- 24 Ağustos 2009
- 1.972
- 10
- 49
Türk Kadınlarının Maço erkek takıntısı bilinen bir gerçektir arkadaşlarım. İnternette dolaşırken kaynağı belli olmayan güzel şekilde kaleme alınmış maço erkekler ile alakalı bir yazı buldum. Sizlerle onu paylaşmak istiyorum. :)
Özellikle türk kızlarının genel hastalığı olan maço erkek takıntısını anlayamıyorum. evet, bir erkek olarak anlayamıyorum(cinsiyetimi belli etme gereği duydum kusura bakmayın) . şu ana kadar yaşadığım ilişkilerde ve çevremdeki gördüğüm birlikteliklerde o kadar mantıksızlıklar ve uyumsuzluklar gördüm ki, bu güzel ve çirkin masalının sadece bir masaldan ibaret olmadığını anladım. bu gerçekleri daha erken anlayıp önlemimi alsaydım, yıllar önceki ilk duygusal anlamdaki aşk maceramdan maço fenomenine karşı yenik ayrılmazdım. evet, aslında doğruyu söylemek gerekirse; bu konuda içimde bastırılmış bir kuyruk acım var galiba. feminen ve alterno geçinen bir erkek olarak üstüme giyemediğim maço elbisesi ne karşı kıskançlık ve çekememezlik mi yoksa bana burada satırlarca ukala ukala gözlemler yaptırtıp bakın ne kadar entel bir insanım böbürlenmeleriyle maço kavramını analiz etmeye itecek. işte hala bu konuları kafamda soru işaretine dönüştürdüğüm için bir erkek olarak maço familyasında bir türlü yer alamadım.
Maçonun ilk önce sözlük anlamına değinerek dalmalıyız konuya. maço; aşırı erkeksi, sahiplenmeyi abartan ve baskın erkek demektir. ispanyolca kökenli olduğu da söylenir bu kelimenin ama kendi dilimde anlamlandıramadığım bu kelimeyi İspanyolca olarak hiç düşünemiyorum. peki türk kızlarının maço erkek sevdası ve takıntısı niye vardır? niye daha demokratik, kendisine saygı gösteren, duygusal ve kibar bir erkek yerine maço erkeği tercih eder? maço erkek seçiminden doğan dizginlenme ve kontrol altında tutulma isteği mantıklı mıdır? sanırım bunlar biraz retorik sorular…
kafamdaki sorulara cevap bulabilmek için sanırım kadın gibi düşünüp maço erkeği objektif bir şekilde incelemeliyim. tabi burada yaptığım empati çok feminen olarak durumla çelişki oluşturacak. işte bu noktada kadının feminen bir erkek yerine maço erkek tercihi doğruluk kazanabilir. zaten kendine benzeyen ve aşağı yukarı aynı tip davranışları sergileyen biri yerine kendisinin eksiklerini(güç,koruma,dayak atma) tamamlayan birisini seçme gereği daha mantıklı görünüyor. kadının yanında durup gücünün yetmediği anlarda devreye giremeyecek bir erkeği kim ne yapsın!? erkek, kadının yanında duran bir obje olmalı; gerektiğinde bu obje kutusundan çıkarılarak, prospektüse göre dikkatlice kullanılmalı.ukalaca tavırlarla mantıksal çözüm saçmalıklarıyla nutuklar çekmemeli. ilişki ve aşk sorunlarını mantıklı fikirler ve yaklaşımlar üreterek değil, derinine inmeden kadınına erilliğini okşayan bir tavırla sunmalı. işte bu noktada maço erkek ortamdaki kızı kapacaktır. çünkü ona kadınlığını hissettirmiş ve kimsenin sahiplenmediği kadar sahiplenmiştir. bundan sonra kadının gözünde bir egemenlik sembolüdür.kadında belki de bir içgüdü olan ait olma isteğini yeterince doyurmuştur.
Bu sebeplerden dolayı maço hizmetleri:1- entel ve feminen gücü: 0 olarak ilk dakika golleriyle ilişkinin bir gönül işinden çok taktik ve strateji oyunu olduğu gerçeği tescillenir. Tanrım! kadınlar ne kadar akıllı ve strateji yönünden başarılı bir cinstir! (kendimi tutamadım, haykırdım, pardon) hem duygusal ve kırılgan özellikleriyle, yaşanan ilişki içinde güçsüzlüğünü ortaya koyar; hem de kadın üstünde egemenliğini kurduğunu sanan erkek ile kendi boşluklarını doldurup gerçek gücü ve kontrolü elinde tutar. cinsel anlamda da durum böyledir aslında, kaba kuvvete yönelinmediği sürece sevişmenin ne zaman olacağını kadın belirler yani maçoluk o ana kadardır. maço erkek ilk kendini yatağa atar doğru bir önermedir. peki maço erkek yatakta mükemmel midir? sert aslan gibi görüntülerinin altında yatakta bir tavşan kesildikleri söylentiler arasındadır. şimdiye kadar yaptığım gözlem ve analizler konusunda burada tıkanacağım çünkü bunu yerinde gözlemlemek ve tecrübe etmek beni bozar ve aşar.( yatmadan önce 100 maço darbesi adlı bir kitap yazmaya hiç niyetim yok)
Peki maçoların çekiciliği altında kadınları çeken hayvani bir içgüdü yok mudur? seksüel kavramlara kapılıp seçimler yapmak bizi her zaman yanlış noktalara ve seçimlere yönlendirebilir. belki de buna kısaca doğru erkeği buldum yanılgısı diyebiliriz çünkü o ana kadar fazla sevgi görmemiş , içindeki sahiplenilme arzusu kabartılmamış ve duygusal anlamda pek bir şey yaşamamış bir kadının, bunlardan büyülenerek işte doğru adam bu, başkası olamaz yanılgısını da beraberinde getirir. o erkeğe kapılıp kalır. bu zamanla bir takıntıya dönüşür ve hep kafasında belirlediği bu kıstaslara göre bir eş arar kendine. bu ilkel duygu gösterilerine kapılıp etkilenen ve seçimini yapan kadının ileride bu adam beni sürekli dövüyor cinsel anlamda anlayışsız ve baskıcı beni balkondan aşağı attı tarzı nidalarla öğlen kuşağındaki kadın programlarına çıkma potansiyeli yüksektir. aslında burada bir tek türk kadınlarına genel olarak maço erkek takıntılı damgasını vurmak biraz sığ bir genelleme olacak, o yüzden özellikle avrupa ülkelerinden gelen sarışın, renkli gözlü, beyaz tenli özellikleriyle ırkımıza biraz uzak olan turist kızlarının ülkelerinde fazlalıkta olan feminen tarzda erkekler yerine; türk erkeklerini farklılıklarından dolayı daha çekici bulması gözlemlenebilir. yani burada yine ne görüyoruz; kadınların kendinden farklı olan ve daha eril özellikleri belirgin olan erkeklere karşı isteklerini. tabi ülkemizdeki turist avcısı bazı yurdum delikanlılarının melaba hoş bağğyan welcome törki yu ar gut do yu sex tarzı ataklarla yaptığı hedefe yönelik serbest atışlar magandalığı kapsar ve bu da konumuzun dışında kalır, ama bir bakıma konu içine alırsak; maganda ve maço erkek arasındaki ince çizgiyi kaçırmamak lazımdır. ikisi birbirine karıştırılmamalıdır. maçoluk, bir erkeğin doğasında yapısında var olabilir ama magandalık doğadan gelen kasıtlı bir hayvanlıktır.
Aslında burada boşuna dil döküp kafa patlatıyor olabiliriz. maço erkek-kırılgan kız birlikteliği bir doğa dayatması olabilir; değiştirilemeyen ve çiğnenemeyen bir doğa kanunu gibi… yani bu durumu masallarda, hikayelerde, filmlerde ve yaşamın ta kendisinde defalarca görmüşüzdür. her şeyin mantıklı bir temele dayanmaması; mantıksız bir birliktelikten yola çıkan bir yolculğun mutlu sonla bitemeyeceği anlamına gelmez. belki ben de mantıksız bir birlikteliğin sonucu bu dünya da yerimi almış ve bunun sonucunda şu an kendimce mantıksız gördüğüm konular hakkında mantıklı çıkarımlar yapmaya çalışarak ahkam kesiyor olabilirim.
Özellikle türk kızlarının genel hastalığı olan maço erkek takıntısını anlayamıyorum. evet, bir erkek olarak anlayamıyorum(cinsiyetimi belli etme gereği duydum kusura bakmayın) . şu ana kadar yaşadığım ilişkilerde ve çevremdeki gördüğüm birlikteliklerde o kadar mantıksızlıklar ve uyumsuzluklar gördüm ki, bu güzel ve çirkin masalının sadece bir masaldan ibaret olmadığını anladım. bu gerçekleri daha erken anlayıp önlemimi alsaydım, yıllar önceki ilk duygusal anlamdaki aşk maceramdan maço fenomenine karşı yenik ayrılmazdım. evet, aslında doğruyu söylemek gerekirse; bu konuda içimde bastırılmış bir kuyruk acım var galiba. feminen ve alterno geçinen bir erkek olarak üstüme giyemediğim maço elbisesi ne karşı kıskançlık ve çekememezlik mi yoksa bana burada satırlarca ukala ukala gözlemler yaptırtıp bakın ne kadar entel bir insanım böbürlenmeleriyle maço kavramını analiz etmeye itecek. işte hala bu konuları kafamda soru işaretine dönüştürdüğüm için bir erkek olarak maço familyasında bir türlü yer alamadım.
Maçonun ilk önce sözlük anlamına değinerek dalmalıyız konuya. maço; aşırı erkeksi, sahiplenmeyi abartan ve baskın erkek demektir. ispanyolca kökenli olduğu da söylenir bu kelimenin ama kendi dilimde anlamlandıramadığım bu kelimeyi İspanyolca olarak hiç düşünemiyorum. peki türk kızlarının maço erkek sevdası ve takıntısı niye vardır? niye daha demokratik, kendisine saygı gösteren, duygusal ve kibar bir erkek yerine maço erkeği tercih eder? maço erkek seçiminden doğan dizginlenme ve kontrol altında tutulma isteği mantıklı mıdır? sanırım bunlar biraz retorik sorular…
kafamdaki sorulara cevap bulabilmek için sanırım kadın gibi düşünüp maço erkeği objektif bir şekilde incelemeliyim. tabi burada yaptığım empati çok feminen olarak durumla çelişki oluşturacak. işte bu noktada kadının feminen bir erkek yerine maço erkek tercihi doğruluk kazanabilir. zaten kendine benzeyen ve aşağı yukarı aynı tip davranışları sergileyen biri yerine kendisinin eksiklerini(güç,koruma,dayak atma) tamamlayan birisini seçme gereği daha mantıklı görünüyor. kadının yanında durup gücünün yetmediği anlarda devreye giremeyecek bir erkeği kim ne yapsın!? erkek, kadının yanında duran bir obje olmalı; gerektiğinde bu obje kutusundan çıkarılarak, prospektüse göre dikkatlice kullanılmalı.ukalaca tavırlarla mantıksal çözüm saçmalıklarıyla nutuklar çekmemeli. ilişki ve aşk sorunlarını mantıklı fikirler ve yaklaşımlar üreterek değil, derinine inmeden kadınına erilliğini okşayan bir tavırla sunmalı. işte bu noktada maço erkek ortamdaki kızı kapacaktır. çünkü ona kadınlığını hissettirmiş ve kimsenin sahiplenmediği kadar sahiplenmiştir. bundan sonra kadının gözünde bir egemenlik sembolüdür.kadında belki de bir içgüdü olan ait olma isteğini yeterince doyurmuştur.
