- 17 Nisan 2007
- 135
- 1
Sultan II. Abdülhamid’in çektirdiği Mekke Medine fotoğrafları gün yüzüne çıktı. İşte mukaddes mekanların, geçmişini gösteren tarihi fotoğraflar
Osmanlı Devleti’nde fotoğrafçılığın en büyük destekçisi olan Sultan II. Abdülhamid’in bizzat çektirdiği Mekke ve Medine’ye ait ilk fotoğraflar Yitik Hazine Yayınları tarafından “II. Abdülhamid Yıldız Albümleri Mekke-Medine” ismiyle yayınlandı.
Albümü hazırlayan Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Dünya dengelerinin tamamen Osmanlıların aleyhine döndüğü bir devirde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı coğrafyasını fotoğraflardan takip etmiştir.
Günümüzdeki MOBESE sisteminin bir benzerinin bizzat padişah tarafından fotoğraflarla yapıldığını görmekteyiz. Fotoğraflar sayesinde Mısır’dan Balkanlar’a, Arabistan’dan Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyayı tanıma imkânına sahip olan sultan, kendisinin gitme imkânı bulamadığı yerleri ve buralarda yapılan faaliyetleri fotoğraflardan öğrenmiştir.”
80 civarında fotoğraftan oluşan albümün kapağı orijinal haline sadık kalınarak bordo kadife üzerine altın yaldız baskı ve kadife kabartma olarak hazırlanmış. Albüm, Osmanlıda fotoğrafçılığın kısa tarihçesini anlatarak başlıyor. II. Abdülhamid’in fotoğrafçılığa olan ilgisinin anlatıldığı yazıların ardından, fotoğraflar hakkında genel bilgiler veriliyor.
Osmanlıların Mekke ve Medine’ye yaptıkları hizmetlerin özet olarak anlatıldığı bölümde bölgede bulunan Osmanlı eserleri, Surre Alayları ve Hicaz Demiryolu da kısaca anlatılıyor. Yazıların kısa tutulmasındaki amaç; albümün yazılara boğulmasını önlemek ve fotoğrafları ön planda tutmak olarak açıklanmış.
Giriş kısmının son kısmında ise bölgenin Osmanlının elinden çıkışı anılarla anlatılıyor. Özellikle Medine Müdafii Fahrettin Paşanın destansı savunmasından bahsediliyor. Konu anlatımları Sultan Abdülhamid’in çektirdiği fotoğraflarla zenginleştirilmiş.
Eserde fotoğraflı kısım, Mekke ve Medine’yi gösteren bir harita ile başlıyor ve Osmanlıların Lübnan’dan başlayarak ilerlediği Hac yolunu göstererek önce Mekke’ye ardından Medine’ye oradan da Taif’e ulaşan bir güzergâh izliyor. Eserin en sonunda panoramik olarak çekilmiş 6 parçadan oluşan Mekke ve 12 parçadan oluşan Medine resimleri dijital ortamda birleştirilerek konulmuş
Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ Abdülhamid için fotoğrafın önemini Abdülhamid’in bir sözü ile anlatıyor. “Her resim bir fikirdir. Bir resim yüz sayfalık yazı ile ifade olunamayacak siyasi, hissî manaları telkin eder. Onun için ben, tahrir-i mündericattan (yazılı bilgilerden) ziyade, resimlerden istifade ederim.” Özellikle Mekke ve Medine’nin ilk fotoğrafları olan Albay Sadık Bey’in çektiği fotoğrafların çok yıpranmış olduğunu belirten DÖRDÜNCÜ, fotoğraflarda zaman içinde oluşan nemlenme ve mantarlanma dolayısıyla fotoğrafların bazılarının dijital ortamda temizlendiğini ve uygulanan filtrelerle daha görünür hale getirildiğini belirtiyor.
Mekke Medine Albümü son yüzyıl içinde Mekke ve Medine’nin yaşadığı değişimi göstermesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Fotoğrafların pek çoğunda bulunan Osmanlı eserleri günümüzde bulunmuyor. Mekke’yi koruyan Hint ve Fülfül Kalelerinden sonra 2001 yılında Ecyad Kalesi’nin de yıkılması ile Mekke’deki Osmanlı izleri iyice azalmış bulunuyor. Tavaf alanının içinde bulunan Kütüphane, Muvakkithane (Namaz vakitlerinin belirlendiği yer), Minber, mezheplere ait yerler ve diğer yapılar tamamen kaldırılmış durumda. Tavaf alanında Osmanlıdan geriye Revaklar ve Kâbe’nin üzerinde bulunan Altınoluk’tan başka bir eser kalmadığı görülüyor.
Mekke’de bulunan ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) annesi Hz. Âmine; eşi Hz. Hatice; amcası Ebu Talip ve Mekke’de vefat eden diğer yakınlarına ait Cennet’ül Mualla Mezarlığı fotoğrafında Osmanlıların yaptırmış olduğu türbeler gözükürken günümüzde Cennet’ül Mualla Mezarlığı dümdüz bir vaziyette bulunuyor. Bu gün Medine’de Mescid-i Nebevi’de bulunan Osmanlı eserlerinin pek çoğu kaldırılmış durumda. Kanuni zamanında yaptırılan surlar yıkılmış, karakolhaneler, kışlalar da ortadan kaldırılmıştır.
Osmanlı dönemi ile günümüzün Mekke Medine’si arasında bu kadar fark olmasının nedenini Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ şöyle anlatıyor: “Bizim bu albümü hazırlamaktaki amacımız bir kimseyi veya devleti suçlamak değildir eserin hazırlanmasındaki amaç; bu eserlerden günümüz insanının da haberdar olmasıdır. Evet, günümüzdeki Mekke Medine, Osmanlı dönemine göre çok büyük farklılıklar gösteriyor. Bazı mezheplerin anlayışları ve bazı maddi kaygılardan dolayı Osmanlıdan sonra bölgede çok büyük değişiklikler olduğu muhakkak. Tarih boyunca bir bölgeye hâkim olan üstün kültür o bölgeden çekilince yerine gelen kültür eskisinin boşluğunu dolduramadığı zaman ondan geriye kalan eserleri ortadan kaldırmaya çalışır. Bunun tarih boyunca pek çok örneği var: Persler ve Moğollar gibi… Sanırım bu coğrafyalarda da benzer bir durum söz konusu.
DÖRDÜNCÜ, II. Abdülhamid yıldız albümlerinin padişah için de çok büyük manalar taşıdığını bu fotoğrafların bulunduğu albümlerin diğerlerinden daha ihtimamla hazırlanmış olduklarını belki de hacca gidemeyen padişahın bu fotoğraflarla Mukaddes Topraklara duyduğu hasreti giderdiğini belirtiyor.
Albümde yer alan ilginç bilgilerden birkaçı şöyle:
Medine’de Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu Yeşil Kubbe, II. Mahmud zamanında yapılmış
Medine’de, Osmanlıların peygambere duyduğu saygıdan dolayı, hiçbir binanın Ravza-ı Mutahhara’dan daha yüksek olmasına izin verilmemiş.
Medine’de yer alan Mescid-i Nebevi’nin inşaatında kullanılan eserlerin en kaliteli malzemeden yapılmasına çalışılmış. Mescit içinde Türk çinileri kullanılmış.
Mescid-i Nebevi’nin zemininde yer alan Hindistan seccadeleri kaldırılmış yerine Uşak, Hereke, Isparta ve Gördes’ten getirtilen özel yapım Anadolu halıları serilmiş.
Sel baskınları ile tahrip olan Kâbe IV. Murad, II. Mustafa ve Mehmed Reşad tarafından tamir ettirilmiş.
Çelebi Mehmed’den itibaren Osmanlılar Kutsal Topraklara Surre Alayları göndermişler. Yavuz’dan Vahdettin’e kadar Osmanlı padişahları bölgeye yardımlarda bulunmuş ya bina yaptırmış ya da mevcut binaları tamir ettirmişler.
Kanuni zamanında Mekke’ye ilk medreseler yaptırılmış ve bu medreselerin planları Mimar Sinan’a çizdirilmiş.
Osmanlılar Mekke ve Medine’de gerek Hz. Peygamberin gerekse Sahabilerin anılarını yaşatmak için bazı mekânlara mescitler yapmışlar.
