• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Konstantinos Kavafis (1863-1933)

canavar

Yılmak yok. Yola devam...
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.779
184
688
İzmir
İcabına Baksalardı



Berduşlara döndüm, meteliksiz kaldım,

Antakya denen bu körolası batakhane

Perişan etti beni.



Yine de delikanlılığına delikanlıyım,

Daniskasını hatmetmişim Elenika’nın,

Kaç kereler devretmişim Aristo’yu, Eflatun’u,

Hangi şairden, hangi hatipten, hangi mevzudan

Söz açarsan aç, ıcığına cıcığına arifim.



Eh zanaat-ı askeriyeden de pek habersiz sayılmam,

Düşüp kalkmışlığım var bir alay albay miralayla;

Umur-u devletten de az buçuk anlarım,

Boşuna dolanıp durmadım İskenderiye’de geçen yıl,

Kenarından köşesinden de olsa, gördüm dönen dolapları,

Nasıl rüşvet verildiğini, nasıl ruhsat alındığını,

İdare-i maslahatı…



Diyeceğim,sevgili vatanım Suriye’ye

Hizmetid dokunabilecek kıvamda bir vatandaşım.

Hangi işe koysalar, üstesinden gelirim alimallah,

Yeter ki kuyumu kazmasınlar,ayağımı kaydırmasınlar,

Bu haltı kimlerin yiyeceğini de pekala biliyorum,

Biliyorum ya, çirkefe taş atmayalım şimdiden…



Önce Zabinas’a yanaşacağım,

O itoğlu it yüz vermezse,

Can düşmanı Gripos’a giderim,

O yılandan da iş çıkmazsa,

Hirkanus denen dürzüye yamanırırm.



Üçünden biri tutar elimden nasıl olsa.

Hangisi tutmuş ne fark eder ki,

Suriye’ye mazaratta üçü de birbirinden mahir…



N’a’aparsın bir batağa batmışım ki,

Razıyım her türlü rezilliğe…

Yoksa Ulu Tanrılar bir icabına bakıp

Namus ehli bir dördüncü rehber yarataydılar,

Koşa koşa giderdim yanına…





(Çev.:Can Yücel)







Öyle Çok Baktım Ki



Öyle çok baktım ki güzelliğe

onunla dopdolu hayalim.



Gövdenin hatları. Kırmızı dudaklar. Hazla dolu kollar

bacaklar.

Sanki Yunan yontularından alınmış saçlar,

her zaman güzel, taranmamış olsalar da,

hafifçe düşüvermiş solgun alınlara.

Aşkın yüzleri, tam şiirimin

istediği gibi… gençliğimin gecelerinde,

gizlice buluştuğum gecelerinde…





(Çev: Erdal Alova)





Anımsa, Beden



Anımsa, beden, ne denli sevilmiş olduğunu değil yalnızca,

o uzanmış olduğun yatakları değil yalnızca,

ama o arzuları da anımsa: Gözlerde

senin için sakınmadan parıldayanları

ve senin içinde titreşen arzuları

ve bir engel yüzünden gerçekleşmemiş olanları.

Şimdi her şeyin geçmişte kaldığı şu anda

kendini vermiş gibisin neredeyse bu arzulara--

nasıl parıldarlardı, anımsa, o sana bakan gözlerde,

nasıl titreşirlerdi senin içinde, anımsa, beden.



(Çev.: Herkül Millas ve Özdemir İnce)





Duvarlar



Düşünmeden, acımadan, utanmadan

kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.



Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.

Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;



oysa yapacak bunca şey vardı dışarda.

Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.



Ama ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses.

Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.



(Çev.: Herkül Millas ve Özdemir İnce)
 
KENT


"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın. "

Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.

Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.


Konstantinos KAVAFİS


Çeviri : Herkül Millas ve Özdemir İNCE
 
Back