- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
İnsan yaşamının büyük bir bölümü kapalı ortamlarda geçmektedir. Bu yüzden iç mekanların hava kalitesi, görsel-estetik yönü yanı sıra hijyen açısından kuvvetli olmalıdır. Mini peyzajİ ise kapalı alanlarda bu kaliteyi yakalamamızı sağlamaktadır.
MİNİ PEYZAJIN YARARLARI NELERDİR?
Mini peyzajın insan fizyolojisi üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Kitap okurken yanımda duran bitkiye dokunduğumda, bütün statik elektriği aldığını biliyor ve bir rahatlama hissediyorum. Fizyolojik etkisi dışında iç mekanda yaşam kalitesini arttırmaktadır. İçeriğinde benzen, ksilen, etilen, vd. kimyasal organik gazları içeren her türlü temizlik malzemesi insan sağlığını ve ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Temizlik malzemelerinde bulunan ve uygulama anında havaya karışan gazlar alerjik astım, göz ve burun akıntısı gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır. İç mekanda kullanılan bitkiler ise ortama salınan kimyasal gazları absorbe ederek hava kalitesini iyileştirmektedir.
Bütün bu faydaların yanı sıra iç mekanda görsel etkiyi arttırmaktadır. Evdeki bu küçük peyzajİ mükemmel birer dekoratif obje oldukları gibi doğaya bir parça daha yakın olmayı da sağlamaktadır.
HERKES MİNİ PEYZAJI UYGULAYABİLİR Mİ?
Mini peyzajı uygulayabilmek için profesyonel olmaya gerek yok aslında. Bitkileri sevmek yeterlidir. Bitkilerin yaşamsal özellikleri, ışık, toprak, su ve sıcaklık gibi bu özellikler bilindiği taktirde mini peyzajın yapılabilirliği olasıdır ki seven insan bu özellikleri öğrenecektir. Ancak bitkilerde bebekler gibi ilgi ister. Yani bir mini peyzaj aslında bakıma ihtiyacı olan bir bebek evlat edinmek gibidir.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Öncelikle bitkilerin iklimsel istekleri, dış görünüşleri ve fizyolojik yapıları yanı sıra tasarıma ilişkin şekil, biçim, renk, doku vb. özellikleri iyi bilinmelidir. Bu özellikler doğrultusunda mini peyzajın kullanılacağı yer belirlenmelidir.
Bir kap içerisinde birden fazla bitki kullanıldığı için bitkilerin isteklerine, yaşam ömürlerine dikkat etmek gerekir. Bu özelliklere göre bir tasarım yapmak daha uygun olacaktır.
Doğal ortamlarından alınıp küçük kaplara sığdırdığımız bitkiler için besin maddesi çok önemlidir. Başlıca besin maddeleri olan azot, fosfor ve potasyum ile birlikte demir, mangan, magnezyum vb. iz elementlerin verilmesi gerekir. Bu tip beslemenin üç ayda bir yapılması kap içine sıkıştırılmış bu bitkilerin yaşam kalitesini artırmakta etkili olacaktır.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir diğer konu ise sulamadır. Kullanılan kapların drenaj deliğinin olmaması uygulamada tercih ettiğimiz bir konudur. Böylece suyun dışarı taşması, akması, bulunduğu yeri ıslatması gibi tehlikeler ortadan kaldırılmış olur ve aynı zamanda genelde deliksiz bir kap fazla sulamayı da gerektirmez. Mini peyzaj olarak adlandırdığımız değişik ölçü, büyüklük, şekil ve dokudaki kaplarda dikim yapılan bitkiler çok fazla su istemezler. Zira bu düzenleme için seçilen bitkilerin su, sıcaklık, ışık ve toprak istekleri birbirine yakın olanlardan seçildiği için bu iklimsel parametreler açısından ortak gereksinime sahiptirler. Kap büyüklüğüne bağlı olmakla birlikte 1-2 lt hacim işgal eden düzenlemelere haftada bir su bardağı, içilebilir nitelikteki iyi sudan verilmesi yeterli olacaktır. Ancak bu sulama miktar ve periyodu sukkulent bitkiler ile yapılan düzenlemede farklılık gösterir. Böylesi bir kap içerisinde yer alan sukkulent düzenlemelerde iki üç günde bir sprey ile su püskürtülmesi yeterli olacaktır. Yavaş yavaş, az az sulamak bitkiler için daha sağlıklı bir sulama şeklidir. Suyun kap içerisinde birikip bitkilere zarar vermemesi ve kap içerisinde aneorobik solunumla (havasız ortamla) oluşacak bakterilerle istenmeyen kokunun ve bitkilerde kök çürüklüğünün olmaması için kabın dip kısmına toprak koymadan önce iki üç yemek kaşığı odun kömürü tozu konulması ve ondan sonra bitkilerin içinde yer alacağı toprağın konulması uygun olacaktır.
