- 2 Ekim 2013
- 8
- 1
- 34
-
- Konu Sahibi Kirintilar
- #1
KIRINTI
Bu gece bu saatte uyanığım çünkü çok kırgınım.
Yazıyorum çünkü bana yapılanları unutup insanların insani yönlerine sığınıyorum.
Sonra ne mi oluyor, kısa bir sure sonra tekrar darbe yiyorum. Bu kez öncekinden çok daha vurucu ve kırıcı oluyor yediğim darbe.
Unutmamam gerekenler listemi işte bu yüzden yazıyorum.
Unutmayayım ki aynı darbeleri tekrar tekrar yememek için birşeyler yapabileyim. Sakin kafayla düşünüp bulduğum çözüm yollarını hayata geçirebileyim. Işte bu yüzden unutmamalıyım bana yapılanları.
1. yusufun teyzesi annemin evinde, annemin yanında karşıma geçip “ne yaptınız kardeşime?” dedi. Ben de sanki annemin mutsuz olma nedeni ben ve oğlumun doğup bakıma ihtiyacı olmasıymış gibi davranmak zorunda kaldım. Annem istanbulda sıkıldı gibi şeyler söyledim.
· Ilk olarak elbette sıkılmıştır. Kim olsa sıkılır. Ama annemin evimizde serbestçe dolaşması. Evin hanımıymış gibi herşeye müdahil olması. Her yaptığım harekette beni tenkit etmesi. Evladımı ne zaman emzireceğimi bile benden daha iyi bildiğini ima etmesi. Cuma ikindi vakti hasta olup pazar akşama iyileşmesi. Sürekli olarak öz kızı gibi bana baktığını söyleyip davranış olarak anne gibi değil bencilce davranması. Beni ve akademik bilgilerimi hiçe sayarak davranması. Ne alıp ne almayacağıma müdahil olma durumu. Ve daha bir sürü şey. Beni rahatsız etmiyor mu? Ben bu yıl çok mu mutluyum da karşımdakini bilerek ve isteyerek mutsuz ediyorum. Iki gündür kardeşinin evinde kalan ve onunla bol bol konuşma vakti olan birinin beni gördüğü beşinci dakikada böyle bir soru sorması normal mi? asıl bomba da şu ki annemin sadece bana bakıp vereceğim cevabı beklemesi normal mi.
· Bu noktada aklıma şu cevap geliyor. Evet normal. Çünkü senin sağlam karakterli olduğunu, işin aslını orada anlatıp kendisini zor durumda bırakmayacağını biliyor. Bu güne kadar karşısına geçip hiç terbiyessizce konuşmadığını dosdoğru bir insan olduğunu biliyor. Çok kızdığında üzüldüğünde bile ses çıkarmadığını, aslında kızdığı ve üzüldüğünü gizlemenin elinde olmadığı ve yüzünden belli olduğu halde, hayatıma bu denli müdahil olman yanlış haddini bil demek bir yana ben şu yüzden sana kızdım bile demeyeceğimi biliyor. Ama takdir etmiyor ki ne fayda L
· Hadi o takdir etmiyor. Ya hayat arkadaşı seçtiğin kişi. O ne durumda? Sonuçta bilerek ve isteyerek onu seçtin annesini değil. Doğal olarak annesinden yakınmak doğrudan hakkın değil. Peki ya umut bağlayıp, geleceğini bağlayıp seçtiğin kişi biliyor ve takdir ediyor mu kişiliğini ve davranışlarının asla yamuk yumuk olmadığını. Hayır bilmiyor kızım ve senin aslı sorunun bu. Seni bu kadar yıpratıp üzen bu. Şimdi bu satırları okuyacak olsa, “ne uzun yazmış, ne abartmış” diyecek olan kişi senin kocan. Seni asıl tuz buz eden bu işte.
· Peşine takılıp uzak yerlere geldiğin adam sırdaşın arkadaşın olması gereken adam derdinin nedeni annesiyse “bana anlatma, hatta bunlar üzülecek şeyler değil” diyebiliyor. E iyi de once dinle, bana yalandan da olsa hak verdiğini söyle, bir sarıl sakinleşeyim. Sonra ne istersen söyle. Ben seni dert ortağım bileyim. Ne çekersem çekeyim yanımda olduğunu bana güvendiğini bileyim. Ondan sonra zaten herşey daha çok katlanılır olur benim için.
· Akılmda bir sürü strateji vardı son iki maddeyi yazmadan once. Yazacaktım ki; artık kontorllü davranacağım, üzmemek için üzülmemiş gibi davranmak yerine ne kadar üzüldüğümü insanlara göstereceğim. Kendisinden emin olamadığım insanların benden de emin olmamalarını sağlayacağım. Zira ağırbaşlılık ne zaman prim yapmıştı ki insanlar arasında.
· Ama şu anda bu ve daha fazlasını ayrıntılı şekilde yazmak çok zor benim için. Çünkü şu sorular geliyor aklıma ey kızım bunları yapmak için özveri göstereceğin kişi çabanı hak ediyor mu? onun beklediğin şekilde seni sakinleştirmediği zamanlarda öfke halinde söylediğin uç sözleri yeni tartışmaların konusu haline getirmiyor mu? Senin o sözleri hangi durumda söylediğini ve bu durumda olan her insanın doğal olarak buna benzer tepki göstereceğini bilmiyor mu?
· YAHU BU ADAM SENI BILMIYOR MU?
Bu gece bu saatte uyanığım çünkü çok kırgınım.
Yazıyorum çünkü bana yapılanları unutup insanların insani yönlerine sığınıyorum.
Sonra ne mi oluyor, kısa bir sure sonra tekrar darbe yiyorum. Bu kez öncekinden çok daha vurucu ve kırıcı oluyor yediğim darbe.
Unutmamam gerekenler listemi işte bu yüzden yazıyorum.
Unutmayayım ki aynı darbeleri tekrar tekrar yememek için birşeyler yapabileyim. Sakin kafayla düşünüp bulduğum çözüm yollarını hayata geçirebileyim. Işte bu yüzden unutmamalıyım bana yapılanları.
1. yusufun teyzesi annemin evinde, annemin yanında karşıma geçip “ne yaptınız kardeşime?” dedi. Ben de sanki annemin mutsuz olma nedeni ben ve oğlumun doğup bakıma ihtiyacı olmasıymış gibi davranmak zorunda kaldım. Annem istanbulda sıkıldı gibi şeyler söyledim.
· Ilk olarak elbette sıkılmıştır. Kim olsa sıkılır. Ama annemin evimizde serbestçe dolaşması. Evin hanımıymış gibi herşeye müdahil olması. Her yaptığım harekette beni tenkit etmesi. Evladımı ne zaman emzireceğimi bile benden daha iyi bildiğini ima etmesi. Cuma ikindi vakti hasta olup pazar akşama iyileşmesi. Sürekli olarak öz kızı gibi bana baktığını söyleyip davranış olarak anne gibi değil bencilce davranması. Beni ve akademik bilgilerimi hiçe sayarak davranması. Ne alıp ne almayacağıma müdahil olma durumu. Ve daha bir sürü şey. Beni rahatsız etmiyor mu? Ben bu yıl çok mu mutluyum da karşımdakini bilerek ve isteyerek mutsuz ediyorum. Iki gündür kardeşinin evinde kalan ve onunla bol bol konuşma vakti olan birinin beni gördüğü beşinci dakikada böyle bir soru sorması normal mi? asıl bomba da şu ki annemin sadece bana bakıp vereceğim cevabı beklemesi normal mi.
· Bu noktada aklıma şu cevap geliyor. Evet normal. Çünkü senin sağlam karakterli olduğunu, işin aslını orada anlatıp kendisini zor durumda bırakmayacağını biliyor. Bu güne kadar karşısına geçip hiç terbiyessizce konuşmadığını dosdoğru bir insan olduğunu biliyor. Çok kızdığında üzüldüğünde bile ses çıkarmadığını, aslında kızdığı ve üzüldüğünü gizlemenin elinde olmadığı ve yüzünden belli olduğu halde, hayatıma bu denli müdahil olman yanlış haddini bil demek bir yana ben şu yüzden sana kızdım bile demeyeceğimi biliyor. Ama takdir etmiyor ki ne fayda L
· Hadi o takdir etmiyor. Ya hayat arkadaşı seçtiğin kişi. O ne durumda? Sonuçta bilerek ve isteyerek onu seçtin annesini değil. Doğal olarak annesinden yakınmak doğrudan hakkın değil. Peki ya umut bağlayıp, geleceğini bağlayıp seçtiğin kişi biliyor ve takdir ediyor mu kişiliğini ve davranışlarının asla yamuk yumuk olmadığını. Hayır bilmiyor kızım ve senin aslı sorunun bu. Seni bu kadar yıpratıp üzen bu. Şimdi bu satırları okuyacak olsa, “ne uzun yazmış, ne abartmış” diyecek olan kişi senin kocan. Seni asıl tuz buz eden bu işte.
· Peşine takılıp uzak yerlere geldiğin adam sırdaşın arkadaşın olması gereken adam derdinin nedeni annesiyse “bana anlatma, hatta bunlar üzülecek şeyler değil” diyebiliyor. E iyi de once dinle, bana yalandan da olsa hak verdiğini söyle, bir sarıl sakinleşeyim. Sonra ne istersen söyle. Ben seni dert ortağım bileyim. Ne çekersem çekeyim yanımda olduğunu bana güvendiğini bileyim. Ondan sonra zaten herşey daha çok katlanılır olur benim için.
· Akılmda bir sürü strateji vardı son iki maddeyi yazmadan once. Yazacaktım ki; artık kontorllü davranacağım, üzmemek için üzülmemiş gibi davranmak yerine ne kadar üzüldüğümü insanlara göstereceğim. Kendisinden emin olamadığım insanların benden de emin olmamalarını sağlayacağım. Zira ağırbaşlılık ne zaman prim yapmıştı ki insanlar arasında.
· Ama şu anda bu ve daha fazlasını ayrıntılı şekilde yazmak çok zor benim için. Çünkü şu sorular geliyor aklıma ey kızım bunları yapmak için özveri göstereceğin kişi çabanı hak ediyor mu? onun beklediğin şekilde seni sakinleştirmediği zamanlarda öfke halinde söylediğin uç sözleri yeni tartışmaların konusu haline getirmiyor mu? Senin o sözleri hangi durumda söylediğini ve bu durumda olan her insanın doğal olarak buna benzer tepki göstereceğini bilmiyor mu?
· YAHU BU ADAM SENI BILMIYOR MU?