- 8 Kasım 2007
- 957
- 7
- Konu Sahibi mondschein2
- #1
Kış hastalıkları ve korunma yolları
Kış aylarının gelmesiyle özellikle soğuk havaların da etkisiyle kimi hastalıklarla karşılaşma riskimiz artar. Nezle, soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre bu hastalıkların başında gelir. Alacağınız bir takım önlemlerle bu hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz...
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, kış mevsimiyle gelen bulaşıcı hastalıklar ve korunma yolları ile ilgili bilgiler verdi.
Nezle - Soğuk Algınlığı
Soğuk algınlığı; çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalık. Özellikle mevsimlerin değiştiği aylarda ani ısı değişiklikleri nedeniyle soğuk algınlığı görülme sıklığı artıyor. Kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirme, güneş ışınlarından daha az yararlanma ile kötü havalandırma koşulları, enfeksiyonun gelişmesini ve yayılmasını hızlandırıyor. Halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif bir ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ile burun akması soğuk algınlığının en önemli belirtilerini oluşturuyor. Soğuk algınlığı en fazla bir hafta on gün içinde tedavi edilmesine gerek duyulmadan kendiliğinden geçiyor. Ancak hastalık; sinüzit, ortakulak iltihabı ve zatürree gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşıyor ve tedavi süresi de uzuyor. Soğuk algınlığında antibiyotik tedavisine gerek duyulmuyor. Hastalıkta belirtilere yönelik tedavi uygulanıyor. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamollü ilaçlar kullanılabiliyor. Burnu tuzlu suyla yıkamak, burun tıkanıklığını giderici spreyler ya da burun damlaları etkili oluyor. İstirahat edilmesi ve stresten uzak durulması, vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım ediyor.
Nezleden nasıl korunmalı?
· Toplu yaşanan kapalı ortamlardan uzak durmaya özen gösterin.
· Hasta kişilerle yakın temasa geçmeyin,.
· Virüsler bulaştıkları yerlerde canlı kalabiliyorlar. Bu nedenle özel eşyanızı soğuk algınlığına yakalanan kişilerle kullanmamaya özen gösterin.
· Ellerinizi sık sık sabunla yıkayın.
Grip (İnfluenza)
Grip, bulaşıcı bir akut virüs hastalığı olarak tanımlanıyor. İnfluenza virüsünün yapısı çok sık değiştiği için toplumda herhangi bir dirençle karşılaşmadan hızla yayılabiliyor, tüm dünyayı etkileyen salgınlara yol açabiliyor. Genellikle sonbaharın soğuk aylarında ve kış aylarında da salgın halinde görülebiliyor. Grip; küçük çocukları, vücut direnci düşmüş yaşlıları ve kronik hastalığı olan kişileri daha çok etkisi altına alıyor. Sonbahar ve kış mevsimlerinde toplu ulaşım araçları, sinema ile tiyatro gibi kalabalık grupların bulunduğu yerlerin de hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığı biliniyor. Titremenin de eşlik ettiği ateş 39 - 40 dereceye çıkıyor. Başta, eklemlerde ve kaslarda, özellikle sırt ile bel bölgesinde ağrı oluşuyor. Bunların yanı sıra halsizlik ve bitkinlik, bazen de mide bulantısı ile kusma da görülebiliyor. Boğaz ağrısı, şiddetli öksürük ve göğüste yanma gibi yakınmalara da sıkça rastlanıyor. Grip, 4 - 5 gün içinde yavaş yavaş düzelmeye başlıyor ve genellikle bir hafta içinde geçiyor. Gribin etkin bir şekilde tedavisi için öncelikle yatak istirahati öneriliyor. Yüksek ateşin düşürülmesi ve kas ağrılarının dindirilmesi, tedavide en önemli hedefi oluşturuyor. Ateşi düşürmek için parasetamol içeren ilaçlardan yararlanılıyor. Bol bol sıvı tüketmek gerekiyor.
Gripten nasıl korunmalı?
· Hasta kişilerle yakın temaslardan kaçının.
· Kalem, kitap ve bardak gibi özel eşyalarınızı hasta kişilerle kullanmayın.
· El temizliğine özen gösterin. Elinizi göz ve burnunuzla temas ettirmeyin.
· Özellikle kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden mümkün olduğunca uzak durun.
· Mevsime uygun giyinmeye özen gösterin.
· Grip aşısını yaptırmayı ihmal etmeyin.
