görünüyordu resmen ağlarken alt çenesi titriyordu...
odama gittim tir tir titriyordum. hemen örttüler beni yaklaşık 1 saat sonra bebeğim geldi.. o gün hiçbirşeyden haberim yoktu, ertesi gün ne kadar güzel bişey olduğunu düşündüm, sonraki gün hayatımda bu kadar güzel bişey görmediğimi düşündüm.. ve 4. gün gerçekten aşık olduğumu hissettim.. 5 dk yanından ayrılsam kalbim pır pır ediyor senağlama annelik böyle bişeymiş.. şimdi bebek odasının yanından nasıl öyle geçip gitmişim diye düşünüyorum onu ağlarken o halde nasıl bırakabilmişim?..
5. gün sarılık yüzünden 1 gece hastanede kaldı.. sırf sütüm kesilmesin diye kendime nasıl hakim oldum nasıl üzülmemeye çalıştım ama çok zordu.. allaha binlerce kez şükürler olsun yoğun bakımda nelerle karşılaşıyor insan..
bekleme odasında ben ağlıyorum karşımda başka bi kadın daha ağlıyor.. ben de "herhalde onun bebeği de sarılık olmuş" diye düşündüm; benim için dünyanın en kötü şeyi sarılık o anda.. ama çok daha kötü durumdaymış onun bebeği allah göstermesin.. çok şükür evdeyiz mutluyuz şuanda tam 25 günlük olduk.. dikiş ağrılarım neredeyse tamamen geçti.. bebeğimle birbirimize yavaş yavaş alıştık..
allah isteyen herkese bu duyguyu tattırsın ve bol bol sabır versin.. çünkü güzel olduğu kadar da zor bi şey..
amma uzun yazmışım buraya kadar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkür ediyorum
37. haftadaydım.. aylardır ha erken geldi ha gelecek derken, bi türlü gelememişti bebeğim.. artık sabırsızlanmaya başlamıştım.. bütün gün karım taş gibiydi, ama 5. aydan beri devamlı kasılmam olduğu için benim için normal bişeydi, doğum yaklaştığını düşündürmüyordu bana. ertesi gün doktorla randevum vardı, özellikle öğleden sonraya almıştım ki rahat rahat gidip kuaförde bakım yaptırabileyim.. sanki doğuma gidiyor gibi gidecektim doktora, hem güzelleşmek moralimi de düzeltecekti.. sabah erken kalktım.. ama üzerimde bir uyuşukluk vardı lavabota gittim az daha orada uyuyakalacaktım.. sifonu çekmek için döndüğümde elim ayağım titremeye başladı tüm uykum kaçmıştı çünkü az miktarda kan vardı klozette... hemen doktoru aradım.. sesimi duyunca "senin zaten bugün randevun yokmuydu" dedi bana sanki neden aradın der gibi..bende titreyen sesimle durumu açıkladım.. kanama az miktardaysa sakin sakin artarsa çabuk çabuk gel dedi... çabucak duşumu aldım giyindim.. annemi arayacaktım ki o benden önce davrandı.. ben ilk şoku üzerimden attığım için soğuk kanlı birşekilde durumu anlattım.. bişeyler atıştırıp çıkacağımı söyledim.. benim evim hastaneye arabayla 20 dk uzaklıktayadı anneminki yürüyerek 5 dk.. annem ve babam heyecandan hemen evden çıkmışlar ve yaklaşık 1 saat beni hastanede beklemişler ..
