- 12 Mart 2013
- 37.830
- 51.658
ANKARA, (DHA)- CHP'nin 18'inci olağanüstü kurultayı ATO Congressium'da başladı. Genel Başkan adayı Muharrem İnce, kurultayın yapılacağı salona geldi. İlk önce genel başkan adayı Muharrem İnce konuşmasını gerçekleştirdi. Ardından da kürsüye Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin elitist bir parti olduğu iddiarını redderedek; Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 18'inci Olağanüstü Kurultayı'nda konuştu. CHP lideri, uzun uzun konuşmayacağını belirterek, kendisine dönük eleştilere yanıt verdi. Kılıçdaroğlu CHP'nin yeni bir devrime hazırlandığını belirterek; Diyorlar ki CHP sağa kaydı, Atatürk'ü dışladı, CHP elitist parti, CHP devleti yönetemez, CHP çağdaş değil. Ben diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. Bir ülkeyi yönetmenin kuralları vardır. İçinde yaşadığımız tablo, Türkiye'nin çağdaş uygarlıktan kopuşudur. Önlemimizi buna göre almalıyız. İnce, ikinci büyük devrimi yapmıştır. CHP, 3 büyük devrimin altında imzası olan bir partidir. Bir, CHP Cumhuriyeti kuran partidir, iki 1946'da çok partili rejimi Türkiye'ye getiren partidir. Üç, CHP sosyal demokrasiyi getiren partidir. Şimdi ikinci devrime değil dördüncü devrime hazırlanıyorum; özgürlük ve demokrasi devrimi diye konuştu.
CHP'nin sağa kaydığı eleştirelerine yanıt veren Kılıçdaroğlu; 12 Eylül darbe hukukuna karşı çıkan parti, CHP'dir. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını isteyen parti CHP'dir, şimdi biz sağa mı kaydık Siyasal partiler yasasının değişmesi için mücadele eden parti CHP'dir. Özel yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi lider olmamıştır. Diyorlar ki 'Sen Doğu'da başka, Batı'da başka konuşuyorsun.' Nerede gittiysem aynı şeyi söyledim. Hakkari'de yerel yönetim özerklik şartını getireceğim dedi. CHP kurultayında söylüyorum, CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğim. Ortak hukuku Türkiye'de egemen kılmak zorundayız. Biz Trabzon içinde, Elazığ içinde, Diyarbakır, Tekirdağ için aynı hukukun olmasını istiyoruz. Batman'a gittim, hiçbir belediye başkanı CHP'li değil, ellerine kelepçe vurulmuş. O ülkeler bizim insanlarımız, ona tahammül edemedim. CHP sağa kaydı diyorlar. Ben soruyorum; hangi CHP lideri Deniz Gezmiş'in mezarını ziyaret etti 3 fidana sahip çıktım ben, onların mezarına karanfil bıraktım. Bizim devrimciliğimiz kağıttan değil, yürek ister yürek. Baskıcı devlete karşı çıktım. Taksim'i kapatmışlardı. Bizim Kadıköy'de mitingimiz vardı, o mitingi iptal ettik ve Taksim'e yürüdüm. Eğer Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa, onu yapan CHP'lilerdir. Biz her kimliğe saygılıyız, her inanca saygılız, bu sağa kaymak değildir. Ben sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanlarımı seviyorum. Biz iktidar olduktan sonra bu ülkenin bütün insanlara hizmet edeceğiz diye kaydetti.
"HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK DEDİM, ŞİMDİ BEN SAĞCI MI OLDUM"
Kılıçdaroğlu, ekonomi politikaları penceresinden 'Sağa kayma' eleştirilerini cevaplayarak; Bu ülkedeki en önemli sorun yoksulluk. Aile sigortasını bu yüzden geliştirdik, kadın gidecek, bankadan parasını çekip evini geçinderecek dedik. Bu proje yüzünden mi sağa kaydıkYoksulluğu yenmek ne zamandan beri bizim hedeflerimiz arasından çıktı Türkiye'de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedim, şimdi ben sağcı mı oldum CHP, tarihi misyonu gereği nerede duruyorsa aynı yerde durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir. Mayınlı araziler temizlenecek topraksız köylüye verilecek dedim, CHP sağa mı kaydı Çöpten kağıt toplayan kadınların hakkını savurken, nasıl oluyor da sağa kayıyoruz Önce üretip sonra hakça bölüşeceğiz dedik, bu yüzden mi sağcı olduk. Her ay en az 100 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Bu konuyu toplumun gündemine getiren parti kim CHP. Taşeronlaşmayı Türkiye'nin gündemine getiren kim Emeklilerin hakkını savundum, ben sağcı mı oldum ifadelerini kullandı.
"BANA ÇALIŞAN ADAM LAZIM, RAKI SOFRALARINDA KONUŞAN ADAM DEĞİL"
CHP'nin proje üreten bir parti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu projeleri halka iyi anlatamadıklarını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP'nin elistist bir parti olduğu eleştilerine ilişkin şunları söyledi; Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Elitlere saygım var. Ama elitistler var, rakı sofralarında Türkiye'yi kurtaranlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Bütün bu projeleri ürettik, çıkıp yeteri kadar anlattılar mı Her şey genel başkandan beklenmez. Adam gibi çalışacağız. Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. İnsanıma aşığım ben, siyasetten bir şey bekliyorum; insanıma hizmet etmek. Ben Dersim'in küçük bir köyünde doğdum, 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazmaz, annem de bilmez. İçlerinde okuyup üniversiteye giden tek kardeş benim. Ben bir Cumhuriyet çocuğum, haram lokma yemedim. Hep helalin peşinde oldum. Benim kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yoktur. Gazi Mustafa Kemal ne diyordu; 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.' İşte onlardan biri de benim.
"PARTİ AĞALARINI DA SİLECEĞİM"
'Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi demokrat değil, baskıcı olmaya başladı' eleştiririlerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu; Kimse bana demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum, doğru. Ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP'yi eleştirirse kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Eğer, benim genel başkanlığım dönemimde o tüzük değişikliği olmasaydı, yeni bir aday çıkamazdı. Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Bir kişiye partiyi mahkum etmemeliyiz. Ama demokratik bir şekilde yarışmalı. Bakın, yanyana oturuyoruz, telefon ettim, ne kadar davetiye istiyorsa gönderelim. Biz demokrasiden yanayız ama demokrasi kaos demek değildir. O siyasi partinin kuralları bağlar, ya bağlanırsınız ya ayrılırsınız. Arada başka seçenek yok. Kadın kotası, gençlik kotası getirdik. Daha değişim bitmedi. Bir sendika ağaları var bir de parti ağaları var. Parti ağalarını da sileceğim. Demokrasiyi partiye CHP olarak getireceğiz.
"BEN KENAN EVREN ATATÜRKÇÜSÜ DEĞİLİM"
Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki CHP geçmişiyle yüzleşemez. Niye yüzleşmeyelim Biz özgüveni olan bir partiyiz. Korkmayacağız, korkarak siyaset yapılmaz diyen Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün de kimsenin tekelinde olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu; 77 milyonun yüreğindedir Atatürk. Ama kimse kusura bakmasın, ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. Ben onun gibi Atatürkçü değilim. Ben gardrop Atatürkçüsü de değilim. Ben yüreğinde Atatürk'e yer açan bir liderim. Çağdaş uygarlık, kadın erkek eşitliği, çok partili rejim, Cumhuriyet, hukukun üstünlüğü. Bunlardır Atatürkçülük, bunlardan ödün mü verdik. Birisi diyorki 'Ben Atatürkçüyüm, bana partide yer vermediniz. O zaman bu parti Atatürkçü değilsiniz.' Kişiye özel Atatürkçülük mü olur. Atatürkçülük kimseye avuç açmamaktır, diz çökmemektir. Ne ezen ne ezilen, insanca, hakca bir düzendir. Atatürkçülüğü biz böyle anladık. Otur masa başına, Atatürkçülük edebiyatı yap. Biz o Atatürkçülerden değiliz, kimse kusura bakmasın. Atatürk'ü dar kalıplara sokamazsınız, onu Kenan Evren ve arkadaşları yaptı" dedi.
"CHP NEREDEYSE ASLANLAR GİBİ ORADA DURUYOR"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin çizgisini koruduğunu savunarak şöyle dedi; Bütün bunları söylüyorum ve bunlar sağ politika değil. Peki neden CHP'nin sağa kaydığını söylüyorlar. Ben merkezli sol anlayış bunu söyletiyor. Ben varsam CHP'nin içinde solda var, ben yoksa CHP sol değil. Kimse kusura bakmasın, sol kimsenin tekelinde değil. Ben merkezli halk merkezli sol anlayışa geçtik biz. Sağır kulaklar duysun, halkın çıkarlarını savunacağız. Onun derdi almış başını gidiyor, biz CHP oraya kaydı buraya kaydı. Yok öyle bir şey , CHP neredeyse aslanlar gibi orada duruyor. Biz halkçıyız. Halkıma açık çağrıda bulunuyorum; oy versen de vermesen de sana sahip çıkıyorum."
"ÇOCUKLARIMIZI KOBAY GİBİ KULLANIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye 60 yıldır gelişmekte olan ülke dendiğini belirterek; Çünkü gelişmiş ülke değiliz. Diyorlar ya 'CHP iktidar olamıyor uzun süredir', CHP iktidar olsaydı gelişmekte olan ülke denmeyecekti, gelişmiş ülke denecekti. Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz. 2 buçuk yılda bir milli eğitim politikası değişiyor. Bunları düzeltmek boynumuzun borcudur" dedi.
"ŞİMDİ CHP'LİLER TÜRKİYE'NİN HER TARAFINA GİDİYORLAR"
Kılıçdaroğlu, 'Kürt sorununun, işsizlik sorunu kadar ağır' olduğunu söyleyerek, şunları söyledi; Bu konuda en net görüşleri ortaya koyan parti CHP'dir. Bu sorun çözülürse, silahla çözülmez. 'CHP Sivas'ın ötesine dahi gidemezsiniz' diyorlardı. Şimdi CHP'liler Türkiye'nin her tarafına gidiyorlar, onlar gidemiyorlar. Bu sorunun temelinde özgürlük ve demokrasi var. Beşiktaş Belediyemiz Hakkari'ye gitti, İzmir Belediyemiz Diyarbakır'a gitti. Etle tırnak gibi, bütünlüklü bir politika güdeceğiz."
"BU KURULTAY BİR TASFİYE KURULTAYI DEĞİLDİR"
'İktidara nasıl yüreyeceğiz' diye soran Kılıçdaroğlu; Bir, güçlü liderlik olması lazım. İki, bölünmüşlükle değil örgütsel birliktelikle olması lazım. Üç, tek adamcılıkla uyum içinde çalışan inançlı kişilerle olması lazım. CHP'yle olması lazım. Eğer bi bu dinamizmi hayata geçirebilirsek, iktidar uzak değil. Aynı şeyleri konuşmaktan geçer. Biri ayrı telden, ötekisi ayrı telden çalacak. Kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Demokrasi ortak ses çıkarmaktır. Bu kurultay bir tasfiye kurultayı değildir. Ama birlikten yanayım. Bir karar çıkar, onaylanırsa hiç kimse TV ekranlarında o kararın aleyhine konuşamaz. İzin vermeyeceğim buna. CHP bir düşünce kuruluşu değil. Gidersin üniversitede istediğin gibi konuşursun, ama CHP kimliğini aldıktan sonra programının, tüzüğünün dışına çıkamazsın. Kavgaya izin vermeyeceğim, herkes bunu bir kez daha bilsin. Kavgaya izin vermeyeceğimi kurultayın önünde geçeyim de, sonra sen niye bunu yaptın diye kimse demesin diye sözlerini noktaladı.
MUHARREM İNCE: KILIÇDAROĞLU'NU SEVİYORUM AMA...
Muharrem İnce, adaylık konuşmasında partililere seslenerek; "Ben Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok, Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum, bunu hazmediyorum" dedi.CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, kürsüde adaylık konuşmasına Hasan Hüseyin Korkmaz'ın 'Acıyı Bal Eyledik' şiiriyle başladı. İnce, kendileri için imkansız ve bahane olmadığını kaydederek; "Benim iddiam, ben genel başkan olduğumda CHP'nin Genel Merkezi'nin ışıkları sabaha kadar yanacak. Onun için buradayım. Seçim akşamları genel merkezin önünü cenaze evine değil, bayram yerine döndürmek için buradayım. 15 yaşındaki Berkin'in anasını meydanlarda yuhalatan o adamı indirmek için buradayım. Evlatlarımızı sokaklarda soparlarla dövdürmemek için buradayım. Bir Başbakan'a Atatürk'e ve İnönü'ye 'iki ayyaş' dedirtmemek için buradayım. Uludure'de 12 yaşındaki çocukları bombalatmamak için buradayım" diye konuştu.
"TÜZÜK DİYECEK Kİ 'GENEL BAŞKAN OLDUKTAN SONRA İLK 2 SEÇİMDE PARTİYİ BİRİNCİ YAPAMAZSAN GİDERSİN"
İnce, nasıl bir CHP düşündüğünü dile getirerek; "Ben yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Bana büyük isimler değil, bana büyük davaya inanmış isimler lazım. Nasıl bir Türkiye istiyorsak, önce öyle bir CHP yapacağız. Artık bu partide genel başkanın ne zaman istifa edeceği tartışmayacak, tüzükte yazacak. Tüzük diyecek ki 'Genel Başkan olduktan sonra ilk 2 seçimde partiyi birinci yapamazsan gidersin.' Hiçbir genel başkan, 'iktidar yapamazsan gidersin' diyen bir tüzük karşısında 'anlamlı oy kaybından' söz edemeyecek. Artık CHP, rakiplerin karışma ihtimalinden medet uman bir parti olmayacak. Artık seçim meydanlarında 'Ey muhalefet ben birinci olmazsam istifa ederim, sen edebilir misin?' diye efelenen Tayyip Erdoğan olmayacak, çünkü efelenmeyi CHP'nin tüzüğü yapacak" ifaderini kullandı
."ECEVİT YÜZDE 42'Yİ NASIL ALDIYSA, BİZDE ÖYLE ALABİLİRİZ"
Muharrem İnce, 'CHP'nin sağa kaydığı' eleştileri ile ilgili şunları kaydetti; "Biz program partisiyiz. Programızı, tüzüğümü kabul eden gelip CHP'nin bir neferi olabilir. Şu mantık doğru bir mantık değildir; Halk muhafazakar, oy sağda o zaman sağdan bir aday bulalım, oylarda bize gelsin. Bu mantık doğru mantık değildir, seçmene karşı saygısızlıktır, seçmene hiledir. Biz, bu toplumun solla daha mutlu olacağına inanıyoruz. 90 yıllık bir parti, Başkentinde kendi kadrolarında bir aday bulamıyorsa yazıklar olsun. Sağdan oy istemeye evet, hiçbir itirazım yok. Partiye yeni isimler kazanırmaya evet. Ama kendi ilkelerimizden vazgeçmeye kesinlikle hayır. Biz nasıl sağdan oy alacağız? Bireyi önemseyerek, haklarını özgürce kullanmasının alanını yaratarak. Kendimiz olarak alabiliriz. Ecevit yüzde 42'yi nasıl aldıysa, bizde öyle alabiliriz."
"SİZ, SONRADAN KATILAN BİR DERE DEĞİLSİNİZ"
"Son yıllarda merkez sağdan gelen arkadaşlarıma sesleniyorum" diyen İnce, şunları kaydetti; "Cumhuriyet ilkeleri konusunda, laiklik konusunda, Atatürk, yaşam biçimi konusunda hiçbir farkımız olmayan bu arkadaşlarımıza sesleniyorum. Siz, sonradan katılan bir dere değilsiniz. Kaynağımız bir, çıkışımız bir, 1950'de dere yatağından ayrıldınız, yeniden döndünüz, bu kadar. Bizler bu yolculukta sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine uyan bir toplumu yaratmak istiyoruz. Bizim sorunumuz bu değerleri özümsememiş, kendi partisini batırmış insanları CHP'nin kurtarıcı gibi görmesindedir. Sorun burada. Bu zihniyet CHP'yi başarıya götüremez. Çünkü özgüveni yoktur. Yalova'da sağcılaşmadan sağdan oy aldık."
"KILIÇDAROĞLU'NU KİŞİ OLARAK ÇOK SEVİYORUM AMA..."
10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını eleştiren İnce, Kılıçdaroğlu'nun 'risk aldım' sözlerini anımsattı. İnce şöyle konuştu; "Genel başkanla ayrıldığımız nokta şu: Bir risk almakta kazanmak yada kaybetmek vardır. Ben İhsanoğlu adını duyduğumda risk falan görmedim, yüzde yüz başarısızlık bu. Tayyip Erdoğan gibi birinin karşısına meydanlarda çıkamayan birinin seçim kazanma ihtimalini nasıl görüyorsunuz? Bu risk değil, öngörüsüzlük, siyaseti bilmemektir. Ben Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok, namuslu bir adam olduğundan hiç şüphem yok. Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum, bunu hazmediyorum."
"DİSİPLİNSİZ DAVRANAN KILIÇDAROĞLU'NUN KENDİSİ"
Kılıçdaroğlu'nun 'bundan sonra partide disiplin olacak' sözlerini eleştiren İnce, şunları kaydetti; "Disiplinsiz davranan Kılıçdaroğlu'nun kendisi. PM'yi, il başkanlarını, grubunu dinlemedi. Kendisi disiplinsizlik yapmıştır. Dün bir gazetede 'masaya yumruğumu vuracağım' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, siparişle masaya yumruk vurursanız, sadece eliniz acır. Kimse korkmaz, niye korkalım. Siz demediniz mi 'Ben bu partide korku duvarlarını yıkmaya geliyorum' diye. İlk genel başkan seçildiğinizde 40 bin kişiye konuştunuz, yazık değil mi şimdi düğün salonunda kurultay yapıyoruz. Disiplin kuruluyla korkutarak partide disiplin sağlanmaz." "
İŞLER KÖTÜYE GİDERKEN DİSİPLİN OLMAZ"
Kılıçdaroğlu'nun 2010 yılında seçildiğinde sokakta heyacan olduğunu söyleyen İnce, "2010 yılında genel başkan olduğunuzda sokakta, parti tabanında umut vardı, tek çatlak ses çıkmıyordu. Çünkü sizin başbakan olacağınıza inanıyorduk. İşler kötüye giderse disiplin olmaz, işler kötüye gidiyor. Partinin üyeleri sizin başbakan olacağınıza inanırsa, kendiliğiden disiplin sağlanır. Amacımız şeçmeleri sandığı tıpış tıpış değil, koşa koşa götürmek olmalıdır" diye kaydetti.
'BAŞBAKAN KEMAL SLOGANLARINA YANIT: BANA NE PROPAGANDASI YAPIYORSUNUZ?
Muharrem İnce, 2015 seçimlerinin 'köprüden önceki son çıkış' olduğunu söyleyerek; "Eğer CHP yüzde 24 civarında, AKP yüzde 45 bandında bir oy alırsa 367'yi bulacak, Erdoğan Başkan olacak, ondan sonra CHP'ye kimin genel başkan olduğunun hiçbir önemi olmayacak. Vicdanınıza soruyorum, Kılıçdaroğlu'yla bu seçime girdiğimizde çevrenizdeki insanlar size 'Kılıçdaroğlu bu sefer başbakan olacak' diyorsa devam edin, demiyorsa bir umudun yanına gelin. Eğer halkın umudu Kılıçdaroğlu'ysa sizin kadar ben de sevinirim. Ama sokak artık bunu demiyor. Ben bunu görüyorum" diye konuştu. Bu sırada salondan 'Başbakan Kemal' sloganları yükseldi. İnce, bu sloganlara 'İnşallah' diyerek yanıt verdi. İnce "Bana burada Başbakan Kılıçdaroğlu diye bağırmanıza gerek yok, sokakta insanlar bağırıyor mu ona bakın. Sokağa bakın, bana ne propagandası yapıyorsunuz" dedi.
"DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN"
İnce, bugün bir yürüyüş başlattığını belirterek, Başbakan olması durumunda mezhep, etnik köken ayrımcılığına izin vermeyeceğini dile getirdi. İnce şöyle konuştu; "Bu millete sözüm olsun, o göreve geldiğimde ilk gün, bütün istihbarat teşkilatındaki etnik kökenle, mezheple, inançla ilgili tutulmuş bütün evrakları Taksim Meydanı'nda ben yakacağım. Ekonomi önceliğimiz olacak. Soma'da ölen kardeşlerimizin tek bir kimliği vardı, emekçiydiler. Dünyanın en yüksek cari açığına sahip 4. ülkeyiz. CHP'yi iktidar yaptığımızda üretim odaklı bir ekonomi hedefliyoruz. Yoksul çocukları anne babalarının kaderine mahkum etmeyeceğiz. Yargıya olan güveni yeniden sağlayacağız. Dış politikada, oyun kurucu olacakken oyuncak olmuş durumdayken başı dik bir politika izleyemeyiz. Bizler çalmayacağız, çaldırmayacağız, iddia sahibi olacağız, cesur olacağız, ben size CHP'nin iktidarını vaadediyorum. Bu yolculuk Başbakanlık'ta bitecek. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan. Ahlakınıza, sizlere güveniyorum. Kendimi sizlere emanet ediyorum."
2 ADAY YANYAYA OTURDU, PARTİLİLERE BİRLİKTE SELAMLADI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 18'inci olağanüstü kurultayın yapılacağı salona geldi. Kılıçdaroğlu salona eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile birlikte geldi. Kurultay alanında CHP lideri Kılıçdaroğlu ile genel başkan adayı Muharrem İnce yanyana oturdu. İnce, Kılıçdaroğlu'nu ayakta karşıladı.
Kurultayın yapılacağı salonda 'Soma'da hayatını kaybeden maden işçilerinin, Uludere'de hayatını kaybedenlerin ve Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin aileleri de katıldı. Ailerin salonda bulunduğu anonsu ayakta alkışlandı. Gezi Parkı'nda hayatını kaybedenlerin ailelerin geldiği anonsunun ardından 'Her yer Taksim, her yer direniş' sloganı atıldı.
PARTİLİLERİ BİRLİKTE SELAMLADILAR
Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce, kurultaya katılan partilileri ve delegeleri birlikte selamladı. Öte yandan eski genel başkan Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu ve İnce'nin yanına gelerek, başarılar diledi.
http://www.mynet.com/haber/politika/kemal-kilicdaroglu-yeniden-genel-baskan-secildi-1439344-1
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin elitist bir parti olduğu iddiarını redderedek; Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 18'inci Olağanüstü Kurultayı'nda konuştu. CHP lideri, uzun uzun konuşmayacağını belirterek, kendisine dönük eleştilere yanıt verdi. Kılıçdaroğlu CHP'nin yeni bir devrime hazırlandığını belirterek; Diyorlar ki CHP sağa kaydı, Atatürk'ü dışladı, CHP elitist parti, CHP devleti yönetemez, CHP çağdaş değil. Ben diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. Bir ülkeyi yönetmenin kuralları vardır. İçinde yaşadığımız tablo, Türkiye'nin çağdaş uygarlıktan kopuşudur. Önlemimizi buna göre almalıyız. İnce, ikinci büyük devrimi yapmıştır. CHP, 3 büyük devrimin altında imzası olan bir partidir. Bir, CHP Cumhuriyeti kuran partidir, iki 1946'da çok partili rejimi Türkiye'ye getiren partidir. Üç, CHP sosyal demokrasiyi getiren partidir. Şimdi ikinci devrime değil dördüncü devrime hazırlanıyorum; özgürlük ve demokrasi devrimi diye konuştu.
CHP'nin sağa kaydığı eleştirelerine yanıt veren Kılıçdaroğlu; 12 Eylül darbe hukukuna karşı çıkan parti, CHP'dir. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını isteyen parti CHP'dir, şimdi biz sağa mı kaydık Siyasal partiler yasasının değişmesi için mücadele eden parti CHP'dir. Özel yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi lider olmamıştır. Diyorlar ki 'Sen Doğu'da başka, Batı'da başka konuşuyorsun.' Nerede gittiysem aynı şeyi söyledim. Hakkari'de yerel yönetim özerklik şartını getireceğim dedi. CHP kurultayında söylüyorum, CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğim. Ortak hukuku Türkiye'de egemen kılmak zorundayız. Biz
"HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK DEDİM, ŞİMDİ BEN SAĞCI MI OLDUM"
Kılıçdaroğlu, ekonomi politikaları penceresinden 'Sağa kayma' eleştirilerini cevaplayarak; Bu ülkedeki en önemli sorun yoksulluk. Aile sigortasını bu yüzden geliştirdik, kadın gidecek, bankadan parasını çekip evini geçinderecek dedik. Bu proje yüzünden mi sağa kaydıkYoksulluğu yenmek ne zamandan beri bizim hedeflerimiz arasından çıktı Türkiye'de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedim, şimdi ben sağcı mı oldum CHP, tarihi misyonu gereği nerede duruyorsa aynı yerde durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir. Mayınlı araziler temizlenecek topraksız köylüye verilecek dedim, CHP sağa mı kaydı Çöpten kağıt toplayan kadınların hakkını savurken, nasıl oluyor da sağa kayıyoruz Önce üretip sonra hakça bölüşeceğiz dedik, bu yüzden mi sağcı olduk. Her ay en az 100 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Bu konuyu toplumun gündemine getiren parti kim CHP. Taşeronlaşmayı Türkiye'nin gündemine getiren kim Emeklilerin hakkını savundum, ben sağcı mı oldum ifadelerini kullandı.
"BANA ÇALIŞAN ADAM LAZIM, RAKI SOFRALARINDA KONUŞAN ADAM DEĞİL"
CHP'nin proje üreten bir parti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu projeleri halka iyi anlatamadıklarını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP'nin elistist bir parti olduğu eleştilerine ilişkin şunları söyledi; Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Elitlere saygım var. Ama elitistler var, rakı sofralarında Türkiye'yi kurtaranlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Bütün bu projeleri ürettik, çıkıp yeteri kadar anlattılar mı Her şey genel başkandan beklenmez. Adam gibi çalışacağız. Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. İnsanıma aşığım ben, siyasetten bir şey bekliyorum; insanıma hizmet etmek. Ben Dersim'in küçük bir köyünde doğdum, 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazmaz, annem de bilmez. İçlerinde okuyup üniversiteye giden tek kardeş benim. Ben bir Cumhuriyet çocuğum, haram lokma yemedim. Hep helalin peşinde oldum. Benim kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yoktur. Gazi Mustafa Kemal ne diyordu; 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.' İşte onlardan biri de benim.
"PARTİ AĞALARINI DA SİLECEĞİM"
'Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi demokrat değil, baskıcı olmaya başladı' eleştiririlerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu; Kimse bana demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum, doğru. Ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP'yi eleştirirse kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Eğer, benim genel başkanlığım dönemimde o tüzük değişikliği olmasaydı, yeni bir aday çıkamazdı. Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Bir kişiye partiyi mahkum etmemeliyiz. Ama demokratik bir şekilde yarışmalı. Bakın, yanyana oturuyoruz, telefon ettim, ne kadar davetiye istiyorsa gönderelim. Biz demokrasiden yanayız ama demokrasi kaos demek değildir. O siyasi partinin kuralları bağlar, ya bağlanırsınız ya ayrılırsınız. Arada başka seçenek yok. Kadın kotası, gençlik kotası getirdik. Daha değişim bitmedi. Bir sendika ağaları var bir de parti ağaları var. Parti ağalarını da sileceğim. Demokrasiyi partiye CHP olarak getireceğiz.
