11
2008
Ölümsüz Aşk
Nazlı Aksoy
Herkesin hayatında yarım kalmış şeyler vardır. Zaman zaman geri döner, onlara sarılır. Yarım kalmış aşklar, yarım kalmış dostluklar, yarım kalmış seviler... Bilir aslında içinden geri dönüş olmadığını, kabul etmiştir. Ama belki de hâlâ yaşadığını hissetme ihtiyacıdır bu acılara, anılara sarılmak. Ve tutku sadece bir nefes almak içindir.
Bunca yıl sonra hâlâ sana dönüp de bir merhaba diyorsam belki de bu sebeptendir. Ama hâlâ bir nefesin uğruna bir on yıl daha veririm diyebilmek güzel şey aslında. Bilirim Deli Çocuğum, dilinden çıkan sözlerin sadece benim de bildiklerimi gördüğünden. Bu masalın sonu hep kötü oldu, kırıldık, kaçmaya çalıştık ama bak gördük ki nerede bırakırsak bırakalım her seferinde kaldığı yerden devam ediyor, kaçılmıyor. Hayatımızda öyle insanlar var ki senden ve benden önce gelen, onları kırmaktansa biz kırılmaya razı kaldık.Biliyorum Çoban Yıldızım, ne acı ama ben dilinin söyleyemediklerini de biliyorum. Yıllar önce dilinin söylediklerini dinlemiştim oysa bu geçen yıllar bana kalbinin söylediklerini de görmesini öğretmiş. Biz seninle erken karşılaşmışız. Ben böylesi bir aşkın olmayacağını düşünürken karşılaşmışız. Hep korktum ben böylesi derin ve büyük bir şeyden... Belki de hep kırılmaktan korktum ama ne yazık ki hem kırıldım, hem de kırdım hem de en derinden...
Şimdi biliyorum o filmde neden böylesi ağladığımı, çünkü ben hiçbir zaman o kadın olamazdım ve bir gün senle yeniden karşılaşırsak bunların olacağını da için için biliyordum. Bizi ayırmak için o sözü verdirdiler ve ben senin yaşaman uğruna kabul ettim ama seni sensiz yaşamanın, senin ardından yaşamaktan bu kadar zor olduğunu hiç bilemedim o zaman. Sesine hasret kaldım, sana hasret kaldım... Küllerin içinden kendime yeniden bir dünya kurdum. Şanslıydım çünkü bana gerçekten değer veren çok dosdoğru bir adam buldum bu kaçışımda ve sevdim, sevildim.
İstanbul'u ne kadar severim bilirsin. Senin o şehirde olduğunu bile bile o şehirde bile kalamadım oysa. Yıllardır ne Taksim'e ne Ortaköy'e uğrayamadım... Sana birşeyler yap bile diyemiyorum bunları, içimdeki bu şeyleri bitirmek için. KAlbimin ve aklımın bu kadar çeliştiği, bu kadar birbirine karşı çıktığı çok az şey olmuştur hayatımda. Sen beni bilirsin benden iyi, ben de seni. Giremem hayatına, sana zarar verecek hiçbir şey yapamam. Senin üzülmen benim için ölmek demektir. Ve suçsuz insanlara bu eziyeti, bu acıyı yaşatamayız. Ama yine de bir parçam senin dediğini diyor: Sadece seni bir kez görsem ve sonra ben de ölsem gam yemem. Ben elini dahi tutmayı düşünemiyorum. Bu şeyi ( baksana adını bile koyamıyorum hâlâ ) en temiz ve saf haliyle saklamak istiyorum. bilirsin şairin dediği gibi, yıllar önce bana okuduğun gibi:
Ne çıkar sevişmekten yana nasibimiz olmasın,
Biz sevdikçe güzel oluyoruz...
Böylesine ancak ölümsüz aşk derler...