Bu sebeplerden dolayı maço hizmetleri:1- entel ve feminen gücü: 0 olarak ilk dakika golleriyle ilişkinin bir gönül işinden çok taktik ve strateji oyunu olduğu gerçeği tescillenir. Tanrım! kadınlar ne kadar akıllı ve strateji yönünden başarılı bir cinstir! (kendimi tutamadım, haykırdım, pardon) hem duygusal ve kırılgan özellikleriyle, yaşanan ilişki içinde güçsüzlüğünü ortaya koyar; hem de kadın üstünde egemenliğini kurduğunu sanan erkek ile kendi boşluklarını doldurup gerçek gücü ve kontrolü elinde tutar. cinsel anlamda da durum böyledir aslında, kaba kuvvete yönelinmediği sürece sevişmenin ne zaman olacağını kadın belirler yani maçoluk o ana kadardır. maço erkek ilk kendini yatağa atar doğru bir önermedir. peki maço erkek yatakta mükemmel midir? sert aslan gibi görüntülerinin altında yatakta bir tavşan kesildikleri söylentiler arasındadır. şimdiye kadar yaptığım gözlem ve analizler konusunda burada tıkanacağım çünkü bunu yerinde gözlemlemek ve tecrübe etmek beni bozar ve aşar.( yatmadan önce 100 maço darbesi adlı bir kitap yazmaya hiç niyetim yok)
Peki maçoların çekiciliği altında kadınları çeken hayvani bir içgüdü yok mudur? seksüel kavramlara kapılıp seçimler yapmak bizi her zaman yanlış noktalara ve seçimlere yönlendirebilir. belki de buna kısaca doğru erkeği buldum yanılgısı diyebiliriz çünkü o ana kadar fazla sevgi görmemiş , içindeki sahiplenilme arzusu kabartılmamış ve duygusal anlamda pek bir şey yaşamamış bir kadının, bunlardan büyülenerek işte doğru adam bu, başkası olamaz yanılgısını da beraberinde getirir. o erkeğe kapılıp kalır. bu zamanla bir takıntıya dönüşür ve hep kafasında belirlediği bu kıstaslara göre bir eş arar kendine. bu ilkel duygu gösterilerine kapılıp etkilenen ve seçimini yapan kadının ileride bu adam beni sürekli dövüyor cinsel anlamda anlayışsız ve baskıcı beni balkondan aşağı attı tarzı nidalarla öğlen kuşağındaki kadın programlarına çıkma potansiyeli yüksektir. aslında burada bir tek türk kadınlarına genel olarak maço erkek takıntılı damgasını vurmak biraz sığ bir genelleme olacak, o yüzden özellikle avrupa ülkelerinden gelen sarışın, renkli gözlü, beyaz tenli özellikleriyle ırkımıza biraz uzak olan turist kızlarının ülkelerinde fazlalıkta olan feminen tarzda erkekler yerine; türk erkeklerini farklılıklarından dolayı daha çekici bulması gözlemlenebilir. yani burada yine ne görüyoruz; kadınların kendinden farklı olan ve daha eril özellikleri belirgin olan erkeklere karşı isteklerini. tabi ülkemizdeki turist avcısı bazı yurdum delikanlılarının melaba hoş bağğyan welcome törki yu ar gut do yu sex tarzı ataklarla yaptığı hedefe yönelik serbest atışlar magandalığı kapsar ve bu da konumuzun dışında kalır, ama bir bakıma konu içine alırsak; maganda ve maço erkek arasındaki ince çizgiyi kaçırmamak lazımdır. ikisi birbirine karıştırılmamalıdır. maçoluk, bir erkeğin doğasında yapısında var olabilir ama magandalık doğadan gelen kasıtlı bir hayvanlıktır.
Aslında burada boşuna dil döküp kafa patlatıyor olabiliriz. maço erkek-kırılgan kız birlikteliği bir doğa dayatması olabilir; değiştirilemeyen ve çiğnenemeyen bir doğa kanunu gibi… yani bu durumu masallarda, hikayelerde, filmlerde ve yaşamın ta kendisinde defalarca görmüşüzdür. her şeyin mantıklı bir temele dayanmaması; mantıksız bir birliktelikten yola çıkan bir yolculğun mutlu sonla bitemeyeceği anlamına gelmez. belki ben de mantıksız bir birlikteliğin sonucu bu dünya da yerimi almış ve bunun sonucunda şu an kendimce mantıksız gördüğüm konular hakkında mantıklı çıkarımlar yapmaya çalışarak ahkam kesiyor olabilirim.