- 27 Mart 2008
- 2.523
- 8
Kürk Ait Olduğu Yerde Kalsın, Hayvanın Üzerinde...
Kürk hayvanlarının nasıl öldürüldüklerini biliyor muydunuz? Bu soruya tahmin edebilirim yada bir iğneyle uyutulurak acısız vs diyorsanız bir kez daha düşünün arkadaşlar yaptığım araştırmalar beni dehşete düşürdü onlardan yaptığım alıntıları okuyun lütfen ve bir kez daha düşünün
Kürk hayvanlarının nasıl öldürüldüklerini biliyor muydunuz? Bu soruya tahmin edebilirim yada bir iğneyle uyutulurak acısız vs diyorsanız bir kez daha düşünün arkadaşlar yaptığım araştırmalar beni dehşete düşürdü onlardan yaptığım alıntıları okuyun lütfen ve bir kez daha düşünün
Kürk giyilmemesi yönünde uyarı amacı taşıyan bu internet adresini açıp baktığınızda dehşete düşebilirsiniz. Bir burjuvanın kimi zaman dargın olduğu karısıyla barışmak kimi zamansa metresini sevindirmek için aldığı kürkün değerinin artması için, bu hayvanların derilerinin delinmemesi, yani kurşunla öldürülmemeleri gerekir. Hayvanlar videoda gösterildiği gibi arka ayaklarından tutulup, yere birkaç kere vurularak bayıltılırlar. Yerde baygın bir şekilde yatan hayvanın, insan olmaktan çıkarılmış biri tarafından önce keskin bir bıçakla arka ayakları kesilir. Kesilen yerdeki deri bacaklardan aşağı doğru yüzüldüğünde hayvan kendine gelip acı içinde çırpınmaya başlar. Bacaklarından çengele asılan hayvanın çırpınmalarına aldırış edilmeden deri, kafaya doğru yüzülmeye başlanır. 3-4 dakikada hayvanın tüm derisi kafadan çıkarılacak şekilde çekiştirile çekiştirile çıkarılır. Videoda, hayvanın canlı canlı derisini soyanlardan birinin elinde sigara var. O kadar rahat ki, hayvanın can çekişmeleri umurunda bile değil.
Hayvandan geriye, kasap vitrininde asılı olarak gördüğümüz cinsten bir et ve kemik yığını kalır, ama arada bir fark var: Buradaki et yığını hala canlıdır ve çektiği acıdan, başına gelenlerden kimi sorumlu tutacağını bilmeden titreyerek ölümü beklemektedir. Videoda tüm derisi kafasından zorla çekiştirilip çıkarıldıktan sonra ölümünü kolaylaştırmak için son bir bıçak darbesi bile vurulmadan diğer yüzülmüş yığınların üzerine fırlatılan bir su samuru, atıldığı yerde bir süre acıyla titriyor ve can çekişerek ölümü bekliyor.
Buna benzer görüntülerin ve farklı kürk hayvanlarının aynı yöntemlerle canlı canlı yüzüldüğünü gösteren video 15 dakika kadar sürüyor. Görüntüler hafızalardan silinecek gibi değil, insanın yüreğinin dayanacağı türden değil. Video görüntüsünün olduğu karenin sağ ve solunda, bu hayvanlardan yapılmış kürkleri giymiş, başka bir gezegene aitmiş gibi duran iki manken var. Film bu iki resmin ortasında oynuyor ve o kadar özendirilen bu nesnelerin ne şekilde elde edildiğinden bir kesit gösteriyor. Ve “buna rağmen alıp giyecek misiniz?” mesajı veriliyor.
Her yıl sadece kürkü için öldürülen onlarca türden milyonlarca hayvan var ve bu ölümlerin hepsi son derece vahşice oluyor. Moda diye, sosyal statü diye, gösteriş diye alınan kürkler, birer ceset aslında. Kürk artık sadece giyim olarak değil, aksesuar, oyuncak ve hediyelik eşyalarında bir parçası. The Humane Society International’ın verdiği bilgiye göre kürk ticaretine yılda 2 milyonun üzerinde kedi ve köpek kurban ediliyor. Çin ve Doğu Asya’dan sağlanan ham kürkler, bu alanlarda kullanılmak üzere Avrupa’ya pazarlanıyor.
Hayvanlar geniş gruplar halinde kürk çiftliklerinde üretiliyorlar. Çiftliklerin en sık bulunduğu yer, soğukta tüy örtüsünün daha sert büyüdüğü Kuzey Çin. Hayvanlar, özellikle kürk yapısının sert olmasını sağlamak amacıyla dayanılmaz soğuk ortamlarda hapsediliyorlar. En çok ticareti yapılanlar ise Alman Çoban Köpekleri ile kısa tüylü kediler. Diğer kürk endüstrisinin kurbanları gibi kediler ve köpekler yeterli besin ve su alamadan yaşatılıyorlar. Öldürülme zamanı gelene kadar olabildiğine zayıf hale getiriliyorlar.
Kürk deyince aklımıza sadece 3. dünya ülkeleri ya da Çin gelmesin. Dünyanın en medeni ülkelerinden Kanada, her yıl eşi benzeri görülmemiş bir katliam yapıyor ve av sezonunda yüz binlerce yavru fok balığı kürkleri için kafalarına sopa ile vurularak öldürülüyor. (Kürkte açacağı delikten ötürü silah tercih edilmiyor!)
Dünya üzerinde de birçok ünlü isim kürk karşıtı eylemlerde boy gösteriyor, insanları “kürk”ün kendi talepleri yüzünden öldürülen hayvanların cesetleri olduğu konusunda uyarmaya çalışıyorlar. Ülkemizin bu konuda çok bilinçli olduğunu söylemek zor. Hayvan seven, hayvan sahibi olan ünlü isimlerden kürke hayır demelerini beklerken, bazıları “hayvanları çok seviyorum ve bu nedenle de üzerimde taşıyorum.” gibi hayvan sevgisini(!) gösteren talihsiz açıklamalar yapıyor.
Hangi hayvanlardan kürk elde ediliyor?
Kürk kurbanları arasında tilki, vizon, vaşak, leopar ve fok gibi yaban hayvanları ve çinçilya, tavşan, kedi ve köpek gibi hayvanlar yer almakta. Dünyadaki kürk üretiminin %70’ni üstlenen Çin’de üretilen kürkün yaklaşık %30'u yaban hayvanlarından, geri kalanıysa kürk çiftliklerinde, kafeslerde sıkış tıkış tutulan hayvanlardan elde ediliyor. Kedi ve köpeklerin kaderi diğer onlarca kürk mağduru hayvandan farklı olmuyor. Hepsi çok kötü koşullarda geçen çileli bir büyüme döneminin ardından akıl almaz vahşilikteki metotlarla öldürülüyorlar. Daha sonra üreticiler bu kürkleri, giyim eşyası, aksesuar ve hediyelik eşyalarda kullanılmak üzere Avrupa'ya pazarlıyorlar. Ürünlerin bazı kısımları kedi-köpek kürkü içerebildiği gibi tamamı bu hammadde ile yapılmış eşyalar da mevcut. Anahtarlık, terlik, saç tokası, tüylü oyuncak ve biblolar bu eşyaların en kolay ulaşılabilir örnekleri arasında. Kedi ve köpek kürkü içerdiği halde etiketinde sanki daha matah bir şeymiş gibi tavşan kürkü yazan paltolar ve giyim eşyaları da var. Bu noktada insanları bütün kürk çeşitlerine karşı dikkatli olmalarını ve sahte etiketlere aldanmamaları yönünde uyarmak istiyoruz.
Hiçbir şey yapmayanlarla kıyaslandığında hayvanseverlerin de çevrecilerin de mücadeleleri hiç küçümsenmemeli. Ama eğer bunlar sorunun sistem sorunundan ayrı tutularak çözülebileceği yanılsamasını yaratıyorlarsa, onlara “gölge etme başka ihsan istemem” denmeli. Hayvanseverler yukarıda sözünü ettiğim video görüntülerini “kürk giymeyin, bakın giydiğiniz kürkler ne bedellerle sizin sırtınıza geliyor” mesajını veriyorlar, ama yanlış adrese başvuruyorlar. Çünkü bu vicdan muhasebesini yapmak kürkleri giyenlerden, asla beklenmemesi gereken bir tutumdur.
kürklerle işimiz yok. Ama bu durumun ortaya çıkmasında bir sorumluluk payımız var. bu sistemin varlığına boyun eğdiğimiz, bu sistemin ortadan kalkması için kılımızı kıpırdatmadığımız, kölelik koşullarımıza razı olduğumuz için biz de suçluyuz.Kimse “ben masumum” demesin, bu uğurda mücadele etmeyen hiç kimse masum değildir.