meltosh / Sevdiği Şiirler

meltosh

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Kasım 2007
1.059
52
688
32
Seni sevmek yakıştı bana.
Bütün çığlıklarımı sana attım.
Bütün gizlerimi sana açtım.
Bütün aşklarımı sende yaşadım.
içimde mevsimler seninle döndü..
bahardan kışa..
sonbahardan yaza..
Rüzgar et nefesini.
Ürpert tenimi.
Dağıt saçlarımı, aklımı, yatağımı..
Sevdir yeniden küstüğüm yastıkları..

Seni sevmek yakıştı bana..
Uzak yarim oldun.
Memleketli yarim oldun.
Dost yarim.
Yoldaş yarim oldun..
Firari kaçak yasaklı yarim.

Gördünmü ne kadar çoğalmışsın..
İki söz söyle..
Yakışmıyor bu sessizlik.
Hadi.. bir söz.! ! !
Azalt içimdeki parçalanmayı..

Ne yalan söyliyeyim
yakışıyorsun bana

GÜLER ATAŞ

 
Aşksız geçen günleri düşmeli ömürlerden

Akşamın buğulu yorgunluğunda
Gözlerinin ormanındayım yine
Bir suzinak şarkıya kurulmuş bütün saatler
Günlerdir peşim sıra susmak bilmiyor
Ertelenmiş hüzünler dolaşıyor ayaklarıma
Kanatlanıp uçuyor bütün sevinçler

Bu şehrin en tenha yeri kalbimdir şimdi
En güzel yeri çiçekçileri
Bir demet nergiz aldım sana getiremedim
Bugün newroz'du, oturdum hevalno'yu dinledim
Tenimde bir ateş yandı günboyu

Biliyorum seni sevmek yeni yalnızlıklardır
uzayıp giden bir çığlık, ince bir sızıdır
Yoksa ömrünce borçlu kalırım aşka
Seviyorum, seviyorum başka seçeneğim yok
Yedeğimde yeni acılarım var, öderim diyetini
Yeni yazgılar bulurum belki, şiirlere vururum kendimi
Başımı kitaplara yaslarım
Toplarım şarkılardan yasadışı aşkları sürerim alanlar
Seviyorum
Başka seçeneğim yok
Yeter sınama beni..
 
Karanlık bir sonbahar akşamında
Aniden içime bir sızı düştü
Yoksa aşk dedikleri bu muydu
Ya da bir anlık sevinçten sonra
Gözlerde oluşan nemim adımıydı aşk
Her aşkta ayrılık
Her aşkta acı
Her aşkta gözyaşı
Olmasa aşk yaşanmazmıydı
Neydi aşk dedikleri anlayamadım
Kalbimin hızla çarpması aşk sayılmazmıydı
Aşık olmak için ne gerekiyordu
Aşk duygusunu yaşamak için
Sabaha kadar onu düşünmekmi lazımdı
Aşk sadece güzel birine mi bağlanmaktı
Ama ben sabaha kadar düşündüm
Ağladım ayrıldım acıyı tattım
Ama bir kız için değildi
Bunun adı aşk değilmi şimdi
Aşk sadece birinimi sevmekti
İnsanları doğayı,hayvanları
Allah’ı sevmekte aşk değil miydi
Gökyüzünü,yağmuru,baharı,kuşları
Sevmek aşka sığmaz mıydı
Sonunda ayrılık olmayan sevgilere
Aşk denmez miydi sizin oralarda
Aşk vuslata ulaşamadan ölmek miydi sence
Aşk güzellikle acıyı
Bir arada yaşamak mıydı
Aşkı bulmak için
Bazı şeylerden vazgeçmek mi lazımdı
Aşk imkansızlık mıydı
Kucaklaşamadan vurulmak mıydı aşk
Ya da kurşunların önüne geçip
Uğruna ölmekmiydi
Eğer aşk buysa arkadaş
Zor rastlanır bu devirde
Aşka düşene
ARİF BALTACI
 
çok güzel bir şiirdi,size mi ait bu güzel dizeler?eğer öyle ise harika ,100 veririm ben bu şiire,yüreği güzel arkadaş kaleminiz hep dik kalsın.şiir tadında kalın hep...
 
çok güzel bir şiirdi,size mi ait bu güzel dizeler?eğer öyle ise harika ,100 veririm ben bu şiire,yüreği güzel arkadaş kaleminiz hep dik kalsın.şiir tadında kalın hep...

yok canım benim değil
ama bende okuyunca cok duygulanıyorum..
 
Hoşuma gitmiyor değil ama
canım da yanmıyor değil..
Ben yine deşifre ederken bu tereddütleri,
son kurşunları, hedefini bulan kahır dolu sözleri,
sana yine merhaba, gidip gidip dönmelerin en güzeli..

Bu şehir seni karşılamaya hazırken,
ben tam vazgeçmelerin ufkundayken,
şimdi kötü yanlarını gizlesen de
Bu defa geç kaldın..
Yine de merhaba sana, en hızlı hatırlanan,
en eski unutulan..

Sensizlik kış ortasında çıplaklık,
bomboş yollarda korkaklıktı..
Gittiğim bütün yollar taşlıktı
ve sensizlik topallıktı..
Çarptığım bütün kapıların sesleri kulaklarımda,
ama sensizlik sağırlıktı..
Sensizlik açlık, susamışlıktı..

Şimdi boşa çağırma beni,
ben senin dizlerine çökemem..
Sana çıkan bütün yollar kaygan ve virajlıydı zaten
unuttum sanma..
İçimde fırtınalar kopsa da
dışardaki rüzgar dalgın,
kimbilir neyi hesaplıyor kendince.
Umrumda değil,
seni benden savurduklarına saysın, günahları boynuna..
Ya senin günahların,
binlerce günaha soyunmuşluğun..
Sabrımı yalnız yatağımda inatla okşamaktan yoruldum..
Bu mevsimin adı ayrılık,
aylardansa farkına varmışlık..

Bıraktığın gibiyim ama sana yokum,
ve bendeki tüm saatler ayrılığa kurulu..
Yine de merhaba sana, sancılı gecelerimin en anlamlı nedeni,
merhaba gidip gidip dönmelerin en güzeli...

alıntı..
 
Son düzenleme:
VEDA

Yitirdim cebimdeki bütün adresleri
Yağmurlar, yağmurlar ortasında kaldım
Aklımı boğacak o selleri
Ben kendi damarlarımda yarattım

Artık ne bir satır yazı, ne de bir selam
Tek kişilik bu oyunda rol alabilir
Gitti bütün seyirciler boşaldı salon
Geride kalan yalnızca, yalnızca maskelerdir

Eli naylon güllü o dostlukların
Bir tek anısı ve sızısı yok içimde
Yitirdim cebimdeki bütün adresleri
Kendimi kazandım bir başka biçimde...


AHMET ERHAN
 
Farzet

Ardına bakmadan gitmek kolaysa,
Sen beni ben seni sevmedik farzet.
Dünleri bir anda silmek kolaysa,
Gözlerin gözlerimi görmedi farzet.

Farzet başka yerlerde yabancıyız biz.
Kalmasın ne senden ne benden bir iz.
Rüzgarda savrulan yaprak misali,
Ayrı ayrı yönlere yürür gideriz.

Farzet hayalinde ben hiç olmadım.
Yüzümü gördüğünde bakakalmadın.
Damla damla yüreğine sanki dolmadım.
Ellerin ellerimi tutmadı farzet.

Albümden resimleri alıp atarsın.
Sakladığın mektupları belki yakarsın.
Ben giderken sen ardımdan bakarsın.
Gurbete düşmüş yabancı farzet.

Farzet bu odada ben yaşamadım,
Gününe gecene ortak olmadım,
Gönül yaralarını ben hiç sarmadım,
Geçerken uğramış birisi farzet.

Zaman derman olur belki sızıma,
Ne kahreder ne kızarım alın yazıma,
Alışırım bakarsın sensiz olmaya,
Ben diye birisi doğmadı farzet.


ILKNUR HAN
 
Duvarımdan içeri sızıyorsun
Yağıyorsun damla damla
Bilseydim geleceğini
Donanırdım tüm kelimelerimi
Şimdi yakalarsın beni en senli yanımdan
Öznesi sen yüklemi ben cümleleri kurarsın yeniden
Bilseydim yüzümü
Toplardım yerden
Gözlerimi alırdım gidişinden..

Dur daha fazla yaklaşma!!!

Kalkmalıyım yerimden
Gidişine gösterdiğim asaleti
Gelişinede göstermeyelim en derininden..
Yolu nasıl buldun sahiden
Hangi rüzgarlar seni buraya getirdi
Hangi dürtüler seni uyutamadı?

Dur daha fazla yaklaşma!!!

Kanatır seni senli sensizlik
Keskin bir sen kokusu var
daha fazla durma buralarda
Kötü eder seni nefessizlik..
Sahi niye geldin?
Yada dur konuşma
Sen kimsin ben kimim boşver bilinmesin.

OZNUR DICLE OZ
 
Bir kısa ayrılık
özletiyor en küçük çizgini
darmadağın ve kırık
sızlatıyor umudun bam telini

Kapılar kapanırken gece yarısı
başlıyor endişe ağır
Daha ilk soruyla geliyor
kalbimin telaşlı kıpırtısı

Yalnızlık ayazı kör pencerede
hükümsüz kılıyor gün sarısını
İç çatışma acıtıyor
sesimin en sevinçli tınısını
Ayrılığın açtığı yara derin
ertelemek güç iyileşmesi zor
Sözün yokluğunu duyurmak için
sağır saatine demir atıyor günce

Üzerinden ivedi geçilmiş ayrıntıların
maskesiz yüzüyle söze teslimi
sana daha yakın kılıyor iklimi

Bilincim ilk kez hissediyor
kanımın üşüdüğünü yanarak
İlk kez kalbim delice reddediyor
yapayalnızlığın sıcaksı güzünü
Sararmış fotoğraflardan çıkarak
aceleci soluğunla yüzünü
pencere önüne götürmemi istiyor
çırılçıplak seviştiğim anılar

Yaşamak ne güzel sevmek ne iyi
Bir kısa ayrılık
anımsatarak
özletiyor en küçük çizgini


BABUR PINAR
 


Gidiyorum!
Ama bu sefer
Yollara serptim sevdamı.
Kaybolursam iz sür,
Gel bul beni.
Bırakma uzaklarda,
Unutma, boşverme...

Umutlarım sana emanet
Onlara dikkat et.
Yokluğumda sımsıkı sarıl hayata
Ve beni bekle.
Sen bekle ki ben gelebileyim...
Sen bekle ki ben hayatı daha çok seveyim...

Hayallerle avunmak, kendimi kandırmak...
Öyle zor ki yokluğuna bahaneler bulmak.
Kibrit kutularından evler yapıp
Bacalarında duman aramak...
Öyle zor...
Öyle zor ki...


ALEV BAHAR OZKAN
 
Kendimden Yoruldum /Dur Hayat

Kendimden yoruldum..
Sürekli maske takmaktan,
İçim kan ağlarken,
İnsanlara gülmekten yoruldum...

Çok sinirliyken bile,
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum.
Hüzün çizgileri sarmışken yüzümü,
Gamzelerimi göstermekten yoruldum..
Bağıra bağıra ağlamak isterken,
Gözyaşımı içime akıtmaktan yoruldum.
İçimde deli gibi çağlayan aşk varken..
Dağlara taşlara haykırmak varken
Sesimi içime çekip,
Susmaktan yoruldum..

Gözlerinin mavisinde sana bulanmak isterken
Siyahın esiri olmaktan yoruldum..
Kendimden yoruldum
Hep güçlü olmak ne kadar zordur;
Hep sorumluluk sahibi olmak,
Çocukken genç olmak ,
Gençken olgun olmak
Kimlik değiştmekten yoruldum..
Çabuk tükettim
Umutlarımı
Yarınlarımı
Duygularımı..

Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim
Yine kurulmuş sahne
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular ;hüzün, acı maske
Konu;herşeye rağmen mutlu olma sanatı
Ha bide
Oyunun adı var ;Hayat
Gülüyorum yine zorunluluktan..
Bu kaçıncı rol alışım bu filmde
Alışılmış senaryolar bunlar..
Acemi mi sandın beni hayat!!
Ben her gece bu sahnenin müdaviniyim
Hadi bırak mutlu olma tasasını
Yapışmış alnımıza Hayatın kavgası
Düş yakamdan hayat!!!..
Oyunumu oynarım
Sahnemi kapatırım
Ölümdür sonuma yakışan
Bilmezmisin!...
En çok ölülerdir alkışlanan..


OZNUR DICLE OZ
 
Eksik

sen bitik her cümlenin
ben buradayım diyen öznesisin
külüsün batık şehirlerin yangın sonrası
kahverengiden artan /sarıya çalan/ balısın/ terkedilmiş kovanların


zamana yaşlanansın
yaslanansın hayata iyi bak
iyi bak arkanda kalan kadarsın
izini süren ihanete adanmış
ölü su kabarcığısın


avuçlarına kumlar çizilmiş duygusal martısın
ıslaksın
kendi iliğinden geçen
gece bekleyişi duasın
karanlıklardan dehlizler aralayan hayallerime talipsin


gözleri ruhtan uzak geriye kalan
sakalında sürmeler saklayan çim kokulu baharsın
öylesin
denizlerimde ölüler aklayan gölgesin
dağınık türküler
yaşı akmayan gözsün
sıkışmışken arasına kirpiklerimin
yüzüme sığabildiğin kadarsın
.
.
.
kadersin /...


BELGIN ERTURK
 
Unut Gitsin

Unutmak kolaysa,unut sevdiğim
Yaşanan herşeyi
Düne koy gitsin
Belki unuturum ben de zamanla
Gözlerimde iki damla
Oluver gitsin

Ben onun gözlerine hiç bakmadım ki
Ben onun ellerini hiç tutmadım ki
Yüreğinde ateşler hiç yakmadım ki
Uyandık
Rüyaydı
Deyiver gitsin

Belki rüzgardık,esipte geçtik
Belki hayaldik,gelipte geçtik
Belki yalandık,gülüpte geçtik
Bir veda mektubu
Yazıver gitsin

Unutmak kolaysa, unut sevdiğim
Sevdaya gözünü yumuver gitsin
Belki unuturum ben de zamanla
Yaşanmadan bitti
Deyiver gitsin.

ILKNUR HAN
 
Dostçakal

Beni vuran seni çiğneyip geçmiştir bilirim,
Benim acımdır senin gözünden akan.
Ve iyileşmez hiçbir yaram,
Sen dokunmadan...

YAGIZ CETIN
 
İnsanlar ne kadar yalnızdır?

belki beş kitaba sığmaz
ama tek cümleye sığdırmak gerekirse
“tahmin edemeyeceğiniz kadar”dır
bu insafsız sorunun yanıtı


"vedandan beri yalnızım;
bir tek kalp çarpışımla yapayalnız"


der eski bir şarkının sözleri



kimbilir belki kalp çarpışı da terk eder insanı
ve kalır elde ömrün geçmesi gereken yılları...


YALCIN ERGIR
 
AGLAMA OLUR YA….
Tut ellerimden düserim simdi,Gözyasi borcum olsun sana
Bir gün gidersen öderim hepsini...
Kaçirma bak gözlerime Bir nefeste bileyim seni
Olur ya son nefesim olur belki...
Gecenin bir ucu sana çikar Bir ucu bana..
Kaçinci sabahta bilmiyorum ama Ayrilik çikar hazanda.. Göremezsem seni sakin korkma
Olur ya ayrilik bu defa…
Saçlarinda ellerim rüzgâr hafiften..Belki son defa öperim gözlerinden..Olur da biter ya...
Bitmesin isterim sevgi, Yarinlar da çogalsin..
Olur da umut kirilir ya...
Simdi kaçirma gözlerini kaçirma ellerini..
Bir daha görmez ya..
Sevdigimi son kez söylerim sana..
Olur da araya ayrilik girer ya..
Girmeyen hasret bir gün girer,,Bir gün gelir hasrette biter.
Dönecegcim bekle beni..
Sil yaslari aglama…
 
