Sevdiğimi farz ettim
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Yıldızlı gecelerde ağustos böceğininsesinde aradım seni.
Yağmurun damlasında, çiçeğin tomurcuğunda,
çocuğun gülüşünde, renklerin cümbüşünde ve sevdanın ateşinde aradım.
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Senin için bulutlara uzattım ellerimi.
Gözlerimi diktim yere aradım seni sessizce yüreğimde,
yoksun sen uçmuşsun o görkemli kelebeğinle.
Ben yine seni sevdiğimi farz ettim.
Dalgalar vurur yüreğime bir yar misali,
dalgada aradım seni martının çığlığında, güneşin sıcağında,
ayazın soğuğunda ve yüreğimin harında.
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Bütün yollarım sana çıktı ben yollarda aradım seni.
Çiçeğin kurusunda, kitabın satırında, ümidimin tam ortasında aradım. Bulamadım kokunu, nefesini sesini.
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Meftaplarda aradım seni seherlere sordum.
Pencerenin köşesine konan serçeye, baygın geceye sordum.
haykırışlarda biten kelimelerle aradım, aradım, sordum seni.
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Temmuzun sıcağında, çölün yalnızlığında ve kuşun kanadında aradım.
Sevdada aradım, giryanda aradım, hasrette aradım.
Aradım, aradım, aradım...
Ve ben seni sevdiğimi farz ettim.
Senin beni sevdiğini farz ettim.
Gözlerinin buğusunda aradım beni.
ben kendimi sende aradım, yüreğinde, sevdanda, gülücüğünde.
Saçlarını uçuran, dalgalandıran rüzgarda aradım beni.
Ben seni sevdiğimi farz ettim.
Senin beni sevdiğini farz ettim.
Aradım, aradım sende olan her şeyde aradım beni.
Gözlerinde aradım, nefesinde, sesinde aradım.
Gülüşünde ve boş kafesinde aradım beni.
Bulamadım benden bir iz.
Ama ben yine sevdiğimi farz ettim.
Senin beni sevdiğini farz ettim.
Karanlık gecede bir yıldız kaydı yüreğine.
Kayan yıldızda aradım beni.
Hayallerinin köşkünde aradım beni umutsuzca.
Bulamadım bir yer bana benden ileri.
Ben yine sevdiğimi farz ettim.
Senin beni sevdiğini farz ettim.
Malik Yılmaz
Son düzenleme: