• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kızlı Erkekli - Yılmaz Özdil

ispanakliborek

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
14 Eylül 2012
10.762
12.403
298
Hiç unutmam, gene bi gün üniversitenin bahçesinde kızlı erkekli sevişiyoruz, kimimiz bankta sevişiyor, kimimiz merdivenlerde, hava mis, şööyle vapura binip kızlı erkekli sevişe sevişe dolaşsak mı acaba dedik, değişiklik olur püfür püfür sevişiriz, kimimiz faytona binelim sevişelim diyor, kimimiz boşverin gezmeyi, kızlar kahvesine gidip king oynayarak sevişelim diyor, neticede derse girmeye karar verdik, hoca geldi amfiye, saç baş dağınık, belli ki öğle tatilinde sevişmiş, çıkarın sutyenleri kızlı erkekli sınav yapıcam demez mi, buyrun burdan yakın, başladık ağlamaya, etme eyleme hocam dün akşam elektrikler kesikti sevişemedik filan, nafile, fırçaladı hepimizi hoca, biz sizin yaşınızda öğrenciyken yokluk içindeydik, gaz lambasının ışığında sevişirdik, ayakkabımız bile yoktu, yırtık terliklerle sevişirdik, şimdi her türlü imkân var hâlâ sevişmeye üşeniyorsunuz ayıptır dedi, şımarıklığımızdan utandık haliyle, boynumuzu büktük, ufak ufak aklımızda kaldığı kadarıyla seviştik gari...

E olacağı buydu, maalesef anca 30 alıp bütünlemeye kaldım, rahmetli babam çok sinirlendi, zaten top peşinde koşmaktan sevişmeye vakit ayıramayan abime öfkeli, bana patladı, biz dişimizden tırnağımızdan arttırıp seni okutmaya çalışıyoruz, senin aklın havada, sevişmeye niyetin yoksa bırak okulu, defol askere git diye bağırdı, rahmetli anam, ana yüreği tabii, bu kadar gitme çocuğun üstüne, sen onun yaşındayken daha mı iyi sevişiyordun sanki dedi, n’apsak falan derken, elektrik-elektronikte bizden üç sınıf büyük bi abla vardı, öğrenci seçme sevişme sınavında Türkiye beşincisiydi, kulakları çınlasın, hakkını ödeyemem, bütün yaz ondan ek sevişme dersleri aldım ve zor kurtardım paçayı finallerde.

Gençliğini yaşayamayanlar..
Gençliği böyle zannediyorlar herhalde.

İddia ediyorum, Haydar Dümen bile bizim başbakan kadar kafa yormuyordur bu işlere.


-- Bir Yılmaz Özdil yazısı paylaşmak zorunda kalışım.. Evet bu adamı sevmiyorum. Ama yazmış yine :) Çok tatlı, çok güldüm. Başbakan sevişmekten korktukça daha sevişmeli yazılar istiyoruz. En çok da Ayşe Arman yazsın, ona çok yakışıyor :)
 
:))) bizim de anne-babamız sevişememiş, bari siz sevişin diye çok baskı yapıldı, hiç unutmam.
 
üniversite son sınıf öğrencisi 25 26 yaşlarındadır.. 2 eksik 2 fazla. geçte girdiyse hele dahada fazla...
onun evinde erkek arkadaşıyla beraber yaşaması sevişmesi devleti ilgilendirmez. bu resmen irana doğru gittiğimizin göstergesidir.
18 yaşını bitirmiş bireyin özel hayatı devleti ilgilendirmez. 18 yaşındaki insanı reşit artık diye hapise atıp,askere yolluyorsan evinde kız yada erkek arkadaşıyla kalıp,sevişip sevişmeyeceği seni enterese etmez. edemez.
 