Akut Bronşit
Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunun ardından gelişen bronşit, bronşların iltihaplanması sonucu ortaya çıkıyor. Akut bronşite genellikle influenza gibi bronşlara yerleşen virüsler neden oluyor. Virüs, solunum yoluyla ya da hasta kişiyle el sıkışma gibi yakın temasla bulaşıyor. Soğuk algınlığı ve grip geçiren kişiler, uzun süre kapalı ortamlarda kalanlar ve havalandırması olmayan yerlerde çalışanlar risk grubunu oluşturuyorlar. Ayrıca beden dirençleri daha düşük olduğu için sigara içen kişiler de daha kolay bronşit oluyorlar ve tedaviye daha zor yanıt veriyorlar. Kuru öksürük bronşitin tipik belirtisini oluşturuyor. Özellikle geceleri yoğunlaşan öksürük bazen günlerce sürebiliyor. Bronş içinde yerleşmiş bulunan hücreler yeterli sıvı alınıp ıslatılmadığı takdirde balgam gelişiyor. Her bronşitin tedavisinde antibiyotik kullanılmasına gerek duyulmuyor. Öksürük yakınmasına karşı öksürük kesici ilaçlar veriliyor. Ancak balgamla seyreden bronşitte genellikle antibiyotikten yararlanılıyor. Yüksek ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici ekleniyor. Akut bronşit tedavisi ortalama 10 gün sürüyor.
Bronşitten nasıl korunmalı?
· Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde mümkün olduğunca sokağa çıkmayın.
· Kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlardan uzak durun.
· Bronşite yakalanmış kişilerle yakın temas kurmaktan kaçının.
· Sigara içmeyin, içilen mekanlarda da bulunmayın.
· Elinizi sık sık sabunlu suyla yıkayın.
Zatürre
Kış mevsiminde daha sık görülen zatürre, bakteri ya da virüslerin yol açtığı ciddi bir akciğer enfeksiyonu olarak nitelendiriliyor. Ne yazık ki, günümüzde gelişmiş tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen zatürre hala en sık ölüme neden olan hastalıklardan birini oluşturuyor. Zatürre her yaşta görülmekle birlikte bebek, küçük çocuklar ve ileri yaştaki bireyleri daha çok etkiliyor. Tüm zatürre olgularının yarısından pnömokok bakterisi sorumlu tutuluyor. Pnömokoklar hasta kişiyle yakın temas sonucu bulaşıyor. Bakteriler tek başına veya damlacıklar içinde solunum yoluyla vücuda giriyorlar. Belirtiler genellikle üst solunum yolları enfeksiyonunun ardından ani olarak başlıyor. Yüksek ateş, üşüme - titreme, öksürük, balgam, nefes alırken batar tarzda göğüs ağrısı, nefes darlığı, iştahsızlık gibi yakınmalar hastayı yatağa düşürüyor. Ancak hastalık sinsi bir şekilde de ilerleyebiliyor; kuru inatçı bir öksürüğe karşılık göğüs ağrısı, nefes darlığı ve balgam gibi diğer belirtilere rastlanmayabiliyor. Zatürre mutlaka antibiyotikle tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Günümüzde hemen her bakteriye karşı etkili antibiyotikler mevcut. Tedavide önemli olan antibiyotiğin doğru seçilmesi, yeterli doz ve sürede kullanılması. Yatak istirahati vücut direncinin yeniden kazanılmasında önemli rol oynuyor. Zatürrenin tedavi süresi 1 - 3 hafta sürüyor.
Zatürreden nasıl korunmalı?
. Zatürreye karşı önlem almada etkili yol aşı yaptırmak. Zatürre için de pnömokok mevcut, ancak bunların koruyuculuğu yüzde 100 değil. Fakat bu aşılar sayesinde hastalarda hem hastalığa yakalanma hem de ölüm oranlarında azalma söz konusu.
. Grip aşısının her yıl yinelenmesi gerekirken, pnömokok aşısı ile 5 yıl boyunca süren bağışıklık elde ediliyor.
. Özellikle kalp, akciğer, kan, böbrek ve diyabet hastaları, dalağı alınmış kişiler, 65 yaşın üzerindekiler gibi yüksek risk taşıyan kişilerin mutlaka zatürre aşısı yaptırmaları öneriliyor.
Grip Aşısı Kime, Ne Zaman Yapılmalı?
Günümüzde, grip aşısı bu hastalıktan korunmanın en güvenli yolunu oluşturuyor. Grip aşısı Eylül-Aralık ayları arasında tek doz olarak uygulanıyor. Grip aşısını her sonbahar mevsiminde yinelemek gerekiyor. 65 yaşın üzerinde olanlar, astım, kronik akciğer hastalığı, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı, diyabet ile böbrek yetmezliğinden yakınanlar aşılanması gereken gruplar içinde yer alıyor. Ayrıca sağlık personeli, toplum hizmetinde çalışanlar, risk grubundakilerle yakın temasta olanların da grip aşısı yaptırmalarında yarar var. Ancak 6 aydan küçük bebeklerin, hamileliğin ilk 2 ayı içinde olan kadınların (doktor tarafından önerilmediği takdirde) ve yumurtaya karşı alerjisi olanların grip aşısı yaptırmamaları gerekiyor.alinti (ailem)
Kış aylarının gelmesiyle özellikle soğuk havaların da etkisiyle kimi hastalıklarla karşılaşma riskimiz artar. Nezle, soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre bu hastalıkların başında gelir. Alacağınız bir takım önlemlerle bu hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz...