Yitik Hazine Yayınları tarafından piyasaya sürülen albüm özellikle yitirilen hazine değerindeki Osmanlı eserlerini fotoğrafla dahi olsa göstermesi bakımından çok anlamlı bir iş görüyor.
Osmanlı Devleti’nde fotoğrafçılığın en büyük destekçisi olan Sultan II. Abdülhamid’in bizzat çektirdiği Mekke ve Medine’ye ait ilk fotoğraflar Yitik Hazine Yayınları tarafından “II. Abdülhamid Yıldız Albümleri Mekke-Medine” ismiyle yayınlandı.
Albümü hazırlayan Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Dünya dengelerinin tamamen Osmanlıların aleyhine döndüğü bir devirde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı coğrafyasını fotoğraflardan takip etmiştir.
Günümüzdeki MOBESE sisteminin bir benzerinin bizzat padişah tarafından fotoğraflarla yapıldığını görmekteyiz. Fotoğraflar sayesinde Mısır’dan Balkanlar’a, Arabistan’dan Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyayı tanıma imkânına sahip olan sultan, kendisinin gitme imkânı bulamadığı yerleri ve buralarda yapılan faaliyetleri fotoğraflardan öğrenmiştir.”
80 civarında fotoğraftan oluşan albümün kapağı orijinal haline sadık kalınarak bordo kadife üzerine altın yaldız baskı ve kadife kabartma olarak hazırlanmış. Albüm, Osmanlıda fotoğrafçılığın kısa tarihçesini anlatarak başlıyor. II. Abdülhamid’in fotoğrafçılığa olan ilgisinin anlatıldığı yazıların ardından, fotoğraflar hakkında genel bilgiler veriliyor.
Osmanlıların Mekke ve Medine’ye yaptıkları hizmetlerin özet olarak anlatıldığı bölümde bölgede bulunan Osmanlı eserleri, Surre Alayları ve Hicaz Demiryolu da kısaca anlatılıyor. Yazıların kısa tutulmasındaki amaç; albümün yazılara boğulmasını önlemek ve fotoğrafları ön planda tutmak olarak açıklanmış.
Giriş kısmının son kısmında ise bölgenin Osmanlının elinden çıkışı anılarla anlatılıyor. Özellikle Medine Müdafii Fahrettin Paşanın destansı savunmasından bahsediliyor. Konu anlatımları Sultan Abdülhamid’in çektirdiği fotoğraflarla zenginleştirilmiş.
Eserde fotoğraflı kısım, Mekke ve Medine’yi gösteren bir harita ile başlıyor ve Osmanlıların Lübnan’dan başlayarak ilerlediği Hac yolunu göstererek önce Mekke’ye ardından Medine’ye oradan da Taif’e ulaşan bir güzergâh izliyor. Eserin en sonunda panoramik olarak çekilmiş 6 parçadan oluşan Mekke ve 12 parçadan oluşan Medine resimleri dijital ortamda birleştirilerek konulmuş
Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ Abdülhamid için fotoğrafın önemini Abdülhamid’in bir sözü ile anlatıyor. “Her resim bir fikirdir. Bir resim yüz sayfalık yazı ile ifade olunamayacak siyasi, hissî manaları telkin eder. Onun için ben, tahrir-i mündericattan (yazılı bilgilerden) ziyade, resimlerden istifade ederim.” Özellikle Mekke ve Medine’nin ilk fotoğrafları olan Albay Sadık Bey’in çektiği fotoğrafların çok yıpranmış olduğunu belirten DÖRDÜNCÜ, fotoğraflarda zaman içinde oluşan nemlenme ve mantarlanma dolayısıyla fotoğrafların bazılarının dijital ortamda temizlendiğini ve uygulanan filtrelerle daha görünür hale getirildiğini belirtiyor.
Mekke Medine Albümü son yüzyıl içinde Mekke ve Medine’nin yaşadığı değişimi göstermesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Fotoğrafların pek çoğunda bulunan Osmanlı eserleri günümüzde bulunmuyor. Mekke’yi koruyan Hint ve Fülfül Kalelerinden sonra 2001 yılında Ecyad Kalesi’nin de yıkılması ile Mekke’deki Osmanlı izleri iyice azalmış bulunuyor. Tavaf alanının içinde bulunan Kütüphane, Muvakkithane (Namaz vakitlerinin belirlendiği yer), Minber, mezheplere ait yerler ve diğer yapılar tamamen kaldırılmış durumda. Tavaf alanında Osmanlıdan geriye Revaklar ve Kâbe’nin üzerinde bulunan Altınoluk’tan başka bir eser kalmadığı görülüyor.
