Kordon Kanı nedir?
Annenin karnındaki bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alışverişi annenin rahminden rahim duvarına yapışmış kabaca bir damarsal ağ yapısı olarak tanımlanabilen plasenta (halk arasında bebeğin eşi olarakta isimlendirilir) denilen yapı tarafından sağlanır.
Bebeğin göbek kordonu bu plasentaya bağlıdır. Doğumun tamamlanmasından sonra plasenta denilen bu yapının görevi bittiğinde, doğumu takiben plasenta rahim duvarına yapıştığı yerden ayrılarak rahimin dışına atılır. ‘Kordon kanı’ adı verilen kan. Bebeğin doğumundan sonra göbek kordonu içinde kalan kandır. Yapılan araştırmalarda kordon içinde kalan bu kanın çeşitli hastalıkların tedavisinde önemli bir görevi olduğu bulunmuştur. Bu önemli görevi üstlenen hücrelere kök hücre diyoruz ve bebeğin kordon kanı,’kök hücreler’ açısından oldukça zengin bir kaynaktır.
Kök Hücre Nedir?
Kök hücreler, birçok dokuda bulunan ve değişerek vücudun diğer dokularını oluşturma yeteneğine sahiptir bir grup hücrelerdir. Kök hücreler 40’a yakın hastalıkta kullanılmaktadır. Kanser hastalıkları, Kan hastalıkları, gibi birçok hastalıklarda kullanılıyor. Bunun dışında estetik ve anti-aging!dir. Yaşlanmayı geciktirmek durdurmak artık bir hayal olmaktan çıkıyor. Bebeğin kordon kanı ileriki dönemler için bir sigorta oluyor. Kordon kanı kök hücresi olduğu için herhangi bir uyum sorunu yaşanmıyor. Ayrıca aile bireylerine de doku grubu uyumu olasılığı diğer kök hücre kaynaklarına göre yüksek oranda. Kök hücre doku uyumu büyük önem taşır.
Kordon Kanı Nasıl Saklanır?
Doğumdan sonra, göbek kordonunun bağlanmasını takiben, bebekten ayrılan göbek kordununa özel bir kordon kanı toplama kiti bağlanır ve istenilen kan saniye içinde alınır. Onkim olarak, kordon kanındaki zengin kök hücre içeriğinin ani ısı değişikliklerinden etkilenmemesi ve en başarılı şekilde toplanabilmesi için özel olarak seçilmiş uluslararası standartlara sahip kitlerle işlem yapıyoruz. Toplam 1-2 dakika sürede alınan kan, hemen ardından özel koşullarda merkezimize getirilerek yıllar boyu güvenle saklanacak şekilde işleme konuyor.
Kök hücre nakilleri ile tedavi edilebilen hastalıklar nelerdir?
Kordon kanından elde edilen kök hücrelerle günümüzde tedavi edilebilen bazı hastalıklar:
• Kan Kanseri Türleri( Akut Lösemiler, Kronik Lösemiler),
• Çeşitli anemiyle seyreden kan hastalıkları.
• Çeşitli kök hücre bozuklukları
• Fagosit bozuklukları
• Yağ hücresi depo hastalıkları
• Çeşitli Solid Kanser türleri
• Kalıtsal eritrosit anormallikler
• Kalıtsal bağışıklık sistemi bozuklukları
Diğer kalıtsal hastalıklar
Trombosit anomalileri
Plazma Hücresi Bozuklukları ve diğer pek çok hastalıkta kök hücre tedavileri denenmektedir.
Nasıl Saklanıyor?
Göbek kordonundan toplanan kan Onkim e ulaştığında önce gerekli testlerden geçirilir. Bu testlerde kök hücre sayısı, kök hücrelerin canlılığı, enfeksiyon veya kontaminasyon, vb. kriterler değerlendirilir. Daha sonra ayrıştırma işlemi yapılarak kök hücreler ayırt edilir ve saflaştırılır. Ayrılan bu kök hücreler, uygun koşullarda kademeli olarak dondurulup sıvı azot (-196oC de) saklanır. Gerektiği zaman sıvı azottan çıkarılıp 37oC de tekrar kullanılabilir hale getirilir. Ayrıştırma işleminin yapılması, kök hücrelerin ileride gerektiğinde tekrar kullanılabilmesiyle ilgili süreçlerde büyük önem taşır.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, 2005 yılının Temmuz ayında kamuoyuna yeni yasal düzenlemeyi açıkladı. Düzenleme; Kordon Kanı Bankacılığı Yönetmeliği adıyla 5 Temmuz 2005 tarihli ve 25866 sayılı Resmi Gazete de yayımlandı.
Düzenlemenin; bebeklerin kordon kanını saklatan ya da saklatmayı düşünen aileleri ilgilendiren önemli bir yanı da, sigorta zorunluluğudur. Banka, kordon kanını ailenin ihtiyacını karşılayacak şekilde saklamayı başaramamışsa aileye sigortadan ödeme yapılabilmesi gerekmektedir. Sigorta, aynı zamanda kordon kanı bankasının kapanmasıyla doğacak olası kötü sonuçların maddi külfetini de kapsayacaktır.
Onkim de göbek kordonunun saklanmasıyla ilgili her türlü işlemi bu şekilde bir Ak Sigorta teminatı altındadır. Kordon Kanı Bankacılığına getrilen diğer zorunlu bir düzenleme de GMP dir. (Good Manufacturing Practice -"İyi Üretim Uygulamaları")
Alıntıdır.
Annenin karnındaki bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alışverişi annenin rahminden rahim duvarına yapışmış kabaca bir damarsal ağ yapısı olarak tanımlanabilen plasenta (halk arasında bebeğin eşi olarakta isimlendirilir) denilen yapı tarafından sağlanır.
Bebeğin göbek kordonu bu plasentaya bağlıdır. Doğumun tamamlanmasından sonra plasenta denilen bu yapının görevi bittiğinde, doğumu takiben plasenta rahim duvarına yapıştığı yerden ayrılarak rahimin dışına atılır. ‘Kordon kanı’ adı verilen kan. Bebeğin doğumundan sonra göbek kordonu içinde kalan kandır. Yapılan araştırmalarda kordon içinde kalan bu kanın çeşitli hastalıkların tedavisinde önemli bir görevi olduğu bulunmuştur. Bu önemli görevi üstlenen hücrelere kök hücre diyoruz ve bebeğin kordon kanı,’kök hücreler’ açısından oldukça zengin bir kaynaktır.
Kök Hücre Nedir?
Kök hücreler, birçok dokuda bulunan ve değişerek vücudun diğer dokularını oluşturma yeteneğine sahiptir bir grup hücrelerdir. Kök hücreler 40’a yakın hastalıkta kullanılmaktadır. Kanser hastalıkları, Kan hastalıkları, gibi birçok hastalıklarda kullanılıyor. Bunun dışında estetik ve anti-aging!dir. Yaşlanmayı geciktirmek durdurmak artık bir hayal olmaktan çıkıyor. Bebeğin kordon kanı ileriki dönemler için bir sigorta oluyor. Kordon kanı kök hücresi olduğu için herhangi bir uyum sorunu yaşanmıyor. Ayrıca aile bireylerine de doku grubu uyumu olasılığı diğer kök hücre kaynaklarına göre yüksek oranda. Kök hücre doku uyumu büyük önem taşır.
Kordon Kanı Nasıl Saklanır?
Doğumdan sonra, göbek kordonunun bağlanmasını takiben, bebekten ayrılan göbek kordununa özel bir kordon kanı toplama kiti bağlanır ve istenilen kan saniye içinde alınır. Onkim olarak, kordon kanındaki zengin kök hücre içeriğinin ani ısı değişikliklerinden etkilenmemesi ve en başarılı şekilde toplanabilmesi için özel olarak seçilmiş uluslararası standartlara sahip kitlerle işlem yapıyoruz. Toplam 1-2 dakika sürede alınan kan, hemen ardından özel koşullarda merkezimize getirilerek yıllar boyu güvenle saklanacak şekilde işleme konuyor.
Kök hücre nakilleri ile tedavi edilebilen hastalıklar nelerdir?
Kordon kanından elde edilen kök hücrelerle günümüzde tedavi edilebilen bazı hastalıklar:
• Kan Kanseri Türleri( Akut Lösemiler, Kronik Lösemiler),
• Çeşitli anemiyle seyreden kan hastalıkları.
• Çeşitli kök hücre bozuklukları
• Fagosit bozuklukları
• Yağ hücresi depo hastalıkları
• Çeşitli Solid Kanser türleri
• Kalıtsal eritrosit anormallikler
• Kalıtsal bağışıklık sistemi bozuklukları
Diğer kalıtsal hastalıklar
Trombosit anomalileri
Plazma Hücresi Bozuklukları ve diğer pek çok hastalıkta kök hücre tedavileri denenmektedir.
Nasıl Saklanıyor?
Göbek kordonundan toplanan kan Onkim e ulaştığında önce gerekli testlerden geçirilir. Bu testlerde kök hücre sayısı, kök hücrelerin canlılığı, enfeksiyon veya kontaminasyon, vb. kriterler değerlendirilir. Daha sonra ayrıştırma işlemi yapılarak kök hücreler ayırt edilir ve saflaştırılır. Ayrılan bu kök hücreler, uygun koşullarda kademeli olarak dondurulup sıvı azot (-196oC de) saklanır. Gerektiği zaman sıvı azottan çıkarılıp 37oC de tekrar kullanılabilir hale getirilir. Ayrıştırma işleminin yapılması, kök hücrelerin ileride gerektiğinde tekrar kullanılabilmesiyle ilgili süreçlerde büyük önem taşır.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, 2005 yılının Temmuz ayında kamuoyuna yeni yasal düzenlemeyi açıkladı. Düzenleme; Kordon Kanı Bankacılığı Yönetmeliği adıyla 5 Temmuz 2005 tarihli ve 25866 sayılı Resmi Gazete de yayımlandı.
Düzenlemenin; bebeklerin kordon kanını saklatan ya da saklatmayı düşünen aileleri ilgilendiren önemli bir yanı da, sigorta zorunluluğudur. Banka, kordon kanını ailenin ihtiyacını karşılayacak şekilde saklamayı başaramamışsa aileye sigortadan ödeme yapılabilmesi gerekmektedir. Sigorta, aynı zamanda kordon kanı bankasının kapanmasıyla doğacak olası kötü sonuçların maddi külfetini de kapsayacaktır.
Onkim de göbek kordonunun saklanmasıyla ilgili her türlü işlemi bu şekilde bir Ak Sigorta teminatı altındadır. Kordon Kanı Bankacılığına getrilen diğer zorunlu bir düzenleme de GMP dir. (Good Manufacturing Practice -"İyi Üretim Uygulamaları")
Alıntıdır.
Son düzenleme: