- 17 Temmuz 2011
- 7.001
- 3.629
- 34
Sivas katliamı ile Hizbullah davalarının cezaevinde olan hükümlüleri, savcılığa dilekçe verip, 28 Şubat sürecinde mağdur olduklarını iddia etti. Savcılık da bu iki ismi 483 kişilik mağdur/müşteki listesine yazdı.
Cumhuriyetten Alican Uludağın haberine göre; Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemeside görülen 28 Şubat davasının 1309 sayfalık iddianamesinde yer alan müşteki/mağdurlar arasında dikkat çeken isimler var.
Hayrettin Gül ile Cihan Yeşil de listede
483 kişinin mağdur ve müşteki olduğu iddianamede, dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Şevket Kazan gibi isimler yer alıyordu. Ancak listeye bakıldığında iki isim daha dikkati çekti. Bunlar; Sivasta Madımak Otelinin yakılarak 33ü aydın 2si otel görevlisi toplam 35 kişinin katledilmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Hayrettin Gül ile 156 cinayetten sorumlu tutulan Hizbullah davasında aynı şekilde hapse mahkûm olan Cihan Yeşil oldu.
'Sizin gibi adaletli savcılara güveniyorum'
Halen Sivas E Tipi Cezaevinde hükümlü olan Hayrettin Gülün, 28 Şubat soruşturması devam ederken savcılığa 20 Şubat 2012 tarihli şikâyet dilekçesi gönderdiği öğrenildi. Gül, dilekçesinde şunları öne sürdü: Ben 2 Temmuz 1993te Sivasta meydana gelen olaylardan dolayı şu an ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılarak cezaevinde yatmaktayım. Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesince Muammer Ünsoy başkanlığındaki mahkeme heyeti 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefetten 3 sene ceza vererek beni tahliye etti. Aradan geçen 1 yıl süresince 28 Şubat oldu. Bu süreçte yüksek yargı organları mensupları Genelkurmayda brifing aldılar. O birifingde yer alan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyeti hakkımızda TCK 146/1 uyarınca idamımızı istedi. Ankara 1 Nolu DGMde Orhan Karadeniz başkanlığındaki heyet Yargıtayın talebi doğrultusunda idam cezası verdi. ( ) Sizlerden istirhamım şu an bizim dosyalar Malatya Özel Yetkili savcılıkta. Dosyalarımızın incelenip gerçeklerin ortaya çıkması, benim gibi suçsuz yere yatan insanların bir an önce özgürlüğümüze kavuşmasıdır. Önce Cenab-ı Allaha sonra sizin gibi adaletli savcılara güveniyorum.
'İnancımızdan ve etnik kimliğimizden dolayı baskı gördük'
Aynı şekilde Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Cihan Yeşil de, 28 Şubat davasının mağdurları arasında yer aldı. Yeşilin, savcılığa gönderdiği şikâyet dilekçesinde ise şu ifadeler yer aldı:
28 Şubat darbecilerden ve bu darbecileri darbe yapmaya teşvik eden medya, TÜSİAD, sendika ve zamanın siyasilerinden, bu işte rol almışlardan şikâyetçiyim. 28 Şubat darbesi ardından jandarma tarafından bana ve aileme büyük baskı ve baskınlar yapıldı. Jitem tarafından tutuklanıp haftalarca kimsenin bilmediği yerlerde işkence gördüm. Darbenin ardından ailem dağıldı. ( ) Tüm maddi olanaklarımız talan edildi. Çok ciddi maddi ve manevi zarara uğradık. İnancımızdan dolayı ve etnik kimliğimden dolayı baskı gördük. Tüm bu mağduriyetlere sebep olan askeri, medya, işadamları, sendikacılar, zamanın siyasi aktörlerinden, bu işe ön ayak olanlardan, bürokratik ve yargı çevresinden şikâyetçiyim. Failler hakkında gerekenin yapılmasını istiyorum.
28 Şubat iddianamesinde, arasında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayının bulunduğu 103 sanığa yöneltilen suçlamaların bir çoğu irtica ile mücadeleye yönelik faaliyetler olduğu görüldü. Savcılık, iddianamesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin irtica ile mücadele edemeyeceğini savunmuştu.
Madımak hükümlüleri de 28 Şubat mağduru sayılıyor | soL Haber Portalı
Cumhuriyetten Alican Uludağın haberine göre; Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemeside görülen 28 Şubat davasının 1309 sayfalık iddianamesinde yer alan müşteki/mağdurlar arasında dikkat çeken isimler var.
Hayrettin Gül ile Cihan Yeşil de listede
483 kişinin mağdur ve müşteki olduğu iddianamede, dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Şevket Kazan gibi isimler yer alıyordu. Ancak listeye bakıldığında iki isim daha dikkati çekti. Bunlar; Sivasta Madımak Otelinin yakılarak 33ü aydın 2si otel görevlisi toplam 35 kişinin katledilmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Hayrettin Gül ile 156 cinayetten sorumlu tutulan Hizbullah davasında aynı şekilde hapse mahkûm olan Cihan Yeşil oldu.
'Sizin gibi adaletli savcılara güveniyorum'
Halen Sivas E Tipi Cezaevinde hükümlü olan Hayrettin Gülün, 28 Şubat soruşturması devam ederken savcılığa 20 Şubat 2012 tarihli şikâyet dilekçesi gönderdiği öğrenildi. Gül, dilekçesinde şunları öne sürdü: Ben 2 Temmuz 1993te Sivasta meydana gelen olaylardan dolayı şu an ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılarak cezaevinde yatmaktayım. Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesince Muammer Ünsoy başkanlığındaki mahkeme heyeti 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefetten 3 sene ceza vererek beni tahliye etti. Aradan geçen 1 yıl süresince 28 Şubat oldu. Bu süreçte yüksek yargı organları mensupları Genelkurmayda brifing aldılar. O birifingde yer alan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyeti hakkımızda TCK 146/1 uyarınca idamımızı istedi. Ankara 1 Nolu DGMde Orhan Karadeniz başkanlığındaki heyet Yargıtayın talebi doğrultusunda idam cezası verdi. ( ) Sizlerden istirhamım şu an bizim dosyalar Malatya Özel Yetkili savcılıkta. Dosyalarımızın incelenip gerçeklerin ortaya çıkması, benim gibi suçsuz yere yatan insanların bir an önce özgürlüğümüze kavuşmasıdır. Önce Cenab-ı Allaha sonra sizin gibi adaletli savcılara güveniyorum.
'İnancımızdan ve etnik kimliğimizden dolayı baskı gördük'
Aynı şekilde Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Cihan Yeşil de, 28 Şubat davasının mağdurları arasında yer aldı. Yeşilin, savcılığa gönderdiği şikâyet dilekçesinde ise şu ifadeler yer aldı:
28 Şubat darbecilerden ve bu darbecileri darbe yapmaya teşvik eden medya, TÜSİAD, sendika ve zamanın siyasilerinden, bu işte rol almışlardan şikâyetçiyim. 28 Şubat darbesi ardından jandarma tarafından bana ve aileme büyük baskı ve baskınlar yapıldı. Jitem tarafından tutuklanıp haftalarca kimsenin bilmediği yerlerde işkence gördüm. Darbenin ardından ailem dağıldı. ( ) Tüm maddi olanaklarımız talan edildi. Çok ciddi maddi ve manevi zarara uğradık. İnancımızdan dolayı ve etnik kimliğimden dolayı baskı gördük. Tüm bu mağduriyetlere sebep olan askeri, medya, işadamları, sendikacılar, zamanın siyasi aktörlerinden, bu işe ön ayak olanlardan, bürokratik ve yargı çevresinden şikâyetçiyim. Failler hakkında gerekenin yapılmasını istiyorum.
28 Şubat iddianamesinde, arasında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayının bulunduğu 103 sanığa yöneltilen suçlamaların bir çoğu irtica ile mücadeleye yönelik faaliyetler olduğu görüldü. Savcılık, iddianamesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin irtica ile mücadele edemeyeceğini savunmuştu.
Madımak hükümlüleri de 28 Şubat mağduru sayılıyor | soL Haber Portalı