- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 358
- 45
Her sevdiğimizde ruhumuzun farklı bir rengi yansır. Yavuklular albümümüz, pembeleşen, yeşeren, sararan, kanayan, katranlaşan aşklarımızdan bir ebemkuşağıdır.
Attilâ İlhan son şiir kitabında "Kimi sevsem, sensin" di*yor;
"Kimi sevsem sensin/ senden ibaret/ Hepsini senin adınla çağırı*yorum/
Kimi sevsem sensin/ hayret/ in misin cin misin anlamıyorum."
Elbette Attilâ ilhan gibi bir aşk gurusunun onca bilgeliğiyle anla*madığını ben anlayacak değilim; lâkin hissettiğim odur ki, her sev*diğinde bir unutulmazdan izler yakalayanlar ola ki, "o"nda aslen kendilerini bulmuşlardır ve filhaki*ka her yeni sevda masalında asıl arayıp durdukları kahraman da o unutulmazdan ziyade kendileridir.
Binaenaleyh, malum mısraı, "Kimi sevsem, ben" diye yazmak ziyadesiyle mümkündür.
Mısraı virgülsüz ve sonunda soru işaretiyle okursak "Kimi sev*sem ben" diye düşünür ademoğ*lu...
Sorduğu soru kendisidir aslın*da; o yüzden sonunda bulduğu ce*vap da kendine benzer.
Sevdiğini kendi gibilerden se*çer.
O yüzden sevdalılarımızın herbirinde bizden izler vardır.
"Kimi sevsek," onda ruhumuzun fark*lı bir rengi yansır.
Yavuklular albümümüz, pembeleşen, yeşeren, sararan, kanayan, katranlaşan aşklarımızdan bir ebemkuşağıdır.
İster "kırbaç dili tutam tutam alevle*nen" bir şehvet rüzgârı olsun, ister "bıra*kılınca korkudan gözleri sislenen" bir şef*kat limanı...
Her biri biziz; cümleten bileşkemiz...
İnanmazsanız ispatlamama izin verin.
İki ayrı kağıda 10 isim yazıp, Türkiye'yi hiç bilmeyen birine götürün.
İlk kağıtta Süleyman, Bülent, Tansu, Mesut, Necmettin isimleri olsun; öbür kağıtta Rahşan, Özer, Nazmiye, Nermin, Berna...
Sonra bu isimlerin özel*liklerini anlatın ona...
Ve bunları eşleştirmele*rini isteyin...
5'te 5 tutturduklarını hayretle göreceksiniz.
Daha basitini yapın:
Onlara iki ayrı Semra anlatın; hangisini Turgut Özal'a, hangisini Ahmet Necdet Sezer'e yakıştırdık*larını sorun.
Yine doğrusunu bilecek*lerdir.
Öyledir; her aşkta kendi*ni aradığından, her sevdada bir benzerini bulur insan...
Yoko Ono'da John Lennon'dan, Eva Braun'da Hitler'den, Havva'da Adem'den izler vardır.
Latife'nin bir yanı Mus*tafa Kemal'dir, Mevhibe'nin bir yanı İsmet...
Ama sonunda kendin*den de sıkılır insan elbet...
Gün gelir, terk edebilir en sevdiklerini bile...
Bir tek yalnızlığımız, ömür boyu yalnız bırakmaz bizi...
O yüzden bence aşk. tek kişiliktir.
Can Dündar
sevgilera.s.
Attilâ İlhan son şiir kitabında "Kimi sevsem, sensin" di*yor;
"Kimi sevsem sensin/ senden ibaret/ Hepsini senin adınla çağırı*yorum/
Kimi sevsem sensin/ hayret/ in misin cin misin anlamıyorum."
Elbette Attilâ ilhan gibi bir aşk gurusunun onca bilgeliğiyle anla*madığını ben anlayacak değilim; lâkin hissettiğim odur ki, her sev*diğinde bir unutulmazdan izler yakalayanlar ola ki, "o"nda aslen kendilerini bulmuşlardır ve filhaki*ka her yeni sevda masalında asıl arayıp durdukları kahraman da o unutulmazdan ziyade kendileridir.
Binaenaleyh, malum mısraı, "Kimi sevsem, ben" diye yazmak ziyadesiyle mümkündür.
Mısraı virgülsüz ve sonunda soru işaretiyle okursak "Kimi sev*sem ben" diye düşünür ademoğ*lu...
Sorduğu soru kendisidir aslın*da; o yüzden sonunda bulduğu ce*vap da kendine benzer.
Sevdiğini kendi gibilerden se*çer.
O yüzden sevdalılarımızın herbirinde bizden izler vardır.
"Kimi sevsek," onda ruhumuzun fark*lı bir rengi yansır.
Yavuklular albümümüz, pembeleşen, yeşeren, sararan, kanayan, katranlaşan aşklarımızdan bir ebemkuşağıdır.
İster "kırbaç dili tutam tutam alevle*nen" bir şehvet rüzgârı olsun, ister "bıra*kılınca korkudan gözleri sislenen" bir şef*kat limanı...
Her biri biziz; cümleten bileşkemiz...
İnanmazsanız ispatlamama izin verin.
İki ayrı kağıda 10 isim yazıp, Türkiye'yi hiç bilmeyen birine götürün.
İlk kağıtta Süleyman, Bülent, Tansu, Mesut, Necmettin isimleri olsun; öbür kağıtta Rahşan, Özer, Nazmiye, Nermin, Berna...
Sonra bu isimlerin özel*liklerini anlatın ona...
Ve bunları eşleştirmele*rini isteyin...
5'te 5 tutturduklarını hayretle göreceksiniz.
Daha basitini yapın:
Onlara iki ayrı Semra anlatın; hangisini Turgut Özal'a, hangisini Ahmet Necdet Sezer'e yakıştırdık*larını sorun.
Yine doğrusunu bilecek*lerdir.
Öyledir; her aşkta kendi*ni aradığından, her sevdada bir benzerini bulur insan...
Yoko Ono'da John Lennon'dan, Eva Braun'da Hitler'den, Havva'da Adem'den izler vardır.
Latife'nin bir yanı Mus*tafa Kemal'dir, Mevhibe'nin bir yanı İsmet...
Ama sonunda kendin*den de sıkılır insan elbet...
Gün gelir, terk edebilir en sevdiklerini bile...
Bir tek yalnızlığımız, ömür boyu yalnız bırakmaz bizi...
O yüzden bence aşk. tek kişiliktir.
Can Dündar
sevgilera.s.