hayat cok güzel istendiğinde çok keyifli olabiliyor.eglenceli,kusların cıvıl cıvıl öttüğü,güneşin ışıltılı yüzünü yansıttıgı,agacların ahenkle salındıgını,herşeyin bir dans içinde ahenkle varoldugunu görebiliyor insan gecmişe bakmayıp gelecek için endişelenmediğinde sadece bu anda varoldugunda.heran buanda yaşadıgımı hayal bile edemiyorum.nadiren odaklandıgım simdiki an içime bukadar cosku güzellik katıyorken derin bir sevgiyi hissettiriyorken heranın hakkını gercekten verebilsem neler olur acaba.heralde kimseyle dargınlıgım olmaz herkesle neşe içinde hayatı kutlarken bulurum kendimi.öyle biseyki bu sanki gizli kalmış bişeyi ufak ufak kesfetmek gibi anın güzelliğini yaşamak.bunu neden sürekli yapmıyorum diyorum yine gecmişe yada gelecege giderken buluyorum kendimi aslında gercek olan suan diyorum ve sonra yine unutuyorum:)sanırım dogamız böyle sürekli anda kalabilen insan var mı acaba.bu olabilseydi burası gercekten cennet olurdu.ne hırslar olurdu ne kaygılar nede savaşlar.belkide zayıf noktamız bu iki zaman arasında gidip gelmek.bunu farkettikçe ve yasadıkça eminimki hayatımız hep iyi yönde gidecek çünkü evren hep üretmeye pozitife yenilenmeye odaklı.bize garezi olan bi sistem yok dur sunun basına bela verim diyen kimse yok.Mesela Allah kaza bela vermesin diyolar nekadar sacma.Allah dur suna bi bela mı verim diyo.Hayır.yasadıgımız hersey bizden kaynaklı ruh halimize göre olaylar yasıyoruz hepsi bu.Evet bazen sınanır gibi oluyoruz cok zorlanıyoruz ama hepsi ruhumuzdaki sıkıntılı noktalarla alakalı hayatımızda beliriyor.Mesela kendisini sürekli suçlu hatalı hisseden insanın karsısına hep suclu hissettiren insanlar çıkıyor.neden çünkü yaratılan düzen her insanın en iyi versiyonunu ortaya cıkarmakla ilgili.sıkıntılı oldugun konularla ilgili olaylar yasatır ki o durumdan artık sıyrıl diye.çünkü çogumuz bu davranışımı artık degiştirmeliyim demiyo bu düşünce yapım yanlış demiyo.çok zorlayan olaylar yaşadıgında ehh yeter be diyo.ve kendisine daha cok önem veriyo saygı duyuyo.Hayır diyemeyen insanların etrafında hep birşeyler talep eden insanlar cogalır.bir hayır diyemez iki hayır diyemez belkide yıllarca hayır diyemez ve sonra buna ragmen insanlara yaranamadıgını görür bir olayla patlar ve sonra artık hayır demeliyim der.bastan bu durumda dengesizlik var diye düşünebilse kendime de saygım olmalı dese bunların hiçbiri yaşanmaz.bunca yaşanan sıkıntıya sonrada Allah sevdiği kuluna sıkıntı verir diyolar.Allah insana kendi hayatını şekillendirme fırsatı vermiş.Hatalarını anlama düzeltme fırsatını.Nekadar cok farkedersek hayatımız okadar cok güzelleşir bence.peki ya ölümler kazalar annesiz babasız yaşamak zorunda kalan çocuklar vs.işte bunlar kaderdir.iradenin faydasının olmayacagı seyler ama bu zorluklar öylesine yaşatılan zorlukta degildir.herbirinin içinde degerlendirebilirsen fırsatlarda vardır.sana zararı dokundugu kadar belkide daha fazlası kadar faydası olacaktır.Mesela küçük yaşta annesiz kalmış bir cocuk ne fayda görebilir degil mi?belkide başındaki babası sevgi göstermemiş tamamen sevgisiz büyümüş bir cocuk.Şöyleki büyüdügünde yaşıtlarına göre cok daha becerikli,harika yemekler yapabilen,çok daha güçlü,dik duran kimseden yardım almasada kendisi kolaylıkla halledebilen,hakkını kendi savunabilen daha nicesi.kısacası daha özgüvenli cocuk olacaktır. çünkü onun yerine bunları yapan kimse olmamıştır.yapmak zorunda kaldıgı için yapmış ögrenmiştir.Ama bunların meyvesini bir ömür yiyecektir.Bunun gibi hayat hep iyiliklere gebe aslında.bunu gören farketmek için çaba gösteren insanlarda bu güzellikleri hayatına daha cok cekmeyi gercekleştiren insanlar.Bu hayat hep düzeltmeye onarmaya iyilige ve sevgiye odaklı.Bunları görüp yaşatabildiğimiz verilen bedenin ruhun hakkını verebildigimiz bi hayat diliyorum ve bunları gercekleştirebilecek daha çok hayırlı evlatlar.Amin