- 13 Nisan 2007
- 15.555
- 36.071
Kedi-köpek besleyince, beynimize mutluluk sinyali gönderen oksitoksin hormonunda bir artış gözlemlenmiyor..
Öğrendiğime göre; emzirmek, seksüel dokunuşlar ve aşık olmak da oksitoksin hormonu salgısını arttırıyor.. Oksitoksin artınca da beyne mutluluk sinyalleri gidiyor..
Hayatımın son 9 yılı köpeklerimle geçti, geçiyor..
Onlar hayatıma girmeden önce açıkçası öfke kontrolüm çok düşük seviyedeydi.. Saldırgan ve agresif tavırlarım hat safhadaydı..
Ama artık öyle değil.. En azından, beni öfkelendirme yetkisini kime vermem gerektiğini öğrendim.. Artık "seçici öfke" sahibiyim yani..
Ben de sanıyordum ki biraz büyüdüm, kendimi ehlileştirdim.. Yanılmışım..
Meğer benim başarım değilmiş bu.. Oksitoksinmiş sebep.. Köpekleriminmiş başarı..yerimseniben
Teşekkürler Sarp... Teşekkürler Bulut.. :asigim:
Bu konuyla ilgili alıntılamış olduğum ayrıntılı haber ve bir de makaleyi aşağıda bulabilirsiniz:
Haber
Köpekleriyle oynayan insanlar ile çocuklarıyla ilgilenen anne ve babaların oksitoksin hormonu benzer şekilde yükseliyor
Japonya’da yapılan bir araştırma, köpekleriyle oynayan insanlar ile çocuklarıyla ilgilenen ebeveynlerin “aynı duygusal deneyimi yaşadıklarını” ortaya koydu. Japonya’daki Azuba Üniversitesi’nde görevli uzmanlar tarafından yapılan araştırmada, köpekleriyle sadece 2.5 dakika oynayan ve “göz temasına” giren kişilerin vücutlarındaki “oksitosin” hormonunun, normal insanlara göre yüzde 20 artış gösterdiği görüldü.Araştırmacılar, kişinin kendisine daha fazla güvenmesini, utangaçlığını atmasını ve sakinleşmesini sağlayan oksitoksin hormonunun çocuklarıyla ilgilenen anne ve babalarda da artış gösterdiğine dikkat çekti. Araştırmanın, köpek sahibi insanların neden depresyon ve stresle daha kolay baş edebildiğini gösterdiği belirtiliyor.
Hormon / Bekir Coşkun
"BİLİM adamları başıma işler açan şeyi buldular:
Oksitoksin hormonu...
Japon Abuza Üniversitesi'ne göre; çocuklarını sevip okşayan annelerde-babalarda görülen "oksitoksin hormonu" yükselmesi, hayvanlarını seven insanlarda da aynı biçimde yükseliyor.
Açıklamada; köpekleri-kedileri ile sadece 25 dakika oynayan, ilgilenen ya da "göz temasına" giren bireylerdeki "oksitoksin hormonu", aynı değerlere sahip diğer insanlara göre yüzde 25 artıyor.
Bilim adamları; hayvan sahibi insanlarda saptanan, depresyonla baş edebilmenin, sakinleşmenin, huzur duygusunun sebebinin "oksitoksin hormonundaki" bu artış olduğunu tıp dünyasına duyurdular.
Şimdi daha iyi anlıyorum:
Bizim "çocuklar" sehpanın ayağını yediklerinde onlara niye hiç kızamadığımı...
Oksitoksin hormonudur...
Aslında kızıp "Şimdi görürsünüz..." diyerek üzerlerine yürüdüğümde ve onlarla göz göze geldiğimde, demek ki oksitoksin hormonu yüzde 25'e fırlıyor... Ve ben "Neleri de yemişler neleri..." diyerek sanki üç ayaklı sehpaya sevinmişim gibi oluyorum...
Sebep?..
Oksitoksin hormonu...
*
Böylece anlıyoruz ki:
Kavgacı, asabi, marazi tipleri biraz normalleştirmek için demek ki sevip oynayacakları, ya da en azından "göz teması" sağlayacakları sevimli canlılara gerek var.
Ama hayvan sevmeyip, üstelik onu kanını görüp sürünmek kaydıyla kesiyorlarsa...
Oksitoksin hormonu, ne bilelim biz, belki eksi 30...
Artık ne sevgi, ne hoşgörü, ne saygı ara...
*
Doğu toplumlarındaki hoşgörüsüzlüğün-didişmenin-nefretin, her evde mutlaka kedi-köpek beslenen Batı toplumlarından daha fazla olmasını da açıklıyor Japon Abuza Üniversitesi'nin buluşu.
Ve ben, sehpanın üç ayaklı kalışına niye kızamadığımı...
Onları okşamanın verdiği inanılmaz ve doyulmaz huzurun-mutluluğun nedenini...
Evin "çocuklarını" niye çok sevdiğimi...
