LANET OLSUN YAŞADIĞIMIZ ÜLKENİN BÜROKRATLARINA, LANET OLSUN YÖNETİMİNE,SİYASETİNE

A n n e y i m

Aktif Üye
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
2 Haziran 2019
542
6.960
Kaan artık yok!
Vasiyeti üzerine mektubunu herkese iletelim.

Kaan, bu mektubu yazmış, sadece annesine vermiş. (Neden sadece annesine olduğunu okuduğunuzda anlayacaksınız.)
“Bu mektup adresine ulaşmalı” dedim kendi kendime…
Buyurun siz de okuyun.
Sağlık bürokrasisindeki herkes okusun.
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, lütfen siz de okuyun…
Noktasına, virgülüne dokunmadan aktarıyorum…

Ben bundan 6 sene önce lösemi hastalığına yakalandım. Ankara’da LÖSEV’in LÖSANTE Hastanesi’nde çok zor olan tedavim başladı, 2 sene sürdü. Tam “İyileştim” derken hastalığım tekrarladı. Tekrar başa döndük ve 3 yıllık tedaviye başladık.
Hiç yıkılmadım, “Ben bu hastalığı yeneceğim” diye anneme, kardeşlerime söz verdim. Ama lösemi canavarı beni 3’üncü kez pençesine alıp lösemi tekrarlayınca tam umudum kırılmak üzereyken LÖSEV’in doktorları yine imdadıma yetişti ve “Artık sana kemik iliği nakli yapacağız ve yaşatacağız” dediler.

3’üncü defa uzunca bir kemoterapi aldım, yine saçlarım döküldü, ateşler içinde yandım ama sonunda Kemik İliği Nakli Servisi’ne geçmeyi başardım.
LÖSEV LÖSANTE Hastanesi’nin Kemik İliği Nakli Servisi tıpkı bir uzay üssü. Her tarafı havadaki gözle görülmeyen en küçük tozları, mikropları süzen hepafiltrelerle kaplı.
Doktorlar, hemşireler içeri girerken özel solüsyonlarla yıkanıyorlar, çok özel kıyafetler giyiyorlar.
Annemden başka kimse içeri giremiyor, o da dışarı çıkamıyor.
Adeta fanusta yaşıyordum. Kapıların birisi kapanmadan diğeri açılmıyor. Anlayacağınız, sağlığımız için dünyanın en steril Kemik İliği Nakil Merkezi’ndeydim.
Bir gün hematoloji uzmanı profesör doktor odamıza geldi ve “Artık radyoterapi (ışın tedavisi) alacaksın, sonra da kemik iliği naklini gerçekleştireceğiz.
Ama radyoterapi için başka hastaneye gideceksin” dedi.

Hemen,
- Bizim hastanemizde yok mu, dedim.
- Var, hem de dünyanın en iyi radyoterapi cihazları var ama kullanamıyoruz, dedi.
- Neden, diye sordum. - Çünkü Sağlık Bakanlığı ruhsat vermiyor, yani çalıştırmamız yasak.
- Neden, kötü bir şey mi yaptınız?
- Hayır, her şey yönetmeliklere uygun. Hatta Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan (TAEK) ruhsat da alındı ama kullanamıyoruz.
Bağışıklık sistemim çökmüşken ve bu servisten dışarı adım atmamam gerekirken hem sabah hem de akşam (günde 2 defa) başka bir hastanede radyoterapi almak için dışarı çıktım ve ışın aldım.
Düşünebiliyor musunuz, hem milletin tuğla bağışlarıyla satın alınmış dünyanın en mükemmel, 5 milyon dolarlık aleti LÖSANTE Hastanesi’nde çürüyor hem de ben aynı hastanede 2 kat aşağıdaki bu özel merkezde ışın tedavisi alabilecekken dışarıya yani mikrop dolu ortama çıkıp hayatımı tehlikeye atıyorum.
En son olarak size şunu itiraf etmek istiyorum: “Beni lösemi hastalığı öldüremedi ama bürokrasi canavarı öldürebilecek.” Belki de sayılı günlerim kaldı.
Ben görmedim ama bu mektubu herkese iletirseniz, sizin sayenizde başka lösemili çocuklar bu cihazın çalıştığını görebilirler.
Saygı ve sevgilerimle.
Kaan Özelçam




Gözü kör kulağı sağır olan sağlık bakanlığı vicdanı ile duysun.Allah ıslah etsin bu merhametsizleri.
 
Offfff söylenecek okadar çok şey var ki aslında.Herzamanki gibi filler tepişiyor çimler eziliyor.

Rabbim ailesine sabır versin.Mekânı cennet olsun inşallah.Anasının güzel kuzusu
 
Offfff söylenecek okadar çok şey var ki aslında.Herzamanki gibi filler tepişiyor çimler eziliyor.

Rabbim ailesine sabır versin.Mekânı cennet olsun inşallah.Anasının güzel kuzusu

Türkiye bu şekilde yönetilmeye devam ettiği sürece çok duyarız,şahit oluruz bu üzücü olaylara . Amin inşâAllah Mekânı cennet olsunn
 
Görümcem seneye Türkiye e kesin dönüş yapmaya planlıyor. Böyle şeyleri okuyunca içim kıyılıyor biraz ne biliyim. Aslında söylenecek çok şey varda, ama ban yeriz sonunda. Allah rahmet eylesin. Ailesine sabir versin. Cok üzücü
 

Görümcenizi iknâ etme şansınız varsa edin yani şahsen durumum olsa bir dakika bile durmam da işte. Bazen diyorum keşke kopsada kıyamet yok olsa bu insanlık,herşey para her adımımız para .. Rabbim ıslah etsin
 

Şahsen gitmelerine bende sıcak bakmıyorum. Çocukları için burda okumak çok daha kolay ve avantajlı da olacağı için. Ama onlar kararlarını verdi. Burdaki evlerini de sattılar. Bize sadece "Allah pişman etmesin" demek düşer. Belki Türkiyede burdan daha mutlu olurlar belli olmaz. Sahsen cesaret etmezdim.
 
Duygusal izalasyon yaşıyoruz,duygularımız yokmuş gibi yaşıyoruz ya da yaşamak zorunda bırakılıyoruz.Aksi takdirde bu ülkede akıl sağlığını korumak çok zor .Nereden baksan elinde kalıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…