Mekke’de bulunan ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) annesi Hz. Âmine; eşi Hz. Hatice; amcası Ebu Talip ve Mekke’de vefat eden diğer yakınlarına ait Cennet’ül Mualla Mezarlığı fotoğrafında Osmanlıların yaptırmış olduğu türbeler gözükürken günümüzde Cennet’ül Mualla Mezarlığı dümdüz bir vaziyette bulunuyor. Bu gün Medine’de Mescid-i Nebevi’de bulunan Osmanlı eserlerinin pek çoğu kaldırılmış durumda. Kanuni zamanında yaptırılan surlar yıkılmış, karakolhaneler, kışlalar da ortadan kaldırılmıştır.
Osmanlı dönemi ile günümüzün Mekke Medine’si arasında bu kadar fark olmasının nedenini Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ şöyle anlatıyor: “Bizim bu albümü hazırlamaktaki amacımız bir kimseyi veya devleti suçlamak değildir eserin hazırlanmasındaki amaç; bu eserlerden günümüz insanının da haberdar olmasıdır. Evet, günümüzdeki Mekke Medine, Osmanlı dönemine göre çok büyük farklılıklar gösteriyor. Bazı mezheplerin anlayışları ve bazı maddi kaygılardan dolayı Osmanlıdan sonra bölgede çok büyük değişiklikler olduğu muhakkak. Tarih boyunca bir bölgeye hâkim olan üstün kültür o bölgeden çekilince yerine gelen kültür eskisinin boşluğunu dolduramadığı zaman ondan geriye kalan eserleri ortadan kaldırmaya çalışır. Bunun tarih boyunca pek çok örneği var: Persler ve Moğollar gibi… Sanırım bu coğrafyalarda da benzer bir durum söz konusu.
DÖRDÜNCÜ, II. Abdülhamid yıldız albümlerinin padişah için de çok büyük manalar taşıdığını bu fotoğrafların bulunduğu albümlerin diğerlerinden daha ihtimamla hazırlanmış olduklarını belki de hacca gidemeyen padişahın bu fotoğraflarla Mukaddes Topraklara duyduğu hasreti giderdiğini belirtiyor.
Albümde yer alan ilginç bilgilerden birkaçı şöyle:
Medine’de Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu Yeşil Kubbe, II. Mahmud zamanında yapılmış
Medine’de, Osmanlıların peygambere duyduğu saygıdan dolayı, hiçbir binanın Ravza-ı Mutahhara’dan daha yüksek olmasına izin verilmemiş.
Medine’de yer alan Mescid-i Nebevi’nin inşaatında kullanılan eserlerin en kaliteli malzemeden yapılmasına çalışılmış. Mescit içinde Türk çinileri kullanılmış.
Mescid-i Nebevi’nin zemininde yer alan Hindistan seccadeleri kaldırılmış yerine Uşak, Hereke, Isparta ve Gördes’ten getirtilen özel yapım Anadolu halıları serilmiş.
Sel baskınları ile tahrip olan Kâbe IV. Murad, II. Mustafa ve Mehmed Reşad tarafından tamir ettirilmiş.
Çelebi Mehmed’den itibaren Osmanlılar Kutsal Topraklara Surre Alayları göndermişler. Yavuz’dan Vahdettin’e kadar Osmanlı padişahları bölgeye yardımlarda bulunmuş ya bina yaptırmış ya da mevcut binaları tamir ettirmişler.
Kanuni zamanında Mekke’ye ilk medreseler yaptırılmış ve bu medreselerin planları Mimar Sinan’a çizdirilmiş.
Osmanlılar Mekke ve Medine’de gerek Hz. Peygamberin gerekse Sahabilerin anılarını yaşatmak için bazı mekânlara mescitler yapmışlar.
Yitik Hazine Yayınları tarafından piyasaya sürülen albüm özellikle yitirilen hazine değerindeki Osmanlı eserlerini fotoğrafla dahi olsa göstermesi bakımından çok anlamlı bir iş görüyor.