- 19 Haziran 2012
- 30.176
- 38.361
- 34
- Konu Sahibi themis1990
- #1
TV8’in iddialı yarışması yarın başlıyor. Murat Boz, Hadise, Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz koltukları döndürmeye başlamadan önce OST ailesinin karnesine bakalım.
EBRU GÜNDEŞ
Koltuğa yakışmamasının müzik bilgisiyle, tecrübesiyle ilgisi yok. Ebru Gündeş, sahneye onun gibi olmak için çıkan genç kızların hayalinde öyle prensesli bir yerde değil artık. Dik duruşlu divalıktan çıkmasının nedeni Reza Zerrab... Harvey Nichols’da harcanan milyon dolarlar, ‘Kocam bana Mars’ı satın alacak’, ‘85 bin dolarlık saat’ gibi çirkin çağrışımlara döndü. Gündeş’in Seda Sayan’lığa meyleden dobra, harbi, dik duruş tavırları saygınlığa değil, küstahlığa yaklaştı. Bu sebeple ‘O Ses Türkiye’ gibi süper eğlenceli bir şov için fazla karanlık artık Gündeş.
HADİSE
Küçük ‘Beyonce’likler, mütemadiyen jelibon yemiş gibi konuşmalar, her an göz dolmalarına hazır duygu durumları Hadise’yi ilk başta sıcak gösterse de, bir süre sonra şeker komasına girmiş gibi iç baygınlığına sebep oluyor. ‘Canımın içiii’, ‘Ben seni yeriiimm!’ , ‘Çok güzel okudun’dan daha derin bir yorum duymadık kendisinden bugüne kadar.
HÜLYA AVŞAR
Şımarıklığı, özgüveni bile kendi markasına uydurmuş olmasını yıllarca takdir ettik. Yoksa tahammül mü ettik? Jüri koltuğunda çok yanlış kararları, pek de bilmediği konuları o markalaşmış özgüvenle savunması, gereksiz divalaşması artık star aurasından sayılmıyor. ‘Avşar Kızı’nın ağzına gelenine “Eyvallah” dediğimiz devreyi uzun bir süre önce noktaladık çünkü.
MUSTAFA SANDAL
Musti, Türk pop tarihi için ders gibi bir insan. Sesinde dayanabileceği hemen hemen hiçbir güçlü özellik yokken, harika bir pop yıldızı olmanın kralı... Bu sebeple iyi şarkı söylemese de, iyi şarkıdan anlıyor. Pop yıldızı olmanın ne demek olduğunu, hangi yollardan geçildiğini de iyi biliyor. Akıllı ve sempatik de... Ama maalesef hep ‘daha iyisi çıkar’ kafasıyla pirince giderken bulgurdan oluyor.
MAZHAR/ÖZKAN
Yarışmada Muppet Show’un ihtiyar amcaları Statler ve Waldorf gibi huysuzluk rüzgârı estirdiler. Fakat belki de, aşırı tatlılıklar, yavru köpek sever gibi yarışmacı gıdıklamalar arasında ihtiyacımız olan buydu. Mazhar Alanson’un ‘Ne işim var burada’ surat ifadesi, en çok Hadise’nin ‘Ama Mazhar Abeee’lerinden sonra gülümsetti.
MURAT BOZ
Alımlı bir popstar paketinde olması gereken her şeye sahip. ‘O Ses Türkiye’de gördük ki ‘piç oğlan’dan çok efendi çocuk. Pek bir vicdanlı, şefkatli. Öte yandan yüksek enerjisi zaman zaman fazla ilgi bekler gibi görünmesine sebep oluyor. Arada sırada lise seviyesi espriler yapsa da yedi jüri arasında en samimi duranlardan biri
GÖKHAN ÖZOĞUZ
Jüri üyeliği işini bu derece iyi kıvıracağı kimsenin aklına gelmezdi. Gökhan Özoğuz yarışmanın en büyük artılarından. Hem renkli bir ekran yüzü, hem kamera karşısında evinin kanepesinde gibi rahat, hem esprili hem de ‘tutacak ses’ten anlıyor ve yerinde yorumluyor. Üstelik yarışmacıları kapma konuşmaları konusunda da neredeyse rakipsiz.
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/30215306.asp
Koltuğa yakışmamasının müzik bilgisiyle, tecrübesiyle ilgisi yok. Ebru Gündeş, sahneye onun gibi olmak için çıkan genç kızların hayalinde öyle prensesli bir yerde değil artık. Dik duruşlu divalıktan çıkmasının nedeni Reza Zerrab... Harvey Nichols’da harcanan milyon dolarlar, ‘Kocam bana Mars’ı satın alacak’, ‘85 bin dolarlık saat’ gibi çirkin çağrışımlara döndü. Gündeş’in Seda Sayan’lığa meyleden dobra, harbi, dik duruş tavırları saygınlığa değil, küstahlığa yaklaştı. Bu sebeple ‘O Ses Türkiye’ gibi süper eğlenceli bir şov için fazla karanlık artık Gündeş.
Küçük ‘Beyonce’likler, mütemadiyen jelibon yemiş gibi konuşmalar, her an göz dolmalarına hazır duygu durumları Hadise’yi ilk başta sıcak gösterse de, bir süre sonra şeker komasına girmiş gibi iç baygınlığına sebep oluyor. ‘Canımın içiii’, ‘Ben seni yeriiimm!’ , ‘Çok güzel okudun’dan daha derin bir yorum duymadık kendisinden bugüne kadar.
Şımarıklığı, özgüveni bile kendi markasına uydurmuş olmasını yıllarca takdir ettik. Yoksa tahammül mü ettik? Jüri koltuğunda çok yanlış kararları, pek de bilmediği konuları o markalaşmış özgüvenle savunması, gereksiz divalaşması artık star aurasından sayılmıyor. ‘Avşar Kızı’nın ağzına gelenine “Eyvallah” dediğimiz devreyi uzun bir süre önce noktaladık çünkü.
Musti, Türk pop tarihi için ders gibi bir insan. Sesinde dayanabileceği hemen hemen hiçbir güçlü özellik yokken, harika bir pop yıldızı olmanın kralı... Bu sebeple iyi şarkı söylemese de, iyi şarkıdan anlıyor. Pop yıldızı olmanın ne demek olduğunu, hangi yollardan geçildiğini de iyi biliyor. Akıllı ve sempatik de... Ama maalesef hep ‘daha iyisi çıkar’ kafasıyla pirince giderken bulgurdan oluyor.
Yarışmada Muppet Show’un ihtiyar amcaları Statler ve Waldorf gibi huysuzluk rüzgârı estirdiler. Fakat belki de, aşırı tatlılıklar, yavru köpek sever gibi yarışmacı gıdıklamalar arasında ihtiyacımız olan buydu. Mazhar Alanson’un ‘Ne işim var burada’ surat ifadesi, en çok Hadise’nin ‘Ama Mazhar Abeee’lerinden sonra gülümsetti.
Alımlı bir popstar paketinde olması gereken her şeye sahip. ‘O Ses Türkiye’de gördük ki ‘piç oğlan’dan çok efendi çocuk. Pek bir vicdanlı, şefkatli. Öte yandan yüksek enerjisi zaman zaman fazla ilgi bekler gibi görünmesine sebep oluyor. Arada sırada lise seviyesi espriler yapsa da yedi jüri arasında en samimi duranlardan biri
Jüri üyeliği işini bu derece iyi kıvıracağı kimsenin aklına gelmezdi. Gökhan Özoğuz yarışmanın en büyük artılarından. Hem renkli bir ekran yüzü, hem kamera karşısında evinin kanepesinde gibi rahat, hem esprili hem de ‘tutacak ses’ten anlıyor ve yerinde yorumluyor. Üstelik yarışmacıları kapma konuşmaları konusunda da neredeyse rakipsiz.
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/30215306.asp