Serkan Çayoğlu, “Sanki ‘kayıt’ dendiği an içimden başka bir his çıkıyor. Severek yapıyorum bu işi. Kendimi geliştirmek istiyorum” diyor. Gece hayatını da pek sevmiyor. Yakışıklı oyuncu gece çıkmak yerine evinde arkadaşlarını ağırlıyor ve en ilginci onlara çeşit çeşit Hint yemekleri yapıyor. Mankenlik yaparken, oyuncu oldunuz...
Almanya’da üniversitede okurken tiyatroda oynamıştım. Modelliğe başladığım dönemlerde de kamerayı çok sevdim. Sonra Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Aslında çocukluğumda yoktu böyle bir isteğim, bu düşüncem sonradan gelişti ama iyi ki olmuş. Şu anda başka bir iş düşünemiyorum.
Almanya’da mı yaşıyordunuz?
Evet, orada doğdum. 2 senedir Türkiye’deyim. İlk sene alışmak için gittim geldim. Nisan ayından beri İstanbul’a yerleştim.
Üniversitede ne okudunuz?
Ekonomi okudum.
Mankenlik hayatınız nasıl başladı?
Almanya’da noel zamanı özel marketler oluyor. Yolda yürürken iki fotoğrafçı geldi “Fotoğraf çekebilir miyiz?” diye sordular. “Evet, ama fotomodel değilim, fotoğraflar amatörce olur” dedim. “Olsun” dediler ve çektiler. En iyi çıkanları ajanslara gönderdim, o şekilde başlamış oldum.
Oyunculukla ilgili eğitim aldınız mı?
Profesyonel anlamda Türkiye’de eğitim aldım. Ümit Çırak, Dolunay Soysert… Hâlâ almaya devam ediyorum. Oyunculuğu çok severek yapıyorum, eğitimim benim için hiç bitmeyecek.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Sakindim. Bir ikizim var. Bana “Sen daha sakinsin, öbürü biraz daha haylaz” derler. Ailede herkes genelde sakindir, düzenli ve çok disiplinliyizdir.
İkizinizle benziyor musunuz?
Hayır, benzemiyoruz. Dış görünüş olsun, karakter olsun çok farklıyız.
Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
İki sene önce modellik için gelmiştim ama tabii ki aklımda oyunculuk vardı. Üniversiteyi de bitirmiştim ekonomiden bıktım demek istemiyorum ama biraz ara vermek istedim. Oyuncu olmak istiyordum bu şansı değerlendirmem gerekiyordu. Diplomamı aldıktan sonra Türkiye’ye geldim.
KIZIMLA TANIŞMAK ÇOK TUHAFTI
Türkiye’de ilk dikkatinizi çeken ne oldu?
Almanya’nın düzeni çok farklı, her şeyin bir saati, kuralı var. Türkiye’de yok böyle kurallar. Buranın düzenine alışmaya çalışıyorum. Gelecekteki hedefleriniz neler?
Set ortamını sevdim. “Kayıt” dendiği an sanki benim içimden başka bir şeyler çıkıyor. Severek yapıyorum bu işi. Bu yüzden kendimi geliştirmeliyim.
Çocukken ne olmak istiyordunuz?
Çocuk doktoru olmak istiyordum ama annem ve babamın etkisiyle (gülüyor).
KURALCI VE DİSİPLİNLİYİM
Sizi neler sinirlendirir?
Çok kuralcı ve disiplinci biriyim. Mesela randevu için saat konusunda anlaşırız. Ben o saatte giderim; karşımdaki gelmez bir dayanırım, iki dayanırım sonunda ciddi sinirlenirim.
Yalnız yaşamak nasıl, zorlanıyor musunuz?
Canımın sıkıldığı zamanlar oluyor. İnsan sürekli yalnız kalmak istemez, ama 18 yaşında üniversite okumak için ayrılmıştım evden. Kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrendim.
Dışarıda tanınmaya başladınız mı?
Yavaş yavaş tanınmaya başladım.
Genelde Ayvalık’ta oluyor bu ama!
İstanbul’da henüz o seviyeye gelmedi.
İstanbul gece hayatı meşhur, çıkar mısınız?
Zaman zaman özel günler veya doğum günlerinde çıkıyorum. Pek sevmem.
SPOR OLMAZSA OLMAZ
Hobileriniz?
Spor olmazsa olmaz gibi bir şey. Spor yapmadığımda kendimi kötü hissediyorum. Sinemaya gitmeyi ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi severim. Yemek yapmayı çok seviyorum. Genelde Hint yemeklerini yaparım.
Yalnız yaşamak zordur, var mı hatırladığınız da güldüğünüz bir anınız?
Annemin beyaz havlusunu “Bir şey olmaz” diyerekten renklilerin içine attım bir kere. Rengârenk bir şey çıktı annem hâlâ bilmez. O gün bugündür söyleyemedim (gülüyor).