sonra fakkettim ki;
su akıyor, rüzgar esiyor
yagmur yagıyor
her şey yine ve aynı şekilde oluyor
öyle bir yere geldimki
sıcak ve soguk
ask ve nefret
savas ve barış
üşümek ve sonra ısınmak gibi
gitsem...
ayrılık olur
kalsam çöl
gidersem bende hasret olur
ve belki beni sevenlerde özler ama
anladımki
özlemden hiç kimse ölmüyor
ama ben ölüyorum

nefes alıyorum
önemsiyorum ve gitmek istiyorum
anladımki
hasret yeni bir aşka kadar suruyor
sevdiklerim ve beni sevenler
bagışlayın
su akıyor ve ben
gidiyorum...
 
Bak Bir İki Nefes Kaldı Tükeniyorum..
Bir demet acı var ellerimde..
Birde hüzün buseleri tenimde..
Kimden nereye olduğunu bilmediğim sonsuz bil yolculuk yüreğimde..
Tutsam diyorum acıları, tutsam....
Acıtmasa düşlerimi yalanlar..
Baharlar yenik düşmese kışlara..
Gitsem diyorum bilinmeyenlere, gitsem...
Yenik düştüğüm bir iki mısra ellerimde...
Özlemler kanatıyor sevgili haddim olmayan özlemler...
Gelsem diyorum ellerine, koşsam gelsem...
yasak bir iki gercek gece gibi çöküyor günlerime..
Bir bakıyorum güneşler solmuş, bir bakıyorum bitmeyen gündüzler gece olmuş...
sevsem diyorum umursamazcasına, sevsem..
Sevsem diyorum, sevemiyorum özgürce..
Sevdalarım hep bir yasağa mahkum,
Gölgeler hareler gibi kararır yarınlarıma..
Sevsem diyemiyorum, sevmesemde...
Sevmeler hep boğazıma düğümleniyor....
Gelemiyorum, gelmek istesemde...

Dağlar misali duygularım yenik düşüyor yağmur misali yağan gözyaşlarıma...
Ağlama diyorum bazen, ya da gülmek..
Karar veremiyorum... gülsemde ağlıyorum..
Ağlasamda kanıyorum...

Bir iç çekiş gecelerde...
bitse diyorum kararan geceler...
şafak sökse...
Bitse diyorum hüzünler, mutluluk gelse..
Ne şafak döküyor ne kara geceme güneş doğuyor..


Gel diyorum, sevdalım..
Gel artık
Bak bir iki nefes kaldı tükeniyorum...


yasağım... Bitir artık bu yasağı...
Tükenmeden ben... Gelsen diyorum...
Çünkü artık ben nefes alamıyorum...
 
Farkında değilmişim, o dem vakit baharmış
Şimdi hatıraların koynunda yaşıyorum
Güneşin burçlarında aşk alev alev harmış
Maziyi bir başıma kalbimde taşıyorum

Vefa erbabıyım ben, yandım da geliyorum
Gidişin yıkıp geçti, kendimden biliyorum

Doymadan yitirdiğim, dert etme sözümdeyim
Olmadığın dünyada gülsem utanıyorum
An be an, her nefeste hayalin dizindeyim
Koca dağlara bile derdi atamıyorum

Geride kalan oldum, sanma ki gülüyorum
Sensizlik başa çile, kendimden biliyorum

Hayat böyledir, seven ağlayacaktır yarın
Aynalarda yüzü var, acıyla sızıyorum
Sanırdım ki hiç gitmez, gönlündeydim o yârin
Dönülmez yola girdim, geceyle susuyorum

Hasrete esir düştüm, bağrımı deliyorum
Kapkara bir yastır bu, kendimden biliyorum

FILIZ ALTIOK
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…