"BEN KENAN EVREN ATATÜRKÇÜSÜ DEĞİLİM"
Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki CHP geçmişiyle yüzleşemez. Niye yüzleşmeyelim Biz özgüveni olan bir partiyiz. Korkmayacağız, korkarak siyaset yapılmaz diyen Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün de kimsenin tekelinde olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu; 77 milyonun yüreğindedir Atatürk. Ama kimse kusura bakmasın, ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. Ben onun gibi Atatürkçü değilim. Ben gardrop Atatürkçüsü de değilim. Ben yüreğinde Atatürk'e yer açan bir liderim. Çağdaş uygarlık, kadın erkek eşitliği, çok partili rejim, Cumhuriyet, hukukun üstünlüğü. Bunlardır Atatürkçülük, bunlardan ödün mü verdik. Birisi diyorki 'Ben Atatürkçüyüm, bana partide yer vermediniz. O zaman bu parti Atatürkçü değilsiniz.' Kişiye özel Atatürkçülük mü olur. Atatürkçülük kimseye avuç açmamaktır, diz çökmemektir. Ne ezen ne ezilen, insanca, hakca bir düzendir. Atatürkçülüğü biz böyle anladık. Otur masa başına, Atatürkçülük edebiyatı yap. Biz o Atatürkçülerden değiliz, kimse kusura bakmasın. Atatürk'ü dar kalıplara sokamazsınız, onu Kenan Evren ve arkadaşları yaptı" dedi.
"CHP NEREDEYSE ASLANLAR GİBİ ORADA DURUYOR"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin çizgisini koruduğunu savunarak şöyle dedi; Bütün bunları söylüyorum ve bunlar sağ politika değil. Peki neden CHP'nin sağa kaydığını söylüyorlar. Ben merkezli sol anlayış bunu söyletiyor. Ben varsam CHP'nin içinde solda var, ben yoksa CHP sol değil. Kimse kusura bakmasın, sol kimsenin tekelinde değil. Ben merkezli halk merkezli sol anlayışa geçtik biz. Sağır kulaklar duysun, halkın çıkarlarını savunacağız. Onun derdi almış başını gidiyor, biz CHP oraya kaydı buraya kaydı. Yok öyle bir şey , CHP neredeyse aslanlar gibi orada duruyor. Biz halkçıyız. Halkıma açık çağrıda bulunuyorum; oy versen de vermesen de sana sahip çıkıyorum."
"ÇOCUKLARIMIZI KOBAY GİBİ KULLANIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye 60 yıldır gelişmekte olan ülke dendiğini belirterek; Çünkü gelişmiş ülke değiliz. Diyorlar ya 'CHP iktidar olamıyor uzun süredir', CHP iktidar olsaydı gelişmekte olan ülke denmeyecekti, gelişmiş ülke denecekti. Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz. 2 buçuk yılda bir milli eğitim politikası değişiyor. Bunları düzeltmek boynumuzun borcudur" dedi.
"ŞİMDİ CHP'LİLER TÜRKİYE'NİN HER TARAFINA GİDİYORLAR"
Kılıçdaroğlu, 'Kürt sorununun, işsizlik sorunu kadar ağır' olduğunu söyleyerek, şunları söyledi; Bu konuda en net görüşleri ortaya koyan parti CHP'dir. Bu sorun çözülürse, silahla çözülmez. 'CHP Sivas'ın ötesine dahi gidemezsiniz' diyorlardı. Şimdi CHP'liler Türkiye'nin her tarafına gidiyorlar, onlar gidemiyorlar. Bu sorunun temelinde özgürlük ve demokrasi var. Beşiktaş Belediyemiz Hakkari'ye gitti, İzmir Belediyemiz Diyarbakır'a gitti. Etle tırnak gibi, bütünlüklü bir politika güdeceğiz."
"BU KURULTAY BİR TASFİYE KURULTAYI DEĞİLDİR"
'İktidara nasıl yüreyeceğiz' diye soran Kılıçdaroğlu; Bir, güçlü liderlik olması lazım. İki, bölünmüşlükle değil örgütsel birliktelikle olması lazım. Üç, tek adamcılıkla uyum içinde çalışan inançlı kişilerle olması lazım. CHP'yle olması lazım. Eğer bi bu dinamizmi hayata geçirebilirsek, iktidar uzak değil. Aynı şeyleri konuşmaktan geçer. Biri ayrı telden, ötekisi ayrı telden çalacak. Kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Demokrasi ortak ses çıkarmaktır. Bu kurultay bir tasfiye kurultayı değildir. Ama birlikten yanayım. Bir karar çıkar, onaylanırsa hiç kimse TV ekranlarında o kararın aleyhine konuşamaz. İzin vermeyeceğim buna. CHP bir düşünce kuruluşu değil. Gidersin üniversitede istediğin gibi konuşursun, ama CHP kimliğini aldıktan sonra programının, tüzüğünün dışına çıkamazsın. Kavgaya izin vermeyeceğim, herkes bunu bir kez daha bilsin. Kavgaya izin vermeyeceğimi kurultayın önünde geçeyim de, sonra sen niye bunu yaptın diye kimse demesin diye sözlerini noktaladı.
