Türkiye Cumhuriyetini kuran, Atatürkün partisi CHPnin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD yolunda. Seçimlere ramak kalmış, adaylarını açıklayıp, millete gideceğine okyanus ötesine gidiyor. Bu gezi bizim Çine, Mısıra, Iraka yaptığımız gezi formatında değil. ABDde siyasal çevrelerde CHP fazla bilinmiyor, önyargılarla biliniyor. Gerçek nedir anlatacağız. 3 ayrı düşünce kuruluşuyla görüşeceğiz, sorularına yanıt vereceğiz demiş. Demek, onlardan oy alacak!..
Bu gezi bizim Çine, Mısıra, Iraka yaptığımız gezi formatında değil sözü yabana atılacak bir söz değil. Bunu doğrulayan epey gelişme var.
Tam adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi olan BOPu ilk kez 7 Ağustos 2003te o zaman Bushun Güvenlik Danışmanı olan Condoleezza Ricedan duyduk. Rice, aralarında Türkiyenin de bulunduğu 22 ülkenin rejim, sınır ve haritasının değiştirileceğini anlatıyordu.
2000 TARİHLİ HARİTA
Oysa ABDye giden bazı Türk komutanları o haritayı 2001-2002 yıllarında devlet yetkililerinin elinde görür. Durumu bildirdiklerinde, Ankara sadece güler.
Diğer bir asker ise başka bir olay vesilesiyle 2002 yılında bu haritaya vakıf olur. Olay şudur:
Doğrudan devlet tarafından desteklenen, ABD Ulusal Savunma Üniversitesine bağlı NESA-Near East South Asia Center for Strategic Studies (Yakın Doğu Güney Asya Stratejik Çalışmalar Merkezi) isimli bir kuruluş düzenlediği seminer ve toplantılara Türkiyeden de katılımcı istemektedir. Bu nedir? diye araştırılır, bir gözlemci gönderilir. Giden asker, davet edilenlerin tamamının BOP kapsamındaki ülkelerden olduğunu, merkezin faaliyet alanını gösteren haritanın da BOP haritasıyla örtüştüğünü, BOP projesi deşifre olduktan sonra anlar.
Toplantılara uzman politika belirleyicileri, general ve üst düzey subaylar ile büyükelçi ve bakanlık çalışanları çağrılmakta ve 2 haftalık seminerlerle bunlar adeta psikolojik olarak BOPa hazır hale getirilmektedir.
TSK, o toplantılara katılmama kararı alır ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili birimleri uyarır. Ancak AKP iktidarında bu toplantı ve seminerlere Türkiyeden de temsilci gönderilmeye başlanır. Dahası NESA, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırma Merkezi (SAM) ile işbirliği içinde çalışmaya başlar.
LEVANT'TAKİ TÜRKİYE?
NESAnın faaliyet bölgesi yani haritası da önemlidir. Kuzey Afrika, Körfez, Güney Asya ve Orta Asya dışında bir de Levant bölgesinde çalışmaktadır. NESA haritasına göre, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin Otoritesi ve Suriyenin yanısıra Türkiye de "Levant ülkesidir.
Levant, hem coğrafi, hem kültürel, hem tarihi anlamı olan bir tabir. Coğrafi ve siyasi anlamda bakarsak; Karadeniz, Anadolu veya Toroslardan başlatan da var, Hatay ve Çukurovayı ayrı bir bölge olarak bu harita içinde kabul eden de.
Mezopotamya anlamında kullanan veya 1920-1946 arasında Fransız mandası altında yaşayan devletleri Levant sayanlar da.
Keza İsrail ve ABD Neo-conlarının Ortadoğu yerine Levantı kullandığına dikkat çekiliyor.
Özetle BOPu hazırlayan ve hazmettiren NESAya göre, Türkiyenin yeri de sınırları da meçhûl.
