• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Korkutan ''su'' açıklaması

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.146
18.316
823
www.milliyet.com.tr/bayraktar-suya-yatirim-sart-ankara-yerelhaber-1121955/
BAYRAKTAR: "SUYA YATIRIM ŞART"
IHA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
suyun önemli bir kısmının sulama
şebekelerinde kaybedildiğini
bildirerek, "Su zengini bir ülke
değiliz. GAP, KOP, DAP gibi sulama
yatırımlarını bitirmemiz yetmez,
suyu tasarruflu kullanmayı
öğrenmeliyiz” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada,
Türkiye’nin su zengini bir ülke
olmadığını, suyu azami dikkat ve
tasarrufla kullanmak gerektiğini,
aksi takdirde, önümüzdeki yıllarda
iklim değişikliğinin de etkisiyle
ciddi bir su sıkıntısı içine gireceğini
belirtti.
Türkiye’nin 14 milyar metreküpü
yer altı, 98 milyar metreküpü yer
üstü olmak üzere 112 milyar
metreküp tüketilebilir su
potansiyeli bulunduğunu, nüfusu
dikkate alındığında su azlığı çeken
ülkeler arasında yer aldığını
vurgulayan Bayraktar, halen
kullanılan 44 milyar metreküp
suyun 5 milyar metreküpünün
sanayide, 7 milyar metreküpünün
içme ve kullanım suyu olarak, 32
milyar metreküpünün tarımda
kullanıldığı bilgisini verdi.
SUYUN TÜRKİYE’DE 4’TE 3’Ü,
Avrupa’DA 3’TE 1’İ TARIMDA
KULLANILIYOR
Ülkemizde kullanılan suyun büyük
bir kısmının neredeyse 4’te 3’ünün
tarımda kullanıldığına, bunun
Avrupa ülkelerinde 3’te 1’de
kaldığına dikkati çeken Bayraktar,
şunları kaydetti:
“Ülkemizin iklim şartları nedeniyle
tarımda sulama yapmak
zorundayız. Tarımsal sulamayı daha
yaygınlaştırmak, bu amaçla su
kaynakları geliştirerek rasyonel
kullanmak durumundayız. Bu bizim
bir gerçekliğimiz. Türkiye’nin
bitkisel ürün yetiştirilen alanları ve
çayır mera alanlarının toplamı 38
milyon 560 bin hektar. Bunun 14
milyon 617 bin hektarı çayır ve
mera, 15 milyon 789 bin hektarı
tahıl ve diğer bitkisel ürün ekim,
804 bin hektarı sebze bahçeleri, 5
bin hektarı süs bitkileri, 1 milyon
945 bin hektarı meyve, içecek ve
baharat bitkileri alanlarından, 467
bin hektarı bağlardan, 826 bin
hektarı zeytinliklerden
oluşmaktadır. Toplam ekili dikili
alanlarımızın yüzde 84,2’sinde kuru
tarım yapılmaktadır. Halen,
Hollanda büyüklüğünde, 4 milyon
108 bin hektar tarım arazimizi
yağış yetersizliği ve sulama
yapamama dolayısıyla nadasa
bırakıyoruz. Bu, büyük bir israftır."
Ülkemizin teknik ve ekonomik
olarak sulanabilecek arazisinin 8,5
milyon hektarı bulduğunu anlatan
Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu alanın 6 milyon 90 bin hektarı
sulamaya açılmış durumda. Bunun
3,8 milyon hektarı Devlet Su İşleri
(DSİ) marifetiyle yapılıyor. 2,41
milyon hektar alan, sulama
yatırımlarını tamamlayamadığımız
için halen sulamaya açılmamış
durumda. Bir an önce sulama
yatırımları tamamlanıp bu alanlar
da verimli bir şekilde tarıma
kazandırılmalıdır.”
SULAMADA ORAN VE RANDIMAN ÇOK
ÖNEMLİ
Sulamada oran ve randımanın çok
önemli olduğunu, mevcut durumda
suyun önemli bir kısmının sulama
şebekelerinde kaybedildiğini
vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri
verdi:
“Şebekelerin yüzde 17’si borulu.
Yüzde 39’u klasik, yüzde 44’ü
kanalet. Bunun doğal bir sonucu
olarak Devlet Su İşleri
sulamalarında sulama oranı yüzde
62, randıman yüzde 42’de kalıyor.
1970’lerden kalma kanaletlerin
oranı bir hayli fazla. Bu tesisler eski
ve atıl vaziyette. Sulama imkanı
olduğu halde sulanmayan her birim
alanın potansiyel gelirden kayıp
anlamına geldiği unutulmamalı.
Yeni alanlar sulamaya açılırken,
mevcut sulama şebekeleri
yenilenmeli, modern sulama
şebekeleri kurulmalıdır. Su zengini
bir ülke değiliz. Güneydoğu
Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası
Projesi (KOP) ve Doğu Anadolu
Projesi (DAP)’nin sulama
yatırımlarını bitirmemiz yetmez,
suyu tasarruflu kullanmayı
öğrenmeliyiz. Suyun damlası bile
ziyan etmemeliyiz. Yeni geliştirilen
sulama projelerinde borulu sistem
kullanımı artırmak ve bakım-
onarım faaliyetlerini hızlandırmak
zorundayız. Kayıpları ancak bu
şekilde büyük ölçüde önleriz."
İŞLETME VE PARSELLERLE İLGİLİ
SORUN
Sulama oranını ve randımanı
işletme ve parsellerle ilgili
sorunların etkilediğine dikkat çeken
Bayraktar, sözlerine şöyle devam
etti:
"Arazilerin çok parçalı ve dağınık
olması, parsel büyüklükleri yeterli
olmaması sulama açısından da
önemli bir sorundur. Parsel şekilleri
tarımsal mekanizasyonun ve
sulamanın ihtiyaçlarına cevap
vermiyor. Mevcut parsellerin yüzde
50’den fazlasının doğrudan suya
erişim imkanının bulunmuyor.
Bunlar çözülmesi gereken
sorunlardır. Bu açıdan TZOB olarak
bizim de her platformda çıkarılması
için büyük destek verdiğimiz
Toprak Koruma ve Arazi Kullanım
Kanunu değişikliği, TBMM’den çıktı.
Bu kanunun ikincil mevzuatı
tamamlandı. Sıra uygulamaya geldi.
Kanun hakkıyla uygulanırsa, arazi
parçalanmasının önüne geçer.Bunun yan
 
Back