MUHARREM İNCE: KILIÇDAROĞLU'NU SEVİYORUM AMA...
Muharrem İnce, adaylık konuşmasında partililere seslenerek; "Ben Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok, Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum, bunu hazmediyorum" dedi.CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, kürsüde adaylık konuşmasına Hasan Hüseyin Korkmaz'ın 'Acıyı Bal Eyledik' şiiriyle başladı. İnce, kendileri için imkansız ve bahane olmadığını kaydederek; "Benim iddiam, ben genel başkan olduğumda CHP'nin Genel Merkezi'nin ışıkları sabaha kadar yanacak. Onun için buradayım. Seçim akşamları genel merkezin önünü cenaze evine değil, bayram yerine döndürmek için buradayım. 15 yaşındaki Berkin'in anasını meydanlarda yuhalatan o adamı indirmek için buradayım. Evlatlarımızı sokaklarda soparlarla dövdürmemek için buradayım. Bir Başbakan'a Atatürk'e ve İnönü'ye 'iki ayyaş' dedirtmemek için buradayım. Uludure'de 12 yaşındaki çocukları bombalatmamak için buradayım" diye konuştu.
"TÜZÜK DİYECEK Kİ 'GENEL BAŞKAN OLDUKTAN SONRA İLK 2 SEÇİMDE PARTİYİ BİRİNCİ YAPAMAZSAN GİDERSİN"
İnce, nasıl bir CHP düşündüğünü dile getirerek; "Ben yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Bana büyük isimler değil, bana büyük davaya inanmış isimler lazım. Nasıl bir Türkiye istiyorsak, önce öyle bir CHP yapacağız. Artık bu partide genel başkanın ne zaman istifa edeceği tartışmayacak, tüzükte yazacak. Tüzük diyecek ki 'Genel Başkan olduktan sonra ilk 2 seçimde partiyi birinci yapamazsan gidersin.' Hiçbir genel başkan, 'iktidar yapamazsan gidersin' diyen bir tüzük karşısında 'anlamlı oy kaybından' söz edemeyecek. Artık CHP, rakiplerin karışma ihtimalinden medet uman bir parti olmayacak. Artık seçim meydanlarında 'Ey muhalefet ben birinci olmazsam istifa ederim, sen edebilir misin?' diye efelenen Tayyip Erdoğan olmayacak, çünkü efelenmeyi CHP'nin tüzüğü yapacak" ifaderini kullandı
."ECEVİT YÜZDE 42'Yİ NASIL ALDIYSA, BİZDE ÖYLE ALABİLİRİZ"
Muharrem İnce, 'CHP'nin sağa kaydığı' eleştileri ile ilgili şunları kaydetti; "Biz program partisiyiz. Programızı, tüzüğümü kabul eden gelip CHP'nin bir neferi olabilir. Şu mantık doğru bir mantık değildir; Halk muhafazakar, oy sağda o zaman sağdan bir aday bulalım, oylarda bize gelsin. Bu mantık doğru mantık değildir, seçmene karşı saygısızlıktır, seçmene hiledir. Biz, bu toplumun solla daha mutlu olacağına inanıyoruz. 90 yıllık bir parti, Başkentinde kendi kadrolarında bir aday bulamıyorsa yazıklar olsun. Sağdan oy istemeye evet, hiçbir itirazım yok. Partiye yeni isimler kazanırmaya evet. Ama kendi ilkelerimizden vazgeçmeye kesinlikle hayır. Biz nasıl sağdan oy alacağız? Bireyi önemseyerek, haklarını özgürce kullanmasının alanını yaratarak. Kendimiz olarak alabiliriz. Ecevit yüzde 42'yi nasıl aldıysa, bizde öyle alabiliriz."
"SİZ, SONRADAN KATILAN BİR DERE DEĞİLSİNİZ"
"Son yıllarda merkez sağdan gelen arkadaşlarıma sesleniyorum" diyen İnce, şunları kaydetti; "Cumhuriyet ilkeleri konusunda, laiklik konusunda, Atatürk, yaşam biçimi konusunda hiçbir farkımız olmayan bu arkadaşlarımıza sesleniyorum. Siz, sonradan katılan bir dere değilsiniz. Kaynağımız bir, çıkışımız bir, 1950'de dere yatağından ayrıldınız, yeniden döndünüz, bu kadar. Bizler bu yolculukta sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine uyan bir toplumu yaratmak istiyoruz. Bizim sorunumuz bu değerleri özümsememiş, kendi partisini batırmış insanları CHP'nin kurtarıcı gibi görmesindedir. Sorun burada. Bu zihniyet CHP'yi başarıya götüremez. Çünkü özgüveni yoktur. Yalova'da sağcılaşmadan sağdan oy aldık."
"KILIÇDAROĞLU'NU KİŞİ OLARAK ÇOK SEVİYORUM AMA..."
10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını eleştiren İnce, Kılıçdaroğlu'nun 'risk aldım' sözlerini anımsattı. İnce şöyle konuştu; "Genel başkanla ayrıldığımız nokta şu: Bir risk almakta kazanmak yada kaybetmek vardır. Ben İhsanoğlu adını duyduğumda risk falan görmedim, yüzde yüz başarısızlık bu. Tayyip Erdoğan gibi birinin karşısına meydanlarda çıkamayan birinin seçim kazanma ihtimalini nasıl görüyorsunuz? Bu risk değil, öngörüsüzlük, siyaseti bilmemektir. Ben Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir sorunum yok, namuslu bir adam olduğundan hiç şüphem yok. Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum, bunu hazmediyorum."
"DİSİPLİNSİZ DAVRANAN KILIÇDAROĞLU'NUN KENDİSİ"
Kılıçdaroğlu'nun 'bundan sonra partide disiplin olacak' sözlerini eleştiren İnce, şunları kaydetti; "Disiplinsiz davranan Kılıçdaroğlu'nun kendisi. PM'yi, il başkanlarını, grubunu dinlemedi. Kendisi disiplinsizlik yapmıştır. Dün bir gazetede 'masaya yumruğumu vuracağım' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, siparişle masaya yumruk vurursanız, sadece eliniz acır. Kimse korkmaz, niye korkalım. Siz demediniz mi 'Ben bu partide korku duvarlarını yıkmaya geliyorum' diye. İlk genel başkan seçildiğinizde 40 bin kişiye konuştunuz, yazık değil mi şimdi düğün salonunda kurultay yapıyoruz. Disiplin kuruluyla korkutarak partide disiplin sağlanmaz." "
İŞLER KÖTÜYE GİDERKEN DİSİPLİN OLMAZ"
Kılıçdaroğlu'nun 2010 yılında seçildiğinde sokakta heyacan olduğunu söyleyen İnce, "2010 yılında genel başkan olduğunuzda sokakta, parti tabanında umut vardı, tek çatlak ses çıkmıyordu. Çünkü sizin başbakan olacağınıza inanıyorduk. İşler kötüye giderse disiplin olmaz, işler kötüye gidiyor. Partinin üyeleri sizin başbakan olacağınıza inanırsa, kendiliğiden disiplin sağlanır. Amacımız şeçmeleri sandığı tıpış tıpış değil, koşa koşa götürmek olmalıdır" diye kaydetti.
'BAŞBAKAN KEMAL SLOGANLARINA YANIT: BANA NE PROPAGANDASI YAPIYORSUNUZ?
Muharrem İnce, 2015 seçimlerinin 'köprüden önceki son çıkış' olduğunu söyleyerek; "Eğer CHP yüzde 24 civarında, AKP yüzde 45 bandında bir oy alırsa 367'yi bulacak, Erdoğan Başkan olacak, ondan sonra CHP'ye kimin genel başkan olduğunun hiçbir önemi olmayacak. Vicdanınıza soruyorum, Kılıçdaroğlu'yla bu seçime girdiğimizde çevrenizdeki insanlar size 'Kılıçdaroğlu bu sefer başbakan olacak' diyorsa devam edin, demiyorsa bir umudun yanına gelin. Eğer halkın umudu Kılıçdaroğlu'ysa sizin kadar ben de sevinirim. Ama sokak artık bunu demiyor. Ben bunu görüyorum" diye konuştu. Bu sırada salondan 'Başbakan Kemal' sloganları yükseldi. İnce, bu sloganlara 'İnşallah' diyerek yanıt verdi. İnce "Bana burada Başbakan Kılıçdaroğlu diye bağırmanıza gerek yok, sokakta insanlar bağırıyor mu ona bakın. Sokağa bakın, bana ne propagandası yapıyorsunuz" dedi.
"DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN"
İnce, bugün bir yürüyüş başlattığını belirterek, Başbakan olması durumunda mezhep, etnik köken ayrımcılığına izin vermeyeceğini dile getirdi. İnce şöyle konuştu; "Bu millete sözüm olsun, o göreve geldiğimde ilk gün, bütün istihbarat teşkilatındaki etnik kökenle, mezheple, inançla ilgili tutulmuş bütün evrakları Taksim Meydanı'nda ben yakacağım. Ekonomi önceliğimiz olacak. Soma'da ölen kardeşlerimizin tek bir kimliği vardı, emekçiydiler. Dünyanın en yüksek cari açığına sahip 4. ülkeyiz. CHP'yi iktidar yaptığımızda üretim odaklı bir ekonomi hedefliyoruz. Yoksul çocukları anne babalarının kaderine mahkum etmeyeceğiz. Yargıya olan güveni yeniden sağlayacağız. Dış politikada, oyun kurucu olacakken oyuncak olmuş durumdayken başı dik bir politika izleyemeyiz. Bizler çalmayacağız, çaldırmayacağız, iddia sahibi olacağız, cesur olacağız, ben size CHP'nin iktidarını vaadediyorum. Bu yolculuk Başbakanlık'ta bitecek. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan. Ahlakınıza, sizlere güveniyorum. Kendimi sizlere emanet ediyorum."
2 ADAY YANYAYA OTURDU, PARTİLİLERE BİRLİKTE SELAMLADI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 18'inci olağanüstü kurultayın yapılacağı salona geldi. Kılıçdaroğlu salona eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile birlikte geldi. Kurultay alanında CHP lideri Kılıçdaroğlu ile genel başkan adayı Muharrem İnce yanyana oturdu. İnce, Kılıçdaroğlu'nu ayakta karşıladı.
Kurultayın yapılacağı salonda 'Soma'da hayatını kaybeden maden işçilerinin, Uludere'de hayatını kaybedenlerin ve Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin aileleri de katıldı. Ailerin salonda bulunduğu anonsu ayakta alkışlandı. Gezi Parkı'nda hayatını kaybedenlerin ailelerin geldiği anonsunun ardından 'Her yer Taksim, her yer direniş' sloganı atıldı.
PARTİLİLERİ BİRLİKTE SELAMLADILAR
Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce, kurultaya katılan partilileri ve delegeleri birlikte selamladı. Öte yandan eski genel başkan Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu ve İnce'nin yanına gelerek, başarılar diledi.
http://www.mynet.com/haber/politika/kemal-kilicdaroglu-yeniden-genel-baskan-secildi-1439344-1