- 19 Temmuz 2014
- 71
- 125
- Konu Sahibi GoruyorsunuzMukemmel
- #81
İki gün önce lise öğrencisi 14 ve 16 yaşlarında iki öğrencim dereden yapma bi gölde boğularak melek oldu. Ve cenazelerini oraya tesadüfen giden başka birileri saatler sonra buldu. Yapılan otopside çocuklardan birinin daha önce, diğerininse onu kurtarmaya çalışırken boğulduğu çocukların üzerindeki tırnak izlerinden tespit edildi.
Bu çocuklardan birisi annesini, birisi babasını yitirmişti zaten. Ve her ikisi de gariban ailelerin tertemiz çocuklarıydı. Babasız olanı ailenin son ve tek erkek evladıydı. Anasının tek dayanağı. Diğerini babası oğlunu inek bakmaya yollamış ama ölüm haberini almıştı. Çocukların ikisinin otopsisi birlikte yapıldı, selaları birlikte verildi, cenaze namazları birlikte kılındı. Annesi elinden çocuğun tişortünü düşürmüyor, kokluyor, kokluyor, kokluyor. Hangi birine ağlasın şaşırıyor insan. Sağı solu acı içinde.
Geride kalan acıyı tahmin edebiliyo musunuz? Bir annenin ya da babanın evlat acısıyla sınanmasına rağmen hayata tutunmak zorunda olmasının yükünü tahmin edebiliyo musunuz? Sizin sürdürmek istemediğiniz o hayata dair körpe yavruların hayallerini, umutlarını tahmin edebiliyo musunuz? Yaşamak bizim için bir hak değil ki zora düştüğümüzde haktan feragat edelim. Yaşamak bi sorumluluk. Başımıza gelen her acı, kayıp, ya da verilen her nimet bu sınavın ve sorumluluğun bi parçası. Bunu unuttuğunuz an boşluktayız.
Lütfen tedavi edilmeyi bekleyen dertler, teselli edilemeyi bekleyen baba ve anneler varken hayatın zorluklarından bahsedip insanların sizi ikna etmesi için ayırabildiğiniz her saniye için Yaradana teşekkür edin.
Bu çocuklardan birisi annesini, birisi babasını yitirmişti zaten. Ve her ikisi de gariban ailelerin tertemiz çocuklarıydı. Babasız olanı ailenin son ve tek erkek evladıydı. Anasının tek dayanağı. Diğerini babası oğlunu inek bakmaya yollamış ama ölüm haberini almıştı. Çocukların ikisinin otopsisi birlikte yapıldı, selaları birlikte verildi, cenaze namazları birlikte kılındı. Annesi elinden çocuğun tişortünü düşürmüyor, kokluyor, kokluyor, kokluyor. Hangi birine ağlasın şaşırıyor insan. Sağı solu acı içinde.
Geride kalan acıyı tahmin edebiliyo musunuz? Bir annenin ya da babanın evlat acısıyla sınanmasına rağmen hayata tutunmak zorunda olmasının yükünü tahmin edebiliyo musunuz? Sizin sürdürmek istemediğiniz o hayata dair körpe yavruların hayallerini, umutlarını tahmin edebiliyo musunuz? Yaşamak bizim için bir hak değil ki zora düştüğümüzde haktan feragat edelim. Yaşamak bi sorumluluk. Başımıza gelen her acı, kayıp, ya da verilen her nimet bu sınavın ve sorumluluğun bi parçası. Bunu unuttuğunuz an boşluktayız.
Lütfen tedavi edilmeyi bekleyen dertler, teselli edilemeyi bekleyen baba ve anneler varken hayatın zorluklarından bahsedip insanların sizi ikna etmesi için ayırabildiğiniz her saniye için Yaradana teşekkür edin.
Son düzenleme: