Keneler Hakkinda hersey

Yeliz

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
19 Mart 2007
3.027
5
43
KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ



Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nedir?


Link Silinmiştir.

Kırım-Kongo Hemorajik Ateş (KKHA),keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etken tarafından neden olunan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hala yüksektir.


Keneler Nasıl Tanınır ve Nerelerde Bulunur?

Keneler otlaklar, çalılıklar ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval şekillidir. 6-8 bacaklı, uçamayan, sıçrayamayan hayvanlardır. Hayvan ve insanların kanlarını emerek beslenirler ve bu sayede hastalıkları insanlara bulaştırabilirler.
Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara (özellikle devekuşları) kadar geniş bir konakçı spektrumları mevcuttur.

Link Silinmiştir.

Kimler Risk Altındadır?

Hastalık genellikle meslek hastalığı şeklinde karşımıza çıkar.



Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar

Veterinerler

Kasaplar

Mezbaha çalışanları

Sağlık personeli özellikle risk gurubudur.

Kamp ve piknik yapanlar, askerler ve korunmasız olarak yeşil alanlarda bulunanlar da risk altındadır.


Link Silinmiştir.

Henüz ergin olmamış Hylomma soyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza eder; ergin kene olduğunda da hayvanlardan ve insanlardan kan emerken bulaştırır.

Kuluçka Süresi Ne Kadardır?

Kene tarafından ısırılma ile virüsün alınmasını takiben kuluçka süresi genellikle 1-3 gündür; bu süre en fazla 9 gün olabilmektedir. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda bu süre 5-6 gün, en fazla ise 13 gün olabilmektedir.

Belirtileri Nelerdir?
Ateş

Kırıklık

Baş ağrısı

Halsizlik

Kanama pıhtılaşma mekanizmalarının

bozulması sonucu;

- Yüz ve göğüste kırmızı döküntüler

ve gözlerde kızarıklık,

- Gövde, kol ve bacaklarda morluklar

- Burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülür

- Ölüm karaciğer, böbrek ve akciğer yetmezlikleri nedeni ile

olmaktadır.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tanısı Nasıl Konulur?

Kanda virüse karşı oluşan antikorların taranması tanı için en sık kullanılan yöntemdir. Bu göstergeler hastalığın başlangıcından sonra 6. günden itibaren belirlenebilir.



Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nasıl Kontrol Edilir ve Nasıl Korunulur?




Hastalığın bulaşmasında keneler önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle kene mücadelesi önemlidir fakat oldukça da zordur.

1. İnsanlar kenelerden uzak tutulabilir ise bulaş önlenebilir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekir.



2. Kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan uzak durulmalı, bu gibi alanlara çıplak ayak yada kısa giysiler ile gidilmemelidir.



3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları,



4. Görevi nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin hayvan ve hasta insanların kan ve vücut sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske v.b. giymeleri gerekmektedir.



5. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar (repellent) olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir.)



6. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.

7. Kenelerin bulunduğu alanlara gidildiği zaman vücut belli aralıklarla kene için taranmalıdır.

Link Silinmiştir. Link Silinmiştir. Link Silinmiştir.


8. Vücuda yapışmış keneler uygun bir şekilde kene ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir cımbız veya pens yardımıyla sağa sola oynatarak alınmalıdır. Isırılan yer alkolle temizlenmelidir. Mümkünse kenenin tanı için alkolde saklanması uygun olur.

Link Silinmiştir. Link Silinmiştir. Link Silinmiştir. Link Silinmiştir.


9. Diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden, haşere ilacı (insektisit) ile uygulamanın uygun görüldüğü durumlarda çevre ilaçlanması yapılabilinir.



Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tedavisi Nedir?

Hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Hastaya destek tedavisi yapılmalıdır
 
Veteriner Hekim Günser Erlik, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açabilen kene ile mücadelede en etkili yolun, bireysel olarak alınacak tedbirler olduğunu söyledi.

Çorum'da kenelerle korunma yöntemleri ile ilgili bilgilendirme toplantıları sürüyor. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri son olarak çiftçilerle bir araya geldi. Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şubesi'nde görevli Veteriner Hekim Günser Erlik, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, özellikle köylülerin arazilerde çalışacağını ve kene ile temas etme olasılıklarının yükseleceğini belirterek, bireysel tedbirlere önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de KKKA hastalığının görüldüğü iller arasında Çorum'un ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Erlik, kene tarafından ısırılan kişilerin, ilk iş olarak en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerektiğini söyledi. Erlik, KKKA riski olmasa bile keneler aracılığıyla başka hastalıkların da bulaşabileceğine dikkat çekerek, alınması gereken tedbirleri sıraladı:

"Kene riski olan yerlerde bulunulduğunda, vücudu tamamen örtecek giysiler giyilmelidir. Kenelerin vücuda girebileceği açıklıkların kapatılması önemlidir. Örneğin pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı, çizme giyilmelidir. Kenelerin bulunduğu alanlara gidilirken vücudun açıkta kalan alanlarına ve elbiselere cilde sürülebilen böcek kovucu maddelerin uygulanması, korunma için etkili olmaktadır. Elbiselere, yıkamaya da dayanıklı olan, etki süresi uzun kene öldürücü ilaçlar sürülmesi etkili bir korunma aracı olabilir. Eve gelindiğinde vücut kene yönünden kontrol edilmeli, kene varsa bir cımbızla, kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak, çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır. Yine risk altındaki kişilerin, sık aralıklarla vücut muayenelerini yapmaları önemlidir. Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa, hastalık riski de o kadar azalmaktadır. Keneyi vücuttan uzaklaştırmak için sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek bulunmamaktadır. Vücuttan kene uzaklaştırmak usulünce yapıldığı takdirde kolayca ve risksiz yapılabilecek bir işlemdir. Vücut üzerindeki keneler öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır."

Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmaması gerektiğini vurgulayan Veteriner Hekim Günser Erlik, kene tarafından ısırılan insanların veya hayvanların kanlarına korunmasız temas yapılmaması gerektiğini söyledi!
 
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Bölümü uzmanları, zehirli kenelerden insanlara bulaşabilen 3 tür hastalık daha tespit etti.

Babezioz (sığırlarda kan işeme, koyunlarda ağrıma ve sıtma) ve anaplazmoz (yüksek ateş) ve talveiyoz adı verilen hastalıklar, dalak operasyonu geçirenler, kanser hastaları ve HIV virüsü taşıyanlar için ölüm tehlikesi meydana getiriyor. Bu hastalıkların sağlıklı insanlara bulaşma ihtimali ise düşük. OMÜ öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mustafa Açıcı, Samsun, Sinop, Kastamonu, Amasya, Tokat ve Ordu'da kene kaynaklı hastalıkların tespit edilmesi amacıyla 1 yıldır araştırma yaptıklarını söyledi. Açıcı, hayvanlarda ölümlere sebep olan hastalıklardan babezoiozun babesiadivergens ile babesiamicroti türleri ile anaplasmoz hastalığının insanlara da bulaşabildiğini tespit ettiklerini dile getirdi. Açıcı, "Şu an bireysel önlemler almak gerek. İnsanlar, tedbiri elden bırakmamalı." dedi.

Bu arada, Sivas'ta kene ısırdığı için İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi ve Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan M.Ç.'nin (67) vefat ettiği öğrenildi.

Zaman
Link Silinmiştir.
 
iki dakikanızı ayırın kendiniz ve yakınlarınız için oradan buradan duyduğunuz şeyleri yapmayın.eskiden kocakarı ilaçları şimdide uyduruk yöntemler.biri okur yanlış birşey yapar diyede düşünülmüyor artık.lütfen arkadaşlar insan hayatı bu oyuncak değil...sevgiler...
 
Türkiye'de kene paniği sürerken, Sağlık Bakanlığı'ndan, keneden nasıl korunulacağı, kenenin vücuttan nasıl çıkartılacağıyla ilgili resmi açıklama geldi.


Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, Kırım Kongo kanamalı ateşinden (KKKA) korunmada bilinçli korunma tedbirlerinin önemine işaret ederek, keneyi vücuttan uzaklaştırmak için sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek bulunmadığını söyledi. Buzgan, ''Kenenin vücuttan usulünce uzaklaştırılması kolay ve risksizdir'' dedi.

Buzgan, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkilileri ile çeşitli üniversite ve meslek örgütlerinden uzmanların oluşturduğu Sağlık Bakanlığı KKKA Bilimsel Kurul üyeleriyle basın toplantısı düzenledi.

Hastalıkla ilişkili kene türünün yaban hayatıyla yakından ilgili olduğunu belirten Buzgan, bu kenenin yaşama döneminin bir bölümünde yaban hayvanlarından, bir bölümünde de özellikle çiftlik hayvanlarından kan emdiğini söyledi. Kurak ve yarı kurak bozkır iklimini seven bu kene türünün, genellikle bozkır ile diğer iklimlerin kesişme yerlerinde, kuru taban örtüsüne sahip bodur ormanlık alanlarda
yaygın olarak görüldüğünü anlatan Buzgan, ''Özellikle vadilerle çevrili dağlık alanların yamaçları, yaban hayvanlarının daha sık dolaştığı alanlar olduğundan keneler açısından oldukça zengin bölgelerdir'' dedi.

BUGÜNE KADAR 22 İLDE GÖRÜLDÜ

Buzgan, ülkede ilk olarak Kelkit Vadisinin çevresindeki illerde ortaya çıkan KKKA'nın, ilk kez tanımlandığı 2003 yılından bugüne kadar 22 ilde görüldüğünü bildirdi.

Bu hastalıktan 2002-2003 yıllarında 150 vaka 6 ölüm, 2004'de 249 vaka 13 ölüm, 2005'de 266 vaka 13 ölüm, bu yılın başından itibaren de 150 vaka ve 11 ölüm görüldüğünü bildiren Buzgan, vaka içindeki ölüm hızının ise yüzde 5 civarında olduğunu kaydetti.

Hastalığın yaban hayatı ile insanların iç içe olduğu bölgelerde kene sayısının artışına bağlı olarak ortaya çıktığını anlatan Buzgan, ''KKKA, iklim, bitki örtüsü, yabani hayvanı sayısındaki artış gibi doğal dengenin değişimiyle doğrudan ilgili bir hastalıktır'' diye konuştu. Virüsün hayvanlarda belirti veren bir hastalığa yol açmadığını kaydeden Buzgan, ''Hastalığın hasta insanların kanlarıyla kontrolsüz
temasla insandan insana geçebilmesi de söz konusudur'' dedi.

Buzgan, KKKA'nın ani başlayan ateş, baş ağrısı, kırıklık, halsizlik, kas ağrısı ve belirgin iştahsızlıkla başladığını, bazı vakalarda vücutta kanamalar da olabildiğini belirtti.
İLACI VE AŞISI YOK

Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç ve yine etkinliği bilimsel çevrelerce kabul görmüş, yan etkileri tolere edilebilir ve uygulanabilir bir aşı bulunmadığını bildiren Buzgan, ''Bazı Doğu Avrupa ülkelerinde zaman zaman kullanılan KKKA aşıları, bilimsel çevreler ve Dünya Sağlık Örgütünce uygulanabilir bulunmamıştır'' diye konuştu.

