Lazer Epilasyon NedirLazer Epilasyon
Lazer epilasyon vücuttaki istenmeyen tüylerin lazer enerjisi kullanılmak suretiyle kalıcı olarak veya uzun dönemli yok edilmesidir. Medikal bir işlem olan ve 1960'lardan itibaren deneysel çalışmaları devam eden bu yöntem, 1990'lı yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte etkinliği ve güvenliği dermatoloji literatürüne girerek yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kıllarda kalıcı olarak azalma sağladığı, ayrıca insan sağlığına zarar vermediği FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından bazı üreticilerin cihazları için ilk defa 1997 yılında onaylanmıştır.
Tıp alanında kullanılan pek çok lazer yönteminde olduğu gibi lazer epilasyon cihazları da selective photothermolysis[4] (renge ve dokuya göre seçicilik) prensibiyle çalışırlar. Kaynağından çıkan tek ve sabit dalga boyundaki lazer ışını cilde uygulanır ve uygulama yapılan bölgedeki dokuların içinden geçerek sadece bu alandaki kıl köklerini yakarak köreltmek suretiyle kalıcı epilasyon sağlar. Belli aralıklarla tekrarlanan seanslar sonrasında cilt ve kıl yapısının uygun olması halinde uygulama yapılan bölgedeki kılların bayanlarda % 70 - % 90'ı, baylarda ise % 60 - % 80'i kalıcı olarak temizlenir. Geriye kalan kıllar ise ince, açık renkli ve kozmetik önemi az olanlardır.
Lazer epilasyon tedavisi ile en etkin sonuçlar açık renk cilt rengi ve koyu renk kıl yapısına sahip bireylerde alınabilir. Gelişen teknoloji ile birlikte farklı prensipler ve dalga boyunda ışın üreten lazer cihazları ile koyu cilt tipine sahip bireylerde de son yıllarda başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Lazer epilasyon göz çevresi dışında vücudun her bölgesine güvenli bir şekilde uygulanabilir. Bayanlarda en yaygın olarak uygulanan bölgeler, bacak, genital, bikini çizgisi, koltuk altları, kol ve yüz bölgeleridir. Erkeklerde Lazer Epilasyon ise en çok sakal üstü, boyun, ense, omuz, sırt ve göğüs bölgelerinde istenmeyen kılların azaltılmasında kullanılmaktadır.
Lazer Epilasyon nasıl etki eder?
Vücuttaki dokulara rengini veren çeşitli kromofor adı verilen pigmentler bulunmaktadır. Cilde ve kıllara koyu rengi veren melanin pigmentidir. Cilde uygulanan lazer ışını selective phptothermolysis (seçici fototermoliz) prensibi ile melanin miktarı az olan dokuların arasından geçerek sadece melanin açısından zengin ve daha koyu renkli olan kıl gövdesi tarafından emilir. Aşırı ısınan kıl gövdesi ısıyı kıl köküne iletir ve kıl kökünü tahrip etmek suretiyle tekrar kıl üretme kabiliyetini yok eder veya kısıtlar. Aşırı ısınan kıl gövdesinin çevre dokulara zarar vermesini engellemek için işlem sırasında cilt jel sürülerek, soğuk hava veya soğutucu gaz püskürtülerek soğutulur.
Vücudumuzdaki kıllar anagen, katagen ve telogen denilen çeşitli oluşum evrelerinde bulunurlar. Anagen fazı Saktif büyüme evresi olarak adlandırılır. Bu evrede kıl büyümüş ve cilt üzerinde görünür durumdadır. Kıl kökünde bol miktarda su ve tuz bulunmaktadır, kıl gövdesi papilla adı verilen kıl köküne bağlıdır. Dolayısıyla anagen (aktif büyüme) evresinde olan kıllara Lazer Epilasyon uygulandığında, kıl gövdesinde bulunan melanin maddesini gören lazer ışınları burada oluşan yüksek ısının iletilmesiyle papillayı tahrip edecek ve kalıcı epilasyon sağlanacaktır.
Herhangi bir zamanda kişiden kişiye değişmekle birlikte vücuttaki kılların bölgeye göre % 10 - % 20'si aktif büyüme evresindedir. Bu nedenle tedavinin tamamlanması için belli periyotlarla tekrarlanan seanslara ihtiyaç duyulur. Genellikle vücut bölgelerinde lazer epilasyon seans aralıkları 6 8 hafta, yüz bölgesinde 4 6 haftadır. Tedavi, uygun cilt yapısına sahip bireylerde ortalama 5 6 seansta tamamlanmaktadır. Her bireyde anagen evresinde bulunan lazer ışınlarından etkilececek kıl oranının farklı olması sebebiyle etkin lazer epilasyon sonuçları için gerekli lazer epilasyon seans sayısı da birbirinden farklı olabilmektedir.
Koyu cilt yapısına sahip bireylerde seans sayısı daha fazla kalıcı epilasyon başarı oranı daha düşük olabilmektedir. Lazer epilasyon prensip olarak çok ince, kızıl, beyaz ve sarı kıllara etki etmez. Siyah ve kahverengi kıllara rengini veren eumelanin lazer ışınlarını yoğun bir şekilde emerken, sarı ve kızıl kıllara rengini veren pheomelanin lazer ışınları tarafından görülmez. Seçici fototermoliz prensibinin temeli budur.
Lazer epilasyon vücuttaki istenmeyen tüylerin lazer enerjisi kullanılmak suretiyle kalıcı olarak veya uzun dönemli yok edilmesidir. Medikal bir işlem olan ve 1960'lardan itibaren deneysel çalışmaları devam eden bu yöntem, 1990'lı yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte etkinliği ve güvenliği dermatoloji literatürüne girerek yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kıllarda kalıcı olarak azalma sağladığı, ayrıca insan sağlığına zarar vermediği FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından bazı üreticilerin cihazları için ilk defa 1997 yılında onaylanmıştır.
Tıp alanında kullanılan pek çok lazer yönteminde olduğu gibi lazer epilasyon cihazları da selective photothermolysis[4] (renge ve dokuya göre seçicilik) prensibiyle çalışırlar. Kaynağından çıkan tek ve sabit dalga boyundaki lazer ışını cilde uygulanır ve uygulama yapılan bölgedeki dokuların içinden geçerek sadece bu alandaki kıl köklerini yakarak köreltmek suretiyle kalıcı epilasyon sağlar. Belli aralıklarla tekrarlanan seanslar sonrasında cilt ve kıl yapısının uygun olması halinde uygulama yapılan bölgedeki kılların bayanlarda % 70 - % 90'ı, baylarda ise % 60 - % 80'i kalıcı olarak temizlenir. Geriye kalan kıllar ise ince, açık renkli ve kozmetik önemi az olanlardır.
Lazer epilasyon tedavisi ile en etkin sonuçlar açık renk cilt rengi ve koyu renk kıl yapısına sahip bireylerde alınabilir. Gelişen teknoloji ile birlikte farklı prensipler ve dalga boyunda ışın üreten lazer cihazları ile koyu cilt tipine sahip bireylerde de son yıllarda başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Lazer epilasyon göz çevresi dışında vücudun her bölgesine güvenli bir şekilde uygulanabilir. Bayanlarda en yaygın olarak uygulanan bölgeler, bacak, genital, bikini çizgisi, koltuk altları, kol ve yüz bölgeleridir. Erkeklerde Lazer Epilasyon ise en çok sakal üstü, boyun, ense, omuz, sırt ve göğüs bölgelerinde istenmeyen kılların azaltılmasında kullanılmaktadır.
Lazer Epilasyon nasıl etki eder?
Vücuttaki dokulara rengini veren çeşitli kromofor adı verilen pigmentler bulunmaktadır. Cilde ve kıllara koyu rengi veren melanin pigmentidir. Cilde uygulanan lazer ışını selective phptothermolysis (seçici fototermoliz) prensibi ile melanin miktarı az olan dokuların arasından geçerek sadece melanin açısından zengin ve daha koyu renkli olan kıl gövdesi tarafından emilir. Aşırı ısınan kıl gövdesi ısıyı kıl köküne iletir ve kıl kökünü tahrip etmek suretiyle tekrar kıl üretme kabiliyetini yok eder veya kısıtlar. Aşırı ısınan kıl gövdesinin çevre dokulara zarar vermesini engellemek için işlem sırasında cilt jel sürülerek, soğuk hava veya soğutucu gaz püskürtülerek soğutulur.
Vücudumuzdaki kıllar anagen, katagen ve telogen denilen çeşitli oluşum evrelerinde bulunurlar. Anagen fazı Saktif büyüme evresi olarak adlandırılır. Bu evrede kıl büyümüş ve cilt üzerinde görünür durumdadır. Kıl kökünde bol miktarda su ve tuz bulunmaktadır, kıl gövdesi papilla adı verilen kıl köküne bağlıdır. Dolayısıyla anagen (aktif büyüme) evresinde olan kıllara Lazer Epilasyon uygulandığında, kıl gövdesinde bulunan melanin maddesini gören lazer ışınları burada oluşan yüksek ısının iletilmesiyle papillayı tahrip edecek ve kalıcı epilasyon sağlanacaktır.
Herhangi bir zamanda kişiden kişiye değişmekle birlikte vücuttaki kılların bölgeye göre % 10 - % 20'si aktif büyüme evresindedir. Bu nedenle tedavinin tamamlanması için belli periyotlarla tekrarlanan seanslara ihtiyaç duyulur. Genellikle vücut bölgelerinde lazer epilasyon seans aralıkları 6 8 hafta, yüz bölgesinde 4 6 haftadır. Tedavi, uygun cilt yapısına sahip bireylerde ortalama 5 6 seansta tamamlanmaktadır. Her bireyde anagen evresinde bulunan lazer ışınlarından etkilececek kıl oranının farklı olması sebebiyle etkin lazer epilasyon sonuçları için gerekli lazer epilasyon seans sayısı da birbirinden farklı olabilmektedir.
Koyu cilt yapısına sahip bireylerde seans sayısı daha fazla kalıcı epilasyon başarı oranı daha düşük olabilmektedir. Lazer epilasyon prensip olarak çok ince, kızıl, beyaz ve sarı kıllara etki etmez. Siyah ve kahverengi kıllara rengini veren eumelanin lazer ışınlarını yoğun bir şekilde emerken, sarı ve kızıl kıllara rengini veren pheomelanin lazer ışınları tarafından görülmez. Seçici fototermoliz prensibinin temeli budur.
