bu videoda üzerine basıla basıla ifade edilen ve benim en önemli bulduğum nokta şu: şiddet uygulayan kişi bunun aşktan ileri geldiğine kurbanı inandırıyor ve kurbanı zamanla kendi ortamından ve sevdiklerinden uzaklaştırıyor. kurban kendisini şiddet gören kişi olrak değil, şiddet uygulayan kişiyle başa çıkan güçlü bir kadın olarak görüyor.
Buna benzer bir video daha izlemiştim.
Benim anlayamadığım konu şu ki;
Bu istirmacılar belirli kişiler mi? Önceden kendilerine bir kurban mı seçiyorlar? Yoksa ilk başta onlarda aşık olup böyle sapkınlığa doğru yol mu alıyorlar. Ruhsal/psikolojik çöküntü yaşayanlar mı genelde istismarcı oluyor?
Bu konuda bilgi sahibi olan varsa cevaplasın lütfen.
Mesela Türk erkeklerinin %85'i belki daha fazlası eşlerinin giyimlerine karışıyor. Geç saatlere kadar dışarıda kalmalarını istemiyorlar. Bu psikolojik şiddet/baskı olarak geçse de buna hepimiz katlanıyoruz.
Benim nişanlımda benim çok fazla açık giyinmeyeceğimi bildiği halde etek seçiminde mutlaka mini olmasın diye bir kaç kez tekrar eder. Bu durumu sevmiyorum ama bir yandan da hak veriyorum, ülkemizin her şehri her mahallesi bunu kaldırmaya müsait değil. Benim yaşadığım şehirde akşam 10 denilince, şehrin yarısından fazla sokağı tekin olmuyor/yani kimse bulunmuyor sokakta. O nedenle akşam geç kalma diyor. Evet geç kalmıyorum ama bunu sürekli söylemesini sevmiyorum. Şimdi bu psikolojik baskı mı yoksa benim için endişe ettiğinden dolayı mı? Karar veremiyorum.
Çok çelişkili durumlar var.
Seninle ilgili kaygısından dolayı "geç kalma" demek psikolojik baskı anlamına gelmiyor.
Aileler de çocuklarına aynı şeyi söylüyorlar. Hatta arkadaşlarımıza bile bazen uyarı yapıyoruz.
Psikolojik baskı, senin tüm hayatını kontrol altına almaya çalışması demek.
Kendi yaşamınla/giyiminle/konuşmalarınla/hatta tavırlarınla ilgili sürekli bir müdahale oluşmuyorsa psikolojik baskı demek yanlış olur.
Mesela, arkadaşlarımla buluşacağım dediğinde buna müsaade etmiyorsa.
Hatta ediyor ama sana "bir süre" belirliyorsa bu psikolojik baskıdır.
Kaldıramayacağımız ve bizi baskı altına aldığına inandığımız, artık bir şey yaparken kendi fikrimizi bir kenara bırakıp onun dediğine göre hareket ettiğimiz nokta tehlikeli. Eğer böyle bir durum yoksa, sorun yoktur.
nasıl altyazılıAltyazılı
Anlıyorum.
Mesela şöyle bir durum var: Erkek arkadaşım var çok severim kardeş gibi dedikleri işte, onunla buluşacağım zaman daha çok saat konusuna takılıyor. Geçen buluştuk 19 Mayıs'ta o arada yürüyüş vardı ona katılalım derken biraz geç oldu. Evde olman gerekirken hala dışarıdasın diyor.? Bu kıskançlıktan mı ileri geliyor bilmiyorum ama her seferinde aynı. Bazen inada bindiriyor dediğiniz gibi süre veriyor(uymuyorum ben, trip atıyor sonra barışıyor) bunlar sıkıntı mı acaba. Benim çevremde bu durumu yaşayan bir çok kız arkadaşım var. Mesela ben de, nişanlım kız arkadaşları ile buluşunca diyorum, geç gitme eve vs? Acaba birbirimiz üzerinde çok mu baskı kuruyoruz bilmiyorum ki.
Saat belirleme olayı biraz problem.
Şöyle ki, siz arkadaşınızla buluştunuz 2 saat süreniz var.
Kronometre başladı, tam sohbet koyulaştığı anda hadi bakalım benim iznim bu saate kadar diyemezsiniz.
Ya da der misiniz bilmiyorum.
Ama tam önemli bir mevzu konuşulacak, belki muhabbet uzayacak arkadaşınızın bir derdi var anlatacak.vs. vs.
Siz/ya da erkek arkadaşınız.. o anda "hay allah benim eve gitmem lazım" tedirginliği yaşıyorsa. X'e bir açıklama yapmam lazım, eyvah arıyor! aradı arayacak! eve gittin mi diye soracak ne diyeceğim kaygısı yaşanıyorsa..
Sorundur.
Abartılmadığı müddetçe bu sorunlar aşılır.
Psikolojik baskı sizi artık nefes alamayacak duruma getirdiği noktadır. Zaten "yeter artık " !! noktasına getirir.
Sizinki abartılacak bir durum gibi görünmedi ama ilerisi için bilemeyiz. Sadece anlattıklarınızdan yorum yapabildim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?