Buzgan, hastalıkla ilgili bilinçli korunma tedbirlerinin önemine işaret ederek, kurulun bu konudaki tavsiyelerini açıkladı. Buna göre, alınması istenen kişisel korunma tedbirleri şöyle:

-''Kene riski olan yerlerde vücudu tamamen örtecek giysiler giyilmelidir. Kenenin vücuda gireceği olası açıklıklar kapatılmalıdır.(Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı ya da çizme giyilmeli)

-Kenelerin bulunduğu yerlere gidilirken vücudun açıkta kalan alanlarına ve elbiselere böcek kovucu ilaçlar sürülmelidir, -Bu yerlerden döndükten sonra vücut kontrol edilmeli, kene bulunduğunda bir cımbızla uygun şekilde çıkarılmalıdır,

-Risk altındakiler sık aralıklarla vücutlarını muayene etmelidir,

-Her kene KKKA riski oluşturmaz. Bu nedenle keneleri vücuttan uzaklaştırmak için sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek yoktur. Kenenin
vücuttan usulünce uzaklaştırılması kolay ve risksizdir,

-Vücuttaki keneler öldürülmemeli, patlatılmamalı, üzerlerine sigara basılmamalı ya da kimyasal madde dökülmemeli.''

''HEM PANİK HAVASI VAR, HEM KENE TÜRLERİ KARIŞTIRILIYOR''

Kene sayısının azaltılması için ilaçlama çalışmaları yürütülebileceğini anlatan Buzgan, ancak bu mücadelenin sınırlı alanlarda yapılması gerektiğini söyledi.

Kenelerle geniş çaplı mücadelenin zorluğuna işaret eden Buzgan, hayvan sahiplerinin bunu yapabileceğini belirtti.

Buzgan, bir soru üzerine, KKKA ile ilgili hem bir panik havası olduğunu hem de kene türlerinin karıştırılması nedeniyle aşırı hassasiyet gösterildiğini kaydetti. KKKA'ya yol açan kene türlerinin belirli bölgelerde yaşadığına dikkati çeken Buzgan, buna yol açan kene türlerinin kent merkezlerinde bulunmasının mümkün olmadığını belirtti.

Buzgan, ''Bir çok canlıyı kene zannetmek mümkün. Keneler sıçramaz, uçmaz ve havadan düşmez. Bu konuda uzmanların söylediklerine dikkat edilmesi gerekir'' dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ'ın ''Vücutlarında kene bulunanların bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiği'' yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de Buzgan, Akdağ'ın, kenelere alışık olmayan ve hastalığın bulaşma riskinin farkında bulunmayanların, bunları çıkarmalarının zorluğundan hareket ederek böyle bir açıklamada bulunmuş olabileceğini belirtti.

Bir başka soru üzerine Buzgan, veterinerlik hizmetleriyle ilgili Sağlık Bakanlığı içinde bir yapılanma sorunu bulunmadığını bildirdi.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Mustafa Ertek de, bir soru üzerine, bu yıl içinde merkeze KKKA şüphesiyle 320 numune
geldiğini, bunlardan 150'sinin pozitif çıktığını söyledi. Ertek, ''Rakamlara bakıldığında geçen yıla göre bir artış söz konusu değil'' diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zati Vatansever de, keneler açısından konak durumundaki göçmen kuşların kent merkezlerine yerleşmeleri söz konusu olmadığı için, hastalığı büyük şehirlere taşımaları riskinin bulunmadığını bildirdi.
 
Kene (Ixodoidea), eklem bacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından kan emici ve gözsüz bir dış parazittir. İnsan, koyun, köpek, kedi, deve gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emer. "Asıl kene" olarak bilinir.

Ayrı eşeylidir ve yumurta ile çoğalır. Dişi yumurtalarını yaprak, çöp veya hayvan kılları arasına bırakır. Gelişimlerinde metamorfoz vardır. Yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkar. Bunlar bir pupa devresi geçirerek 8 bacaklı nimfalara (tam gelişmemiş yavrular) dönüşürler. Nimfalar da bir pupa safhası geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Larva ve nimfalar genellikle kertenkeleler üzerinde, erginler ise insan, koyun, sığır, köpek gibi memeliler üzerinde parazit yaşarlar.


Kanı emen kene orijinal halinden onlarca kat daha büyürVücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11-12 mm'ye kadar sişer. Erginlerinde dört çift bacak bulunur. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir. Bugün 889 [1] kene türü bilinmektedir. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değildir. Sığır ve köpek kene türleri gözlüdür. Insan ve ehil hayvanlarda parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zaralıdır.ve bir çok bakteri de üretmektedir
 
Kene Isırması ile Bulaşan Hastalıklar [değiştir]Kene tedavisi çok zor olan sonucu ölüme kadar varabilen son derece tehlikeli hastalıklar taşır. Keneler virüs, bakteri ile protozoon ve Rickettsia adlı parazitleri taşıyabilirler ve bu ciddi enfeksiyon etkenlerini kanını emdikleri insan ve hayvanlara aktarırlar:

Lyme hastalığı
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi)
Beyin iltihabı(Encephalitis)

Kenenin Çıkarılması [değiştir]Kan emen bir keneyi deriden söküp atmak hastalık bulaşma riskini artırdığından oldukça tehlikelidir. Çünkü çıkarılmaya çalışılan kene midesinde bulunan, mikrop ve bakterilerle dolu kanı tekrar geriye bosaltır.


Kene Penseti [değiştir]Batı avrupa ülkelerinde halk kene ve keneden bulaşan hastalıklar konusunda oldukça duyarlıdır. Bu yüzden kenenin zararsızca çıkarılmasını sağlayan özel bir penset geliştirilmiştir. Bu aracın ülkemizde piyasada olup olmadığı bilinmemektedir.


Kene Penseti
Kene Kaşığı [değiştir]Keneye bağlı hastalıkların en yaygın olduğu ülkelerden olan Amerika'da keneyi döndürmeden kolayca ve güvenli bir şekilde çıkarmaya yarayan özel bir kaşık geliştirilmiştir kene kaşığı. Bu araç özel şekli sayesinde ulaşılması güç olan kasık ve eklem yerleri gibi bölgelere yapışan kenelerin kolayca çıkarılmasını sağlar.


Kene kaşığı
Elle Çıkarma [değiştir]Kene'yi kesinlikle kendiniz çıkarmaya çalışmayın ve en kısa sürede uzman bir sağlık görevlisi tarafından çıkarılmasını sağlayın.

Eğer herhangi bir araç ya da doktor imkanı yoksa kene el ile şu şekilde çıkarılmalıdır: Bir parmağınızın ucunu biraz tükürük ile nemlendirin ve bu sekilde kenenin etrafında çok hafif bastırarak daireler çizin. Bir kaç dakika sonra kene kendiliğinden çıkacaktır. Kene kendini bırakır bırakmaz derhal tırnaklarınızın ucu ile tutarak alın, aksi takdirde kene baska bir yere tekrar yapışacaktır. Kene çıktıktan sonra ısırılan yeri alkol ile temizleyin. Eğer kene uzun süre yapışık kaldı ise derhal bir sağlık kuruluşuna başvurun kene ısırması ile geçen hastalıklarda tedaviye erken başlanılması hastalıktan kurtulma şansını artıracaktır.

Bunun dışında, keneyi çekmek, ezmek, alkol ya da başka bir sıvı ile çıkmasını sağlamak gibi herhangi bir fiziki ya da kimyevi yöntem uygulamayın ve en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidin ve uzman bir kişi tarafından ciltten çıkarılmasını sağlayın. Sakın unutmayın ki kene ölüme sebep olabilen bir parazittir.eğer çıkarmaya çalışırsanız kötü sonuçlara yol açar
 
aman arkadaşlar dikkat etmek gerekir yaz geliyor tam piknik zamanı çocuklarımızı gözetim altında tutmayı unutmayalım
 
çok teşekkür ederim arkadaşım bu konuyu gündeme taşıdıığn için ama kesinlikle daha fazla dkkat edilmesi gerekn bi durum. ben sağlık çalışanıyım ve tahmin edemeyeceğiniz kadar çok vaka ile karşılaştık şimdiye kadar.
 
Keneye karşı korunmada önlemler açıklandı

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından korunmada özellikle vatandaşların bir takım önlemler alması ve bu konularda titizlik göstermesinin önemine işaret ederek, ''Kırsal alanlara gidildiğinde vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu (repellent) ilaçlar sürülmelidir. Giysilere keneleri kovucu/öldürücü etkisi olan ve bakanlığımızdan izinli spreyler kullanılmalıdır'' dedi.

Buzgan, yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından KKKA hastalığına karşı bir takım çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Uzmanlar ve ilgili kurum temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Bilimsel Danışma Kurulunun hastalık bu sene görülmeye başlamadan önce Şubat ve Mart aylarında 2 defa toplandığını anlatan Buzgan, ''Bu bilimsel toplantılarda hastalığın durumu, yapılan ve yapılacak çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulunuldu'' diye konuştu.

Hastalıkla ilgili kişisel korunma önlemleri büyük önem taşıdığından toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacıyla halk eğitim çalışmaları yapıldığını ve bu çalışmaların artarak sürdürüldüğünü ifade eden Buzgan, aynı amaçla halka yönelik broşür ve afişler hazırlanarak dağıtıldığını belirtti.

Buzgan, sağlık çalışanlarına yönelik hizmet içi eğitimler de düzenlendiğini, bu kapsamda Nisan ayında 81 ilin sağlık müdürü, bulaşıcı hastalıklar şube müdürleri ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı hekimlerin katıldığı eğitim ve bilgilendirme toplantısı yapıldığını söyledi.

İllerde sağlık çalışanlarına yönelik hatırlatma ve eğitim toplantılarına da devam edildiğini ifade eden Buzgan, başta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve üniversiteler olmak üzere konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin sürdüğünü kaydetti.

KKKA vaka takiplerinin yapıldığını ve hastalara gereken tedavi hizmetlerinin sunulduğunu vurgulayan Buzgan, yapılan çalışmaları yerinde incelemek ve değerlendirmelerde bulunmak üzere Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom ve Bulaşıcı ve Salgın Hastalıklar Kontrolü Daire Başkanı Ali Torunoğlu’nun riskli bölgeleri ziyaret ettiklerini söyledi.

''BU YIL LABORATUVARDA DOĞRULANAN 51 VAKA VAR''-

KKKA sebebiyle 2002-2007 yılları arasında 92 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, bu yıl da 3 kişinin KKKA sebebiyle öldüğünün laboratuvar testleriyle doğrulandığını bildiren Buzgan, yine bu yıl laboratuvar testleriyle 51 vatandaşın KKKA olduğunun tespit edildiğini kaydetti.

Buzgan, hastaların tedavisinde kullanılmak üzere KKKA geçirenlerin kanlarından üretilmesi planlanan serumla ilgili çalışmaların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine de ''Hastalıkla ilgili tedavi seçeneklerine ilişkin araştırma çalışmalarına devam ediliyor. Bilimsel sonuçlarının değerlendirilmesi ve laboratuvar çalışmaları da sürüyor'' yanıtını verdi.



KORUNMAK İÇİN ÖNLEMLER-

Buzgan, KKKA hastalığından korunmada özellikle vatandaşların bir takım korunma önlemlerini alması ve bu konularda titizlik göstermesinin önemli olduğunu belirterek, alınması gereken önlemlerle ilgili şunlara dikkati çekti:

''-Kırsal alanlara gidildiğinde vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu (repellent) ilaçlar sürülmelidir.

-Giysilere keneleri kovucu/öldürücü etkisi olan ve Sağlık Bakanlığından izinli spreyler kullanılmalıdır.

-Vücut sık sık kene yönünden kontrol edilmeli, kenenin tespit edilmesi halinde kısa sürede cımbız veya pens gibi uygun bir malzemeyle vücuda tutunduğu en yakın kısmından tutularak çıkarılmalıdır.

-Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyilmeli ve pantolon paçaları çorap içine alınmalıdır.

-Kenenin çıkarıldığı yere alkol veya tentürdiyot sürülmelidir.

-Keneler kesinlikle elle öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır.

-Vücuttan uzaklaştırılan keneler çamaşır suyu, alkol veya insektisit içine atılarak öldürülmelidir.

-Keneleri vücuttan uzaklaştırması amacıyla eter, kolonya ve gaz yağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır.

-Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar kendi vücutlarını ve çocuklarının vücutlarını sık sık kene yönünden kontrol etmelidir.

-Kene ile temastan sonra kişi 10 gün süreyle takip edilmeli ve ani başlayan ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerin olması halinde en yakın sağlık kuruşuna müracaat edilmelidir. Erken tanının konması destek tedavisine de erken dönemde başlanmasını sağlayacak böylelikle tedavi şansını artıracaktır.

-İnsanların ve hayvanların kanlarına veya diğer vücut sıvılarına korunmasız temas edilmemelidir.

-Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından büyükbaş hayvanların kene açısından ilaçlanması yapılmaktadır.''






(alıntıdır)
 
“Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle hastalığın kontrolünde korunma faktörleri büyük önem taşıyor.

İSTANBUL - Uzmanlar piknik sezonunun başlaması sebebiyle son günlerde çocuklarda görülen kene ısırması vakalarında artış olduğuna dikkat çekerek ebeveynleri uyarıyor





Dünyada ilk kez 1944 yılında Kırım’da saptanan ve daha sonra 1956 yılında Kongo’da görülen “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” (KKKA) hastalığına karşı alınabilecek önlemler konusunda Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kene tarafından ısırılma ile “Nairovirus” adı verilen bir RNA virüsünün vücuda girmesiyle oluştuğunu ifade ediyor.
Uzmanların verdiği bilgiye göre; kene ısırması sonucu birkaç -en geç 9- gün sonra, virüsü içeren kan veya vücut salgılarıyla temastan genellikle 5-6 -en geç 13- gün sonra hastalık belirtileri görülüyor. Hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, iştahsızlıkla başlayıp; bulantı kusma, ishal gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. İlk günlerde yüz boyun ve göğüste cilt içi kanamaları, gözlerde kızarıklık ile kollarda bacaklarda morluklar oluşabiliyor. Hastalık nedeni ile burun idrar ve bağırsaklarda kanamalar da görülebiliyor. Karaciğer yetmezliğinin de gelişebildiği vakaların yaklaşık %30’u ölümle sonuçlanıyor. Hastalığın genellikle 2. haftasında ölüm vakaları meydana gelmekle beraber; iyileşme de hastalığın 9. ve 10. günlerinde gerçekleşiyor

Uzmanlar, bazı durumlarda virüsü taşıyan canlıların kanı veya vücut salgılarıyla temas sonucu hastalığın bulaşıcı risk taşıyabileceğini de belirtiyor. 30 kadar farklı kene türünün virüs taşıyabildiğini söyleyen uzmanlar, “Nairovirus” virüsünü çoğunlukla “Hyalomma” cinsi kenelerin taşıdığını açıklıyor.

Uzmanlar, hastalık ile ilgili açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Hastalığın belirli bir tedavisi yoktur. Kan ve kan ürünlerinin verilmesi gibi destek tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Dr. Gülsemin Güloğlu, kenenin vücuttan çıkartılması için profesyonel yardım gerektiğinin altını çiziyor

Dr. Gülsemin Güloğlu, “Özel pensetler yardımı ile kene bütün olarak vücuttan çıkartılmaya çalışılmalıdır. Eter veya başka bir anestezik madde kullanılarak kenenin çıkartılması tercih edimemelidir. Kene ısırığı sonrasında hemen koruyucu bir antibiyotik kullanılmaya başlanmasına gerek yoktur. Ancak kişi, ısırık sonrası 10 gün süreyle ateş yüksekliği açısından dikkatle izlenmelidir. Ateş yüksekliği veya başka herhangi bir klinik belirti durumunda zaman kaybedilmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.” dedi.

“Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle hastalığın kontrolünde korunma faktörlerinin büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, korunma yöntemlerini şu şekilde sıralıyor:
Kırsal alanlarda çalışan ve hayvancılıkla uğraşanlar, pantolon paçalarını çoraplarının içine sokmalı,
Böcek uzaklaştırıcı ilaçlar vücuda veya kıyafetlere uygulanmalı,
Hayvandan kene çıkarmaya çalışırken eldiven kullanılmalı,
Kırsal alanlarda bulunduktan sonra vücut, kene açısından dikkatle incelenmeli,
Vücuda kene yapışması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
 
Anadolu'da, Kırım Kongo paniği yaşanıyor. Panik olanlar haklılar çünkü minicik bir ısırık insanı öldürüyor. Dr. Pınar Kepekçi uyarıyor: Bu hastalığın aşısı yok. Yaban hayvanı yiyerek bile hastalığa yakalanabilirsiniz. Bu sıralar dikkat!..
Bu yaz Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Anadolu'da hayatı etkiledi. Turistlik turların çoğu iptal edildi. Yabancı turistler bu ölümcül kenelerden korkuyor, tarihi eserlerin yanına 'kene çıkar' diye kimse yanaşmıyor. Tehlikeye karşın Anadolu turuna çıkanlar şapkalar, çoraplar, kene kovucular ve kaldırma bantları ile hazırlık yapıyor. Halk ise sakin; 'Burada kene yok, şu aşağı mahallede var' diye geçiştiriyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Pınar Kepekçi; keneyle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı hakkında bilgiler verdi...


* Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedir?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ya da kısa adıyla KKKA; bir enfeksiyon hastalığıdır. Yabani hayvanlar, çiftlik hayvanları, keneler ve insanlar hastalığın etkeni olan virüsü taşıyarak; çoğalmasına aracılık yapar.


5 YILDIR VAR

* Kene daha önce bu kadar yaygındı da, biz mi bilmiyorduk. Neden şimdi daha çok konuşuluyor?
Kene daha önce de yaygındı aslında. Ama ölümcül bir hastalık olan KKKA hastalığının ülkemizin belirli bölgelerinde görülmesi 5 yıl önce gerçekleşti. Teşhis o zaman konuldu.


* Neden kene vakaları çoğunlukla İç Anadolu'da?

İç Anadolu, coğrafi yapısı ve iklimi ile birçok kene türü için çok uygun bir ortam yaratıyor. Hastalığı taşıyan kene türü ise; özellikle bozkır iklimi ile diğer iklim kuşaklarının kesiştiği, bol yaban hayvanı barındıran ve meşelik ormanların yoğun olduğu kırsal alanlarda yaşıyor. Bu tür kenelerin İstanbul gibi şehir merkezleri ve nemli iklim kuşağında yaşama şansları yok.


* İstanbul'da da kene olayları yaşanıyor ama KKKA'nın olmadığı söyleniyor. Bu söylem gerçek mi?


İstanbul'da görülen keneler, KKKA yapan virüsü taşımadığından henüz bildirilen böyle bir vaka yok. İstanbul'daki kenelerin yaptığı başka hastalıklar var. Döküntülü ve ateşli seyreden riketsiyöz ve lyme hastalığı gibi sorunlar yaratabiliyorlar. Ancak bu hastalıkların seyirleri daha yavaş ve ölümcül olma riskleri daha az. Ancak çok ihmal edildiğinde, belki ölüme neden olabilirler.


İNSANLARDA BULAŞICIDIR

* Bu hastalığın insandan insana bulaşması tehlikeli mi? Bu durum bizi nasıl bir noktaya getirir?
Hastalık yani KKKA insanlara kenelerin kan emmesi sonucu bulaşır. Evcil hayvanlara da aynı şekilde bulaşıyor. Şunu unutmamak lazım ki; virüsler hayvanda hastalık oluşturmuyor. Yani, hayvanı ısırsa da, o hayvan hastalanmıyor. Ama insanlarda; kenelerin çıplak elle toplamakezmek, hastalık virüsünü almış hayvanların kanlarına ya da vücut sıvılarına temas etmek hastalığa yol açıyor. Hastalığa yakalanmış insanların kan ve vücut sıvılarına temasla da, bu hastalık diğer insanlara bulaşabiliyor. Özellikle sağlık çalışanları bu nedenle çok riskli durumdalar.


TAHLİL ŞART!

* Kenenin tehlikeli olduğu nasıl anlaşılır?

Kene çıkarıldıktan sonra, kişilerin onun tehlikeli olup olmadığını anlaması maalesef mümkün değildir. Herhangi bir kene ısırması durumu yaşandığında, mutlaka belirli sağlık kuruluşlarına gidilip, gerekli tahliller yapılarak kenenin türünün belirlenmesi gerekmektedir.


* Kenenin, kuşların ve tavukların itlaf edilmesi nedeniyle yaygınlaştığı söyleniyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?

Tavuk ve kuş itlafları ile kene popülasyonunun artışı kesinlikle ilişkilendirilemez. Bu görüşe kesinlikle katılmıyorum. Sadece yaban hayvanları kenelerle ilgilidir.




(alıntıdır)
 
Nasıl korunabiliriz?

Açık renk giyinin

* Kırsal alanlara gidildiğinde vücudu tamamen kapatacak biçimde giyinin ve açık renkli elbiseleri tercih edin.


İlaçlanın

* Vücudun açıktaki yerlerine vücuda sürülebilen ve Sağlık Bakanlığı onayı olan böcek kovucu ilaç sürün.


Kontrol edin

* Kırsal alanda bulunulduğunda sık sık vücut kontrolü yapın. Eve dönüldüğünde de bütün vücudu muayeneden geçirin. Vücuda yapışmış bir kene varsa; bir pens veya cımbız yardımıyla, keneyi deriye yapıştığı yerden tuttuktan sonra eşit kuvvet uygulayarak ve geriye doğru çekerek çıkartın. Keneler vücuttan uzaklaştırılırken koparılmamalıdır. Pens gibi bir malzeme ile en yakın kısmından tutularak, çıkarılmalıdır. Çıkarılan keneyi böcek öldürücü ilaç, alkol veya çamaşır suyunun içine atarak öldürün. Çıkarıldığı yerin üzerine alkol ve tentürdiyot sürün.