üniversite son sınıf öğrencisi 25 26 yaşlarındadır.. 2 eksik 2 fazla. geçte girdiyse hele dahada fazla...
onun evinde erkek arkadaşıyla beraber yaşaması sevişmesi devleti ilgilendirmez. bu resmen irana doğru gittiğimizin göstergesidir.
18 yaşını bitirmiş bireyin özel hayatı devleti ilgilendirmez. 18 yaşındaki insanı reşit artık diye hapise atıp,askere yolluyorsan evinde kız yada erkek arkadaşıyla kalıp,sevişip sevişmeyeceği seni enterese etmez. edemez.

sıkıntı 18 yaşındaki erkeklerde değil. kadının yaşının da bi önemi yok zaten, ister 18 olsun ister 38 olsun,kadın o anlayışta asla reşit olamıyor ki. kadınla erkeğin aynı ortamda bulunması problem.

kadın sahip olunabilen meta, ben böyle görüyorum kimse kusura kalmasın. kadına sahip çıkılmalıdır, başı boş bırakılmamalıdır, kararları sorgulanmalıdır vs. vs. kadın vesayet altından kurtulamadı. tabi aynı anlayıştaki kadınlar kendilerini vesayet altında hissetmiyor olabilirler.
 
Yine yazmış Üstad helal olsun :46:




kendisi bir kadının rahminde oluşmamış gibi hala bacak arası muhabbetler yapıyor.. bu ülkenin başka da derdi yoktu zaten.:19:
 
sıkıntı 18 yaşındaki erkeklerde değil. kadının yaşının da bi önemi yok zaten, ister 18 olsun ister 38 olsun,kadın o anlayışta asla reşit olamıyor ki. kadınla erkeğin aynı ortamda bulunması problem.

kadın sahip olunabilen meta, ben böyle görüyorum kimse kusura kalmasın. kadına sahip çıkılmalıdır, başı boş bırakılmamalıdır, kararları sorgulanmalıdır vs. vs. kadın vesayet altından kurtulamadı. tabi aynı anlayıştaki kadınlar kendilerini vesayet altında hissetmiyor olabilirler.

Arap ülkelerinde kadının hiçbir hükmü geçerli değil. Bunlar da böyle davranmaya çalışıyor. Mısırlı bir arkadaşım Tr de bir nikaha gitmiş kadın nikah şahidi görüp şok olmuş. Bana sormuştu. Kadının imzası nasıl geçerli olur, burası müslüman ülke değil mi diye. Ne cevap vereceğimi şaşırdım. Başörtülü kadınların hakim olamamasının sebebi de budur. Ama yine de başörtülü kadınlar akp erkeklerine minnet duygularıyla bağlanabilirler. Onlar da bunu istemiyor mu zaten. Halbuki bugün başörtülü kadnları verilen yıllardır gaspedilmiş haklarıdır. Ekstra bir özgürlük değil.

Kadın denen nesne 13 yaşında da evlenebilir sevişebilir. Ama bunun kararını hiçbir zaman kendi veremez. Baba, abi, amca, dayı verir. Sorun sevişmek değil yani. Kadınların özgürce karar verebilmesinden hoşlanmıyorlar.

Kadın erkeklerle aynı ortamda bulundukça hayatı tanıyor, erkeklerle arkadaş olabilmeyi öğreniyor, erkeklerin sadece kerten (nurseli idizin kitabında okudum bu kelimeyi siz anladınız ne demek oldugunu :)) ) varlıklar olmadıgını öğreniyor. İşte sıkıntı burada başlıyor. Kadınlar seçici davranmaya, haklarını aramaya, erkekleri küçümseyebilmeye başlıyorlar. Ne yazk ki erkekler bu durumu kabullenmek istemiyor. Erkekler her zaman karşısındaki kadın kendinden ezik olsun, kendine minnet duygularıyla bağlı olsun istiyor. Aynen annemi örnek göstericem burda. Babam evde olay çıkarır küfürler eder hepimize. annemin tepkisi olsun eve ekmek getiriyo adamcagız sinirini atsın sus kızım ses etme.

Erkek eve ekmek getirdiği için hayran olunan, bu yüzden akşamları kendisine istediği yaşta 13 olur 17 olur kadın vücudu hediye edilen varlık olmaktan çıktıkça erkekler kudurmaya başladı işte. Ama hala biz kadın kadına düşman oluyoruz. örtülüler ve örtüsüzler olarak dimi.

Ne şafak paveyin konuşmaları hoştu ne de ona verilen cevaplar ya da başbakanın ahlak bekçiliğine soyunması. Olan biz kadınlara olmaya devam edecek.
 
güne damgasını vuran yazı bu oldu sanırım, napacaksın ki ancak dalga geçilir, bi de oturup koca koca adamlar saatlerce bunu konuşup tartışıyorlar, bu konun bu kadar tartışılcak nesi var anlamış değilim, sanki 10 bilinmeyenli denklem
en güzelini yılmaz özdil yapmış, ciddi ciddi yazacağına dalgasını geçmiş
 
Güzel, son derece eğlenceli bir yazı! Kara mizahı yazmak gerçi bu devirde artık çok zor değil bu hükümet sayesinde ama Yılmaz Bey bunu son derece başarılı kılıyor...

Bu arada kırk yılda bir kızlı erkekli bir gündemimiz oldu buna da yok efendim suni gündem, yok büyük resmi göremiyoruz diye söylentilere kaptırıyoruz ama kıdem tazminatları dün gece uçtu gitti....
 
Türkiyede
1 milyon çocuk gelin var.
*
Gaziantepte özel hastanede 18 yaşında birinin kimliğini kullanarak doğum yapan kız çocuğunun, aslında 12 yaşında olduğu ortaya çıktı. Boluda imam nikâhıyla yaşayan 11 yaşındaki kız çocuğunun sekiz aylık hamile olduğu anlaşıldı. Adanada 13 yaşındaki kız çocuğuna düğün yapıldı. Sakaryada kuzeniyle evlendirilen 15 yaşındaki kız çocuğu, evden kaçıp polise sığındı. Tekirdağda bir noterin, 14 yaşındaki kızlarını evlendirmek isteyen anne-babaya muvafakatname verdiği ortaya çıktı. Tokatta evlendirilen 12 yaşındaki kız çocuğunun dört aylık hamile olduğu anlaşıldı. Ağrıda 16 yaşında evlendirilen kız çocuğu, tuvalette eli-kolu bağlanmış halde bulundu. İzmirde 12 yaşında evlendirilen kız çocuğu sezaryenle doğum yaptı. Adanada imam nikâhıyla evlendirilen 16 yaşındaki kız çocuğu, trenin önüne atlayarak canına kıydı. Bursada 14 yaşında... Şanlıurfada 13 yaşında... Erzurumda 11 yaşında... İstanbulda 13 yaşında...
Samsunda otomobil çarptı diye koma halinde hastaneye getirilen 14 yaşındaki kız çocuğunun, imam nikâhlı eşi tarafından dövüldüğü, sonra da kaza süsü vermek için motosikletle üzerinden geçildiği ortaya çıktı. Ordu'da 13 yaşında başlık parasıyla evlendirilen, 16 yaşında anne olan kız çocuğu, imam nikâhlı kocasının evi terk etmesi nedeniyle ortada kaldı.

*
Antalyada düzenlenen Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumunda konuşan yardımcı doçent Ahmet Burhan Çakıcı, yaşadığı hadiseyi şöyle anlattı: Gümüşhanede yolda bir kız çocuğunu kucağında bebeğiyle ağlarken gördüm. 16 yaşında evlendirilmiş, anne olmuş. Bebeğinin eli yanmış, ne yapacağını bilmiyor, çocuğuyla birlikte ağlıyor. Aslında orada bir anne ağlamıyor. İki çocuk ağlıyor.
*
Resmi raporlara göre Türkiyede her üç evlilikten biri, çocuk gelin.
*
Türkiye bu utançta
Avrupa şampiyonu.
Kongo, Afganistan, Uganda ve Nijerin arkasından dünya beşincisi.

*
Her 10 çocuk gelinden dördü
İkinci eş.

*
Kadın sığınma evlerimizde barınanların üçte biri, çocuk gelin.
*
Reşit olmuş; kendisi hakkındaki kararları kendisi verebilen pırıl pırıl gençlerimizin yakasından düş
Çocukları koynuna alan sapıklara ve o sapıklara utanmadan nikâh kıyan imamlara kafa yor biraz!

