kendimi arıyorum gören var mı?

  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
E

EU1

Ziyaretçi
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #1
KALPLERİMİZ ÇOK GENİŞTİ. İÇİNİ HEP BEN'LERLE DOLDURDUK. SANKİ BEN'LER
KALPLERİMİZİ DAHA DA GENİŞLETTİ. KALPLERİMİZ GENİŞLEDİ GENİŞLEMESİNE AMA
İÇİNDE O KADAR ÇOK BEN VARDI Kİ SEN'LERE YER KALMADI. KALPLERİMİZİ
BEN'LERDEN SEN'LERE AÇMAYI BAŞARAMADIK. BUNU BAŞARMANIN BELKİ DE TEK YOLU
VARDI" BEN" ÖLDÜRMEK.

Mevlana Mesnevi'sinde bir hikâye anlatır:
Bir adam, dostunun kapısına gelip, kapısını çalar. İçeriden gelen ses:
-Kapıyı çalan da kim, diye sorar.
Adam:
-BEN'im, diye cevap verince, dostu:
-Git, şimdi zamanı değil, sonra gel der.
-Adam, kapıdan ayrılır ve bir yıl dostunun hasretiyle yanıp tutuşur. Bir
yılın sonunda dostunun kapısına tekrar gelir. Reddedilme korkusuyla kapıyı
çalar.
İçeriden gelen ses:
-Kim o, diye sorar. Adam:
-SEN'im, diye cevap verir.
Dost, adamı içeri davet eder:
-Mademki BEN'sin, içeri gir. Ev dar iki kişi sığmıyor, der.
Kaçımızın SEN' im diyebileceği, ruhunu birleştirebileceği bir dostu var?
Kaçımız BEN'ini SEN yapmayı başarabildi? İşimiz hep BEN'lerle. Çok
sevdiğimizi söylediğimiz halde SEN'im diyemiyoruz sevdiğimize. Ya sevgimizde
bir problem var ya da BEN'imizde. Eğer sevdiğimizle SEN olabilseydik, arada
mesafeler olsa bile SEN'imiz hep yakın olurdu. Bu yüzden"gözden ırak olan
gönülden de ırak olur"sözü, SEN olamayan BEN'ler için doğru olsa gerek. SEN
olmayı başarabilseydik maddi mesafelerin bir önemi olmaz, gözümüzden
ıraklık, gönlümüzdeki ıraklığa engel olurdu.
Biz BEN'likleri ne zaman aşarsak SEN'likler o kadar yanı başımızda olacak.
"Gerçek aşk" da bu olsa gerek. SEN-BEN değil, sevdiğimizle bir olmak.
BEN'ini Leylası ile SEN yapan Mecnun'a "adın ne?" diye sorduklarında,
"Leyla" diye cevap vermişti. Mecnun'un karşısına bir gün Leyla çıktığında,
önce onu tanıyamamış, Leyla olduğunu anladığında ise ona şunları söylemişti;
"Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ"yım diyorsun. Sen Leylâ isen
eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı
olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır,
cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran,
uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü
kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda
dostum daima sensin. Leyla öldüğünde ise Mecnun'a "Leyla ölmedi mi?" diye
sorduklarında "Hayır, BEN Leyla'yım" diye cevap vermişti.
Hallac-ı Mansur, Allah'tan başka her şeyin batıl ve yalnız Allah'ın hak
olduğuna kesin kanaat getirince, "sen kimsin?" sorusuna muhatap olduğunda
"Ene'l-Hakk" (ben Hakk'ım) diye cevap vermiş ve bu cevap onun idamına sebep
olmuştu. BEN'ini SEN yapmanın ne demek olduğunu bilmeyenler, kelime mânâsı;
"Ben Hakk'ım" demek olan "Enel-Hak" sözünün hakîki mânâsının: "Ben yokum,
Hakk var" demek olduğunu anlayamamışlar ve bu Hakk aşığını idam etmişlerdi.
Bir rivayete göre Hallac-ı Mansur'u darağacına astıkları vakit İblis yanına
gelmiş ve "Bir sen ENE (BEN) dedin, bir de ben (Sen ene'l-Hakk dedin, ben
"ene hayrun minhu" [Ben ondan hayırlıyım] dedim). Nasıl oluyor da Allah, bu
yüzden senin üzerine rahmet, benim üzerime lânet yağdırıyor?" diye sormuş.
Hallâc-ı Mansûr şu cevâbı vermiş: "Sen "Ene" dedin, kendini ortaya koydun,
ben "Ene" dedim, kendimi ortadan kovdum. Benliği ortaya getirmenin kötü,
benliği ortadan kaldırmanın ise iyi olduğunu bilesin, diye bana rahmet, sana
lânet etti."
Ene'l-Hakk'ı bir başka şekilde ifade eden Yunus Emre de "Beni bende deme ben
bende değilem! Bir ben vardır bende benden içeru"demiştir.
Hakk'ı dost edinip BEN'ini unutanlar bu birkaç örnekle sınırlı değil. Şimdi
soralım BEN'imize, SEN'im diyebileceğimiz bir dostu bulmayı başardık mı?
Birinin SEN'im diyebileceği kadar dost olabildik mi?
Kalplerimiz çok genişti. İçini hep BEN'lerle doldurduk. Sanki BEN'ler
kalplerimizi daha da genişletti. Kalplerimiz genişledi genişlemesine ama
içinde o kadar çok BEN vardı ki SEN'lere yer kalmadı. Kalplerimizi
BEN'lerden SEN'lere açmayı başaramadık. Bunu başarmanın belki de tek yolu
vardı" BEN'i öldürmek. BEN'i öldürmek kolay kolay olacak bir şey değildi.
BEN'e SEN dedirtebilmek için BEN'in iyi bir terbiyeye ihtiyacı vardı. BEN
terbiye olmazsa SEN'i bulmak mümkün olmazdı. Bu terbiye de sevgi ve aşk ile
olurdu.
BEN'imizi terbiye etmek için uğraştık mı? Böyle bir amacımız oldu mu?..

Muhyiddin İhyâ Efendi, "Rabbim, sen beni bana verdin,/ Ben de kendimi sana
veriyorum" diyor. Bizi, bize veren O'na BEN'imizi verebildik mi? "Kendimi
arıyorum, gören var mı?"diyecek kadar BEN'ini O'na veren ve O'nunla SEN
olabilen Erzurumlu İbrahim Hakkı, O'ndan gelen her şeye razı olduğunu şu
dizeleriyle bildiriyor:
Hoştur bana senden gelen,
Ya gonca gül, yahut diken
Ya hayattır yahut kefen,
Nârın da hoş, nurun da hoş,
Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa
İkisi de cana safa
Nârın da hoş, nurun da hoş,
Kahrın da hoş lütfun da hoş...
Ne mutlu SEN'ini bulabilene


ALINTI
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #2
çok güzeldi..sağolasın..
Umarım herkes SENim diyebileceği dostunu çok geç olmadan bulur:çok üzgünüm:
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #3
Çok anlamlıydı canım.Ben senim demekten vazgeçtim ,bari "biz" diyebilsek yine de yetecek ama çok bencilleşmişiz maalesef.............
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #4
BEN'ini Leylası ile SEN yapan Mecnun'a "adın ne?" diye sorduklarında,
"Leyla" diye cevap vermişti. Mecnun'un karşısına bir gün Leyla çıktığında,
önce onu tanıyamamış, Leyla olduğunu anladığında ise ona şunları söylemişti;
"Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ"yım diyorsun. Sen Leylâ isen
eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı
olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır,
cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran,
uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü
kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda
dostum daima sensin. Leyla öldüğünde ise Mecnun'a "Leyla ölmedi mi?" diye
sorduklarında "Hayır, BEN Leyla'yım" diye cevap vermişti.


yazı baştan sona harikaydı....
BEN'lik ve SEN'lik kavramlarını leyla ile mecnunun hikayesini okuyanlar çok daha iyi anlayacaktir eminim...
aldi goturdu yine bu satirlar beni...
paylaşim için çok teşekkürler Boşwer....
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #6
gerçektende anlamlı bir metin keşke uygulayabilsek hala geç kalmış degiliz.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU1
  • #8
Bir şair buna benzer duyguyu şöyle dile getirmiş,

Hayatım mısın ölüm müsün sen nesin?
Demin candaydın şimdi tendesin
Öyle karıştık ki birbirimize
Ben mi sendeyim sen mi bendesin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…