ilkokula yeni başladığımda filan bilimadamı derdim, öğretmenin hoşuna gidiyor diye seçmişim muhtemelen
Daha sonra birara - ortaokulun başlarında olmalıyım çünkü ortasonda son olarak stilistlikte karar kılmıştım öyle hatırlıyorum
-mafya avukatı olacağımı idda etmeye başlamıştım, mafya avukatlarının çok zengin olduğuna inanıyordum, bu da muhtemelen şu ''Devlet için kurşun atıp attıran milli gururumuz'' olarak geçinen adamlardan birinin hapisten çıkıp avukatıyla evlendiği, üzerine akşamları mutfakta kendi kendime Kurtlar Vadisi izlediğim günlere denk geliyordu ve babam çok kızmıştı bu radikal meslek seçimimi duyduğunda. ''Demek para kazandığın sürece yaptığın işin önemi yok''
Sonra bi dönem ortaokuldaki kız grubumla kendi çapımızda şarkı sözü yazarlığı/bestecilik ve kıyafet tasarımcılığı ve dergicilik yaptık ki hepsinde başarıya ulaşacağımıza kareli defter kağıdı üzerine keçeli kalemle çizdiğimiz tasarımlar sayesinde Türkiyede adı anılan bir grup insan olacağımıza inanıyorduk, hatta ablam mühendislik yaptığı fabrikadaki stilistin desen kağıtlarını filan bana getirirdi, fikir sahibi olayım diye, çizime yeteneğim olmadığını ne zaman anlayıp bu meslekten de vazgeçtiğimi hiç hatırlamıyorum şuan.
Buarada yıl 2012 oldu ben üniversiteye girdim, halen kafamda ben bunu yapıcam dediğim bir meslek yok, amaçsız amaçsız okuyorum öyle, zamanında mafya avukatlığından vazgeçirmeyecektin baba beni