YILMAZ ÖZDİL

Kaynak:www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25069507.asp
 
Son düzenleme:
Türkiyede
1 milyon çocuk gelin var.
*
Gaziantepte özel hastanede 18 yaşında birinin kimliğini kullanarak doğum yapan kız çocuğunun, aslında 12 yaşında olduğu ortaya çıktı. Boluda imam nikâhıyla yaşayan 11 yaşındaki kız çocuğunun sekiz aylık hamile olduğu anlaşıldı. Adanada 13 yaşındaki kız çocuğuna düğün yapıldı. Sakaryada kuzeniyle evlendirilen 15 yaşındaki kız çocuğu, evden kaçıp polise sığındı. Tekirdağda bir noterin, 14 yaşındaki kızlarını evlendirmek isteyen anne-babaya muvafakatname verdiği ortaya çıktı. Tokatta evlendirilen 12 yaşındaki kız çocuğunun dört aylık hamile olduğu anlaşıldı. Ağrıda 16 yaşında evlendirilen kız çocuğu, tuvalette eli-kolu bağlanmış halde bulundu. İzmirde 12 yaşında evlendirilen kız çocuğu sezaryenle doğum yaptı. Adanada imam nikâhıyla evlendirilen 16 yaşındaki kız çocuğu, trenin önüne atlayarak canına kıydı. Bursada 14 yaşında... Şanlıurfada 13 yaşında... Erzurumda 11 yaşında... İstanbulda 13 yaşında...
Samsunda otomobil çarptı diye koma halinde hastaneye getirilen 14 yaşındaki kız çocuğunun, imam nikâhlı eşi tarafından dövüldüğü, sonra da kaza süsü vermek için motosikletle üzerinden geçildiği ortaya çıktı. Ordu'da 13 yaşında başlık parasıyla evlendirilen, 16 yaşında anne olan kız çocuğu, imam nikâhlı kocasının evi terk etmesi nedeniyle ortada kaldı.

*
Antalyada düzenlenen Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumunda konuşan yardımcı doçent Ahmet Burhan Çakıcı, yaşadığı hadiseyi şöyle anlattı: Gümüşhanede yolda bir kız çocuğunu kucağında bebeğiyle ağlarken gördüm. 16 yaşında evlendirilmiş, anne olmuş. Bebeğinin eli yanmış, ne yapacağını bilmiyor, çocuğuyla birlikte ağlıyor. Aslında orada bir anne ağlamıyor. İki çocuk ağlıyor.
*
Resmi raporlara göre Türkiyede her üç evlilikten biri, çocuk gelin.
*
Türkiye bu utançta
Avrupa şampiyonu.
Kongo, Afganistan, Uganda ve Nijerin arkasından dünya beşincisi.

*
Her 10 çocuk gelinden dördü
İkinci eş.

*
Kadın sığınma evlerimizde barınanların üçte biri, çocuk gelin.
*
Reşit olmuş; kendisi hakkındaki kararları kendisi verebilen pırıl pırıl gençlerimizin yakasından düş
Çocukları koynuna alan sapıklara ve o sapıklara utanmadan nikâh kıyan imamlara kafa yor biraz!

YILMAZ ÖZDİL

Kaynak:www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25069507.asp


son cümleye bir ek... bu çocukları o sapıklarla evlendiren sapkın anne ve babalarlada ilgilensin bir zahmet. onların yeri hapis olmalı bence.
 
Son düzenleme:
Yilmaz Ozdil sen ne guzel bir insansin
Allah uzun saglikli omurler versinde biz de keyifle okuyalim yazdiklarini
Senin bu yazini bile yanlis anlayacak bir suru insan cikar ya bu ulkede yuzdesini de verirdim de susuyorum
 
Çocuk gelin yazısı tüylerimi ürpertti:50:
18'indeki kızımı gelin olarak düşünemezken, ben onu elinde kalemi kağıdı üniversitede hayal ederken, ondan küçük çocukların evlendirilmesi, küçük kadın olmaları :50::50:

Çocuklar okumalı, kızlara sahip mi çıkılacak? Sahip çıksınlar ama evlerini denetleyerek değil, okutarak, küçücük yaşta evlendirilmelerine mani olarak sahip çıksınlar:((
 
Çocuk gelin yazısı tüylerimi ürpertti:50:
18'indeki kızımı gelin olarak düşünemezken, ben onu elinde kalemi kağıdı üniversitede hayal ederken, ondan küçük çocukların evlendirilmesi, küçük kadın olmaları :50::50:

Çocuklar okumalı, kızlara sahip mi çıkılacak? Sahip çıksınlar ama evlerini denetleyerek değil, okutarak, küçücük yaşta evlendirilmelerine mani olarak sahip çıksınlar:((

Bu gerici,yobaz zihniyet sahip çıkmayı bacak arasından sayıyor bi tek,çünki başka türlü basmıyor kafa..