KILIÇDAROĞLU-NESA İLİŞKİSİ
BOP veya NESAnın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluyla bağlantısına gelince;
25 Mart 2013te Hürriyet Gazetesinde şöyle bir haber yayınlandı:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu gününü yabancı temaslara ayırdı. Kılıçdaroğlu'nun NESA Başkanı Emekli Büyükelçi James A. Larocco ile yaptığı görüşmenin içeriği hakkında bir açıklama yapılmadı, ancak sehpanın üzerindeki Uludere dosyası dikkat çekti. (Haber ve görüntüler için: D temasta Uludure ayrnts - Hrriyet GNDEM)
Bu görüşmeye sadece Kılıçdaroğlunun ABD seyahatini organize eden Washington eski Büyükelçisi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlunun katıldığını vurgulayıp, soralım:
Kılıçdaroğlu NESAnın ne olduğunu, hangi çalışmaları yaptığını ve en önemlisi Türkiyeyi Levant saydığını biliyor muydu? Bunlarla ne işi vardı? Uludere olayı ile NESAnın ilgisi neydi? ABD programını birlikte mi hazırladılar?
ABDDE KRALİÇENİN ŞÖVALYESİYLE BULUŞMAK
Kılıçdaroğlunun ABD gezisinde, daha 1996da Erdoğanı liderliğe hazırlayan, 2000'de de Türkiyenin Dönüşümü ve Amerikan Politikasını yazan CIAnın ünlü ismi eski Ankara Büyükelçisi Abramowitzle basına kapalı bir toplantı yapması yeterince ilginç.
Ancak programında dikkat çekici bir görüşme daha yer alıyor. Herkesten önce İngilterenin Washington Büyükelçisi Sir Peter Westmacottla buluşacakmış.
Westmacott Türkiye için o kadar önemli bir isim ki!.. Önemi şuradan geliyor:
-Babası 1. Dünya savaşından sonra Ortadoğu haritasını cetvelle çizen ekipten.
-Oğul Westmacott da AKP iktidarının ilk 4 yılında Ankarada Büyükelçilik yaptı. Ama Türkiye ile ilgisini hiç kesmedi.
-Artık babamın bir zamanlar cetvelle çizdiği Ortadoğu haritasındaki sınırların dağılması, silinmesi, yeniden çizilmesi süreci başlamıştır diyen biri.
-Oğul Westmacott yeni Ortadoğu haritasını şöyle tarif ediyor: Yeni sınırlar aynı mezhep, aynı etnisiteden olanların yaşam coğrafyalarına çerçeve olacak. Farklı inançların, mezheplerin, etnisitelerin aynı sınırlarda yer aldıkları cetvelle çizilmiş devletler geçerliliğini yitirmekte. Kısaca inanç, mezhep, etnik devletçikleri.
-Westmacottın az bilinen bir özelliği de İngiliz Kraliçesinden Şövalyelik ünvanı alması. Ünvanın veriliş tarihi 2003, yani Ankara Büyükelçisiyken.
İngiltere Kraliçesinin, Westmacotttan 5 yıl sonra 2008de Cumhurbaşkanı Güle de Büyük Şövalye nişanı taktığını hatırlatıp, Westmacott-Gül ilişkisine geçelim.
AKPnin iktidara gelmesinin, Erdoğan yasaklı olduğu için Başbakanlık koltuğuna Gülün oturmasının beklendiği 2 Kasım 2002 seçimlerine bir hafta kala AKP Genel Merkezine giden İngiliz Büyükelçi, Gülle 1 saatten fazla görüşür. Görüşmede İngiliz Büyükelçinin, Güle AKP iktidarının AB süreci ile Kuzey Irak operasyonu başta olmak üzere dış politika ve ekonomiye ilişkin yaklaşımlarını sorduğu belirtilse de bunun ötesinde konuların garantiye bağlandığı anlatılır.
BOPçu NESA... CIAcı Abramowitz... İngiliz Şövalye Westmacott... Neler oluyor? Kılıçdaroğlu, ABD tarafından deliğe süpürülen Erdoğanın yerine BOP eşbaşkanlığına adaylığını mı koyuyor yoksa?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyere kucak dolusu sevgiler
Müyesser Yıldız
Odatv.com
Bu gezi bizim Çine, Mısıra, Iraka yaptığımız gezi formatında değil sözü yabana atılacak bir söz değil. Bunu doğrulayan epey gelişme var.
Tam adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi olan BOPu ilk kez 7 Ağustos 2003te o zaman Bushun Güvenlik Danışmanı olan Condoleezza Ricedan duyduk. Rice, aralarında Türkiyenin de bulunduğu 22 ülkenin rejim, sınır ve haritasının değiştirileceğini anlatıyordu.
2000 TARİHLİ HARİTA
Oysa ABDye giden bazı Türk komutanları o haritayı 2001-2002 yıllarında devlet yetkililerinin elinde görür. Durumu bildirdiklerinde, Ankara sadece güler.
Diğer bir asker ise başka bir olay vesilesiyle 2002 yılında bu haritaya vakıf olur. Olay şudur:
Doğrudan devlet tarafından desteklenen, ABD Ulusal Savunma Üniversitesine bağlı NESA-Near East South Asia Center for Strategic Studies (Yakın Doğu Güney Asya Stratejik Çalışmalar Merkezi) isimli bir kuruluş düzenlediği seminer ve toplantılara Türkiyeden de katılımcı istemektedir. Bu nedir? diye araştırılır, bir gözlemci gönderilir. Giden asker, davet edilenlerin tamamının BOP kapsamındaki ülkelerden olduğunu, merkezin faaliyet alanını gösteren haritanın da BOP haritasıyla örtüştüğünü, BOP projesi deşifre olduktan sonra anlar.
Toplantılara uzman politika belirleyicileri, general ve üst düzey subaylar ile büyükelçi ve bakanlık çalışanları çağrılmakta ve 2 haftalık seminerlerle bunlar adeta psikolojik olarak BOPa hazır hale getirilmektedir.
TSK, o toplantılara katılmama kararı alır ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili birimleri uyarır. Ancak AKP iktidarında bu toplantı ve seminerlere Türkiyeden de temsilci gönderilmeye başlanır. Dahası NESA, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırma Merkezi (SAM) ile işbirliği içinde çalışmaya başlar.
LEVANT'TAKİ TÜRKİYE?
NESAnın faaliyet bölgesi yani haritası da önemlidir. Kuzey Afrika, Körfez, Güney Asya ve Orta Asya dışında bir de Levant bölgesinde çalışmaktadır. NESA haritasına göre, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin Otoritesi ve Suriyenin yanısıra Türkiye de "Levant ülkesidir.
Levant, hem coğrafi, hem kültürel, hem tarihi anlamı olan bir tabir. Coğrafi ve siyasi anlamda bakarsak; Karadeniz, Anadolu veya Toroslardan başlatan da var, Hatay ve Çukurovayı ayrı bir bölge olarak bu harita içinde kabul eden de.
Mezopotamya anlamında kullanan veya 1920-1946 arasında Fransız mandası altında yaşayan devletleri Levant sayanlar da.
Keza İsrail ve ABD Neo-conlarının Ortadoğu yerine Levantı kullandığına dikkat çekiliyor.
Özetle BOPu hazırlayan ve hazmettiren NESAya göre, Türkiyenin yeri de sınırları da meçhûl.