Sakın beklemeyin

* Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkarılırsa, hastalığın bulaşma ihtimalinin de o kadar azaldığını kesinlikle unutmayın.


Sigara basmayın

* Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere sakın başvurmayın.


Ellenmez

* Keneleri kesinlikle elle öldürmeyin ve patlatmayın.


10 gün

* Kene ile temastan sonra kendinizi 10 gün süreyle izleyin. Ani başlayan ateş, baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikayetler olursa; en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.


Eldivensiz olmaz

* İnsanların veya hayvanların kanlarına ve vücut sıvılarına kesinlikle eldivensiz temas etmeyin.


Çiftliktekileri izleyin

* Kenelerin son duraklarının özellikle sığırlar başta olmak üzere çiftlik hayvanları olması nedeniyle, bu hayvanlarda kene mücadelesi yapılması kaçınılmazdır. Kene tehlikesinin ortadan kaldırılması için çiftlik hayvanlarını kenelere karşı ilaçlamak da; yapılması gereken işlemlerdendir.




(alıntıdır)
 
Hastalık neden artıyor?

Doğal dengenin değişimi ve küresel ısınma, kenelerin hayat döngüsünü değiştirdi. Artık daha uzun süre canlı ortamlarda bulunabiliyorlar.


* Avlanma yasaklandı

Hastalığın görülmesinde sürekli avlanma yasağı, kontrolsüz avcılık ve yayla yasağı gibi faktörlerin de önemli etkileri oldu. Doğal hayatta yaban hayvanı sayısındaki artış; kenelerin kan emmeleri ve üremeleri için uygun ortam yarattı. Bu nedenle, kene sayısı arttı.


* Yaban hayatı yayıldı

Ülkemizde hastalıkla ilişkili bulunan kene türü, yaban hayatı ile çok ilgilidir. Yoğun kene varlığı, insanlarla temasın artması demektir. Hastalık, yaban hayatı ile insanların iç içe olduğu bölgelerde kene sayısının artışına bağlı olarak oluşmakta.


* Kargalar taşıdı

Yerden beslenen kuşların; keklik, çulluk ve karga gibi göçmen kuşların da kenelerin başka alanlara taşınmasında etkili olduğu biliniyor.


* Meşelikler arttı

Keneler kurak ve yarı kurak bozkır iklimini seviyor. Genellikle bozkır ile diğer iklimlerin kesişme yerinde, kuru taban örtüsüne sahip bodur ormanlık alanlarda keneler yaygındır. Vadilerle çevrili dağlık alanların yamaçları ve yaban hayvanlarının daha sık dolaştığı yerler kene açısından zengindir.


* Evcil hayvanlar kaptı

Yaban hayvanları ile evcil hayvanlar karşılaşınca, keneler evcil hayvanlara geçiyor. Keneler daha sonra otlaklarda hızla yayılmaya başlıyor.



Keklikler keneleri öldürür mü?

Keneyle mücadele için keklik üretim merkezlerinin artırılması doğru bir önlem midir?

Endemik bölgelerde keklik üretimi yanlıştır. Erişkin keklik tohumla beslenir ancak yavru iken kene yer. Keklikte 250-300 olgun olmayan kene yaşayabilir. Larvaların tutunma yeri olarak keklik, tavşan ve kargalar önemlidir. Bu gibi hayvanların üretimlerinin arttırılması, kenenin bulunduğu yerlerin sayısını da arttıracaktır.

* Kene için yapılan ilaçlamalar nedeniyle, tehlike daha fazla yayılıyor olabilir mi?

Çevreye yönelik geniş ilaçlama yapılması, gerekli görülen bir uygulama değildir. Keneleri doğadan tamamen yok etmek de mümkün değildir. Yoğun ilaçlamaların, doğal dengelerin bozulmasına neden olacağı unutulmamalıdır. İlaçlamada amaç; kene popülasyonunu dengede tutmak olmalıdır. Çok yoğun ilaçlama yapmak, bu nedenle doğru değildir. Başlıca amacımız; artan kene popülasyonunu kabul edilebilir bir düzeye indirmek olmalıdır.





(alıntıdır)
 
Riskli bölgeler neresi?

Sağlık Bakanlığı kene ısırmasıyla oluşan, öldürücü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının risk haritasını çıkardı. Bakanlık, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının 2002 yılından itibaren Türkiye’de özellikle bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, vakaların çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz bölgesinde yoğunlaştığı, hastaların çok büyük bir bölümünün ise, kırsal alanda yaşadığı, tarım ve hayvancılıkla uğraştığı bildirildi.


Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı harita




Hastalık virüsünü taşıyan Hyalomma türü kenelerin uygun yaşam alanlarına paralel olarak riskin arttığı bölgelerden söz etmenin mümkün olduğunu kaydeden Sağlık Bakanlığı, hazırladığı risk haritası ile, 2002 yılından bu tarafa Türkiye’de tespit edilen KKKA insan vakalarının sürekli ikamet adreslerini koordinatlarına göre işaretledi.


RİSK HARİTASINDA KELKİT VADİSİ BAŞTA

Risk haritasında, hastalığın Kelkit vadisi başta olmak üzere Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu ve Çankırı illerinde yoğunlaştığı, diğer birkaç ilde ise tek vaka olarak çıktığı belirlendi.


ANİ BAŞLAYAN ATEŞ, BAŞ AĞRISI VE HALSİZLİĞE DİKKAT

Sağlık Bakanlığı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının, insanlarda ani başlayan ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirtti. Bakanlık ayrıca hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi yakınmaların da görülebildiğini ifade ederek, daha sonradan bu belirtilere vücudun çeşitli yerlerinde görülen kanamaların da eşlik edebileceğini bildirdi.


YAPILMASI GEREKENLER

Kişisel korunmanın önemine işaret eden Sağlık Bakanlığı bu bağlamda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

-Kişisel korunma önlemleri kapsamında hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.
-Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; yapışan keneler bir cımbızla, kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup çıkarılmalıdır.
-Korunma amaçlı olarak giysilere uygulanabilen, repellent olarak bilinen kene kovucular/öldürücüler ve cilde uygulanabilen kene kovucular dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.




(alıntıdır)
 
Kenelere karşı açık renkli giysileri tercih edin



KONYA’da Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Bilal Dik, kenelerin kolayca görülebilmesi için açık renkli kıyafetlerin tercih edilmesini, riskli bölgelerden uzak durulmasını istedi.

Prof.Dr. Dik, “Kenelerin kolayca görülebilmesi için açık renkli kıyafetleri seçin. Riskli bölgelerde çalışırken çizme giyin. Bodur meşelik alanlar, vadi yamaçları, uzun çalılıkların bulunduğu yerlerden uzak durun” dedi.

Kenelere karşı vatandaşların nasıl dikkatli olması konusunda açıklama yapan Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Bilal Dik, vücutta rastlanan kenenin elle çıkarılmasının, hastalığın bulaşma riskini artırabileceğini belirtti. Prof.Dr. Dik, “Vücutta keneye rastlanması halinde, en kısa zamanda, en yakın sağlık kuruluşuna başvurularak kene çıkarılmalıdır. Kenenin elle çekilerek çıkarılması, zeytinyağı, alkol, eter, kloroform, sabun, tereyağı gibi maddeler sürülerek çıkarılması, bu sırada kenenin kusmasına ve hastalığı nakletmesine neden olabilir. Riskli bölgelerde yaşayan insanlar veya piknik yapanlar evlerine döndüklerinde vücutlarını kene yönünden muayene etmelidir. Kene çıkarıldıktan sonra, vücut antiseptiklerle temizlenmelidir” dedi.

HER KENE HASTALIK TAŞIMAZ

Her kenenin hastalık taşımadığını belirten Prof.Dr. Dik, “Dünyada 800’e yakın kene türü var. Türkiye’de bunlardan sadece 23 adedi tespit edildi. Bu 23 keneden sadece birinin hastalık yaydığı belirlendi. Bu hastalığın bulaştığı insanların yüzde 5-6’sı hayatını kaybetti” dedi.

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Kişide baş ağrısı, kol ve bacaklarda, sırtta ağrı, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal ve ateş gibi belirtilerin olacağını anlatan Prof.Dr. Dik, “Gözde kızarıklık, vücutta küçük kanamalar görülebilir. Vücudun değişik yerlerinde, deride küçük veya büyük kanamalara rastlanır. Akciğer, karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozulur. Hasta ilk iki hafta içinde hayatını kaybetmediği takdirde iyileşme başlar. Türkiye’de, hastalığa yakalanan insanların yaklaşık olarak yüzde 5’i hayatını kaybetmektedir. Bu oran bazı ülkelerde yüzde 30-40’lara ulaşmaktadır” dedi.



(alıntıdır)
 
Lyme hastalığı (Borreliosis) genelde Ixodes ricinus türü kenelerin isirmasi ile insana geçen Borrelia burgdorferi adlı bakterinin yol açtığı bir hastalıktır.

Hastalık değişik şekillerde ortaya çıkmakla beraber ilk belirti deride kenenin ısırdığı bölgede kızarıklıktır. Hedef organlar deri, merkezi sinir sistemi, göz ve kalp gibi organlarda olabilir. Eklemlerde şişlik, sıvı birikimi, hareket etmede zorluk görülür.

Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir.

Bir kısım hastalarda hastalığın belirtileri tedaviden aylar ya da yıllar sonrada devam edebilir. Bu belirtiler kas ağrıları, kireçlenme, boyun tutulması, zihinsel arazlar, sinirsel şikayetler ve aşırı yorgunluğu içerebilir. Ayrıca virüsün kansere neden olduğu şeklinde bulgulara da rastlanmıştır....





Köpeklerde bulunan ve kenelerle insanlara geçen Lyme hastalığı İzmir ve çevresinde görüldü. Yapılan tahliller sonucu hastalık ilk kez resmi olarak belgelendi. İzmir `in Ödemiş ve Foça ilçelerinde görülen hastalığın insanın günlük yaşamını olumsuz yönde etkilediği bildirildi


ABD `de ilk kez 1975 yılında çocuklarda görülen Lyme hastalığının, düşmeyen ateş, eklemlerde tutulma, ciltteki kabarma ve kızarıklarla etkisini gösteriyor. Bu hastalığın yayılmasına neden olan kenenin (ixodes Ricinus) köpek tarafından taşındığını belirten veteriner hekim Murat Sabuncu , `Bulaşıcı olduğu için gittikçe yaygınlaşan hastalığın öldürücü etkisi olmasa da günlük yaşamı çok olumsuz etkiliyor . Biz İzmir ve çevresinde bu hastalığı ilk kez resmi olarak belgeledik. Ödemiş ve Foça `dan, bu tür rahatsızlıkları taşıyan iki sahipli köpek kliniğimize getirildi. Biz de yaptığımız çalışmalar sonucu aldığımız kan tahlillerini Ankara `da özel bir labaratuvara gönderdik. Sonuç pozitif çıktı` dedi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…