- 4 Şubat 2019
- 3.881
- 8.635
-
- Konu Sahibi socialscientist
- #1
Maalesef kardeşim yok. Bu hayatta en çok eksikliğini çektiğim şey. En azından sorumluluk paylaşımı yapardık. Kader ortağı olurduk. Hiç olmazsa manevi destek. Eşim sağolsun o görevi görmeye çalışıyor. Benim işim müsait olmadığı için bir ihtiyaç olunca o koşup gidiyor annemin yanına ama nereye kadar? Biz gidince ne olacak?Tek çocukmusunuz
Annem hep böyleydi. Babamı kaybedince böyle olmadı. Babam biraz frenlerdi onu.Annenin acısı taze bence seni de kaybetmekten korkuyor. Hayatta tek kalmaktan. Bence destek alması bu süreci atlatmasını hızlandırır.
Kardeşim yok.Kardeş yokmu olmazsa yanınıza alın
zor gerçektenMaalesef kardeşim yok. Bu hayatta en çok eksikliğini çektiğim şey. En azından sorumluluk paylaşımı yapardık. Kader ortağı olurduk. Hiç olmazsa manevi destek. Eşim sağolsun o görevi görmeye çalışıyor. Benim işim müsait olmadığı için bir ihtiyaç olunca o koşup gidiyor annemin yanına ama nereye kadar? Biz gidince ne olacak?
Anneniz icin bir bakici tutsaniz ? Haftada en azindan 2-3 defa onu ziyaret edip yardimci olabilen birini.Kardeşim yok.
Sürekli yurtdışında ülke ülke gezeceğim bir mesleğim var. Annemi her yere götüremem orada senelerce kalması mümkün değil.
Elden ayaktan düşmedikçe, bakıma muhtaç olmadıkça yanıma almam. Çok sorun yaşarız. Annemi tanısanız anlardınız beni.
Yani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.zor gerçekten
tek kalması ayrı, birine bağımlı olması ayrı zor
yanına ayarlayabileceğiniz bir yardımcı varmı
eş,dost, akraba olabilir
AnladımYani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.
Öyle dedim bir kaç kez. Kendi becerdi bi özgüveni gelir gibi oldu. Sonra başka bir mevzuda yine başa döndük. Aslında doğrusu bu, bırakmam lazım ki öğrensin mecbur kalıp.Anneniz sizin ona cocuk gibi göz kulak olacağınızı bildiği sürece hiçbisey yapmaya yanasmayacak. Ama siz de 7/24 annenizin yanında olamayacaksiniz. Bence yavaş yavaş anne benim işlerim var, bunu kendin halledebilirsin, ben yardımcı olamam falan diye alıştırmaya bakın, bozulursa da bozulsun. Ben sizin eski konularınizi biliyorum. Sizin kötü evlat gibi değil annenizin kötü bi anne gibi hissetmesi lazım. Çünkü kötü bir anne.
Yapmayin Allah askina 60 yasindaki insanlar kolay kolay atmden para cekemezler. Onlar bizler gibi dokunmatiklerle buyumediler. Tek kaldi. Ele ayaga dusecek bir yas dgil ama bu atm telefon musteri hizmetleri bunlar onlara gore zor. Defalarca sadece ayni yasta olan dayima youtubenin kirmizi dugmesine bas sadece dedim orda onun sevecegi sarkilari favorilere ekledim yani sadece kirmziyi gorecek basacak. Bak o bile ben ugrasamam bilmem dedi gecti. Ama kasap islerini halledebilir markete gidebilir. Musteri hizmetleride ayni sekilde ben 30 yasindayim beni bile cildirtiyorlar tatifemi degistrecegim 21 dakikada baglanmasinami yanayim 1 kelimeyle dogrularmisiniz diyo yani o yasta insanlar bunlari cozemez. yurtdisi gorevine uzun kalacaksaniz annenizide yaniniza alamazmisiniz acabaMerhabalar,
Bu konuyu ifşa olma korkusuyla açmayı erteliyorum ne zamandır. Bugün çok bunaldım, dertleşmek istedim.
Evliyim. Yakın sayılabilecek bir zamanda babamı kaybettim. Bana göre, aramızda çok özel bir bağ vardı babamla.
Vefattan sonra hemen iş ve şehir değiştirmek zorunda kaldım. Eşimle de zaman zaman ayrı kalıyoruz bu sebeple.
Yani evlilik, yeni iş(çok stresli bir iş) , babamın kaybı, yeni şehir derken baya zor zamanlar geçiriyorum.
Hepsini olgunlukla karşılamaya çalıştım. Hayat böyle, hayat devam ediyor gibisinden hep ayakta durmaya çalıştım. Belki de zorunda kaldım çünkü annem çocuk ben ebeveyn gibi bir şey olduk.
Annem zaten olgun bir kadın değildir. Babamın kaybını da metanetle karşılayamadı ne yazık ki. Ona ilk söylendiğinde beni suçladı. Ben iş için uzağa gitmek istediğim için ölmüş, evlendiğim için dayanamamış vs vs. Ben yetişememişim... Bunlar doğru değil biliyorum çünkü babam annemin aksine çok makul bir adamdı, ve hayalimi gerçekleştirdiğim için benimle gurur duyuyordu. Ama yine de içime oturdu tabi. Devam eden günlerde çığlıkla ağlamalar vs.. (tahammülüm yok bu şekilde acısını bağıra bağıra yaşayan insanlara. Bu şekilde düşünmemin sebebi de annemin tarafı her acıyı böyle senelerce sündüre sündüre yaşar sanırım doldum artık) neyse ben ağlayamadım bile milleti sakinleştirmekten.
Ben kısa bir süre sonra yeni işim için başka şehire gittim. Ama annem hayatında hiç bir işi (fatura ödemek, banka işi, kasaba gitmek) kendi halletmeye alışmadığı için çok zorlanıyor ve sürekli işini başkalarına halletirmeye çalışıyor hiç kendisi denemiyor. Ben de uzaktan yetişemiyorum ve aklım hep onda. Faturalarını falan ben hallediyorum zaten ama uzaktan halledemeyeceğim şeyler de var. Maaşını çekemiyor mesela birinden istiyor, vergi dairesinde bir iş var diyelim beni arıyor socialscientist sen ordan yapamıyor musun benim adıma diyor(gece 11lere kadar çalışıyorum ben, zaten kendisini istiyorlar yani yapamam) gibi gibi.
Mesela müşteri hizmetlerini arayıp işini halledemiyor. Ben arayınca hattın yasal sahibini istiyorlar. Annemi arayıp söylüyorum bozuluyor.
Bir de günde 7 kere falan konuşuyoruz. Aşırı evhamlı. Ben de idare etmeye çalışıyorum ama çok zor yani.
Mesela sabah arıyor kalktın mı, sonra mesai saati başlayınca gittin mi diye mesaj, sonra akşam merak etmesin diye geç çıkacağım yazıyorum. Tamam haber ver, yalnız kalma falan yazıyor. Zaten stresliyim, bitmişim yani bu mesaj bana anlamsız geliyor haksız mıyım? Neyse çıkınca haber veriyorum. Eve gidince bir daha arıyor. E üstümü değişiyorum kendime yemek hazırlıyorum falan işim var yani daha duşa gireceğim. Neyse yatarken yatmıyor musun/eşim yanımdaysa yatmıyor musunuz...
Küçük bir örnek anlatıp iyice uzatmadan bitereceğim. Bu sabah beni aramış duymamışım. Lavabodaydım. Eşim de duymamış kahvaltı hazırlıyordu. Saat 9.30 falan. Neyse eşimi aramış baktım içeriden sesleri geliyor. Ama nasıl panik bir ses aman allahım... Bana mesaj atmış cevap vermemişim, aramış açmamışım. Çok merak etmiş. (erkek anası yapınca sövüyoruz burada). Bir de telefonda hep şu yemeği şöyle yap, şunu pişir, pazardan bunu al. Evini temizle, evini düzenli tut, ütünü yapmadın mı ütünü yap, eşimden için salona sokma dağıtır öyle alışmışş, istisnasız hep bunları söylüyor.
Daha neler neler varda sordukça anlatırım artık milletin gözleri kanamasın.
Neyse bir müddet sonra yurtdışı görevine gitmem gerekecek. Uzun bir görev. Ben ülke dışındayken nasıl göz kulak olacağım anneme? Hep bunu düşünüyorum. Gerçekten acımı yaşayamadım hanımlar bunları düşünmekten. Kendimi sıkıp duruyorum.
(Not: annem 60 yaşında. Fiziksel hiç bir sorunu ve rahatsızlığı yok. Yapamam dediği şeyler bilmediği ve öğrenmeye çalışmadığından. Atm'den para çekemez mesela. Kaç kere gösterdim. Gidip çekmez ama)
Ama anneniz sizin bunu medenice konuşmanizdan anlayacak bi kadın değil maalesef, trip atıp kavga edecektir sizinle. Amcanizla, annenizin işini gören yakinlarinizla konuşup halletmeniz lazım bu meseleyi. Benim 70 yaşındaki babaannem vergi dairesiydi maaş cekmesiydi bu gibi işlerini hep kendisi hallediyo. Atla deve değil ki yahu nereye kadar eli ayaği tutan koca kadına annelik yapacaksınızÖyle dedim bir kaç kez. Kendi becerdi bi özgüveni gelir gibi oldu. Sonra başka bir mevzuda yine başa döndük. Aslında doğrusu bu, bırakmam lazım ki öğrensin mecbur kalıp.
Ama bir de şu var: ben yapmıyorum, gidip amcamı arıyor. Onlar yapıyor ya da beni arayıp annenin şu işi varmış diyorlar.
Kendimi çok kötü hissediyorum böyle ben
Başınız sağ olsun sabırlar diliyorum, annenizin yaşını da baz alırsak en azından 30-35 senelik bir evlilik sonrası eşini kaybetmiş, tek çocuk sahibi bir kadın, yüksek ihtimalle sizin evlenmeniz babanızın vefatı peş peşe yaşanmış şeyler, anneniz ister istemez birden bire evde yalnız kalınca tek kalma korkusu yaşamaya başlamış olabilir.Yani yardımcılık bir durum yok aslında. Annem 60 yaşında dinç bir kadın. Fiziki bir problem yok. Sadece dışarı işlerini halledemiyor alışmamış. Yürüyemiyor gidemiyor değil nasıl yapılacağını bilmiyor, öğrenmeye de çalışmıyor.
Bütün akrabaları ile aynı mahallede oturuyor. A dese biri koşar yardıma o mesele değil. Ben kendi ayaklarının üstünde dursun, bağımsız olsun istiyorum.