KILIÇDAROĞLU-NESA İLİŞKİSİ
BOP veya NESAnın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluyla bağlantısına gelince;
25 Mart 2013te Hürriyet Gazetesinde şöyle bir haber yayınlandı:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu gününü yabancı temaslara ayırdı. Kılıçdaroğlu'nun NESA Başkanı Emekli Büyükelçi James A. Larocco ile yaptığı görüşmenin içeriği hakkında bir açıklama yapılmadı, ancak sehpanın üzerindeki Uludere dosyası dikkat çekti. (Haber ve görüntüler için: D temasta Uludure ayrnts - Hrriyet GNDEM)
Bu görüşmeye sadece Kılıçdaroğlunun ABD seyahatini organize eden Washington eski Büyükelçisi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlunun katıldığını vurgulayıp, soralım:
Kılıçdaroğlu NESAnın ne olduğunu, hangi çalışmaları yaptığını ve en önemlisi Türkiyeyi Levant saydığını biliyor muydu? Bunlarla ne işi vardı? Uludere olayı ile NESAnın ilgisi neydi? ABD programını birlikte mi hazırladılar?
ABDDE KRALİÇENİN ŞÖVALYESİYLE BULUŞMAK
Kılıçdaroğlunun ABD gezisinde, daha 1996da Erdoğanı liderliğe hazırlayan, 2000'de de Türkiyenin Dönüşümü ve Amerikan Politikasını yazan CIAnın ünlü ismi eski Ankara Büyükelçisi Abramowitzle basına kapalı bir toplantı yapması yeterince ilginç.
Ancak programında dikkat çekici bir görüşme daha yer alıyor. Herkesten önce İngilterenin Washington Büyükelçisi Sir Peter Westmacottla buluşacakmış.
Westmacott Türkiye için o kadar önemli bir isim ki!.. Önemi şuradan geliyor:
-Babası 1. Dünya savaşından sonra Ortadoğu haritasını cetvelle çizen ekipten.
-Oğul Westmacott da AKP iktidarının ilk 4 yılında Ankarada Büyükelçilik yaptı. Ama Türkiye ile ilgisini hiç kesmedi.
-Artık babamın bir zamanlar cetvelle çizdiği Ortadoğu haritasındaki sınırların dağılması, silinmesi, yeniden çizilmesi süreci başlamıştır diyen biri.
-Oğul Westmacott yeni Ortadoğu haritasını şöyle tarif ediyor: Yeni sınırlar aynı mezhep, aynı etnisiteden olanların yaşam coğrafyalarına çerçeve olacak. Farklı inançların, mezheplerin, etnisitelerin aynı sınırlarda yer aldıkları cetvelle çizilmiş devletler geçerliliğini yitirmekte. Kısaca inanç, mezhep, etnik devletçikleri.
-Westmacottın az bilinen bir özelliği de İngiliz Kraliçesinden Şövalyelik ünvanı alması. Ünvanın veriliş tarihi 2003, yani Ankara Büyükelçisiyken.
İngiltere Kraliçesinin, Westmacotttan 5 yıl sonra 2008de Cumhurbaşkanı Güle de Büyük Şövalye nişanı taktığını hatırlatıp, Westmacott-Gül ilişkisine geçelim.
AKPnin iktidara gelmesinin, Erdoğan yasaklı olduğu için Başbakanlık koltuğuna Gülün oturmasının beklendiği 2 Kasım 2002 seçimlerine bir hafta kala AKP Genel Merkezine giden İngiliz Büyükelçi, Gülle 1 saatten fazla görüşür. Görüşmede İngiliz Büyükelçinin, Güle AKP iktidarının AB süreci ile Kuzey Irak operasyonu başta olmak üzere dış politika ve ekonomiye ilişkin yaklaşımlarını sorduğu belirtilse de bunun ötesinde konuların garantiye bağlandığı anlatılır.
BOPçu NESA... CIAcı Abramowitz... İngiliz Şövalye Westmacott... Neler oluyor? Kılıçdaroğlu, ABD tarafından deliğe süpürülen Erdoğanın yerine BOP eşbaşkanlığına adaylığını mı koyuyor yoksa?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyere kucak dolusu sevgiler
Müyesser Yıldız
Odatv.com