Üniversite gençliği neyle geçiniyor,ne yiyip ne içiyor,ne şartlarda okuyor,okul masraflarını karşılayabiliyor mu?Bunlarla uğraşacakları,sorunları çözecekleri yerde nelerle uğraşıyorlar.Sen öğrencilere ek bütçe diye 280 lira gibi komik bir para veriyorsun,sonrada bunu çatır çatır geri alıyorsun.Sen bu parayı nasıl hibe ederim diye düşüneceğin yerde ahlak polisliğine soyunuyorsun,yazık çok yazık.
 
çocuk+gelin+hamilelik.....

ah ah ne sorunlarımız var ne içler acısı durumdayız ama hala bilmem kimlerin öpüşmesine,kızlı-erkekli muhabbetlere,hamile kadının göbeğine-bebeğine,kimin kaç çocuk doğuracağına takılmış gidiyoruz.
 

Bu gerici,yobaz zihniyet sahip çıkmayı bacak arasından sayıyor bi tek,çünki başka türlü basmıyor kafa..

Üniversite gençliği neyle geçiniyor,ne yiyip ne içiyor,ne şartlarda okuyor,okul masraflarını karşılayabiliyor mu?Bunlarla uğraşacakları,sorunları çözecekleri yerde nelerle uğraşıyorlar.Sen öğrencilere ek bütçe diye 280 lira gibi komik bir para veriyorsun,sonrada bunu çatır çatır geri alıyorsun.Sen bu parayı nasıl hibe ederim diye düşüneceğin yerde ahlak polisliğine soyunuyorsun,yazık çok yazık.

Kesinlikle katılıyorum. Üniversite okurken aç kaldığım, para yüzünden tüm arkadaşlarımın yaptığı aktivitelere katılamadığım çoktur. Bir ay boyunca 1 tl ile idare ettiğim zamanı hiç unutmuyorum. Allah bin kere razı olsun ki çok anlayışlı ev arkadaşlarım vardı. Kendine birşey söyleyeceği zaman bana da söylerlerdi. O 1 Tl 50 kuruştan aşağı düştüğünde yaşadığım kaygıyı anlatmaya kelimeler yetmez. Çünkü son ekmek arası tavuk döner paramdı. Part time işlerde çalışıyordum ama o dönemde çalıştığım kurumdan paramı alamamıştım. Hakkımı ne devlete, ne çalıştığım iş yerlerine kesinlikle helal etmiyoum.
Ailemin durumu çok kötüydü, bu nedenle onlara hiçbirşey hissettirmemeye çalışıyordum. Bir dönem kaldığım ev arkadaşlarım kirayı ödeyemediğimde, sen elektrik faturası vs ödersin dediler. Tabi para yok nasıl ödicem elektrik kesildi. Eve gelen arkadaşlarımdan biri bağırdı, çağırdı, hakaret yağdırdı, arkadaşlarının yanına çekti gitti ben ve diğer bayan karanlıkta kaldık. Bunlar ikinci sınıftaki arkadaşlarımdı. Sonraki sene yukarıda bahsettiğim diğer iyilik sever arkadaşların yanına taşındım.
Okulun en sert hocası vardı, dersinde çıt çıkmaz, herkes dikkat kesilir hocayı dinler, yoksa asla dersinden geçemezdi ve sınıfa sokmazdı. O hocanın dersinde bile uyuya kaldırdım yorgunluktan. Tüm boş zamanlarımda para kazanmak için iş buldukça çalışırdım. Hoca da bunu anlamış olacakki, bana hiçbirşey demedi.
Tamamını anlatsam kitap olur herhalde neyse. Demem o ki, böyle saçma sapan konuları konuşacaklarına, açlarmı toklarmı, üstleri başlarında giyecek kıyafetleri varmı, önce ona bir baksınlar. Okul bitiriyorsun, daha üç kuruş eline geçmeden aldığın parayı geri ödemek zorunda kalıyorsun. Bu devlete öedediğim her türlü gereksiz masraf ve vergiler haram olsun. Bu paraları haketmeden alan torpilli kişilere de zehir zıkkım olsun inşallah....
 
Back