Bitkiler için ışığın son derece önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Bitkilerin topraktan suyu, havadan karbondioksiti aldıktan sonra gün ışığının katalizör etkisi ile fotosentez yaptıkları bilinmektedir. Fotosentez bitkilerde büyümenin yani karbonhidrat oluşumunun en önemli etkenidir. İç mekanda ise gün ışığının çok kısıtlı olduğu mekanlarda fotosentezin oluşumunu sağlayacak ışık dalga boyuna sahip floresan ampuller fotosentezin gerçekleşmesinde etkin yapay ışık kaynaklarıdır.
Yukarıda belirttiğimiz su, sıcaklık ve ışık gibi bitkiler için önemli olan ekolojik parametrelere ilave olarak toprak da önemlidir. Ancak düzenlemeyi gerçekleştireceğimiz kompozisyonun oluşumunda yer alan bitkilerin seçilecek besin maddesince zengin bir toprak içinde yer almaları bir kerede karar verilip gerçekleştirilir. Su, ışık, sıcaklık gibi her gün kontrol edilmesi gerekmeyen bir özellik taşır. Evinizin önündeki bahçe toprağını da gerektiğinde rahatlıkla kullanabiliriz.
Bitkileri evlerinde, bürolarında, alışveriş merkezleri gibi büyük iş yerlerinde görmek isteyenler küçük bir yoğurt kabından, şık ve modern tasarımlanmış saksılara kadar her ölçü kaptaki bitkisel kompozisyonu bitkilerin asgari müştereklerini araştırarak bu mekanlarda kullanabilirler.
Mini peyzaj kavramını oluşturmamdaki en önemli neden yaşamsal özellikleri birbirine yakın, farklı renk, doku, şekil ve biçime sahip bitkileri tasarımın temel ilkelerine bağlı kalarak doğayı insanların elinin altına, gözünün önüne ve yanı başına koymak istememdir.
kaynak : infolla
MİNİ PEYZAJIN YARARLARI NELERDİR?
Mini peyzajın insan fizyolojisi üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Kitap okurken yanımda duran bitkiye dokunduğumda, bütün statik elektriği aldığını biliyor ve bir rahatlama hissediyorum. Fizyolojik etkisi dışında iç mekanda yaşam kalitesini arttırmaktadır. İçeriğinde benzen, ksilen, etilen, vd. kimyasal organik gazları içeren her türlü temizlik malzemesi insan sağlığını ve ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Temizlik malzemelerinde bulunan ve uygulama anında havaya karışan gazlar alerjik astım, göz ve burun akıntısı gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır. İç mekanda kullanılan bitkiler ise ortama salınan kimyasal gazları absorbe ederek hava kalitesini iyileştirmektedir.
Bütün bu faydaların yanı sıra iç mekanda görsel etkiyi arttırmaktadır. Evdeki bu küçük peyzajİ mükemmel birer dekoratif obje oldukları gibi doğaya bir parça daha yakın olmayı da sağlamaktadır.
HERKES MİNİ PEYZAJI UYGULAYABİLİR Mİ?
Mini peyzajı uygulayabilmek için profesyonel olmaya gerek yok aslında. Bitkileri sevmek yeterlidir. Bitkilerin yaşamsal özellikleri, ışık, toprak, su ve sıcaklık gibi bu özellikler bilindiği taktirde mini peyzajın yapılabilirliği olasıdır ki seven insan bu özellikleri öğrenecektir. Ancak bitkilerde bebekler gibi ilgi ister. Yani bir mini peyzaj aslında bakıma ihtiyacı olan bir bebek evlat edinmek gibidir.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Öncelikle bitkilerin iklimsel istekleri, dış görünüşleri ve fizyolojik yapıları yanı sıra tasarıma ilişkin şekil, biçim, renk, doku vb. özellikleri iyi bilinmelidir. Bu özellikler doğrultusunda mini peyzajın kullanılacağı yer belirlenmelidir.
Bir kap içerisinde birden fazla bitki kullanıldığı için bitkilerin isteklerine, yaşam ömürlerine dikkat etmek gerekir. Bu özelliklere göre bir tasarım yapmak daha uygun olacaktır.
Doğal ortamlarından alınıp küçük kaplara sığdırdığımız bitkiler için besin maddesi çok önemlidir. Başlıca besin maddeleri olan azot, fosfor ve potasyum ile birlikte demir, mangan, magnezyum vb. iz elementlerin verilmesi gerekir. Bu tip beslemenin üç ayda bir yapılması kap içine sıkıştırılmış bu bitkilerin yaşam kalitesini artırmakta etkili olacaktır.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir diğer konu ise sulamadır. Kullanılan kapların drenaj deliğinin olmaması uygulamada tercih ettiğimiz bir konudur. Böylece suyun dışarı taşması, akması, bulunduğu yeri ıslatması gibi tehlikeler ortadan kaldırılmış olur ve aynı zamanda genelde deliksiz bir kap fazla sulamayı da gerektirmez. Mini peyzaj olarak adlandırdığımız değişik ölçü, büyüklük, şekil ve dokudaki kaplarda dikim yapılan bitkiler çok fazla su istemezler. Zira bu düzenleme için seçilen bitkilerin su, sıcaklık, ışık ve toprak istekleri birbirine yakın olanlardan seçildiği için bu iklimsel parametreler açısından ortak gereksinime sahiptirler. Kap büyüklüğüne bağlı olmakla birlikte 1-2 lt hacim işgal eden düzenlemelere haftada bir su bardağı, içilebilir nitelikteki iyi sudan verilmesi yeterli olacaktır. Ancak bu sulama miktar ve periyodu sukkulent bitkiler ile yapılan düzenlemede farklılık gösterir. Böylesi bir kap içerisinde yer alan sukkulent düzenlemelerde iki üç günde bir sprey ile su püskürtülmesi yeterli olacaktır. Yavaş yavaş, az az sulamak bitkiler için daha sağlıklı bir sulama şeklidir. Suyun kap içerisinde birikip bitkilere zarar vermemesi ve kap içerisinde aneorobik solunumla (havasız ortamla) oluşacak bakterilerle istenmeyen kokunun ve bitkilerde kök çürüklüğünün olmaması için kabın dip kısmına toprak koymadan önce iki üç yemek kaşığı odun kömürü tozu konulması ve ondan sonra bitkilerin içinde yer alacağı toprağın konulması uygun olacaktır.
Bitkiler için ışığın son derece önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Bitkilerin topraktan suyu, havadan karbondioksiti aldıktan sonra gün ışığının katalizör etkisi ile fotosentez yaptıkları bilinmektedir. Fotosentez bitkilerde büyümenin yani karbonhidrat oluşumunun en önemli etkenidir. İç mekanda ise gün ışığının çok kısıtlı olduğu mekanlarda fotosentezin oluşumunu sağlayacak ışık dalga boyuna sahip floresan ampuller fotosentezin gerçekleşmesinde etkin yapay ışık kaynaklarıdır.
Yukarıda belirttiğimiz su, sıcaklık ve ışık gibi bitkiler için önemli olan ekolojik parametrelere ilave olarak toprak da önemlidir. Ancak düzenlemeyi gerçekleştireceğimiz kompozisyonun oluşumunda yer alan bitkilerin seçilecek besin maddesince zengin bir toprak içinde yer almaları bir kerede karar verilip gerçekleştirilir. Su, ışık, sıcaklık gibi her gün kontrol edilmesi gerekmeyen bir özellik taşır. Evinizin önündeki bahçe toprağını da gerektiğinde rahatlıkla kullanabiliriz.
Bitkileri evlerinde, bürolarında, alışveriş merkezleri gibi büyük iş yerlerinde görmek isteyenler küçük bir yoğurt kabından, şık ve modern tasarımlanmış saksılara kadar her ölçü kaptaki bitkisel kompozisyonu bitkilerin asgari müştereklerini araştırarak bu mekanlarda kullanabilirler.
Mini peyzaj kavramını oluşturmamdaki en önemli neden yaşamsal özellikleri birbirine yakın, farklı renk, doku, şekil ve biçime sahip bitkileri tasarımın temel ilkelerine bağlı kalarak doğayı insanların elinin altına, gözünün önüne ve yanı başına koymak istememdir.
kaynak : infolla