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, kış mevsimiyle gelen bulaşıcı hastalıklar ve korunma yolları ile ilgili bilgiler verdi.
Nezle - Soğuk Algınlığı
Soğuk algınlığı; çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalık. Özellikle mevsimlerin değiştiği aylarda ani ısı değişiklikleri nedeniyle soğuk algınlığı görülme sıklığı artıyor. Kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirme, güneş ışınlarından daha az yararlanma ile kötü havalandırma koşulları, enfeksiyonun gelişmesini ve yayılmasını hızlandırıyor. Halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif bir ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ile burun akması soğuk algınlığının en önemli belirtilerini oluşturuyor. Soğuk algınlığı en fazla bir hafta on gün içinde tedavi edilmesine gerek duyulmadan kendiliğinden geçiyor. Ancak hastalık; sinüzit, ortakulak iltihabı ve zatürree gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşıyor ve tedavi süresi de uzuyor. Soğuk algınlığında antibiyotik tedavisine gerek duyulmuyor. Hastalıkta belirtilere yönelik tedavi uygulanıyor. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamollü ilaçlar kullanılabiliyor. Burnu tuzlu suyla yıkamak, burun tıkanıklığını giderici spreyler ya da burun damlaları etkili oluyor. İstirahat edilmesi ve stresten uzak durulması, vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım ediyor.
Nezleden nasıl korunmalı?
· Toplu yaşanan kapalı ortamlardan uzak durmaya özen gösterin.
· Hasta kişilerle yakın temasa geçmeyin,.
· Virüsler bulaştıkları yerlerde canlı kalabiliyorlar. Bu nedenle özel eşyanızı soğuk algınlığına yakalanan kişilerle kullanmamaya özen gösterin.
· Ellerinizi sık sık sabunla yıkayın.
Grip (İnfluenza)
Grip, bulaşıcı bir akut virüs hastalığı olarak tanımlanıyor. İnfluenza virüsünün yapısı çok sık değiştiği için toplumda herhangi bir dirençle karşılaşmadan hızla yayılabiliyor, tüm dünyayı etkileyen salgınlara yol açabiliyor. Genellikle sonbaharın soğuk aylarında ve kış aylarında da salgın halinde görülebiliyor. Grip; küçük çocukları, vücut direnci düşmüş yaşlıları ve kronik hastalığı olan kişileri daha çok etkisi altına alıyor. Sonbahar ve kış mevsimlerinde toplu ulaşım araçları, sinema ile tiyatro gibi kalabalık grupların bulunduğu yerlerin de hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığı biliniyor. Titremenin de eşlik ettiği ateş 39 - 40 dereceye çıkıyor. Başta, eklemlerde ve kaslarda, özellikle sırt ile bel bölgesinde ağrı oluşuyor. Bunların yanı sıra halsizlik ve bitkinlik, bazen de mide bulantısı ile kusma da görülebiliyor. Boğaz ağrısı, şiddetli öksürük ve göğüste yanma gibi yakınmalara da sıkça rastlanıyor. Grip, 4 - 5 gün içinde yavaş yavaş düzelmeye başlıyor ve genellikle bir hafta içinde geçiyor. Gribin etkin bir şekilde tedavisi için öncelikle yatak istirahati öneriliyor. Yüksek ateşin düşürülmesi ve kas ağrılarının dindirilmesi, tedavide en önemli hedefi oluşturuyor. Ateşi düşürmek için parasetamol içeren ilaçlardan yararlanılıyor. Bol bol sıvı tüketmek gerekiyor.
Gripten nasıl korunmalı?
· Hasta kişilerle yakın temaslardan kaçının.
· Kalem, kitap ve bardak gibi özel eşyalarınızı hasta kişilerle kullanmayın.
· El temizliğine özen gösterin. Elinizi göz ve burnunuzla temas ettirmeyin.
· Özellikle kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden mümkün olduğunca uzak durun.
· Mevsime uygun giyinmeye özen gösterin.
· Grip aşısını yaptırmayı ihmal etmeyin.