uzun lafın kısası çok hafif bişeyler yiyip çıktım evden (şimdiki aklım olsa 2.5 iskender yemeden çıkmazdım ) hasteneye gittiğimde hemen beni nstye aldılar oradan da hemen muayeneye sancı çıktımı diye sorma fırsatını bile bulamadım.. her muayenede olduğu gibi bunda da çok canım yandı.. 3 santim açıklık vardı ve kanamanın sebebi de buydu.. o an sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.. 3 santim açıklık vardı ve ben hiç bişey hissetmiyordum ama kanama yüzünden eve gönderemediklerinden suni sancı vereceklerdi.. okuduğum dinlediğim tüm hikayelerde biliyordum ki suni sancı kötü bişeydi :18: tekrar elleim titremeye başladı hemen epidural sordum 4 santim açıklıktan sonra konuşuruz dedi.. ve tam saat 1.30da beni doğumhaneye aldılar.. doğumhanenin kapısında aceleyle eşime msj attım "doğuma alıyorlar koş"
beni getirdikleri odada yatağa oturmuş yere değmeyen ayaklarımı sallarken "benim burada ne işim var ben daha çocuğum nasıl çocuk doğuracağım" diye düşündüm.. bu arada 28 yaşındayım bi hasta bakıcı elinde boş serum gibi bişeyle yanıma geldi lavman yapacağını söyledi ben yine telaşlandım çünkü okudularıma göre lavman da kötü bişeydi; bana yan yatmamı söyledi bu arada muhabbet ediyorduk nerdensin nerden geldin derken bitti dedi inanamadım çünkü hiçbirşey hissetmemiştim.. bi kaç dakika sonra tuvalete gitmemi söylediler.. yaklaşık 10 dk tuvaletimi yaptım sonra tam çıkmıştım ki bi 10 dk daha ..
ve sonunda serum geldi.. sonrasında pek zaman kavramı yok.. çünkü bulunduğum odada saat yoktu ve bende yanıma ne telefonumu ne saatimi almamıştım... yaklaşık yarım saat sonra doktor gelip tuşe yaptı ben yine çığlık atmamak için kendimi çok zor tuttum.. 3.5 santimdi.. biraz yavaş ama güzel dedi doktorum.. sonra beklemeye devam odada oturmaktan odadaki her şeyi ezberleyince sıkıntıdan kendimi koridora attım dolaş dolaş.. bu arada beni saatte bi nstye bağlıyorlar ve gelip nstye bakan herkes gözlerini pörtletip "gerçekten hiç birşey hissetmiyor musun" diye soruyordu ben de "ıı sanki karnım sertleşiyor gibi bişiler hissediyorum" diyordum.. saat 6ya doğru doktorum tekrar geldi bi tuşe daha :18:5 cm o da şaşkınlık içinde " ya yüzünü bile ekşitmiyorsun" diyordu madem bişey hissetmiyorsun epidurale gerek yok dedi..
saat 6da benim doktorumun nöbeti bitiyordu nöbetçi doktor benimle ilgilenecek doğuma kendi doktorum gelecekti.. yeni gelen doktor beni tekrar tuşeye aldı :95: ve suyumu patlattı hemde hiç sormadan sanırım derdi beni hemen doğurtup gidip uyumaktı... eğer çok ağrınız yoksa ve hemen bitmesini istemiyorsanız sakın buna izin vermeyin.. zira ben suyum açıldıktan sonra odama gidip yarım saat ağladım sanki bebeğimi zorla dışarı çıkartmaya çalışıyorlarmış gibi hissettim hatta o kadını asla affetmicem dedim kendi kendime ve hiç ağrı hissetmeyen ben o andan sonra hissetmeye başladım.. başka doğum yapacak yoktu ondan eşimin girmesine izin verdiler.. her kasılmada belime masaj yapıyordu.. gerçekten çok iyi geldi.. saat tam 8 gibi (eşimi zorla iftara gönderdim ondan biliyorum) tekrar tuşe yaptılar 8 cmdi.. ve dayanılmaz ağrılarım ondan sonra başladı.. filmlerdeki gibi belimi tutup kendimi geriye atmak gerçekten belimin ağrısını çok hafifletiyordu ayağımı da sallayarak belime titreşim gönderiyordum.. gerçekten çok korkulacak bişey yok kasılma 50 saniye sürüyor ilk 15 sn gittikçe artıyor ama rahtsız etmiyor, aradaki 20 saniye zor ama nefesinize konsantre olursanız ve kendinizce ağrıyı hafifletecek bişeyler bulursanız bi şekilde geçiyor, son 15 sn yine azalarak bitiyor sonrasında da 2 dk ara :114: o 2 dkda uykuya dalıp kasılmaya başlayınca tekrar uyanıyordum.. bana ıkınma hissettiğin zaman seni tuşeye alcaz dediler.. ıkınmam gelmemesine ramen saat 9:15de artık ebe hanıma yalvarıyordum beni tuşeye alın diye sonunda aldılar ve 10 cm :124::118: bana istersen seni hemen doğuma alalım dedi ya da doktorunu bekle yarım saate burada olur dediler bende umurumda değil hemen alın beni dedim can havliyle..
ve doğumhaneye girdik hamile olarak yaşadığım son anlardı.. ve o çatala yattığım için hiç bu kadar mutlu olabileceğimi düşünmemiştim.. her zamanki hikaye kasılman gelince derin nefes al ve tüm gücünle ıkın dediler.. ama kasılmaların başından beri kasılmalara konsantre olmamaya çalışan ben şuanda kasılmamın başladığından emin olamıyordum her an hertarafım ağrıyordu sanki.. ayrıca açlıktan tükenmiş haldeydim.. ıkınacak halim kalmamıştı.. 5-6 kere ıkındıktan sınra baktı ebe hanım olacak gibi değil, karnıma bastırmaya başladılar ve sonunda fırlama oğlum çıkıverdi :asigim: hep anlatırlar bebeğin çığlığını duyunca herşey biter tüm ağrıları acıları unutursun derler; tamamen yalan :95: kafamı kaldırıp baktım ne kadar tombiş diye düşündüm meğer sonradan gidecekmiş o şişkinlik, heryeri kan içindeydi ve çok güçlü bir şekilde ağlıyordu.. okuduğum kitaplarda hep güçlü bir ağlama sağlık belirtisi olarak yazıyordu ondan için rahattı. saat tam 9.43 de doğdu benim bitanecik oğlum (o an bitanecik olduğunun henüz bilmiyordum :106:) sonra plesenta dikiş vs derken sonunda 10a doğru beni de çıkardılar bebek odasının önünden geçerken gösterdiler oğlumu çok üzgün görünüyordu resmen ağlarken alt çenesi titriyordu...
odama gittim tir tir titriyordum. hemen örttüler beni yaklaşık 1 saat sonra bebeğim geldi.. o gün hiçbirşeyden haberim yoktu, ertesi gün ne kadar güzel bişey olduğunu düşündüm, sonraki gün hayatımda bu kadar güzel bişey görmediğimi düşündüm.. ve 4. gün gerçekten aşık olduğumu hissettim.. 5 dk yanından ayrılsam kalbim pır pır ediyor senağlama annelik böyle bişeymiş.. şimdi bebek odasının yanından nasıl öyle geçip gitmişim diye düşünüyorum onu ağlarken o halde nasıl bırakabilmişim?..
5. gün sarılık yüzünden 1 gece hastanede kaldı.. sırf sütüm kesilmesin diye kendime nasıl hakim oldum nasıl üzülmemeye çalıştım ama çok zordu.. allaha binlerce kez şükürler olsun yoğun bakımda nelerle karşılaşıyor insan..
bekleme odasında ben ağlıyorum karşımda başka bi kadın daha ağlıyor.. ben de "herhalde onun bebeği de sarılık olmuş" diye düşündüm; benim için dünyanın en kötü şeyi sarılık o anda.. ama çok daha kötü durumdaymış onun bebeği allah göstermesin.. çok şükür evdeyiz mutluyuz şuanda tam 25 günlük olduk.. dikiş ağrılarım neredeyse tamamen geçti.. bebeğimle birbirimize yavaş yavaş alıştık..
allah isteyen herkese bu duyguyu tattırsın ve bol bol sabır versin.. çünkü güzel olduğu kadar da zor bi şey..
amma uzun yazmışım buraya kadar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkür ediyorum
Son düzenleme: