Liseli gencin canının bedeli 47 bin lira

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana
Pro Üye
28 Ocak 2009
33.809
55.301
1.123
[h=5]Otelcilik stajında hayatını kaybeden genç için bilirkişi '65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı' diyerek şok bir tazminat hesabı yaptı.[/h]





ADANA - Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde, 2.5 yıl önce otelcilik stajı için gittiği 5 yıldızlı otelde karbonmonoksit gazından zehirlenerek ölen 16 yaşındaki Muhammet İsa Soysal'ın ailesi, açtıkları 500 bin liralık tazminat davasında bilirkişinin 47 bin lira belirlemesine tepki gösterdi.

Muhammet İsa Soysal, Ceyhan Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi'nde okurken, staj için Muğla'nın Bodrum İlçesi'ndeki 5 yıldızlı otelin lojmanında 3 Mayıs 2011'de mazotla çalışan sıcak su kazanının tahliye bacasındaki delikten sızan karbonmonoksit gazıyla zehirlenip öldü. Aynı olayda lojmanda kalan 10 stajyer öğrenci de zehirli gazdan etkilenip, kaldırıldıkları hastanede yapılan tedaviyle kurtuldu.

'65 YAŞINA KADAR YAŞAR, ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIR'
Hayatının baharında kara toprağa düşen Muhammet İsa Soysal'ın annesi Sevgi ve babası Ömür Soysal, otelin işletmecisi Hez-May Turizm İnşaat A.Ş. aleyhine ceza ve tazminat davası açtı. Bodrum 2'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 500 bin liralık tazminat davasında Ankara3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nden bilirkişi atanmasını istendi. Ankara'daki mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi, 9 Eylül 2013'te hazırladığı raporu Bodrum'daki mahkemeye sundu. Raporda Muhammet İsa Soysal'ın 65 yaşına kadar yaşayacağını varsayıldı, gencin asgari ücretle geçinen bir aile babası olabileceğine hükmetti. Buna göre kazanç çizelgesi hazırlayan bilirkişi, anne ve baba için ayrı ayrı hesaplama yaptı ve toplam 47 bin lira tazminatı öngördü.

Muhammet İsa Soysal'ın, çalışma hayatına 18 yaşından önce atılamayacağını vurgulayan bilirkişi, gencin askerlik süresince de çalışmayacağına hükmederek, ancak 20 yaşından sonra ailesine bakacağını değerlendirerek, ortalama 65 yıllık ömrünün 25 yılında ailesine destek çıkacağını hesapladı. Raporunda, baba Ömür Soysal'ın 43 yaşında olduğunu da hatırlatan bilirkişi, babanın en fazla 27 yıl yaşayabileceğini vurguladı. Baba Soysal'ın azalan oranlarda oğlundan 22 yıl destek görebileceğini kaydeden bilirkişi, raporunda "Oğlunun bakım ve yetiştirilmesi için gelirinin yüzde 5'ini ayıracağı kabul edilmiş ve hesaplanan miktar tazminatından mahsup edilmiştir" açıklamasını yaptı.

'TAZMİNATLA OKUL YAPTIRMAYI AMAÇLIYORUZ'
Haftanın 2 gününü oğlunun mezarı başında geçiren baba Ömür ve anne Sevgi Soysal, bilirkişi raporlarını görünce şoka girdiklerini söyledi. Evladı için biçilen değeri komik bulduğunu ifade eden baba Ömür Soysal şunları kaydetti:

"Biz evladımızın canının değerinin bu kadar olmadığını biliyoruz. Hatta bizim talep ettiğimiz rakam bile onu geri getirmeyecek. Ama kendilerine emanet edilen insanları hiç yüzünden öldürüp, sonra da hayatlarına devam etmemeleri gerektiğine inanıyorum. Ben evladımı toprağa verdim. Her gün onun yokluğuyla ölüyorum. Bir ayağımız sürekli mezarlıkta onun yanında geçiyor. Biliyorum ki, ne yaparsak yapalım Muhammet İsa geri gelmeyecek. Ama en azından alacağımız para ile oğlumun adını taşıyan bir okul yaptırıp yaşatmayı amaçlıyorum."