Akut Bronşit
Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunun ardından gelişen bronşit, bronşların iltihaplanması sonucu ortaya çıkıyor. Akut bronşite genellikle influenza gibi bronşlara yerleşen virüsler neden oluyor. Virüs, solunum yoluyla ya da hasta kişiyle el sıkışma gibi yakın temasla bulaşıyor. Soğuk algınlığı ve grip geçiren kişiler, uzun süre kapalı ortamlarda kalanlar ve havalandırması olmayan yerlerde çalışanlar risk grubunu oluşturuyorlar. Ayrıca beden dirençleri daha düşük olduğu için sigara içen kişiler de daha kolay bronşit oluyorlar ve tedaviye daha zor yanıt veriyorlar. Kuru öksürük bronşitin tipik belirtisini oluşturuyor. Özellikle geceleri yoğunlaşan öksürük bazen günlerce sürebiliyor. Bronş içinde yerleşmiş bulunan hücreler yeterli sıvı alınıp ıslatılmadığı takdirde balgam gelişiyor. Her bronşitin tedavisinde antibiyotik kullanılmasına gerek duyulmuyor. Öksürük yakınmasına karşı öksürük kesici ilaçlar veriliyor. Ancak balgamla seyreden bronşitte genellikle antibiyotikten yararlanılıyor. Yüksek ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici ekleniyor. Akut bronşit tedavisi ortalama 10 gün sürüyor.
Bronşitten nasıl korunmalı?
· Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde mümkün olduğunca sokağa çıkmayın.
· Kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlardan uzak durun.
· Bronşite yakalanmış kişilerle yakın temas kurmaktan kaçının.
· Sigara içmeyin, içilen mekanlarda da bulunmayın.
· Elinizi sık sık sabunlu suyla yıkayın.
Zatürre
Kış mevsiminde daha sık görülen zatürre, bakteri ya da virüslerin yol açtığı ciddi bir akciğer enfeksiyonu olarak nitelendiriliyor. Ne yazık ki, günümüzde gelişmiş tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen zatürre hala en sık ölüme neden olan hastalıklardan birini oluşturuyor. Zatürre her yaşta görülmekle birlikte bebek, küçük çocuklar ve ileri yaştaki bireyleri daha çok etkiliyor. Tüm zatürre olgularının yarısından pnömokok bakterisi sorumlu tutuluyor. Pnömokoklar hasta kişiyle yakın temas sonucu bulaşıyor. Bakteriler tek başına veya damlacıklar içinde solunum yoluyla vücuda giriyorlar. Belirtiler genellikle üst solunum yolları enfeksiyonunun ardından ani olarak başlıyor. Yüksek ateş, üşüme - titreme, öksürük, balgam, nefes alırken batar tarzda göğüs ağrısı, nefes darlığı, iştahsızlık gibi yakınmalar hastayı yatağa düşürüyor. Ancak hastalık sinsi bir şekilde de ilerleyebiliyor; kuru inatçı bir öksürüğe karşılık göğüs ağrısı, nefes darlığı ve balgam gibi diğer belirtilere rastlanmayabiliyor. Zatürre mutlaka antibiyotikle tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Günümüzde hemen her bakteriye karşı etkili antibiyotikler mevcut. Tedavide önemli olan antibiyotiğin doğru seçilmesi, yeterli doz ve sürede kullanılması. Yatak istirahati vücut direncinin yeniden kazanılmasında önemli rol oynuyor. Zatürrenin tedavi süresi 1 - 3 hafta sürüyor.
Zatürreden nasıl korunmalı?
. Zatürreye karşı önlem almada etkili yol aşı yaptırmak. Zatürre için de pnömokok mevcut, ancak bunların koruyuculuğu yüzde 100 değil. Fakat bu aşılar sayesinde hastalarda hem hastalığa yakalanma hem de ölüm oranlarında azalma söz konusu.
. Grip aşısının her yıl yinelenmesi gerekirken, pnömokok aşısı ile 5 yıl boyunca süren bağışıklık elde ediliyor.
. Özellikle kalp, akciğer, kan, böbrek ve diyabet hastaları, dalağı alınmış kişiler, 65 yaşın üzerindekiler gibi yüksek risk taşıyan kişilerin mutlaka zatürre aşısı yaptırmaları öneriliyor.
Grip Aşısı Kime, Ne Zaman Yapılmalı?
Günümüzde, grip aşısı bu hastalıktan korunmanın en güvenli yolunu oluşturuyor. Grip aşısı Eylül-Aralık ayları arasında tek doz olarak uygulanıyor. Grip aşısını her sonbahar mevsiminde yinelemek gerekiyor. 65 yaşın üzerinde olanlar, astım, kronik akciğer hastalığı, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı, diyabet ile böbrek yetmezliğinden yakınanlar aşılanması gereken gruplar içinde yer alıyor. Ayrıca sağlık personeli, toplum hizmetinde çalışanlar, risk grubundakilerle yakın temasta olanların da grip aşısı yaptırmalarında yarar var. Ancak 6 aydan küçük bebeklerin, hamileliğin ilk 2 ayı içinde olan kadınların (doktor tarafından önerilmediği takdirde) ve yumurtaya karşı alerjisi olanların grip aşısı yaptırmamaları gerekiyor.alinti (ailem)