“Kedileri Apartmanıma Sokmayın” Diyen Yöneticiye Veterinerlik Öğrencisinden Örnek Cevap
Onlardan duyduğumuz sadece iki ses var; miyav ve havhav. Ne kadar “pisi pisi” de desek, “yaramazlık yok” da desek, onlarla iletişimimiz ses yoluyla değil ruh yoluyla gerçekleşiyor. Bir hayvanın gözlerine baktığımızda ruhunu görebiliyor, onun ne demek istediğini hemen anlayabiliyoruz.
Biz anlıyoruz ama ne yazık ki ülkemizde hayvan hakları üzerine söylenmesi gereken çok laf ve zihniyeti değişmesi gereken milyonlarca insan var. İşte böyle bir insanla karşılaşan genç veterinerlik öğrencisinin 1000 pati gücündeki cevabı konumuz.
Buyurunuz.
Ne yazık ki günümüz Türkiye’sinde bu tip yönetici yazılarına hemen hepimiz denk geliyoruz
Tabii nefretini sadece sokak hayvanlarına değil, kuşlara dahi yansıtan; gökyüzüne bakmayı unutan insanlar var
Bu da yine aynı kafayla asılan bir uyarı yazısı. Yalnız bu sefer yönetici sert kayaya çarptı. Çünkü apartmanında bir veterinerlik öğrencisi oturuyordu
Öğrenci, “kedileri apartmana sokmayın” temalı bu uyarı yazısının altına cevap olarak 1000 kedi gücünde hem bilimsel hem de ahlaken konuyu özetleyen bir yazı yazdı
Okuyamayanlar için kocaman kalpli öğrencinin yöneticiye cevabı şöyle; “Köpek türü günümüzden 15000 yıl önce, kedi türü ise 5000 yıl önce insan tarafından kendi çıkarları için evcilleştirilmiştir. Köpeği avda kendisine yardım etsin, evi ve sürüyü korusun diye; kediyi iyi bir haşere ve fare avcısı olduğu için evcilleştirmişlerdir. Bu nedenler bu iki hayvan türünün kendi yemeğini bulması ve zor hava şartlarına dayanması çok düşük bir ihtimaldir. Bu artık insanlığın görevidir. Bu nedenle hayvanları korumalı ve beslemeliyiz. Bir kedinin veya köpeğin tekrar ormana dönüp eski vahşi yaşamındaki gibi avlanmasını bekleyemeyiz. Zaten insanoğlu ne bir orman ne de avlanacak hayvan bırakmıştır.
Bir kedinin günlük mama ihtiyacı 75 gramdır ve hava soğudukça daha da artmaktadır. Çünkü kediler vücutlarını ısıtabilmek için çok fazla kalori harcarlar. Eğer yeterli besin alamazlarsa kendi vücutlarını ısıtamaz ve donarak ölürler. Bu nedenle üşüyen bir hayvanın apartmana girmesi ve çıkmak istememesi çok normaldir. Aynı şekilde kediler araba motorlarına da ısınmak için girerler. Lütfen motoru çalıştırmadan önce bunu kontrol edin. Ancak bu durumları hayvana yeterli besin vererek ve kötü havalarda içinde saklanabileceği kutular yaparak çözebiliriz. Sitemizin bahçesinde çok fazla kedi bulunmaktadır. İnsanoğlunun sebep olduklarını düzeltmek her insanın borcudur. Lütfen bu konularda hassas davranalım. Lütfen bu konuda yardımcı olmasanız bile hayvan yardımına koşanlara engel olmayınız. Dünya sadece insan için yaratılmamıştır, unutmayınız. Veteriner hekim öğrencisi. Daire 3.”
Veterinerlik öğrencisinin bu ayarı pati sevgisinden yoksun insanların kalplerini sevgiyle patiler diye umuyoruz
Aksi takdirde gerçekten patiyi yerler.
Patiliyo'dan alıntı..
Onlardan duyduğumuz sadece iki ses var; miyav ve havhav. Ne kadar “pisi pisi” de desek, “yaramazlık yok” da desek, onlarla iletişimimiz ses yoluyla değil ruh yoluyla gerçekleşiyor. Bir hayvanın gözlerine baktığımızda ruhunu görebiliyor, onun ne demek istediğini hemen anlayabiliyoruz.
Biz anlıyoruz ama ne yazık ki ülkemizde hayvan hakları üzerine söylenmesi gereken çok laf ve zihniyeti değişmesi gereken milyonlarca insan var. İşte böyle bir insanla karşılaşan genç veterinerlik öğrencisinin 1000 pati gücündeki cevabı konumuz.
Buyurunuz.
Ne yazık ki günümüz Türkiye’sinde bu tip yönetici yazılarına hemen hepimiz denk geliyoruz
Tabii nefretini sadece sokak hayvanlarına değil, kuşlara dahi yansıtan; gökyüzüne bakmayı unutan insanlar var
Bu da yine aynı kafayla asılan bir uyarı yazısı. Yalnız bu sefer yönetici sert kayaya çarptı. Çünkü apartmanında bir veterinerlik öğrencisi oturuyordu
Öğrenci, “kedileri apartmana sokmayın” temalı bu uyarı yazısının altına cevap olarak 1000 kedi gücünde hem bilimsel hem de ahlaken konuyu özetleyen bir yazı yazdı
Okuyamayanlar için kocaman kalpli öğrencinin yöneticiye cevabı şöyle; “Köpek türü günümüzden 15000 yıl önce, kedi türü ise 5000 yıl önce insan tarafından kendi çıkarları için evcilleştirilmiştir. Köpeği avda kendisine yardım etsin, evi ve sürüyü korusun diye; kediyi iyi bir haşere ve fare avcısı olduğu için evcilleştirmişlerdir. Bu nedenler bu iki hayvan türünün kendi yemeğini bulması ve zor hava şartlarına dayanması çok düşük bir ihtimaldir. Bu artık insanlığın görevidir. Bu nedenle hayvanları korumalı ve beslemeliyiz. Bir kedinin veya köpeğin tekrar ormana dönüp eski vahşi yaşamındaki gibi avlanmasını bekleyemeyiz. Zaten insanoğlu ne bir orman ne de avlanacak hayvan bırakmıştır.
Bir kedinin günlük mama ihtiyacı 75 gramdır ve hava soğudukça daha da artmaktadır. Çünkü kediler vücutlarını ısıtabilmek için çok fazla kalori harcarlar. Eğer yeterli besin alamazlarsa kendi vücutlarını ısıtamaz ve donarak ölürler. Bu nedenle üşüyen bir hayvanın apartmana girmesi ve çıkmak istememesi çok normaldir. Aynı şekilde kediler araba motorlarına da ısınmak için girerler. Lütfen motoru çalıştırmadan önce bunu kontrol edin. Ancak bu durumları hayvana yeterli besin vererek ve kötü havalarda içinde saklanabileceği kutular yaparak çözebiliriz. Sitemizin bahçesinde çok fazla kedi bulunmaktadır. İnsanoğlunun sebep olduklarını düzeltmek her insanın borcudur. Lütfen bu konularda hassas davranalım. Lütfen bu konuda yardımcı olmasanız bile hayvan yardımına koşanlara engel olmayınız. Dünya sadece insan için yaratılmamıştır, unutmayınız. Veteriner hekim öğrencisi. Daire 3.”
Veterinerlik öğrencisinin bu ayarı pati sevgisinden yoksun insanların kalplerini sevgiyle patiler diye umuyoruz
Aksi takdirde gerçekten patiyi yerler.
Patiliyo'dan alıntı..