'KAZAN DAİRESİNİN YANINDA YATIRMIŞLAR'
Muhammet İsa'nın doğum gününde öldüğünü hatırlatan anne Sevgi Soysal da şunları söyledi:

"Ben onu okutmak için ne zorluklar çektim. Sırf mesleğini daha iyi öğrenmesi için staja gönderdim. Başlarında öğretmenleri vardı, ama onlar ilgilenmediler. Otelin bodrumunda, kazan dairesinin yanında pis bir yere yatırmışlar. Zehirlenen 11 öğrenciden 10'i kurtuldu. Kan tahlilleri ve otopsi sonucunda olayın karbonmonoksit zehirlenmesi olduğu ortaya çıktı. Evladım hiç yoktan gitti. Benim önüme dünyanın hazinelerini serseler evladımı geri getiremezler" diye konuştu.

Acılı anne ve baba, avukatları aracılığıyla bilirkişi raporuna itiraz etti.

DHA - Fatih KARAÇALI



 
"'65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı."

Ciddi ciddi raporda bunu dile getirdiler yani?
 
"'65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı."

Ciddi ciddi raporda bunu dile getirdiler yani?

Evet hep mi böyleydi, yoksa benim mi yeni dikkatimi çekmeye başladı bilmiyorum da.. Geçen ay Münevver için de böyle bir rapor hazırlanmıştı... Gözlerime inanamadım...

7 Mart 1991 doğumlu Münevver Karabulut ölüm tarihinde 18 yaşındaydı. 1931 yılında hazırlanan PMF yaşama tablosuna göre kalan ömrü 47 yıldır. Buna göre kabul edilen muhtemel yaşı 18+47, yani 65'tir. Yargıtay'ca ülkemizde aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceği kabul edilmektedir. Olay tarihinde Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi son sınıf öğrencisi olan Münevver Karabulut'un lise eğitimini tamamlayacağı 1 Temmuz 2009 tarihi itibariyle çalışmaya başlayacağı ve ailesine destek olabileceği kabul edilecektir." 'Kardeşe destek yok' Raporun devamında ise şöyle denildi: "Anne Nagihan Karabulut kızı öldüğü tarihte 44 yaşındadır. PMF tablosuna göre olası kalan ömrü 26'dır. Muhtemelen 70 yaşına kadar yaşayacaktır. Münevver'in destek olma süresi 26 yıldır. 24 yaşındaki baba Süreyya Karabulut'un da 70 yaşına kadar yaşayacağı varsayıldığında kızının destek olabileceği zaman 28 yıldır. Davacı İbrahin Enver ölenin kardeşi olup hukuk sistemimiz gereğince kardeşe destek sağlanması söz konusu olmadığından bu hususta bir hesaplama yapılmamıştır." 'Evlenip, 2 çocuk yapacaktı' "Münevver Karabulut'un yaşaması halinde hangi mesleği yapıp, aylık ne kadar kazanacağı belli olmadığından Yargıtay içtihatları doğrultusunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılabilir. Yaşamış olsaydı elde edeceği kazancı, kendisi ile annesi ve babası ile ileride eşi ve çocukları için kullanacaktı. Ölenin aylık gelirinin yüzde 70'lik kısmı davacı hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır. Münevver ile anne-babanın yaşları, ileride evlenecek olan Münevver'in henüz bekâr oluşu ve 2013 yılında olası evlenme, 1 yıl sonra birinci çocuk, 3 yıl sonra ikinci çocuk sahibi olacağı varsayımları gözetilerek, davacıların destek payları belirlenecektir. Buna göre de baba Süreyya Karabulut'un 19 bin 348 TL, anne Nagihan Karabulut'un 18 bin 138 TL olmak üzere toplam 37 bin 486 TL zarara uğradıkları anlaşılmıştır."
 
"Evladım hiç yoktan gitti. Benim önüme dünyanın hazinelerini serseler evladımı geri getiremezler" diye konuştu. "

Ana yüreğinde kopan fırtına, ciğere işlenen acı başka hiçbir sözle açıklanamazdı herhalde

Ve Marjinaly gibi benimde haberi okuyunca aklıma ilk gelen Münevver oldu
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…