Onları kaybettiğimde niye ağladığımı...
Şimdi anladım..."
Öğrendiğime göre; emzirmek, seksüel dokunuşlar ve aşık olmak da oksitoksin hormonu salgısını arttırıyor.. Oksitoksin artınca da beyne mutluluk sinyalleri gidiyor..
Hayatımın son 9 yılı köpeklerimle geçti, geçiyor..
Onlar hayatıma girmeden önce açıkçası öfke kontrolüm çok düşük seviyedeydi.. Saldırgan ve agresif tavırlarım hat safhadaydı..
Ama artık öyle değil.. En azından, beni öfkelendirme yetkisini kime vermem gerektiğini öğrendim.. Artık "seçici öfke" sahibiyim yani..
Ben de sanıyordum ki biraz büyüdüm, kendimi ehlileştirdim.. Yanılmışım..
Meğer benim başarım değilmiş bu.. Oksitoksinmiş sebep.. Köpekleriminmiş başarı..yerimseniben
Teşekkürler Sarp... Teşekkürler Bulut.. :asigim:
Bu konuyla ilgili alıntılamış olduğum ayrıntılı haber ve bir de makaleyi aşağıda bulabilirsiniz:
Haber
Köpekleriyle oynayan insanlar ile çocuklarıyla ilgilenen anne ve babaların oksitoksin hormonu benzer şekilde yükseliyor
Japonya’da yapılan bir araştırma, köpekleriyle oynayan insanlar ile çocuklarıyla ilgilenen ebeveynlerin “aynı duygusal deneyimi yaşadıklarını” ortaya koydu. Japonya’daki Azuba Üniversitesi’nde görevli uzmanlar tarafından yapılan araştırmada, köpekleriyle sadece 2.5 dakika oynayan ve “göz temasına” giren kişilerin vücutlarındaki “oksitosin” hormonunun, normal insanlara göre yüzde 20 artış gösterdiği görüldü.Araştırmacılar, kişinin kendisine daha fazla güvenmesini, utangaçlığını atmasını ve sakinleşmesini sağlayan oksitoksin hormonunun çocuklarıyla ilgilenen anne ve babalarda da artış gösterdiğine dikkat çekti. Araştırmanın, köpek sahibi insanların neden depresyon ve stresle daha kolay baş edebildiğini gösterdiği belirtiliyor.
Hormon / Bekir Coşkun
"BİLİM adamları başıma işler açan şeyi buldular:
Oksitoksin hormonu...
Japon Abuza Üniversitesi'ne göre; çocuklarını sevip okşayan annelerde-babalarda görülen "oksitoksin hormonu" yükselmesi, hayvanlarını seven insanlarda da aynı biçimde yükseliyor.
Açıklamada; köpekleri-kedileri ile sadece 25 dakika oynayan, ilgilenen ya da "göz temasına" giren bireylerdeki "oksitoksin hormonu", aynı değerlere sahip diğer insanlara göre yüzde 25 artıyor.
Bilim adamları; hayvan sahibi insanlarda saptanan, depresyonla baş edebilmenin, sakinleşmenin, huzur duygusunun sebebinin "oksitoksin hormonundaki" bu artış olduğunu tıp dünyasına duyurdular.
Şimdi daha iyi anlıyorum:
Bizim "çocuklar" sehpanın ayağını yediklerinde onlara niye hiç kızamadığımı...
Oksitoksin hormonudur...
Aslında kızıp "Şimdi görürsünüz..." diyerek üzerlerine yürüdüğümde ve onlarla göz göze geldiğimde, demek ki oksitoksin hormonu yüzde 25'e fırlıyor... Ve ben "Neleri de yemişler neleri..." diyerek sanki üç ayaklı sehpaya sevinmişim gibi oluyorum...
Sebep?..
Oksitoksin hormonu...
*
Böylece anlıyoruz ki:
Kavgacı, asabi, marazi tipleri biraz normalleştirmek için demek ki sevip oynayacakları, ya da en azından "göz teması" sağlayacakları sevimli canlılara gerek var.
Ama hayvan sevmeyip, üstelik onu kanını görüp sürünmek kaydıyla kesiyorlarsa...
Oksitoksin hormonu, ne bilelim biz, belki eksi 30...
Artık ne sevgi, ne hoşgörü, ne saygı ara...
*
Doğu toplumlarındaki hoşgörüsüzlüğün-didişmenin-nefretin, her evde mutlaka kedi-köpek beslenen Batı toplumlarından daha fazla olmasını da açıklıyor Japon Abuza Üniversitesi'nin buluşu.
Ve ben, sehpanın üç ayaklı kalışına niye kızamadığımı...
Onları okşamanın verdiği inanılmaz ve doyulmaz huzurun-mutluluğun nedenini...
Evin "çocuklarını" niye çok sevdiğimi...
Onları kaybettiğimde niye ağladığımı...
Şimdi anladım..."